Gelişmiş Arama
Ziyaret
3223
Güncellenme Tarihi: 2013/06/03
Soru Özeti
Kanıtla kabulün arasındaki fark nedir?
Soru
Kanıtla kabulün arasındaki farkı açıklar mısınız?
Kısa Cevap

 Kanıt ve kabul

Bu iki kavramı bir örnek üzerinden şu şekilde açıklayabiliriz: Farz edin bir şehirde bir grup kalp doktoru olsun, bu doktorlar özünde ve hakikatte bilgi ve birikim açısından bir düzeydede olabilir. İçlerinden ‘A’ şahsı yüksek düzeyde bir doktorda olabilir. Yani ‘A’ şahsı  şehirde var olan en bilgili, uzman ve tecrübeli kalp doktoru da olabilir. ‘B’, ‘C’, ‘D’ şahıslarıda sırasıyla bilgi ve birikim açısından ikinci, üçüncü ve dördüncü sırada olsunlar. Ama halk bu kalp doktorlarını nasıl tanır? Bu doktorların halkın yanında değeri ve itibarı nedir? Acaba halkın onlara verdiği değer ve itibar özde ve hakikatte olan değerleri ve itibarlarıyla aynı mıdır?

Birinci sınıf bir kalp doktoru olan ‘A’ şahsını toplumda birinci sınıf bir doktor olarak tanımakta mıdır? Veya bilgi ve birikim açısından ikinci sınıf bir doktor statüsünde olan ‘B’ şahsını toplum böylemi tanır? Bazen bu mümkün olabilir. Bazen ise bunun tam tersi gerçekleşebilir. Yani toplum bazı faktörler, reklamlar, akımlar, önyargılar sonucu kanıt makamında var olmayan ve kabul makamında gerçekle çelişen bir hüküm verebilirler. Dördüncü sınıf bir doktoru birinci sınıf, üçüncü sınıf bir doktoru ikinci sınıf hatta birinci sınıf bir doktoru dördüncü sınıf bir doktor bilebilirler. Böylesi durumlarda gerçekte vaki olan, kanıtlanabilir olanlar ve bizim kabulümüz farklılık taşır. Bizim nazarımızda olanla özünde olan farklıdır.[1]

Kabulle kanıt makamının farkı

Bizler her zaman zihnimizde oluşan tasavvurla gerçeğin birebir eşleştiğine inanırız. Eşyanın zihinde var olan görüntüsünün dış alemde olduğu gibi olduğunu kabul ederiz. Bununla birlikte uygulama noktasında zihinde gerçekleşen tasavvuru dış alemde vuku bulanla bir bilmemekteyiz. Yani düşündüğümüz her şeyin dış almede vuku bulacağına inanmayız. Hiçbir zaman Mülüman bir hekim (İslam Filozofu)  zihinde gerçekleşnen önermeler ve sonucun olduğu gibi dış alemde vücut bulacağını iddia etmez.  Aksine kabul makamının isbat makamından farklı olduğuna vurgu yapar. Kabul ve isbat makamı bazen mutabık olacağı gibi bazen ise tersi bir durum söz konusudur. Yani sebep sonuç ilişkisi zihne doğru yansıyacağı gibi tersi bir durumla sonuç zihinde sebebin yerini alabilir.[2]  Bunu engellemenin tek yolu şüpe götürmeyen, doğruluğu ispatlanmış bilgilerimizin aynasında tasavvurları ölçmek bir anlamda kabulü kanıtlanabilirliğe taşımaktır.

 

 

[1] Başvurunuz: Murtaza Mutahari, Mecmue asar, 17.c, 263.s, sadra, tahran, 1380.ş.

[2] Mecmue asar, 13.c, 865-866.s

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Evde kedi beslemenin hükmü nedir?
    5007 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/10/02
    Fakihlerin evde kedi barındırmanın caiz olduğu noktasında hiçbir kuşkuları yoktur. Bilakis Masum İmamlar rivayelerde bizleri bu amele teşvik etmişlerdir. ...
  • Doğum günü kutlaması haram mıdır?
    48039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/11
    Doğum günü kutlaması İslamî geleneklerden değildir ve İslamî öğretilerde insanın kendi doğum gününü kutlaması tavsiye edilmemiştir. Biz bu yeni geleneği kınamak istemiyoruz. Elbette başkalarının geleneklerini körü körüne kabullenmeyi de benimsemiyoruz; zira geleneklerin ümmetin bilincinde derin kökleri olması gerektiğine inanıyoruz. Ama böyle bir geleneğin dayatılmasından sonra onun mükemmel ...
  • İman nedir?
    9454 Yeni Kelam İlmi 2008/02/18
    İman, insanın bütün kalbiyle manevi değerlere bağlanması ve o değerler uğrunda aşk ve kahramanlıklar sergilemesidir.Kur’an-ı Kerim’de imanın iki kanadı olduğu geçmektedir: ilim ve amel kanadı. İlim tek başına küfürle birleşebilir ve amel de tek başına nifakı içerebilir.
  • Bir genç hac ya da umreye gitmeden önce nasıl tezkiye yapmalıdır?
    25591 Pratik Ahlak 2009/07/08
    Manevi hac yolculuğuna çıkan birisi, aşağıdaki tavsiyelerimize uyarsa, inşallah faydalı olur:1-       İnsan her şeyden önce niyetini Allah rızası için ihlâslı etmeli ki, Allahtan başka kimse kalbinde olmasın.
  • Hac amellerini müstehap gusül ile yapmak caiz midir?
    5653 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Başta hatırlatılmalıdır ki; namaz için yeterli olan her temizlik (abdest, teyemmüm, müstehap gusül, …), temizlik ile yapılması gereken hac amelleri için de yeterlidir. Bundan dolayı ilkönce birkaç noktayı belirtmek gerekmektedir:1. Farz gusül ile namaz veya abdest gerektiren hac amelleri gibi fiiller yerine getirilebilir mi?2. Müstehap gusüller bu ...
  • Acaba İmam-ı Zaman (a.s) Bermuda Üçgeninde mi yaşıyor?
    8417 تاريخ بزرگان 2012/02/14
    Bir takım insanların “Bermuda Üçgeni”ni İmam-ı Zaman (a.s)’ın yaşadığı yer olarak zannetmelerinin sebebi şudur: Bu insanlar “Bermuda Üçgeni”ni “Hazra Adası” olarak bilmişler ve “Hazra Adası”nın İmam-ı Zaman (a.s)’ın yaşadığı yer olduğu ön kabulüyle şöyle demişlerdir: “Bermuda Üçgeni” İmam-ı Zaman (a.s)’ın yaşadığı yer olması hasebiyle bir takım özelliklere sahiptir.”İmam-ı Zaman ...
  • Mübarek Tekvir suresindeki yıldızların ‘kuvviret’ ve ‘inkederet’ olmalarının manası.
    7779 Tefsir 2011/04/28
    Kuvviret, dürülmek, toplanmak, atılmak veya kararmak manalarına gelmektedir. Buradaki maksat Güneşin ışığının sönmesi, kararması ve onun hacminin küçülmesi demektir. Aynı şekilde ‘inkederet’ kelimesi ‘inkidar’ kökünden olup düşmek ve dağılmak demektir. Yine kararmak ve karanlık demek olan ‘küdüret’ten de gelmektedir. Dolayısıyla ayetin manası şöyle olur: Kıyamete yakın zamanda yıldızlar ...
  • Daru'l-hasret, ve yevmu'l-hasret'nin farkı nedir? Bu iki kavramın sözcük manaları arasındaki fark bellidir, ben kıyametteki bu iki aşamadaki incelemenin farkı hakkında bilgi edinmek istiyorum.
    15703 Tefsir 2010/08/26
    Kur'an ve hadislerde daru'l-hasret tabiri geçmemiştir. Sadece yevmu'l-hasret ifadesi (elden çıkan şeylere üzülmek anlamında) Kur'an'da bir defa ve hadislerde defalarca geçmektedir. Kur'an ve hadislerde yevmu'l-hasret'ten maksat kıyamet günüdür. Çünkü kıyamette cennetlik olanlar olduklarından daha iyi olabileceklerini ve daha yüce derecelere ulaşabileceklerini düşünerek ve cehennemlikler de günah işlemeyip bu duruma duçar ...
  • Kur’an’ın dualarında ‘Siz kendinize bakın.’ gibi ayetlerine göre önceliğin insanın kendisine sonra başkalarına verilmesi istenmişken, Hz. Zehra’nın (s.a) dualarında başkalarını kendinden öne geçirdiğini görmekteyiz. Bunu nasıl açıklayabilirsiniz?
    8119 Pratik Ahlak 2012/02/14
    İnsan, nefsini tezkiye ve ıslah ederken kendisini başkalarından öne geçirmelidir. Bu, Kur’an’ın ve rivayetlerin açık emridir. Zira insan kendisini tezkiye etmeden başkalarını hidayet etmesi çok az görülmüştür. Ama dua edip Allah’tan dilek dilerken başkasına öncelik vermek en uygun olanıdır. Rivayetlerde bu konu üzerinde çok durulmuştur. Bu iş ...
  • Berzahta müminler kabir nimetleriyle nimetlenirken, kafirler de kabir azabıyla mı azaplanacaklar?
    9611 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Şeyh Müfid, Evailu’l-Makalat adlı kitabında insanları inançları ve amelerine göre dört kısıma ayırıyor:1- Takvalı müminler.2- İmansız ve inatçı günahkarlar.3- Büyük günah işledikleri halde tövbe etmeyen müminler. Onlar günahı inat üzerine değil, nefsani isteklerine göre yapanlardır. ...

En Çok Okunanlar