Please Wait
9802
Meşhur din ve mektepler, özellikle ilahî dinler ortak olarak; yüce bir şahsiyete sahip olan, bütün cihanı kapsayan hükümeti sayesinde adalet, emniyet ve barışın tüm dünyayı kapsayacak ve zalimlerden, müstekbirlerden bir eser kalmayacak birisinin zuhurunun müjdesini vermişlerdir. O, zulüm gören kimseleri zalimlerin elinden kurtaracaktır ve o, adalet hakim kılacak ve dünyadaki herkes kâmil bir razılık içerisinde birbirleriyle birliktelik ve kardeşlik çerçevesinde yaşayacaklardır.
Bütün bunlara rağmen, bu konudaki farklılıklar oldukça fazladır. Kurtarıcı, bazı dinlerde o dinin peygamberidir ve diğer bazı dinlerde ise belirsiz ve çelişkilidir. Şahsiyeti, özellikleri, hayatta olması, zuhur zamanı, nasıl tecelli edeceği, onun beklenmesi, isim ve lakapları ve bunlara benzer daha birçok konu hakkında ihtilaflar vardır.
İnsanlık hayatının son döneminin vaat edilen kurtarıcısını tanıtmak, eskilerden beri çeşitli din ve mekteplerin ehemmiyet ve önem verdiği bir konudur. Ancak, dinlerin sayısı bir taraftan ve soru söz konusu olan konunun dairesinin geniş oluşu diğer bir taraftan, bu konuyla ilgili olan her açının incelenmesini imkânsız kılmaktadır. Sayısızca tahrifat ve ilahî dinlerin (İslam dışında) kitaplarının ilk nüshalarına ulaşmanın imkânsız oluşu da bu dinlerin görüşleri hakkında kesin ve yakinî olarak açıklama yapamamamıza neden olmaktadır.
Burada kısaca, dinlerin mevcut kitap ve kaynaklarına dayanarak; İslam dini, Yahudilik, Hıristiyanlık, Zerdüştlük ve Budizm'in, kurtarıcı hakkındaki görüşleri açıklanmaya çalışılmıştır.
Bütün konuyu şu başlıklar altında toplayabiliriz:
A) Dinlerin ortak görüşleri:
1- Zuhurun müjdesi
2- Kurtarıcının üstün ve seçkin şahsiyeti
3- Global hükümet
4- Barış ve adaletin sağlanması ve zulmün ortadan kaldırılması
5- Salihlerin ve mazlumların yeryüzünün varisleri olması
B) Dinlerin farklı görüşleri:
1- Vaat edilen kurtarıcının kimliği ve lakapları
2- Vaat edilen kurtarıcının manevî konumu ve derecesi
A) Dinlerin Ortak Görüşleri:
1- Zuhurun Müjdesi
İslam: Bu konu, İslam dininin kesin inançlarından biridir ve Kur'an-ı Kerim'de ve İslamî rivayetlerde ayrıntılı olarak bu konu hakkında bahsedilmiştir[1]. Allah-u Teala, "Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, …vaat etti."[2] ayetinde zuhur vadesini vermiştir. İmam Muhammed Tâki (a.s)'den şöyle rivayet edilmiştir: "Bizim kaimimiz vaat edilen Mehdi (a.f)'dir… Muhammed (s.a.a)'i peygamber olarak gönderen ve bizleri de imamet makamına has kılan Allah'a andolsun ki eğer dünyanın ömrünün bitmesine bir gün kalsa bile, Allah-u Teala o günü, Hz. Mehdi (a.f) zuhur edip zulümle dolu yeryüzünü adaletle dolduruncaya kadar uzatacaktır."[3]
Yine Kur’an’da şu ayet de Hz. Mehdi’nin kıyamı için açık bir müjde sayılır: O Allah ki Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderdi dinini bütün dinlere galip kılsın diye müşrikler bunu istemeseler bile (Saf: 9) Böyle bir vaadın şimdiye kadar gerçekleşmediğine göre bu vaadın gerçekleşeceği gün kesindir yani İslam’ın bütün dinlere her yönüyle galip olduğu gün mutlaka gerçekleşecektir ve bu bir ilahi vaat ve müjdedir.
Yahudilik: Yahudilikte de defalarca Maşiyeh'in (Mashiah) zuhur edeceği müjdelenmiştir.[4] O günde, büyük Mikailî server ayağa kalkacak ve… Yeryüzünde uyuyanların (ölülerin) çoğu uyanacaktır. Bunlardan bazıları ebedî hayat için ve bazıları da sayılmak ve ebedî aşağılığa duçar olmak için yeniden dirileceklerdir.[5]
Hıristiyanlık: Hıristiyanlık (Katolik, Ortodoks ve Protestan) dininin takipçileri de vaat edilen kurtarıcının beklemekteler. "İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak…"[6]
"Ben de Baba'dan dileyeceğim. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'nu verecek. Dünya O'nu kabul edemez…"[7]
Zerdüştlük: Bu dinin takipçileri, her biri bin yıl arayla birbiri arkasından zuhur edecek üç kurtarıcının bekleyişindelerdir. Bu kurtarıcıların hepsi Zerdüşt'ün soyundan olacaktır ve onların üçüncüsü ( İstut Erte ) son vaat edilen kurtarıcıdır.
"Mezda'nın yarattığı güçlü Ferkiyanî'yi övüyoruz; … cihanı yeniden yarattığı zaman… ölülerin yeniden dirilip ölümsüz hayata yöneldikleri zaman… "[8]
2) Kurtarıcının Üstün Ve Seçkin Şahsiyeti
Bütün dinlerde vaat edilen kurtarıcının şahsiyeti oldukça seçkin bir konumda yer almaktadır. Ancak İslam dini bütün bu dinlerin başında yer alarak, Hz. Mehdi (a.f)'yi daha üstün özelliklerle nitelemektedir.
İslam dini açısından (özellikle Ehl-i Beyt mektebi), insanlık hayatının son döneminin vaat edilen kurtarıcısı, bir insanın sahip olabileceği olumlu özelliklerin hepsine sahip ve Allah-u Teala'nın özel olarak seçtiği bir kimsedir. İsmet (günahsız olmak), ilahî feyzin vasıtası, Allah-u Teala'nın nimet ve bereketlerinin nazil olduğu kapı, varlık âleminin mihveri ve huzur kaynağı gibi özellikler, İslam dininin Hz. Mehdi (a.f)'a atfettiği seçkin niteliklerdendir. Ancak dinler bu kurtarıcının bazı özellikleri hakkında ortak görüşlere sahiptirler. Bunlardan bazılarını burada onların kitaplarından naklederek zikrettik.
3- Global Hükümet
Büyük dinlerin çoğu kurtarıcının hükümetini, bütün dünyayı kapsayan yani bütün millet, din ve kültürlerin tam bir hoşnutluk ve razılık içerisinde bir bayrak altında toplanacakları, bir hükümet olarak bilmektedirler.
İslam: "Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O'dur."[9]
Bu ayetten, İslam dininin nurunun Hz. Mehdi (a.f)'nin zuhur etmesiyle dünyanın her yerine yayılacağı, bütün insanların ya teslim olup boyun eğecekleri ya da adaletin keskin bıçağı altında helak olacakları ve İslam bayrağının her yerde dalgalanacağı ve izzetli olacağı anlaşılmaktadır.
Yahudilik: Hz. Davut (a.s)'ın Zebur'unda şöyle geçmektedir: " Ya Allah, ahkâm ve şeriatını, mülk ve ahkâmını bir melek zadeye bahşet ki; denizlerden denizlere, nehirlerden nehirlere, yeryüzünün en uzak noktasına kadar saltanat etsin…"[10]
Hıristiyanlık:"Bütün kabileler onun yanında toplanacaklardır."[11]
4) Adalet Ve Global Barış:
Adalet ve global barışın sağlanması ve zulmün ortadan kaldırılması; çoğunlukla kurtarıcının bahsedildiği yerlerde, üzerlerinde vurgulanan konulardandır.
İslam: Müminlere verilen en mübarek müjde, Hz. Mehdi (a.f)'nin bütün dünyaya hükmedeceği, zulme galebe geleceği, korku ve vahşetten uzak, emniyet ve razılığın zirvesinde olan ideal bir yaşamı sağlayacağıdır. " Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti."[12]
Yahudilik: " Ve o, senin kavmini adaletle yönetecektir, senin miskinlerini yüce ve zalimleri aşağı kılacaktır. Onun zamanında salihler çoğalacaktır… Bütün yeryüzü ümmetleri onu mutlu olarak çağıracaklardır."[13]
"…Kimdir o ki adalet onu ayaklarına çağıracak… Ve onu padişahlara musallat edecektir…"[14]
Hinduizm: " Zaman, ahir'uz-zamanda adaletli bir padişaha ulaşacaktır ki; …"[15]
5- Salihler Ve Mazlumlar, Yeryüzünün Varisleri
Bu konu da çoğu dinlerde söz konusu olmuştur ve herkesin ümidi, görünürde güçlü ve kudretli zulüm cephesinin parçalanacağı ve mazlum ve mustazafların (zayıfların) kudrete ulaşacağı günedir.
İslam:"Biz ise, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (mukaddes topraklara) vâris kılmak istiyorduk."[16]
"Andolsun ki, Zikir'den (Tevrat) sonra Zebur'da da: «Yeryüzüne iyi kullarım vâris olacaktır» diye yazmıştık."[17]
Yahudilik: Zebur'da şöyle geçmektedir: "…Ancak Allah'a tevekkül edenler yeryüzünün varisleri olacaklardır… Ancak mütevazı olanlar yeryüzünün varisleri olacaklardır ve selamette olmaktan lezzet alacaklardır… Sadıklar yeryüzünün varisleri olacak ve onda ebedî olarak yaşayacaklardır."[18]
Zerdüştlük: "…ki galip Suşiyant'a ve onun diğer dostlarına ait olacaktır… Suçlular ve aldatıcılar ortadan kaldırılacaktır."[19] Suşiyant, Zerdüşt ayininin kurtarıcısıdır.
B) DİNLERİN BU KONUDAKİ FARKLI GÖRÜŞLERİ:
Cevapların hacminin uzamaması için, mektep ve dinler arasındaki en önemli ve asıl farklılıklardan ikisine kısaca değinmeye mecbur kılmaktadır.
1- Vaat Edilen Kurtarıcının Kimliği Ve Lakapları
Her doğru inanç gibi mehdilik konusunda da çeşitli farklılıklar söz konusu olmuştur. Bu o inancın sağlam olmadığının delili değil aksine bu inancın temelinin insanın fıtratına uygun ve Peygamberler tarafında sürekli insanlara açıklanmış olduğunu gösterir ancak gereçekler çeşitli faktörler yüzünden tahrife uğradığına göre bu inanç da zamanla tahrife uğramıştır. Nitekim İnsanlık, tarihin bütün dönemleri boyunca sığınmak ve tapmak için bir ilah ve sığınak arayışında olmuşlardır, ancak çoğunlukla yanlış yollara ve sapıklıklara doğru sürüklenmiş ve Allah'a şirk koşmuşlardır.
Vaat edilen kurtarıcı konusu da insanların ideal ve amaçları için böyle önem ve konuma sahiptir. İnsanlık, her zaman için hakkın zafere ulaşacağı günün bekleyişinde olmuş ancak yine vaat edilen kurtarıcıyı tanımada yanlışa düşmüş ve zihinlerinin algılayabileceği kapasitede bir takım kişileri kurtarıcı olarak farz etmişlerdir.
Bu arada Hz. Mehdi (a.f) hakkındaki en sağlam ve en net açıklama İslam dininde ve Ehl-i Beyt mezhebinde yer alır. Bu mezhebe göre Hz. Mehdi’nin tam kişiliği açıktır O, masum imamların (on iki imam) sonuncusu ve halen hayatta ancak gözlerden saklıdır. İslam dininde bu hazret için birçok isin ve lakap zikredilmiştir. En önemli lakabı Mehdi’dir.[20]
Yahudilik ayininde daha çok "Maşiyeh" ismi meşhurdur. Hıristiyanlar da Hz. İsa (a.s)'nın zuhurunun bekleyişindelerdir ve Mukaddes Kitap'ta onun hakkında çoğunlukla "Şilu", "Doğruluk Ruhu", "Allah'ın Oğlu" ve "İnsanoğlu" lakapları zikredilmiştir.[21]
Zerdüştler sonuncu suşiyantlarını (kurtarıcılarını) "İstut Erte" olarak adlandırmaktadırlar. Hinduizm'de ise "Kaliki" vaat edilen kurtarıcıdır.
2) Beklenilen Kurtarıcının Dinlerdeki Konumu Ve Dinlerin Ona Olan Teveccühleri
Maalesef, kurtarıcının zuhur etmesi oldukça önemli ve hayatî bir konu olmasına rağmen, İslam dini dışındaki diğer dinlerde bu konuya yeterince önem verilmemekte ve bahis konusu olmamaktadır. Ancak İslam dini, hem Hz. Mehdi (a.f)'nin yüksek bir konum ve azamete sahip olduğuna inanmakta ve hem de onun bekleyicileri için önemli ve ağır sorumluluklar karar kılmıştır. İslam dini açısından, Hz. Mehdi (a.f)'yi masum (her türlü hata ve günahtan beri ve arınmış) bir imamdır[22], Kur’an’ın her ayetinin gerçek manasına tefsirine vakıftır. ilahî Vehbi ilimle donanmıştır. Zamanın imamıdır. İlahi feyzin vasıtasıdır[23], Allah-u Teala'nın nimet ve bereketlerinin nazil olduğu kapıdır, varlık âleminin kutbu ve huzur kaynağıdır. Öyle ki eğer bir an bile yeryüzünde bulunmasa yeryüzü üzerinde bulunan her şeyi yutar ve dağılıp gider Çünkü yer yüzü hüccetsiz varlığını devam ettiremez. Her dönemde mutlaka bir ilahi hüccet vardır Nitekim Kur’an buyurur ki Sen ancak bir uyarıcısın ve her kavmin bir hidayet edeni vardır. İmam Mehdi (a.f) Peygamber değildir ancak Peygamber’in vasisidir ve on iki imamın on ikincisidir. Liyakat sahibi insanlara nerede olurlarsa olsunlar onun vasıtasıyla manevi feyiz yetişir. [24]
[1] Allame Meclisî, Kur'an'ın 33 ayetini Hz. Mehdi (a.f) hakkında olduğunu bilmekte ve onları rivayî olarak (rivayetlerle) tefsir etmiştir. Sadece “ یملا الارض عدلا و قسطا ” tabirini içeren üç yüzden fazla rivayet zikretmiştir.
[2] “وَعَدَ اللَّهُ الَّذِینَ آمَنُوا مِنکُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَیَسْتَخْلِفَنَّهُم فِی الْأَرْضِ ” (Nur Sûresi, 55. ayet)
[3] Meclisî, Bihar'ul Envar, c:51, s: 156
[4] “Goncine-yi Ez Telmud” kitabında “Maşiyeh” in şahsiyeti hakkında birçok ayet vardır. (Feridun Gorganî, Abraham-ı Kohen, s: 352–354; İntizar-ı Mow'ud, 15. sayı, 6. fasıl, 1384 (h.ş) yılı yıllığından naklen)
[5] Mukaddes Kitap, Danyal Nebi (a.s) Kitabı, tercüme: Fazılhan, Hemedanî, s: 1567, 1–3. bentler, Huda Murat Süleyman, Dersname-yi Mehdeviyyet, 1385, s: 24 (kitabından naklen)
[6] Aynı kaynak, Matta İncili, 25. bab, 31–33.bab; Mukaddes Kitap, Dar'us Sulte-yi Londra, 1914
[7] Yuhanna İncili, 14,17
[8] Yişnalar, 2, 349, aynı kaynaktan naklen, 4. dipnot, s: 160
[9] Saf Sûresi, 9. ayet, Tevbe Sûresi, 33. ayet
[10] Ferzî Horasanî, Muhammed Ali, Umid-i Sebz, s: 72 (kitabından naklen)
[11] Matta İncili, 25. bab, s: 60, 31-33. bentler
[12] Nur Sûresi, 55. ayet
[13] Davut (a.s)'ın Zeburu, 2,72–18; 96, 10–13 mezamirleri
[14] Mukaddes Kitap, Ahd-i Atik, Yeşeya Nebî (a.s) Kitabı, s: 1031 ve 1057, aynı kaynaktan naklen, 4. dipnot, s: 140
[15] Ferzî Horasanî, Muhammed Ali, Umid-i Sebz, s: 72 (kitabından alıntı)
[16] Kasas Sûresi, 5. ayet
[17] Enbiya Sûresi, 105. ayet
[18] Mukaddes Kitap, Davut (a.s) Mezamirleri, 37. mezmur, 9–37. bentler
[19] Yişnalar, s: 160
[20] Tabersî, Nûri, Mirza Hüseyin, En-Necmûs Sakıp, s: 55–132
[21] Yuhanna İncili, 41. bab, ayet: 26; 7, 16- 13; 7, 2; 19, 8
[22] Masum olmak: Selim b. Gays şöyle demektedir: Selman'ın şöyle dediğini duydum: Peygamber (s.a.a)'e, Ey Resulullah! Her peygamberin bir vasisi vardır; sizin vasiniz kimdir? Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: Ey Selman! Ali b. Eb-u Talip benim vasim olduğuna dair şahadet ederim… Ve vasilerim oğlum Hasan, Hüseyin ve diğerleri Hüseyin'in oğullarıdır. Onlar Kuran iledirler ve Kuran da onlarladır ve bu iki parmak gibi birbirlerinden ayrılmazlar… Onlara itaat eden herkes Allah'a itaat etmiştir ve onlara itaat etmeyen kimse Allah'a itaat etmemiştir. Onların hepsi hidayet edicidirler. Şu ayet; benim, kardeşim, kızım Fatıma, oğlum ve benim ve kardeşimin oğulları olan vasilerin hakkında inmiştir: “Ancak ve ancak Allah, ey Ehl-i Beyt, sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tam bir temizlikle tertemiz bir hale getirmek diler.” Onlar her türlü pislik ve kirden uzaktırlar ve onlar masumdurlar. Daha sonra Peygamber (s.a.a) elini Hüseyin (a.s)'in omzuna koyarak şöyle buyurdu: Ümmetimin Mehdi'si… bunun evlatlarındandır. İmam oğlu İmam ve âlim oğlu âlim ve vasi oğlu vasidir… (Selim b. Gays'ın Kitabı, s: 429.)
[23] Mefatih'ul Cinan, Camie Ziyareti, s: 548
[24] Kuleynî, El Kafi, c: 1, s:179