Gelişmiş Arama
Ziyaret
5862
Güncellenme Tarihi: 2010/11/08
Soru Özeti
bazı vacip ve müstahaplara önem verilmesi namazın yerine geçebilir mi?
Soru
acaba fakirlere, hastalara, camilerin yapılmasına vb. gibi yerlere yardım etmek namazın kılınmamasını telafi ediliyor mu?
Kısa Cevap

Cevaba geçmeden önce bir noktayı açıklamamız lazım, oda şudur: İslami hüküm ve yasalarda, her ne kadar maslahat ve mefsede konusunu göz önünde tutulmuş ise de, insanın aklı bu hükümlerin tüm fayda ve zararlarını tek başına derk edebilmesi olanaksızdır. Bu bağlamda kesinlikle Allahın vahyine ve masumların sözlerine tabi olması gerekir. Bu nedenle sorduğunuz yukarıdaki sorunun[1] cevabı noktasında ayet ve rivayetlere bakıp ayet ve rivayetlerin söylediği neyse onu ancak yapabiliriz. Onun ötesine gitmek doğru olmadığı gibi sorumluluk getiriyor. Yapılan araştırma neticesinde şunu diyebiliyoruz: fıkıhta tahyiri; yani insan iki amel karşısında seçenek sahibi kılınmış, ikisinden her hangi birisini seçip yerine getirebiliyor şeklinde bazı vacipler var olmaktadır. Örneğin orucun kefareti bağlamında altmış gün oruç tutmak ile altmış fakirin karnını doyurmak veya bir müd (yaklaşık 750 gr.) değerinde yiyecek vermek arasında muhayyer ve onlardan her hangi birisini seçip yerine getirebiliyor.[2] Ama farz olan namazlar hakkında böyle bir durum söz konusu değildir. Yani hiçbir şey namazın yerini dolduramıyor. Hatta diğer iyi amellerin kabul görülmesi, namazın kabul olunmasına bağlayan rivayetler var olmaktadır. Aşağıdaki rivayet gibi ki, şöyle buyuruyor: namaz kabul görülürse diğer ameller de kabul görülecek, namaz kabul görülmese diğer amellerde kabul görülmeyecektir.[3]  

Her halükarda başka amellerin namaza alternatif olabileceği noktasında kurandan veya rivayetten her hangi bir delil olmadığı halde sanılarımıza dayanarak amel edemeyiz. Aksi takdirde Allah katında hüccetsiz kalırız. Farklı hastalıklara sahip olan bir kimse, doktora müracaat etmiş, doktor her hastalığı için has bir ilaç uygun görmüş. Hasta olan kimse has hastalığı ( örneğin kalp hastalığı) için uygun görülmüş ilacı değil, başka bir hastalığı (örneğin diyabet hastalığı) için uygun görülmüş ilacı defalarca içemeyeceği gibi, nafileleri yerine getirmek (müstahap olan şeylerle meşgul olmak) bahanesiyle temel ve çok önemli olan namaz gibi farz olan ilahi emirden gafil kalıp başka bir şeyi onun yerine koyamayız.

Ama kazaya kalmış müstahap bazı namazlar; örneğin kazaya kalmış gece namazı gibi, sadaka vererek telafi edilmesi mümkündür.[4]    



[1]  Acaba fakirlere, hastalara, camilerin yapılmasına vb. gibi yerlere yardım etmek namazın kılınmamasını telafi ediliyor mu?

[2] Tevziu'l-Meseil-i Meraci, c. 2, s. 928.

[3] Muhadis-i Nuri, Müstedrekü'l-Vesail, c. 3, s. 25.

[4] Günlük namazlara bağlı nafile (sünnet) namazları (geşmiş ise) kaza olarak yerine getirilmesine tekit edilmiş nafilelerden sayılmakta ve şöyle rivayet edilmektedir: "dünyayla meşgul olup nafileyi terk eden kimse, Allah Resulünün sünnetini hafife almış, önemsememiş ve zayi etmiş bir kimse olarak Allahın huzuruna varır. (Tümünü) kaza edemiyorsa her iki rekât yerine bir müd (yaklaşık 750 gram) kefaret versin. İki rekât için bir müd veremiyorsa dört rekât için bir müd versin, dört rekât için veremiyorsa, gece namazı için bir müd, gündüz nafileleri için de bir müd, bunu da veremiyorsa (en azında) günlük nafileleri için bir müd verisin. Elbette (bilinmelidir ki,) kaza etmek sadaka vermekten daha faziletlidir. (er-revdetu'l-Behiyye fi Şerhi'l-Luma'i-d-Dimişkiye, (eski çap), c. 2, s. 109).    

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17221 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Hz. Muhammed (s.a.a) Nerede Toprağa Verilmiştir?
    8777 تاريخ بزرگان 2011/10/23
    İslam Peygamberi, Ebrehe’nin askerleriyle[1] Allah’ın evine hücum ettiği yılda doğmuş ve kırk yaşındayken Hira mağarasında ibadetle meşgulken Allah tarafından peygamberliğe seçilmiştir. Hz. Muhammed (s.a.a) çağrısını ilkönce gizli olarak başlatmış ve Allah’ın emriyle açık çağrısına da yakınlarından başlamıştır.[2] Hz. Peygamberin ...
  • Astıma müptela olan oruçlu bir şahsın sprey kullanmasının hükmü nedir?
    7095 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mercilerin çoğu, ilaç yerine istifade edilen iğne ve serum gibi şeylerin kullanımını caiz bilmektedir. Elbette belirtilen hususların yemek yerine istifade edildiği yerde onlardan sakınmak gerekir.[1] Aynı şekilde nefes darlığı için kullanılan sprey eğer ilacı sadece akciğere aktarırsa, orucu bozmaz.
  • Gönüllerine göre eş bulamayan, evlilik zamanı gelmiş kızların duası hangisidir?
    18099 Pratik Ahlak 2012/07/21
    Saygıdeğer okuyucumuz; Sizin nazarınızdaki dua Şeyh Abbas Kummi’nin “Mefatihu’l Cinan” kitabında zikredilmiştir ve o dua şöyledir: Şeyh ve Seyyid, Mufazzal bin Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: Bir gün İmam Cefer-i Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi ...
  • İslami düşüncenin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir proje sunmak mümkün müdür?
    8247 Eski Kelam İlmi 2007/08/23
    İslam, gönderilmiş olan son ve en mükemmel dindir. Bundan dolayı insan hayatını ilgilendiren bütün toplumsal ve ferdi alanlarda bu dinin yol gösterici olması beklentisi içerisindeyiz. “İslam’da sistematik düşünce teorisi “ İslam dininin kapsamlılığıyla ilgili dengeli bir teoridir. ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12435 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...
  • Abdest ve teyemmümün felsefesi nedir?
    10117 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/12
    Banyo yapıldığı zaman ortaya çıkan şey dış temizliktir. Dış temizliğin yanı sıra, manevi temizlikte namazın şartlarındandır. Bu da ancak abdest ve gusülle gerçekleşir. Su kullanma imkanı yoksa, manevi ve batıni taharet için, abdest ve guslün yerine teyemmüm alınır. Ama bu, teyemmümün dış temizliğe faydası olmadığı ...
  • Biz bütün âlemde Müslüman ya da Şia olmayan insanları görmekteyiz...
    10641 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İslam dinine inanmayan insanlar iki grupturlar:Diğer bir ibaretle İslam dinine iman etmeyen insanlar iki gruptur:1- Terim olarak cahil-i mukassir ve inatçi kâfir olan grup. Yani İslam onlara ulaşmış ve onun hak olduğunu anlamışlar ama inat ve isyancılıkları yüzünden hakkı kabul etmemişlerdir. Bu grup, azabı ve ...
  • Niçin insan (intihar ederek) hayatı kendinden selb edemiyor?
    7274 Ahlak 2010/11/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar