Gelişmiş Arama
Ziyaret
15156
Güncellenme Tarihi: 2013/08/26
Soru Özeti
Senetleri sahih olan Mütevatir-i Lafzi, Mütevatir-i Manevi ve Mütevatir-i İcmali hadis çeşitlerinin kuralı nedir?
Soru
1-Kaç tane hadisin senedi sahih olması gerekir ki ‘Mütevatir-i Lafzi’ olabilsin? 2-Kaç tane hadisin senedi sahih olması gerekir ki ‘Mütevatir-i Manevi’ olabilsin? 3-Kaç tane hadisin senedi sahih olması gerekir ki ‘Mütevatir-i İcmali’ olabilsin?
Kısa Cevap

Şii alimleri, bir haberin her tabakasında ki senet silsilesinde ravilerin sayısı ilime neden olacak ve rivayetin Masum’un (a.s) söylediğine yakin haddine ulaştıracak habere mütevatir hadis demekteler. Her tabakada yerine göre kişilerin sayısını farklı saymış ve ravilerin sayısı hakkında belli bir sayı belirtmemişlerdir. Onlara göre ölçü sözün Masumdan çıktığını bilmek ve ona yakin etmektir. Bu açıdan bakıldığında lafzi, manevi ve icmali mütevatir arasında bir fark yoktur.

 

Ancak mütevetir-i lafzi, rivayetlerin sözlerinin aynı olması, mütevatir-i manevi rivayetlerin sözlerinin farklı ama manasının aynı olması, mütevatir-i icmali ise manasının genişlik ve darlığı bakımından birbirlerinden farklı, ama ortak yönlerinin olduğu rivayetlere denir.

 

Ehl-i Sünnet alimleri ise mütevatir hadis ravilerinin sayısı hakkında değişik görüşlere sahiptirler. Örneğin mütevatir hadis için en az 4 kişiden, en fazla 313 kişiye kadar sayı söyleyenler vardır.

 

Ayrıntılı Cevap

Hadisler, her tabakadaki ‘ravilerin sayısı’na göre ‘mütevatir’ ve ‘vahid’ diye ikiye ayrılır. Mütevatir kelimesinin kökü ‘Vetr’ olup ‘bir’ manasına gelmektedir. ‘Tevatür’ ise peş peşe veya birbiri ardına gelen demektir. Nitekim ‘Sonra birbiri ardınca peygamberlerimizi gönderdik.’[1] ayet-i kerimesinde ‘birbiri ardınca’ manasına gelen ‘Tetra’ kelimesi kullanılmıştır.[2]

 

Rivayet-i Mütevatir ıstılahta ‘’Her tabakadaki raviler silsilesi öyle bir hadde olmalıdır ki, normal olarak yalan üzerine anlaşmaları imkansız olmalı ve verdikleri haber bilgi vermelidir.’[3] demektir.

 

Mütevatir rivayetler her ne kadar az olsa da genellikle muhteva bildirir ve önemli bir haberdir. Örneğin, Ğadir rivayetini sadece sahabe tabakasında 100’den fazla kişi rivayet etmiştir.

 

Mütevatir Haberin Kısımları

 

Mütevatir, bir açıdan bakıldığında ‘Lafzi ve Manevi’ diye ikiye ayrılır.

 

Mütevatir-i Lafzi, bütün ravilerin haberi aynı sözlerle naklettikleri rivayete denir.[4] Örneğin: ‘Kim benim adıma bilerek yalan söylerse yeri ateşle dolacaktır.’[5] hadisini kırk ile altmış arasında sahabe nakletmiştir.[6]

 

Mütevatir-i Manevi ise bütün ravilerin ibareleri değişik ama içeriği aynı olarak verdikleri habere denir ve manada tazammüni (içerdiği mana) ve iltizami (mananın zorunlu olarak gerektirdiği şey) delaletin uyumu olarak kabul edilmelidir.[7]

 

Mütevatir hadis için ‘tevatür-ü tefsili’ ve ‘tevatür-ü icmali’ diye başka bir kısımlandırma daha yapılmıştır. Tevatür-i tefsili, manevi ve lafzi tevatürü içermektedir. Ama tevatür-i icmali bir konuda birkaç rivayet geldiğinde ve delalet yönünden eşit olmayan, ama hepsinden birinin kesinlikle söylendiği anlaşılan ortak yönleri olan rivayetlere denir. Haber-i Vahid’in hüccet olduğunu söyleyen rivayetler bu türdendir.[8]

 

Haber-i Vahid ise, bütün tabakalarda tevatür haddine ulaşmayan rivayetlere denir.[9] Böyle rivayetler yalnız başlarına ilim vermezler. Başka karinelerin yardımıyla hüccet olurlar. Bu yüzden bir rivayet birkaç tabakada tevatüre ulaşır, ama bir tabakada ulaşmazsa mütevatir olmayacak bunun yerine haber-i vahid olacaktır. Zira sonuç öncüllerin zayıf olanına bağlıdır.

 

Ravilerin sayısının ne kadar olacağı konusunda Şii alimleri belli bir sayı belirtmemişlerdir. Onlara göre tevatürün ölçüsü onun insanı ilime ulaştırmasıdır. Ravilerinin sayısı senet silsilesinin her tabakasında ilim veren ve rivayetin İmamın (a.s) söylediğine yakin edilen hadde olan habere mütevatir hadis demekteler. Ayrıca yalan üzerine anlaşmaları imkansız olmalıdır. Bu açıdan bakıldığında onlara göre lafzi, manevi veya icmali mütevatirler arasında fark yoktur.

 

Oysa Ehl-i Sünnet alimlerine göre mütevatir haberde ravilerin belli bir sayıda olması şart koşulmuştur. Ama bu sayısının ne kadar olacağı konusundaki görüşleri farklıdır. Aşağıda o görüşleri getiriyoruz:

 

1-Kadı Ebubekr Baklani’nin görüşü: Ravilerin sayısı en az 4 kişi olmalıdır.

 

2-İstahri’nin görüşü: Ravilerin sayısı en az 10 kişi olmalıdır.

 

3-Bir grup Sünni alimin görüşü: Ravilerin sayısı en az 12 kişi olmalıdır (Benî İsrail eminlerinin sayısı kadar).

 

4-Ebu Huzeyl Allaf’ın görüşü: Ravilerin sayısı en az 20 kişi olmalıdır.

 

5-Bir başka görüş: Ravilerin sayısı en az 40 kişi olmalıdır.       

 

6- Bir başka grubun görüşü: Ravilerin sayısı en az 70 kişi olmalıdır.

 

7-Son görüşte şudur: Ravilerin sayısı en az Bedir savaşındakilerin sayısı olan 313 kişi olmalıdır.     [10]


 

[1] -Müminun/44

[2] -Rağıb-i İsfahani, Müfredat-u Elfaz-il Kur’an, s.853.

[3] -Abdullah Mamakani, Mikbas-ul Hidaye, c.1, s.89-90; Şehid-i Sani, er-Riaye Fi İlm-id Diraye, s.28.

[4] -Mikbas-ul Hidaye, c.1, s.115.

[5] -Şeyh Kuleyni, Kafi, c.1, s.62.

[6] -er-Riaye Fi İlm-id Diraye, s.29.

[7] -Mikbas-ul Hidaye, c.1, s.115.

[8] -Seyid Rıza Müeddep, İlm-ud Diraye Tatbiki, s.37; Mikbas-ul Hidaye, c.1, s.115.

[9] -Mikbas-ul Hidaye, c.1, s.125; Şehid-i Sani, er-Riaye Fi İlm-id Diraye, s.29.

[10] -Cafer Subhani, Usul-u Hadis ve Ahkamuhu, s.25-35, Müesseset-ün Neşr-il İslami, h.k.1420

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar