Gelişmiş Arama
Ziyaret
10688
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
“Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür” ayeti hakkında İmam Askeri’nin (a.s) tefsiri nedir?
Soru
İmam Hasan Askeri’nin “Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür” ayetiyle ilgili tefsiri nedir?
Kısa Cevap

İmam Hasan Askeri Tefsiri, bu İmama mensuptur ve bazıları bir takım delillerden ötürü bu tefsirin kendisine isnat edilmesini kesin bilmemektedir. Bu tefsirde Hamd suresi ve Bakara suresi 282. ayete kadar rivayetsel bir şekilde tefsir edilmiştir ve buna Kur’an ilimleri literatüründe “Me’sur” tefsir denilmektedir. Her halükarda İmam Hasan Askeri (a.s) “Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür” ayetinin tefsirinde yaratıkları savunma, velayet ve İmam Ali’nin imametini kabul etmeden dolayı Şia’nın üstünlük ve erdemi gibi sayısız nimetlerinden ötürü yüce Allah’ı övmeye işaret etmiş ve bütün bu nimetlerden dolayı yüce Allah’a şükretmek gerektiğini ve Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür demek gerektiğini belirtmiştir.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hasan Askeri tefsiri, bu İmama mensuptur ve bazıları bir takım delillerden ötürü bu isnadı kesin bilmemektedir.[1] Bu tefsirde Hamd suresi ve Bakara suresinin 282. ayetine varıncaya dek rivayet eksenli bir tefsir yapılmıştır ve Kur’an ilimleri literatüründe bu tefsire “Me’sur” tefsir” denmektedir.[2] Her halükarda, İmam Hasan Askeri (a.s) tefsirinde “Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” ayetiyle ilgili yapılan tefsir şudur: “Hamd Allah’a özgüdür” bunun manası şudur: Yüce Allah kullarına vermiş olduğu bazı nimetleri özet olarak kendilerine tanıtmıştır ve bu yüzden kulların onların tümünü detaylı bir şekilde tanıma olanağı yoktur; zira yüce Allah’ın nimetleri sayılamayacak ve tanınamayacak kadar çoktur! Bu yüzden yüce Allah kullarına “Hamd Allah’a özgüdür” diye söylemelerini buyurmuştur.[3] Bunun devamında İmam “Âlemlerin Rabbi” kelimesinin tefsiri ve açıklamasında şu noktalara işaret etmektedir.

1. Âlemlerin Rabbi, tüm yaratıklara rızık vermektedir, onları kendi himayesinde korumaktadır, onları kuşatmaktadır, maslahatı esasınca hepsini idare etmektedir ve kullarına gerçekten şefkat ve rahmet duymaktadır.[4]

2. Tüm yaratıkların rızkı belirlenmiş ve taksim edilmiştir. İnsanoğlu bu dünyada her ne şekilde ve her ne yöntemle hareket etmek isterse ve her durumda olursa rızık ona ulaşır. İnsanoğlu ile onun rızkı arasında bir perde ve engel bulunur; oysaki rızık onu ister ve onun ardında dolaşır; öyle ki eğer bir kimse kendi rızkını istemede geç kalırsa rızkı onu aramaya başlar. Nitekim ölüm de onun ardında gezer.[5]

3. Şiiler yüce Allah’ın kendilerine verdiği erdem ve üstünlükten dolayı ona şükretmelidir.[6] Bu doğrultuda Yüce Allah Hz Musa’ya hitap ederek İslam Peygamberinin diğer Peygamberlerden daha erdemli ve üstün olduğunu ve de Hz Peygamberin ümmetinin diğer ümmetlerden daha üstün ve faziletli olduğunu belirtmiş ve Hz Peygamberi Ekrem’in ümmetine yönelik şöyle hitap etmiştir: Ey Muhammed ümmeti! Kesin bilgiyle biliniz ki benim kaza ve kaderim size yönelik rahmetimin gazabımın ve de af ve bağışlamamın cezalandırmamın önüne geçmesidir. O halde siz bana dua etmeden ben sizin duanızı kabul etmişimdir ve sizler benden istemeden önce ben size vermişimdir. Eğer sizden birisi “La ilahe İllallah vahdehu la şerike leh ve enne Muhammeden abduhü ve resulühü” şehadeti ile benim görüşmeme gelirse ve davranışlarında haklı olursa (söyledikleri ve bildikleri ile amel ederse) ve Ali bin Ebi Talib’in Muhammed’den sonra onun kardeşi, vasii ve velisi olduğuna tanıklık ederse[7], ona itaat etmeye bağlı olursa, tıpkı Muhammed’e yaptığı gibi onu takip eder, kendisine itaat ederse, onların Allah’ın velileri, seçtikleri ve zamanın temiz insanları olduğuna şehadet getirir ve kendilerinin hak ayetleri ve ilahi hüccetler olduğuna ve de Peygamber’den sonra Allah’ın velileri olduğuna tanıklık ederse onu cennete koyarım.[8]

4. O halde bütün bu nimetlerden dolayı yüce Allah’a hamd etmek, onu övmek ve “Hamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a özgüdür” demek gerekir.[9]           

 


[1] Bu hadisin senedi hakkında bilgi edinmek için: Alevi Mihr, Hüseyin, “Aşinai ba Tarihi tefsir ve müfessiran”, s: 190 – 198, Neşr Merkezi cihani-i ulumu İslami, Kum, çapı evvel, 1384 h.ş.

[2] Müeddep, Seyyid Rıza, “Revişhayi Tefsiri Kur’an”, s: 167 – 169, Neşr Eşrak, Kum, çapı evvel, 1380 h.ş.

[3] Et-Tefsiri’l Mensub ila’l İmamı’l Hasanu’l Askeri (a.s), s: 30, Neşr Medresei İmam Mehdi (a.c.f), Kum, çapı evvel, 1409 h.k.

[4] a.g.e

[5] a.g.e, s: 31.

[6] a.g.e

[7]  «مَنْ لَقِيَنِي مِنْكُمْ بِشَهَادَةِ... أَنَّ عَلِيَّ بْنَ أَبِي طَالِبٍ أَخُوهُ- وَ وَصِيُّهُ مِنْ بَعْدِهِ وَ وَلِيُّه» به «مَن» بر می گردد نه «محمّد» ifadesindeki “وَلِيُّه” kelimesinin zamiri cümledeki “من”  kelimesine dönmektedir. Bu yüzden cümlesinin anlamı şudur: Her kim İmam Ali’nin (a.s) vefatından sonraHz. Peygamberin (a.s) kardeşi ve vâsii olduğuna inanıyorsa, İmam Ali onun velisidir.

[8] a.g.e, s: 33.

[9] a.g.e.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    8308 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...
  • Acaba benim bu dünyada vücut bulmam zorunlu olmuş mudur?
    7401 Eski Kelam İlmi 2012/03/10
    Görünür ve zahiri alemde insanların çoğu ilahi fıtratlarındaki misakı ve sözleşmeyi unuturlar. Allah tarafından kendilerine bağışlanan vücudu ve varlığı kabul ettiklerini hatırlamıyorlar. Kendilerine yönelik olan kendi yaşamlarının zorunlu olduğunu sanırlar. Oysaki gafletin perdelerinin kenara itilmesi, kendi vücudunun bütün boyutlarına yönelik marifetinin ve bilgisinin fazlalaşmasıyla tedrici olarak ...
  • Evrenin bütün sırlarından haberdar olan bir peygamberin ummi olması nasıl mümkündür?
    9723 Eski Kelam İlmi 2008/03/15
    Ummi okuma ve yazmayı birisinden öğrenmeyen kimseye denir. İslam Peygamberine de ummi denilmesi onun kimseden ders almadığı ve okuma ve yazmayı kimseden öğrenmediği içindir. Bu konu tarihi veriler açısından kesindir ve bu İslam Peygamber’ine bir üstünlük ve övgü sayılır ve aynı zamanda onun peygamberliğine ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    4783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    7300 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Kur'an'dan İmam Ali (a.s)'ın imametini ispat eden ayetleri beyan edebilir misiniz?
    16259 Eski Kelam İlmi 2009/10/18
    İmam Ali (a.s)'ın imametini Ehl-i Sünnete ispat etmenin güzel yollarından biri Kur'an'ın ayetleri ve onların açıklamasını yapan Ehl-i sünnet kitaplarında gelen rivayetlere baş vurmaktır.Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayet var ki, onların nüzul sebepleri hakkında Resulullah (s.a.a)'den gelen rivayetlerle İmam Ali (a.s)'ın ...
  • Misali soyut varlıkların bir hacim ve mekânı var mıdır?
    7335 عالم مثال 2012/08/21
    Her ne kadar boyut ve şekillere sahip olsalar da misal âlemindeki mevcut suretler ve hayali şekillerin maddi mekânları olduğuna inanılamaz; çünkü her varlığın hükümleri kendisine özgüdür ve varlıklara isnat edilen hükümler onların tahakkuk ettikleri kapsama tabidir. Eğer onların tahakkuk ettiği kapsam zihni ise hükümleri de zihni olur. ...
  • İslami bankacılık sistemini uygulamayan bankalardan hisse alabilir miyim?
    5272 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/10/12
    Bu soru taklit mercilerinin bürolarından istifta edildi ve şu cevaplar alındı: Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamenei: Alamazsınız.Hz. Ayetullah-ul Uzma Mekarim Şirazi: Caiz değildir.
  • Neden kıyamet, vahşet ve korku verici olaylarla birliktelik yaparak gerçekleşiyor?
    7588 Eski Kelam İlmi 2010/12/18
    Kıyamet sahnesi Allahın Kibriya ve heybetinin tecelli ve zuhur edeceği bir sahnedir. Kuranı kerimde kıyamet günüyle alakalı bazı olaylar zikir edilmiştir. Örneğin; dağlar sarsılacak ve yok olacak, insanlar kabirlerinden çıkacak, yer kendi hazinesinde bulundurduğu her şeyi dışarı verecek. İnsanın işlemiş olduğu tüm amelleri mücessemleşir ...
  • İsm-i A’zam, Kerrubin, Tis’a Ayat, Tabut-i Şehadet vb. gibi deyimlerin açıklamasını yapabilir misiniz?
    8302 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/06/16
    İsm-i A’zam’ı ve diğer yüce ve derin manaları içeren ‘Semat’ ya da ‘Şebbur’ duası meşhur irfani dualardandır. Semat duasının bazı bölümleri hakkında özetle şöye diyebiliriz: Bu duada Allah’ın İsm-i A’zam’ına, Peygamberlere ve Allah’ın peygamberiyle konuştuğu, vahyettiği mukaddes yerlere yemin verilmiş veya dua edilmiştir. Duanın cümle ...

En Çok Okunanlar