Gelişmiş Arama
Ziyaret
6894
Güncellenme Tarihi: 2007/06/22
Soru Özeti
Müslüman olmayan bir bayanla evlenmenin şartları nelerdir?
Soru
bir senedir ki Almanlı bir kızla tanışmışım. Bu kızı çok seviyorum. Ama benim sorunum şu ki bu kız bazı vakitlerde içki içiyor, bazen diskoya veya yüzmeye gitmek istiyor. Elbette belirtmek gerekiyor ki buradaki yüzme havuzları umumi ve erkek ile bayanlar karışıktır. Ben bu bayanla her ne kadar konuştumsa kendisinde hiçbir değişiklik gerçekleşmedi. O bu söz konusu amellerin kendi dininde haram olmadığını söylüyor. İstedikleri her eylemi kendi ülkesinin kanunları çerçevesinde yapabilirler. Lütfen bu bayanla ne yapmam gerekiyor noktasında bana kılavuzluk yapınız. Zira söylediğim gibi ben bu bayanı çok seviyorum. Elbette hatırlatmam gerekiyor ki buradaki Müslümanlar da söylediklerim amellerin hepsini yapıyorlar; yani içki içiyor, diskoya ve yüzmeye gidiyorlar.
Kısa Cevap
Fakihlerin çoğu şöyle diyor: Müslüman olmayan bayanlarla hata eğer ehli kitap olsa, ahlaki meselelere rivayet etse ve şeriata muhalif işler yapmazsa bile, evlenmek caiz değildir. Böyleli bayanlarla evlenebilmek için ilkin İslam’ı kabul etmeleri lazım. Buna binaen eğer siz bu bayanı seviyorsanız ve onunla evlenmek istiyorsanız ilkin onu Müslüman yapmanız gerekiyor.
Elbette eğer bayan ehli kitaptan ise çoğu fakihlerin fetvasına göre onunla geçici evlilik yapabilirsiniz.
Her halükarda onu işaret ettiğiniz ahlaka ters işlerden caydırmak için onunla burhan, güçlü ve sarsılmaz mantıklı delillerle konuşmanız gerekir. Bu da bu bağlamda yazılmış yararlı kitapları mütalaa etmekle mümkündür. Böyleli işlerin kendisi için zararlı olduğunu deliller ile ispatlayıp açıklaman gerekiyor.
 
Ayrıntılı Cevap
İslam fıtrat dinidir. Her kim gerçekten bu dine girerse hakikatte kendi pak fıtratını yararlı hale getirmiş olur. Böyleli bir şahıs kendi fıtratını İslam dışı başka bir mesire ayarlamış bir kimseyle psikolojik ve kişilik olmak üzere bütün boyutlarıyla uyumlu kılabilmesi ve ona karşı gerçek şefkat ve muhabbet bağlaması mümkün değildir.[1]
Bu esas ve başka fıkh-i deliller ki ilgili konularda beyan edilmiş, gereğince fakihlerin çoğu şöyle diyor: Eğer Müslüman bir erkek gayri müslüm bir bayanla evlenmek istiyorsa kendisiyle evlenmek istediği bayan İslam’ı kabul etmesi gerekiyor, aksi taktirde sadece onunla geçici evlilik yapabilir.[2] Hakeza buyurmuşlardır: ehli kitaptan, yani Yahudi ve Hıristiyan’dan kâfir olan bayanlarla daimi evlenmek caiz değildir.
İmam Humeyni (Allah rahmet etsin) hazretleri bu bağlamda şöyle buyuruyor: “…Müslüman erkek ehli kitap olmayan kafir bayanla daimi evlilik yapamaz ve hakeza ehli kitaptan kafir olan bayanla ihtiyati vacip gereğince daimi evlilik yapması caiz değildir”.[3]  
Buna binaen eğer söz konusu hanımı seviyor ve onunla evlenmek istiyorsanız ilkin onu Müslüman yapmanız gerekiyor, sonra onunla evleniniz. Açıktır ki İslam’ı kabul ettikten ve İslam’ın kurallarına bağlı kalırsa saydığınız gayri ahlaki ve gayri meşru şeylerden kendiliğinden uzak duracak. Ama eğer onunla geçici evlilik yapmak isterseniz eğer ehli kitaptan ise fakihlerin çoğunun fetvasına göre işkâlı yoktur.
Onu, işaret ettiğiniz gayri ahlaki işlerden vazgeçirmek için onunla güçlü ve sarsılmaz mantıklı delillerle ki söz konusu mantıklı deliller bu bağlamda yazılmış kitapları mütalaa etmekle kazanılması mümkündür, konuşun ve mezkûr amellerin zararlı olduğunu kendisi için açıklayınız ve onu kani ediniz, ta ki kendisi kendi isteğiyle bu çirkin amellerden vazgeçsin. Böyleli kişilerle konuşurken şu noktayı kendilerine hatırlatmak gerekir ki, Allah u Teâlâ merhametlidir, bütün kullarını seviyor. Dolayısıyla eğer bizim için içkinin içilmesini, diskoya gidilmesini veya erkek ve bayanın karışık olduğu bir yerde yüzmeyi haram kılmışsa kesinlikle bizim menfaatimiz içindir. Mezkûr amellerin terk edilmesi kesinlikle bizim menfaatimizi içeriyor. Bunu yaparken kesinlikle gafil olmayınız ki Allah her zaman sizinle, yardımcınız ve destekleyicinizdir.
Zahiren bu bayanın asıl sorunu onun dinindedir. Eğer İslam dinini kabul ederse içki içmek, disko veya erkek ve bayanın karışık olduğu havuzlarda yüzme gibi saydığınız gayri ahlaki meselelerdeki sorunu çözülür. Doğrudur ki bazı Müslümanların bu tip yerlere gitmeleri ve bu tür amellerde bulunmaları mümkündür. Ama bu onların imanlarının zaafından kaynaklanılıyor. Müslümanlar yapıyor diye başkası da bunu yapmaya mücazdır denilmesine delil olamaz. Ama gerçek bir Müslüman kesinlikle böyleli işlere bulaşmaz. Veya eğer bu gibi şeylere bulaşsa da kesinlikle çok çabuk pişman olacak ve tövbe eder. Allah da bunların tövbelerini kabul ve onları affedeceklerine dair söz vermiş.     
 

[1] Allame Caferi, “Resail-i Fıkhi; Tefavuthayi Hukuk Beşer ez Didgah-i İslam ve Garb”, s. 168.
[2] (Behcet); Müslüman kadın Müslüman olmayan bir erkekle evlenemez. Müslüman erkek de ehli kitap olmayan kâfirle evlenemez. Ama Yahudi veya Hıristiyan olan bayanlarla geçici olarak sıga (muta) yaparak evlenebiliyor.
Zencani; Müslüman bir bayan kâfirin aktine giremez. Müslüman bir erkek de ehli kitap ve Mecus olmayan bir bayanla ne geçici olarak ve ne daimi olarak evlenemez. Zahiren daimi veya geçici olarak Yahudi veya Hıristiyan ile velilik batıl değildir, belki mekruh ve ihtiyati müstahaba terstir ve özellikle daimi evlilik mekruh ve ihtiyati müstahaba aykırıdır. Eğer kâfir bir erkek kâfir bir bayanla evlenir sonra erkek Müslüman olur ve hanımı Hıristiyanlık ya Yahudilik veya Mecusilikte baki kalırsa evlilikleri batıl olmuyor. Koca ve eşi için farklı hükümler vardır ki detaylı yazılmış fıkıh kitaplarında beyan edilmiştir.
Sistani; Müslüman bir bayan kâfir bir kişinin aktine giremez. İster daimi, ister geçici olsun, ister ehli kitaptan, ister ehli kitap olmasın. Müslüman erkek de ehli kitaptan olmayan kâfir bir bayanla evlenemez. Ama Yahudi ve Hıristiyan olan bayanlarla geçici ve sıga (muta) yapabilir. İhtiyati lazım gereğince onlarla daimi evlilik yapılmamalı. Ama Mecusi olan bir bayanla ihtiyati vacip gereğince hatta geçici olsa bile Müslüman olan bir kimse onunla evlenmemelidir. Nasibiler gibi bazı fırkalar ki kendilerini Müslüman biliyor ama kâfir hükmündeler, Müslüman erkek ve Müslüman bayan onlarla hiçbir şekilde; ne geçici ne daimi, evlenemiyor.
Mekarım: Müslüman bayan kâfirin aktine giremez. Aynı şekilde Müslüman erkek de ihtiyat gereğince kâfir bayanla daimi evlilik yapamaz. Ama geçici evlilik Yahudi ve Hıristiyan gibi ehli kitapla yapabilir. (Tevdihu’l – Mesail (el – Muhaşi lil İmam Humeyni) c. 2, s. 468, Mesele; 2397.
[3] Bkz. “Tevdihu’l – Mesail”, (el – Muhaşi lil İmam Humeyni) c. 2, s. 468, Mesele; 2397, 842 numaralı cevaptan iktibas edilmiştir.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır?
    10632 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/21
    Rüşvet etimolojik olarak “r-ş-v” kökünden gelme ve Arapça bir kelimedir. Kelimede bulunan “r” harfı feth (e), dam (u) ve kesr (i) (yani reşeve, rüşeve ve rişeve) olmak üzere üç şekilde kullanılmıştır. Bu kelime müfrettir ve onun cemi “reşa” veya “rişa” şeklindedir. Farsçada mozd (el emeği)
  • İlahi vahiyde lafızların yeri nedir?
    6669 Tefsir 2011/07/14
    Her şeyin lâfzî varlık, yazımsal varlık, zihnî varlık ve dışsal varlığı olmak üzere dört varlık türü vardır. Vahiy de bu dört varlık türüne sahiptir. Örneğin, Kur’an’ın dışsal varlığı hakkında şöyle demekteyiz: Bu lafızlar ile vahiy kanalıyla Peygamber tarafından algılanan bu Kur’an’ın görüngen ve hülasa varlığı sayılan bir aslı ve ...
  • İnsani Şeytan nedir?
    16633 Eski Kelam İlmi 2008/05/04
    “Şeytan” kelimesi, insan, cin veya herhangi bir türden olan isyankâr, asi ve saptıran varlıklar için kullanılan genel bir isimdir. Kuran- Kerim’de şeytan kelimesi özel bir varlık için kullanılmamış, hatta şer, fitneci ve fesat çıkartan insanlar için de şeytan tabiri kullanılmıştır.Buna göre, İnsani Şeytandan maksat, ilahi emirlere isyan etmeleri sonucu ...
  • Diğer namazlar sesli kılındığı halde öğle ve ikindi namazları neden sessiz kılınmaktadır?
    150448 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/07/13
    Bu iki namazın sessiz kılınmasının asıl delili Allah Resulünün (s.a.a) sünnetidir. Zira Resulullah (s.a.a) namazlarını bu şekilde kılmıştır. Allah Teala’da Onu (s.a.a) bizlere bir örnek tayin etmiştir. Peygamberimiz (s.a.a) ‘Ben nasıl namaz kılıyorsam öyle namaz kılın’ diye buyurduğundan bizde namazlarımızı Onun (s.a.a) gibi kılıyoruz. Bu konu için başka delillerde ...
  • Hz. Mehdi’nin zuhur zamanında halktan bazılarının imanını kaybedeceği ve bazı kâfirlerin de iman edeceğini bildiren rivayetler kimler hakkındadır?
    8305 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/11/21
    Mizanü’l-Hikmet kitabındaki söz konusu hadis, “el-Ğıybe” kitabından nakledilmiştir. Hadisin orijinali şudur: Numani, Kaim’in zuhuru zamanında Şiilerin halleri hakkında İbrahim b. Abdülhamid’ten şöyle nakleder: İmam Sadık’tan (a.s) işiten biri bana şöyle haber verdi: “[1]Kaim (a.c) zuhur ettiğinde, onun takipçilerinden ...
  • Fıkhi hükümlerin bir nedenselliği var mıdır?
    8112 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/08/12
    Aşağıdaki noktalar eşliğinde soruya cevap verilecektir: 1. Tüm ilahi hükümler maslahatlar ve sakıncalar esasıncadır; yani hiçbir şey cihetsiz helal veya farz kılınmamıştır. Hükümlerin hikmetsiz, ölçüsüz, kritersiz ve etkileri gözetilmeksizin insanlığa sunulması ve onlarda bir nedenselliğin bulunmaması diye bir şey söz konusu değildir. 2. Ayet ve rivayetlerde külli ve ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    6603 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    5819 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    8093 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    11984 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar