Gelişmiş Arama
Ziyaret
6651
Güncellenme Tarihi: 2012/03/10
Soru Özeti
Kendi dünya hayatında namaz kılmayıp Para verecem benim yerimde namazım kılınsın diyen bir kimse ile namaz kılan bir kimse arasında ne fark vardır? Acaba bu düşüncenin kendisi doğru olabilir mi?
Soru
Kendi dünya hayatında namaz kılmayıp Para verecem benim yerimde namazım kılınsın diyen bir kimse ile namaz kılan bir kimse arasında ne fark vardır? Acaba bu düşüncenin kendisi haddi zatinde doğru olabilir mi?
Kısa Cevap

Bildiğiniz gibi namaz bir tekliftir. Ama teklif olmasının yanı sıra yaşamda maddi ve manevi eser ve bereketlere sahiptir. Servet sahibi olan bir kimsenin varisleri vefatından sonra birisini ecir alarak namazını kıldırarak onun azabını azaltabilmeleri mümkün olabilir ama kesinlikle namazın dünyevi ve manevi eser ve bereketlerinden mahrum kalacaktır. Namaz kılan bir kimse ile namaz kılmayıp ölümünden sonra birisini ecir alarak namazı kıldırılmış olan bir kimsenin arasında var olan bazı farklar şöyledir:

  1. Dünyada gerekli şartlara riayet ederek namaz kılan bir kimse ile dünyadan gittikten sonra onun yerine namazı kılınmış olan bir kimse arasında var olan farklardan birsi şudur: Dünyadan namaz kılan bir kimsenin namazı onu dünyada diğer günahlardan sakındırır. “Namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor”.[1] Elbette kılınan her namaz haiz olduğu kemal şartlarına ve sahip olduğu ibadet ruhuna oranla sahibini hayâsızlıklardan ve kötülüklerden uzaklaştırır. Ama namaz kılmayan bir kimse bu tür maneviyatlardan yoksundur ve günaha ve fesada yönelir. Dünyadaki hayâsızlıklar ve günahların çoğu namazın kılınmamasından kaynaklanmaktadır.
  2. Dünyada yaşayan bir kimse ilahi nimet ve bereketlere muhtaçtır. Dünya hayatında ilahi nimet ve rahmete neden olan nedenlerden birisi namazdır. Dünya hayatında namaz kılmayan bir insan ilahi rahmetten uzak ve mahrum kalır. Elbette böyle bir kimse servet sahibi olan birisi olabilir. Ama onun bu serveti onu Allaha yakınlaştırması gerekirken ona engel olmuş ve onu uzaklaştırmıştır. Zira onun dünyaya dalmasından başka bir düşüncesi yoktur. Onun yaşamında ilahi niyet yoktur. Namaz kılmayan bir kimse için ölümünden sonra namazı kılınması mümkün olsa bile. Tabi eğer onunun namazını yerine getirecek birisi buluna bilinirse. Bu durumda bile sadece onun üzerinde var olan teklif kalkacaktır. Ama hem dünya da ve hem de ahrette ilahi rahmetten, ilahi yakınlıktan ve yüce manevi değerden yoksun kalır.

Namaz kılan kimse ile namaz kılmayan bir kimse arasında var olan farklar hakkın daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki indexlere müracaat ediniz.

  1. “mana ve asar namaz”; suali 13683 (site: 13512).
  2. “illeti vücud-i namaz”, sual: 11395 (site: 11251).
  3. “tariki namaz”; sual 3075 (site: 33130).
  4. “namaz bı niyabet ez peder ve mader”; sual 9072 (site: 9049).  

 


[1] Ankebut, 45.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar