Gelişmiş Arama
Ziyaret
5995
Güncellenme Tarihi: 2012/01/29
Soru Özeti
İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
Soru
İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı? Lütfen bu konuda yardımcı olun.
Kısa Cevap

İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla bağlı olanlar vardır. Eğer insan yaşamının ihtiyaçları -makul bir şekilde- bir meslekle karşılanmıyorsa ve insanın ailesi bu gelirle zorluğa düşecekse o zaman ikinci bir iş lazım hatta farz olur.

Ancak yasal olarak iki resmi iş yapmak, yani iki iş yerini sahiplenmek ülkenin kanunlarına aykırıdır. Yine ikinci iş, insanın birinci işinde ihmalkar olmasına neden olacaksa o zaman da ikinci bir işe sahip olmak caiz olmaz. İki vardiye çalışarak çocuklarının eğitimine, ailesinin işlerine zaman ayıramayacaksa yine caiz değildir. Yani gerçekte fazla kazanç elde etmek için iki iş yaptığında asıl ve önemli işlerinden geri kalınırsa doğal olarak telafisi güç zararlara uğrar. İşte bu yüzden Masum İmamlar (İmam Hüseyin) şöyle buyuruyor: ‘Babamdan Allah Resulü’nün ev içindeki durumunu sorduğumda buyurdu ki: Kendi isteğiyle evine giderdi. Gittiğinde ise zamanını üçe bölerdi, bir kısmını Allah’a ibadet etmeye, bir kısmını ailesine, bir kısmını da kendisine ayırırdı...’[1]      

 



[1] -Allame Tabatabi, Sünenü’n-Nebiy (s.a.a), c.1, s.15, 19, Muhammed Hadi Fıkhi’nin Farsça çevirisi, Kitap Furuşiy-i İslamiyye, Tahran, 7. Baskı, HŞ.1378.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kendi şer’i vazifelerine karşı kayıtsız olan anne ve babanın oruç ve namazının karşısında oğlunun vazifesi nedir?
    5877 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/21
    Fıkıhçıların çoğuna göre Babanın yerine getirmediği oruç ve namazının kazası en büyük oğlanının üzerinde farzdır. Yani babanın vefatından sonra kazaya kalmış namaz ve orucunu ya büyük oğlu bizatihi kendisi veya başka birisini kiralayarak yerine getirmesi gerekir. Elbette taklidi mercilerin bir kısmı da anne ve baba yani her ...
  • İnsan üzerinde mayo varken yüzme havuzunda irtimasî gusül alırsa, aldığı gusül doğru mudur?
    15192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    İlmihallerdeki iki meseleye dikkat etmek yanıta ulaşmanız için size kolaylık sağlayabilir:1. İnsan eğer irtimasî gusülde irtimasî gusül niyetiyle tüm bedeni suyun altına girecek şekilde tedricen suyun içine girerse kendisinin guslü doğrudur.[1] İhtiyat onun bir defada suya girmesindedir.2. İrtimasî gusülde eğer tüm beden suyun altında olursa
  • Eğer kardeşime bankanın parama verdiği kar miktarında bana kar vermesi şartıyla borç verirsem bu paranın hükmü nedir?
    5688 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Eğer paranızı borç olarak bir şahsa( kardeşiniz veya başka birisine) veya hukuki bir kuruma (banka, şirket gibi) verirseniz. Size belirli bir miktar kar verme şartı koyamazsınız. Zira borcun şartı olarak verilen kazanç riba(faiz) ve haramdır.[1]Elbette borç alan şahıs bir ...
  • Hol’ boşanmasının kanun ve şartları nedir?
    6194 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Hol’ Boşanması, Özellikleri Ve ŞartlarıKocasına ilgi duymayan ve kendisini boşaması için kocasına mehir veya başka bir malını veren kadının boşanmasına hol’ denir.[1] Daha açık bir ifadeyle hol’ boşanması, kadının herhangi bir nedenden ötürü kocasıyla yaşamayı sürdürmek istememesi ve ...
  • Mukaddes ekmeği yemek haram mıdır? İslami kitaplarda, Allah’ın adının anılmadığı yemeklerin yenmesinin caiz olmadığını okumuştum. Böyle bir şey doğru mudur?
    7827 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/04
    1- Bazı çağdaş fakihlerin görüşüne göre ehl-i kitap kafirlerin su ve yemekleri, eğer onların elleri ve bedenlerine değerse necis ve haramdır. Ama bazı taklit mercileride (Ayetullah Tebrizi, Ayetullah Fazıl Lenkerani, Ayetullah Vahid Horasani gibi)[1] şöyle buyuruyorlar: ‘Semavi dinlerin mensuplarının ...
  • Cin suresinin dokuzuncu ayetinin tefsiri nedir?
    13087 Tefsir 2011/12/19
    Müfessirler bu ayetin ve benzeri ayetlerin tefsiri hakkında değişik görüşler ileri sürmüştür. Önceki müfessirlerin birçoğu bu ayetin tefsirinde ayetin zahirinin korunmasında ısrar etmiştir. Ama Alusi, tefsirinde bu tefsirlere eleştiriler yöneltmiş ve onlara cevap vermiştir. “Tefsir-i Fizilal” yazarı gibi bazıları da bu ayet ve benzerleri üzerinden, bunlar bizim ...
  • Kadın geçici evlilikle zevce olur mu?
    9566 Çok Evlilik 2012/12/23
    Her ne kadar muta nikahı şer’i bir nikah olsa ve bir kadın geçici olarak birinin nikahına girdiğinde ona zevce denilse de nikahın bütün hükümlerini taşıması gerekli değildir. Ve bunu karmaşık bir konu olarak algılayamayız. Şii rivayetlerinde daimi ve geçici evlilik arasındaki farklara açıkca işaret edilmiştir. Daimi nikahta ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    14156 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • İslam toplumlarının önderleri için “Müslümanların emir sahibi” lakabını kullanmak doğru mudur?
    8000 Politika Felsefesi 2011/11/21
    Soruda belirtilen ayet gereğince halkın mal ve nefislerine velayet etmek, ilahi rububi hususlardandır ve sadece Yüce Allah’ın ataması ve izniyle meşruiyet taşır. Nitekim biz bu şerî ve yasal gücün Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve sırasıyla masum imamlara verildiğine inanmaktayız. Ama zamanın imamının (a.c) gıyabında birçok aklî delil ve masum imamlardan ...
  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    9522 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...

En Çok Okunanlar