Gelişmiş Arama
Ziyaret
9199
Güncellenme Tarihi: 2011/01/16
Soru Özeti
Hadisler ve büyük şahsiyetlerin görüşünde tecrübeli ve geçmişliğe sahip ilkçi kimselerin değişik konulardaki yeri ve konumu nedir?
Soru
Hadisler ve büyük şahsiyetlerin görüşünde tecrübeli ve geçmişliğe sahip ilkçi kimselerin değişik konulardaki yeri ve konumu nedir?
Kısa Cevap

Geçmişliğe sahip (piş kisvetan), tecrübe sahibi, yaşlı ve… kimseler bütün kavim, ümmet ve medeniyetlerde değerli ve ihtiram duyulan kimselerdendir. Bu konu bizim dini öğretilerde de; ayet rivayet ve dini liderler ve rehberlerin siyerinde de kabul görülmüştür ki detaylı cevapta ona işaret edeceğiz.

Ayrıntılı Cevap

İlkçi, geçmişliğe sahip, tecrübeli ve.. olmak bütün kavim, ümmet ve medeniyetlerde resmi olarak tanınmışlar. Tabi olarak geçmişliğe sahip, tecrübe ve hizmet sonmuş kimseler insanlık toplumuna sunmuş oldukları hizmetlerden ve değişik sahalarda sahip oldukları tecrübelerden dolayı bütün milletler arasında kendilerine ihtiram duyulan ve bazı özel haklara sahiptirler. Bu konu bizim dini öğretilerde de; ayet rivayet ve dini liderler ve rehberlerin siyerinde de kabul görülmüştür ki biz bu makalede örnek teşkil etsin diye kısaca bazı örneklere işaret edeceğiz.

  1. Ayetler:
  1. Kuranı kerimde İslam dinini kabul etme bağlamında ilkçi olan kimseler hakkında şöyle denilmektedir: “İslâm’ı ilk önce kabul eden muhâcirler ve ensar ile, iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah, onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır”.[1] Bu ayeti kerime İslam dinine ilk girenler içindir. Gerçi müfessirler bu ayetin nüzul sebebi hakkında farklı rivayetler zikretmişlerdir ki gerçeklikte bu rivayetler dış alemde bu ayetin reel örneğini belirtme konusuyla alakalıdır. Bu ayeti kerimede Müslümanlar üç sınıfa ayırt edilmiştir: Onlardan bir kısmı İslama girmekte ve hicret etmekte ilkçi olmuşlardır: “İslâm’ı ilk önce kabul eden muhâcirler”. Onlardan ikinci kısmı peygambere ve peygamberin yârlerine yardım etmekte ilkçi olmuşlardır. “ve ensar”. Onlardan üçüncü kısım bu iki gruptan sonra gelip onların programlarına, güzel amel işlemek, İslami ve hicreti kabul etmek ve İslam peygamberinin getirmiş olduğu ayine yardımcı olmakla tabi olmuş “iyilikle onlara uyan” kimselerdir. Kur’anı kerim bu üç grubu zikrettikten sonra şöyle buyuruyor: “Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır”. Buna binaen İslam peygamberine (s.a.a) iman etmekte ilkçi ve öncü olmak Allahın hoşnutluğuna nedendir.[2]
  2.     “Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce infak edenler ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir. Onların derecesi, sonradan infak edenlerden ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah, hepsine de en güzel olanı (cenneti) va’detmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır”.[3] İnfak etmek farklı şartlarda ve farklı haletlerde farklı değer aldığı için sonraki cümlede şöyle buyuruyor: “İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce infak edenler  ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir”. Bu nedenler daha Fazla tekit etmek için izafe ediyor: Onların derecesi, sonradan infak edenlerden ve savaşanlardan daha yüksektir”.[4]
  3. Ey iman edenler! Size, “Meclislerde tefessehu; yer açın” denildiği zaman açın ki, Allah da size genişlik versin. Size, “Kalkın”, denildiği zaman da kalkın ki, Allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır”.[5] Tefessehu etimolojik olarak “f-s-h” kökünden gelmekte ve (kufl vezninde olmaktadır). Anlam bakımından geniş yer demektir. Buna binaen “tefessehe” genişletmek anlamında ve meclislerin adaplarından biridir. Meclise birisi yeni girdiğinde meclistekiler toparlanıp yeni giren kimseler için yer açsınlar anlamındadır. Zira meclise yeni girenler mecliste oturan kimselere oranla oturmaya; yaşlı veya has bir ihtirama sahip ve… olduklarından dolayı daha layık olmaları söz konusu olabilir. İslam peygamberi “şabaniye” hutbesinde şöyle buyurmaktadır: “…vekkiru kubareküm…” yaşlılarınıza ve ihtiyarlarınıza ve büyüklerinize saygılı olunuz.[6]      Başka bir yerde şöyle buyurmaktadır. “yaşlı Müslümanlara ihtiram göstermek Allaha saygıdandır”.[7] Buradadır ki hazır olanlar isar ve fedakârlık yaparak bu İslami edebe riayet etmelilerdir. Bu ayetin nüzul sebebi hakkında şöyle nakledilmiştir: Peygamber (s.a.a.) onun yanı sırada oturan bir kısma düstur verdi ki bedir savaşına katılan ve fazilet ve ilim bakımından daha üstün olanlardan olup yeni meclise gelenlere yer vermelerini istedi.[8] Bunlar bazı örneklerdir ki İslam’da ilkçiler ve geçmişlikleri olan kimselere verilen değeri ve saygıyı içeren bazı ayetlerdir. 

b) Rivayetler:   

Rivayet içerikli kaynaklarımızda da geçmişlikleri ve ilkçi olan kimselere ihtiram gösterilmesi hakkında rivayetler gelmektedir ki burada numune arz etsin diye bir kaçına işaret edeceğiz:

  1. İmam Bakırdan (a.s.) nakledilmiştir: “Her kim kendisinden sonra güze ve iyi bir sünnet bırakır ve camiada bu sünnet ittib’a edilirse o sünnete amel edenlerin sevabı onların sevabı eksilmeksizin o sünneti bırakan kimseye de yazılır”.[9]
  2. Müminlerin emiri hz. Ali (a.s.) şöyle buyuruyor: “Her milletin saygın şahsiyetlerine size muhalif olsalar bile saygı gösteriniz”.[10]
  3. İmam bakıra (a.s.) şöyle denildi: “Halk peygamberden şöyle naklediyor: Cahiliyet döneminde en şereli olanınız İslamda da en şereflinizdir”. İmam (a.s.) şöyle buyurdu: “Doğru söylüyorlar. Ama sizin tasavvur ettiğiniz gibi değildir. cahiliyet döneminde cömert, güzel ahlak sahibi, komşuların haklarına riayet edenler, başkalarına eziyet etmekten sakınan kimseler İslama girdiklerinde İslam onların hayırlarına ve mükafatlarını daha da fazlaştırdı”.[11]
  4. “Yaşlılarınıza karşı saygılı olunuz ki küçüklerinizden saygı göresiniz”.[12]
  5.  “Tecrübe sahipleri daha güçlü görüşlere ve bakışlara sahiptirler”.[13]
  6. Peygamberden (s.a.a.) nakledilmiştir: “Mürüvet sahibi olan kimselerin azabından şer’i sınırına varmadığı zamana kadar. Eğer kerim olan bir kimse yanınıza geldiği vakit ona karşı saygılı olunuz. Peygamberden kimden bu edebi öğrendiniz diye sorulunca buyurdu: “Rabbimden bu edebi öğrendim”.[14]

 


[1] Tevbe, 100.

[2] Mekarimi Şirazi, “Tefsir-i Numune”, baskı, 1, Tahran: Darul Kutubil İslamiye, 1374, şemsi, c. 8, s. 100 – 101.

[3] Hadid, 10.

[4] Mekarimi Şirazi, “Tefsir-i Numune”, baskı, 1, Tahran: Darul Kutubil İslamiye, 1374, şemsi, c. 23, s. 320.

[5] Mücadele, 11.

[6] MECLİSİ,  Muhammed Bakır, “Biharul – Envar”, Beyrut: Müesesei el-vefa, 1404, c. 93, s. 356.

[7] KÜLEYNİ, “Kafi”, Tahran: Darul Kutubil İslamiye, 1365, şemsi, c. 2, s. 165, Kitabul İman ve el-Küfür, bab-u İclal-i el-Kebir, hadis no: 1,.

[8] Bkz. Mekarimi Şirazi, “Tefsir-i Numune”, baskı, 1, Tahran: Darul Kutubil İslamiye, 1374, şemsi, c. 23, s. 439 - 442.

[9] HUR AMULİ, “Vesailiş- Şia”, Kum: Müesesei Alulbeyt, 1409, kameri, c. 16, s. 174.

[10] NURİ, Mirza Hüseyin, “Müstedrekül- Vesail”, Kum: Müesesei Alulbeyt, 1408, c. 8, s. 395.

[11] Age., c. 8, s. 395.

[12] TEMİMİ AMEDİ, Abdulvahit, “Gureru Hikem ve Durerul – Kelam”, baskı, 8, Tahran: s. 482.

[13] Age., s. 444.

[14] Age., s. 397.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar