Gelişmiş Arama
Ziyaret
9626
Güncellenme Tarihi: 2010/12/18
Soru Özeti
İmam Ali'nin (a.s.) görüşünde kuranın yeri nedir?
Soru
Nehcü'l-belaga ve İmam Ali'nin (a.s.) görüşünde kuranın konumu nasıldır?
Kısa Cevap

İmam Ali'nin görüşü ve anlayışında kuranı kerim en üstün mertebede yer almış ve makamının yüceliği bakımından en yüce makama sahiptir. Nehcül-balagada kuranla alakalı zikir edilen bazı özellikleri ve nitelikleri aşağıdaki maddeler şeklinde özetlenebilinir: 1- insanların hayrını isteyen öğüt verici, 2- Yol gösteren en iyi kılavuz, 3- doğruyu konuşan, 4- sarsılmayacak kulp ve en güvenilir sığınak, 5- şifa bağışlayan, 6- ilim ve bilgilerin kaynağı, 7- en üstün ve büyük sermaye, 8, kalplere hayat bağışlayan ve esenlik kazandıran kaynak, 9- şefaat eden en üstün şefaatçi, 10- kapsamlı kitaptır. Ve…

Ayrıntılı Cevap

Kuranı kerim ve peygamber efendimizin (s.a.a.) mektebinde eğitim görmüş en büyük bir insan olarak hz. Ali (a.s.) kendisine ait olan "nehcül-balaga" kitabinin her tarafında; kelimelerinde, hutbelerinde, yazdığı mektuplarında farklı münasebetlerden dolayı kuranı kerimin özelliklerini ve niteliklerini açıklamış. Kuranı kerimin değerini topluma anlatmış ve kuranı kerime değer vermiştir. Defalarca toplumu kuranı kerimin hakkını riayet ve onda tefekkür etmeye davet ederek insanları kurana yönelmeye teşvik etmiştir. Bu durum Hz. Ali için o kadar önem arz ediyordu ki, hayatının son anlarında bile kendi maddi (soysal) ve manevi evlatlarına, hayatlarını kuranın öğretileri doğrultusunda düzenlemelerini; yani kuran kerim ile amel etmelerini tavsiye etmiş ve şöyle buyuruyor: "Allah hakkı için, Allah hakkı için! Kuran (kuranı göz önünde bulundurun). Başkaları kuranı kerim ile amel etme noktasında önünüze düşmüş olmasın ha! Böyle bir durum gerçekleşirse çok yazık etmiş olursunuz kendinize".[1] Bütün bu vurgu ve tekitler semavi olan bu kitabın Hz. Ali'nin (a.s.) yanındaki konumunun yüceliğini ve büyüklüğünü gösteriyor.  Bu kelimeleri aşağıdaki maddeler ve mihverler şeklinde zikir edebiliyoruz:

1-   İnsanın hayrını isteyen nasihatçi: "biliniz ki, kuranı kerim kandırmayacak ve insanların hayrını isteyen bir nasihatçidir".[2]

2-   En iyi yol gösteren kılavuz: "kuranı kerim insanları yoldan çıkarıp sapıtmayan bir kılavuzdur".[3]

3-   Doğruyu konuşan bir konuşmacı: "konuşuyor ama yalan konuşmayan bir konuşmacıdır".[4]

4-   En güvenilir ve en sağlam ve sarsılmayacak kulp: "ne mutlu size ki kuranla amel ediyorsunuz. Zira kuranı kerim Allahın kopulmayacak bir kulpudur, açık nurdur, faydalı ilaçtır, susuzluğu gideriyor, her kim ona sığınırsa onu koruyor, her kim ona sarılırsa onu kurtarıyor, eğriliği yoktur ki düzeltilsin, batıla yönelmiyor ki, ondan çevrilsin".[5]

5-   Şifa veren: kurandan kendi hastalığınız için ondan şifa, sorunlarınızın çözümü için ondan yardım dileyiniz. Zira en büyük hastalıkların yani küfür, nifakın ve sapıklığın şifası kuranı kerimde vardır".[6]

6-   İlim ve bilgilerin kaynağı: "…bütün ilim ve bilgilerin kaynağı kuranı kerimdedir".[7]  Başka bir yerde kuranın sayısız ilimlere sahip olduğu hakkında şöyle buyuruyor: "Allah u Teâlâ kuranı kerimi indirdi, onunla bilir kimselerin, ilmi susuzluklarını giderdi, fakihlerin kalbi için ilkbaharın yağmuru oldu ve salihler için de geniş ve büyük bir yol olduğunu karar kıldı…".[8]

7-   Sermayelerin en büyük sermayesi: "biliniz ki, sizden hiçbirisi kuranı kerime sahip olduktan sonra fakir kalmaz ve hiçbir yoksulluğu söz konusu olamaz. Hiç kimse de kurana sahip olmadan önce müstağni ve zengin olamaz".[9]

8-   Hayat bağışlayıcı ve kalpleri esenleyendir: "kalplerin baharı kuranı kerimdedir…".[10]

9-   En yüce şefaatçi: "Biliniz ki, şefaatçiler içinde şefaati kabul edilen şefaatçi kuranı kerimdir. Konuşması tasdik edilmiş konuşmacıdır. Kıyamet gününde kuranı kerim her kim için şefaat ederse onun hakkında yapılan şefaati kabul görülüyor".[11]

10- Ebedi ve kalıcı kitap: "Kuranı kerim sönmeyen nurdur. Aydınlığı zeval bulmayan ışıktır. Dibine ulaşılmayacak okyanustur. Yolcusu kayıp olmayacak yoldur. Nuru karanlığa yüz tutmayacak şuledir. Hakkı ile batılı birbirinden ayırandır. Parlaklığı sönmeyecek burhandır…"[12]

11- Kapsamlı kitap: "Hz. Ali (a.s.) kuranın kapsamlılığı hakkında şöyle buyuruyor: "Rabb olan Allahın kitabı aranızdadır. Bu kitap, haramları ve helâları, farzları ve sünnetleri, nasih ve mensuhları, mubah ve yasakları, has ve amleri, öğüt ve kıssaları, mutlak ve mukayyetleri, muhkem ve müteşabihleri sizler için açıklıyor. Kapalı (mücmel) ibarelerini tefsir ediyor, müşkül olan nüktelerini aydınlatıyor".[13] Hakeza şöyle diyor imam Ali (a.s.): "kuranı kerimde geçmiştekilerin ve gelecektekilerin haberleri vardır, kuranda yaşamınızın ihtiyaç duyduğu hükümler var olmaktadır".[14] Hz. Ali "nehcül-balaga"nın 198. hutbesinde kuranın değeri hakkında geniş bir şekilde sohbet etmiş. Kollandığı kelimeler haddinden fazla fesih, beliğ ve anlamlıdır. Çok güzel bir şekilde kuranı kerimin özelliklerini ve değerini kendi sözlerinde ve konuşmalarında ortaya koyuyor. O kadar açıktır ki, onların açıklanmasına artık hiçbir yer bırakmıyor.

Zikir edilenler, vahyin ikinci müfessiri olma unvanıyla Hz. Ali'nin (emirü'l müminin) konuşmalarındaki, kuranın yerini ve konumunu açıklayan küçücük numunelerdir. Bunlara sarılarak doğru yola (sırat-ı müstakim) hidayet olmamız umuluyor!

Daha fazla bilgi edinmek için "nehcü'l-balaga"nın; 110, 183, 169, 157, 158, 133, 176 ve 189. hutbelerine müracaat ediniz.



[1] "Nehcül-balaga", tercüme: Muhammed DEŞTİ, name no: 47, s. 559.

[2] İlemu enne Haza'l-kurane huve en-nasihu ellezi la yahşa. (hutbe: 176).

[3] Vel hadiyu ellezi la yudillu, (hutbe: 176).

[4] …vel muhaddisu ellezi la yekzibu, (hutbe: 176).

[5] Hutbe: 156.

[6] Festeşfuhu min edvaikum, vesteinu bihi ala lavaikom, fe inne şifa emin ekberi devai ve huve el-küfrü, en-nifaku, el-gayyu ve ed-delalu. (hutbe: 176).

[7] Ve yenabiu'l-ilm. (hutbe: 176).

[8] Hutbe: 198, s. 419.

[9] Hutbe: 176.

[10] Rabiul kalp. (hutbe: 176).

[11] Hutbe: 176.

[12] Hutbe: 198.

[13] Hutbe: 1, s. 41.

[14] Hikmetler (kısa kelimer), hikmet: 313.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar