Gelişmiş Arama
Ziyaret
11704
Güncellenme Tarihi: 2012/03/10
Soru Özeti
“Elhemdu – lillah” ve “subhanellah” kelimelerinin dakik anlamı nedir?
Soru
“Elhemdu – lillah” ve “subhanellah” kelimelerinin dakik anlamı nedir ve ikisin arasında var olan farkın ne olduğunu açıklar mısınız? Hakeza günlük programımızda bu zikirlerden nasıl istifade edelim?
Kısa Cevap

“Hamd” kelimesinin lügatteki anlamı övmek ve kötülemenin (zemetmenin) zıddıdır. “Tesbih”  kelimesi ise Allah ı her çeşit noksanlıklardan, ihtiyaçtan, ortaklıklardan ve Onun makamına yakışmayan her şeyden O’nu tenzih etmek, beri, pak ve mukaddes bilmek anlamındadır. Bu iki kavram genellikle kuranın birçok ayetlerinde ve namazda okunan zikir ve dualarda ve… Beraberce zikir edilmişlerdir. Adeta bir birini tamamlamak konumunda sayılırlar. Daha fazla açıklamak için detaylı cevaba müracaat ediniz.

Ayrıntılı Cevap

Hamd kavramı:

“Hamd” kelimesinin lügatteki anlamı övmek ve kötülemenin (zemetmenin) zıddıdır.[1] Övmek bir çeşit ameldir söz değildir. İnsan kendisinden razı olduğu ve kendisinden hoşnut olduğu bir kimseyi, bir ameli, veya bir olayı över. Dolayısıyla övme olayı hoşnutluk ve rızanın mahsulü ve vücutsal bir eylemdir. Bir kimseden razı olduğumuz vakit onu severiz. İşte bu dostluk ve sevgidir ki bizi o kişiye yönelik bir takım eylem, söylem, halet ve sıfatlar bütününe ulaştırır. Ki bunlar bir bütün olarak kâmil bir tasdik, ihtiram ve teslim olmak anlamındadır. İşte bu kâmil olan bir hamddir.

İnsanın marifeti ve bilgisi yukarılara çıktığı oranda Allah dışında yapılan her çeşit övgülerin batıl ve mahkum olduğunu anlar. Zira tüm iyilikler Allahtan gelmektedirler. Buna binaen hamdlerin en büyüğü Allaha aittir. Allah her çeşit övgülüklerin kaynağıdır. İşte bu “elhamdu lillah” kelimesinin anlamıdır. Yani övgü sadece ve sadece Allaha aittir.

Tesbih:

“Tesbih” ise Allah ı her çeşit noksanlıklardan, ihtiyaçtan, ortaklıklardan ve Ona yakışmayan her şeyden tenzih etmek, beri, pak ve mukaddes bilmek anlamındadır. Tesbihin en üst mertebesi Allahtan sıfatları nefiy etmektir. Zira sıfatlar kanalından Allaha ibadet etmek şirktir. Dolayısıyla Allah ı tesbih etmenin anlamı şirkten hareket edip tevhide, sıfatlardan hareketle zata doğru gitmek anlamındadır.[2]

Subhanelleh” asılda mastardır. Gufran gibi. Bazen de Allahın isimlerinden bir isim olarak da istifade edilmiştir. Sebbuh ve kuddus ilahi isimler olarak istifade edildikleri gibi.

“Subhanellah” cümlesinde subhan kelimesi fiilin yerine geçmiş mef’ul-i mutlaktır. Buna binaen “subhanellah” cümlesinin asıl şekli şöyledir: “sebbehtullahe tesbihen”. Yani Allah ı has bir tenzih ile tenzih ediyorum. Has olan bu tenzih şudur ki O’nu O’nun makamına yakışmayan her şeyden beri ve tenzih ediyorum demektir.[3]

Dolayısıyla basit bir dille “subhaneellah” cümlesinin anlamı şudur: Allah ı onun ulûhiyet makamına layık olmayan ve onun makamına yakışmayan her çeşit şeylerden pak ve tenzih ediyorum.

Böylece hamd Allah ı övmek ve tesbih Allah ı takdis ve tenzih etmek anlamındadır. Bu iki kavram kuranın birçok ayetlerinde ve namazda okunan zikir ve dualarda ve… beraberce zikir edilmiş ve bir birini tamamlamak konumunda sayılmaktadırlar. Bu zikirler günlük olarak yerine getirilen farzlarda defalarca tekrarlandığı gibi müstahap olarak da okumaları tavsiye edilmiştir. Ve İslam dinin de temel zikirlerden sayılmaktadır. Hz. Ali (a.s.) bir rivayette “hamd” ve “tesbihin” sahip olduğu özel konumu hakkında şöyle buyuruyor: “Tesbih mizanın yarısıdır, hamd ise mizanı dolduruyor”.[4]

Son olarak dikkat edilmesi gerekir ki, bu zikirlerin manalarına teveccüh etmek ve kalben Allah ı yâd etmek ve bu zikirlerin manasını kalplerde ve zihinlerde yerleştirmek ve onu amele geçirmek zikirlerden güdülen en temel hedeftir. En değerli zikir de amelle yapılan zikirdir. Zikir “vird”in ötesinde olan bir hakikat olduğunu biliyoruz. Bu zikirlere terettüp eden büyük eserler zikirlerin hakikatiyle ilgilidir. Onlardan güdülen hedef sadece kelimelerini dille tekrarlamak değildir. İçermiş oldukları anlamları kalplerimize ve zihinlerimize yerleştirmektir.

Bu konu hakkında daha fazla mutaala etmek için aşağıdaki indeds’e müracaat ediniz:

“Tesbih der namaz ve hemrahi an fa hamd, 9803 (sayt: 9773)”.

 


[1]Lisanü’l - Arap”, nerm efzar-i camiul ahadis, c. 3, s. 155.

[2] Daha fazla bilgi için aşağıdaki adreste zikir edilen cevaba müracaat ediniz: “şomarei 9803 (sayt: 9773)”.

[3] Musevi Hemedani, “tercüme-i el- mizan”, Kum: defteri intişarati islamiye camiat-u mudderisin-i havze-i ilmiye-i Kum, 1374 şemsi, c. 13, s. 5.

[4] Kuleni “el – kafi”, Tahran: daru’l – utbu’l - islamiye, 1365 , h.ş., c. 2, s. 506.   

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar