Gelişmiş Arama
Ziyaret
9925
Güncellenme Tarihi: 2011/07/21
Soru Özeti
Bizim inancımızda masumun her tür zahiri ve batıni kusurdan uzak olması gerekmektedir. Bu konu göz önünde bulundurulduğunda, Hz. Ali’nin (a.s) boyunun kısa oluşu hakkında nakledilen rivayetler doğru mudur?
Soru
İmam Ali’nin (a.s) boyunun kısa olduğunu belirten hadisler doğru mudur? Kısa boylu olmak kusur sayılmaz mı? Oysaki biz masumun her zahiri kusurdan da arı olduğunu duymuştuk.
Kısa Cevap

Genel bir ilke olarak dikkat edilmesi gereken husus şudur: Halkın nefret etmesi ve uzak olmasına neden olmaması için masumun yaratılış, ahlak, şemail ve zahiri sıfatlar gibi her türlü kusurdan uzak olması gerekir. Rivayetlerde İmam Ali (a.s) hakkında belirtilen sıfatlar, bizzat rivayetlerde bulunan ve açıklaması yapılacak olan bir takım karineler nedeniyle kusur sayılmaz. Yanı sıra boy uzunluk ve kısalığı, normal bir düzeyde olması durumunda kusur değildir.

Ayrıntılı Cevap

Konunun aydınlığa kavuşması için soruya konu olan meseleyi üç mihverde inceleyeceğiz:

1. Hz. Ali’nin kısa boylu oluşu hakkında söylenenler doğru mudur yoksa yanlış mıdır?

2. Doğru olması durumunda, kısa boylu olmak insan için bir ayıp sayılır mı?

3. Masumlar için rivayetlerde belirtilen ve kusur sayılabilecek bazı zahiri özellikler nasıl açıklanabilir?

Şimdi bu meseleleri belirtilen düzen içinde inceliyoruz:

1. Bu meselenin cevabına değinmeden önce, bazılarınca kusur olarak addedilen bazı özelliklerin kusur olmadığının bilinmesi gerekir. Örneğin, İmam Ali’nin (a.s) “el-enzeu’l-betin” olduğu meşhurdur ve bazıları bunu göbeğin küçük olması veya büyük göbek olarak tercüme etmişlerdir. Biz genellikle göbeğin büyük olmasının oburluktan kaynaklandığını düşündüğümüzden meseleyi halletmek için bahane bulmaya çalışmaktayız. Hâlbuki işin gerçeği şudur: “Enze’den kastedilen başın önünde az bir saçın bulunmasıdır ve betin’den kastedilen de karın bölgesinde azıcık bir çıkıntıdır. Oburluktan meydana gelmiş bir şişmanlık söz konusu değildir. İmam Ali (a.s) basit yiyeceklerden istifade eder ve az miktarda yerdi.”[1] İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da şöyle buyurmaktadır: “Ben dünyanızdan iki eski elbise ve iki parça ekmek borç alıp yetindim.”[2] Bu mukaddime unutulmamak kaydıyla, Hz. Ali’nin (a.s) bedensel özellikleriyle ilgili olarak belirtilen rivayetlerde "ربع القامة"[3] ve "ربعة من الرجال"[4] gibi tabirlerin bulunduğunu ve bazılarının bu tabiri İmamın kısa boylu olduğu şeklinde tercüme ettiklerini söylemek gerekir. Bu tercüme sözlük kitaplarında belirtilenlerden dolayı doğru değildir. Manası, İmamın geniş omuzlu olmasıdır. Lisanu’l-Arab adlı sözlük kitabındaki şu cümleye dikkat ediniz:

"وَتَرٌ مَرْبوعٌ یقال: أَراد رُمْحاً مَرْبوعاً لا قصیراً و لا طویلا"[5] yani ne uzun ve ne de kısa olan kılıca denir. Diğer sözlük kitaplarında da bu manaya işaret edilmiştir.[6]

2. İmamın boyunun kısa oluşunun doğru olduğunu farz etsek bile dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır: Boyun kısa oluşu, normal düzeyi aştığında veya insanın manevi çekiciliğini etki altında bırakan başka diğer zahiri noksanlıklar ile beraber olması durumunda kusur sayılır. Bu durumun dışında kısalık esasen kusur sayılmaz; çünkü Yüce Allah değişik fertleri çeşitli özellikler ile yaratmıştır ve insanların zahiri özelliklerde birbirleriyle farklılıklar arz etmeleri tabiidir. Bir fert çehre rengi, kısa boyluluk, ses türü ve diğer hususlar nedeniyle kınanamaz.

3. Masumların zahiri şemaili hakkında söylenenler, onların cismani özelliklerinin halkın kendilerinden nefret etmesine ve uzaklaşmasına neden olacak türden olmaması gerektiğinden ibarettir. Çünkü onlar halkın önderleridirler ve genel çağrılarının gereği olarak çekiciliklerinin korunması lazımdır. Bu mesele rivayetlerde belirtildiği gibi sadece masum imama (a.s) özgü değildir, yanı sıra halk ile direkt olarak bir tür dinî bir irtibat içinde olanların da insanların nefret etmesine ve uzaklaşmasına neden olabilecek kusurlardan arı olması gerekir. Bu nedenle rivayetlerde cemaat imamının ferdi özellikleri hakkında, imamın cüzam ve alaca gibi hastalıkları taşımaması gerektiği belirtilmiştir.[7]     



[1] Tebrizî, Cevad, Siratu’n-Necat, c. 10, s. 426, m. 1197, Bita.

[2] Seyid Rezi, Ebu’l-Hasan Muhammed, Nehcü’l-Belağa, s. 417, name-i 45, İntişarat-ı Hicret, Kum, 1414 h. k.

[3] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 35, s. 2, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404 h. k.

[4] a.g.e., c. 35, s. 4.

[5] İbn. Manzur, Muhammed b. Mukrem, Lisanu’l-Arab, c. 8, s. 101, Neşr-i Edebi’l-Havza, Kum, 1405 h. k.

[6] İbn-i Esir, Muhammed el-Cezeri, en-Nihaye, c. 2, s. 190, Müessese-i İsmailiyan, Kum, 1364 h. k.

[7] Biharu’l-Envar, c. 16, s. 408.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Göğe ne kadar çok çıkılsa oksijenin o oranda azaldığı bilimsel bir gerçektir. Kur’an’da bu gerçeğe işaret eden bir ayet var mı?
    13874 Tefsir 2010/12/28
    ‘Kur’an’ın kapsamlılığı’ hakkında görüş bildiren alim ve müfessirler, Kur’an’ın, pozitif bilimlerin bütün mesele ve ayrıntılarını ele alıp almadığı konusunda aralarında görüş birliği yoktur.Kimileri Kur’an’ın -bir ansiklopedi gibi- bilimsel konuların bütün detaylarını içerdiğini söylemekte, kimileri Kur’an, hiç bir bilimsel konuya değinmemiştir demekte, ...
  • Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
    3807 پیامبر اکرم ص 2018/11/14
    İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin ...
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    7115 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Yüksek düzeyde kârla muzarebe yapmak doğru mudur?
    5646 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamberin buyruğuna göre Kur’an’ın batın ve tefsirini açıklayan kimdir?
    9396 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Bu içerik değişik tabirlerle imamlar (a.s) hakkında zikredilmiştir. Oların imanın temsilcileri, Kur’an’ın gerçek müfessirleri, konuşan Kur’an ve Kur’an’ın emirlerini aşikâr kılanlar oldukları ve başlarında da İmam Ali’nin (a.s) yer aldığı belirtilmiştir. Elbette bu hususun İslam inançlarında kanıtsal bir desteği de mevcuttur. Buna örnek teşkil edecek rivayetler vardır. Bu cümleden ...
  • Ehl-i kitap, meadın cismani olduğuna inanıyor mu? Lütfen bu alanda bir kaç kitap tanıtır mısınız?
    7999 Tefsir 2010/12/28
    Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor:1-Ehl-i kitabın (ister Yahudi olsun, ister Hıristiyan, ister Zerdüşt) öğretilerinde cismani mead adı altında bir konudan özel olarak bahsedilmemiştir. Bu yüzden bu konuda söyleyeceğimiz şeyler Ehl-i kitabın dini kitaplarından mead inancı hakkında anladıklarımızdır.
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11767 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Şia’daki adaletin Mutezile ile farkı nedir?
    10518 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Şia ve Mutezile’den ibaret her iki okul da adaleti kendi mezhep usullerinden biri olarak ilan etmekte ve her ikisi de aklî iyi ve çirkine inanmaktadır; yani bir takım konular hakkında hatta mukaddes şeriat tarafından bir hüküm belirtilmemişse dahi, insan aklı yalnız başına onların iyi veya kötü olduğunu ...
  • Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
    39809 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:1- ‘Şüphe yok ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    12708 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar