Gelişmiş Arama
Ziyaret
30532
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
Niçin Hz. Muhammed’e Emin diyorlardı?
Soru
Niçin Hz. Muhammed’e Emin diyorlardı?
Kısa Cevap

Emin, hainin karşısında yer alır; yani emanete hıyanet etmeyen ve halkın güvendiği ve itimat ettiği anlamına gelir.

Halk arasında Peygamber (s.a.a)’in gençlik dönemindeki ferdi ve toplumsal ahlaki temelleri Emin ve güvenilir unvanında tanınmasından ötürü ona “Emin” diyorlardı.

İslam Peygamberi (s.a.a)’nin, hem vahiy konusunda Allah-u Teâlâ’nın itimat etmesi hem de halkın emini olması zikre şayandır.

Masumlardan (a.s) elimize ulaşan ziyaretlerde İslam Peygamberi (s.a.a) için “Eminullah” hitabı ve aynı şekilde rivayetlerde de bu unvanda zikredilmesi bu doğrultuda değerlendirilir.

Ayrıntılı Cevap

Emin, hainin zıttı anlamında kullanılır; yani emanete hıyanet etmeyen ve karşı tarafın itminan ve itimat ettiği kimsedir.[1]

Peygamber (s.a.a)’in gençlik döneminin ferdi ve toplumsal ahlaki temellerinin, halk arasında emin ve güvenilir sayılacak kadar ileri düzeye ulaşmasını dikkate alarak, halk Peygambere (s.a.a)’e “Emin” diyordu.

Nakledildiğine göre: Bir kervan Mekke’den Şam’daki Busra pazarına gitti. Orada bir rahip vardı. Rahip: Bu kervanda harem ehlinden birinin olup olmadığını sorunuz, dedi. Evet, öyle birisi var dediklerinde: Ahmet b. Abdülmuttalib zuhur etmedi mi? Çünkü onun bu aylarda zuhur etmesi gerekiyor! O, Allah’ın son peygamberidir ve Mekke’den çıkıp Medine’ye hicret edecek, dedi. Ravi şöyle diyor: Mekke’ye döndüğümüz zaman: Yeni bir haber var mı diye sorduğumuzda: Peygamberlik iddiasında bulunan Muhammedü’l Emin (s.a.a)’in haberi var, dediler.[2]

İslam Peygamberi (s.a.a)’nin hem Allah-u Teâlâ’nın emini hem de halkın emini olması sebebiyle Kur’an ve rivayetlerde onun “Emin” unvanıyla tanıtılması zikre şayandır. Başka bir ifadeye peygamberlerin tamamı “Emini Vahiy”dirler.

Allah-u Teâlâ, Kur’an’da Hz. Lut (a.s)’un diliyle kavmine şöyle arz ettiğini buyurur: “Rabbimin vahyettikklerini size tebliğ ediyorum. Ben sizin için güvenilir bir nasihatçıyım.”[3]

Aynı şekilde Kur’an’ı Kerim, Hz. Nuh, Salih, Lut ve Şuayb’in dilinden kavimlerine şöyle dediklerini nakletmektedir: “Şüphesiz ben sizin için gönderilmiş güvenilir bir peygamberim!”[4]

Masumlardan (a.s) bize ulaşan ziyaretlerde İslam Peygamberi (s.a.a)’ne “Eminullah” şeklinde hitap edilmiştir.

Bu ziyaretlerden birisinde Peygamber Ekrem (s.a.a)’e şöyle arz ederiz: “Esselamu ala Resulillah salallahu ala Muhammedin Eminillah, Allah resulihi ve azaimi emrihi…”[5]

Rivayetlerde defalarca işaret edilen bu noktaya bir örnekle değineceğiz:

Abdullah b. Cündep diyor ki: Hz. Rıza (a.s) benim için şöyle yazdı: “…Hz. Muhammed, halk arasında Allah’ın eminiydi, onun dünyadan ayrılmasından sonra biz Ehl-i Beyt, onun varisiyiz, o halde biz yeryüzünde Allah’ın eminleriyiz…”[6]

 



[1] Mehyar, Rıza, Ferhengi Ebcedi Arabî-Farisi, s. 4.

[2] Ravendi, Kutbu’d Din, el-Haraîc ve’l-Ceraîh, Kum: Müesseseyi İmam Mehdi (a.c.f) 1409 h. k, c. 1, s. 125-126.

[3] A’raf, 9.

[4] Şuara, 107.125.143.162 ve 178.

[5] İbni Kevleviye’i Kumi, Kamilü’z Ziyarat, Murtezaviye’i Necef-i Eşrem Yayınevi 1356 h. k, s. 201.

[6] Kuleyni, Muhammed b. Yakup, Kâfi Tahran: Daru’l Kutübü’l İslamiye 1365 h. k, c. 1, s. 223.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar