Gelişmiş Arama
Ziyaret
13555
Güncellenme Tarihi: 2010/12/22
Soru Özeti
Yanlış yapılması durumunda namazdaki kelimeleri ve surelerin ayetlerini tekrar etmek caiz midir?
Soru
Eğer bir şahıs namazda bir yeri yanlış okursa ve az sonra onu doğru okumaya başlarsa, namazı doğru sayılır mı yoksa yanlış mı sayılır? Sehiv secdesine ihtiyaç var mıdır?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Namazda okunan zikirleri ve sure kelimelerini tekrar etmek, eğer eda etmekten ve doğru eda etmekten emin olmak içinse ve vesveseye ve de rüknün çoğalmasına neden olmayacaksa sakıncasızdır. Meselenin tam olarak incelenmesi için değişik ihtimalleri beyan ediyoruz:

1. Mesela insan namazın zikirlerinden birini söylemediğini veya yanlış söylediğini bilmektedir; bu ihtimalin de birkaç sureti vardır:

A. Eğer rükne girerse ve sonra anlarsa namazı doğrudur ve geriye dönmemeli ve ıslah etmemelidir.

B.  Eğer sonraki rükne girmeden önce olursa, onu yerine getirmelidir. Hz. İmam Humeyni (r.a) bu hususta şöyle demektedir: “Eğer rüku için eğilmeden önce Hamd ve sureyi okumadığını anlarsa, okumalıdır. Eğer sureyi okumadığını anlarsa, sadece sureyi okumalıdır. Ama sadece Hamd’ı okumadığını anlarsa, ilkönce Hamd’ı ve sonra da ikinci defa sureyi okumalıdır. Aynı şekilde eğer eğilirse ve rükua varmadan önce Hamd ve sureyi veyahut sadece sureyi veya sadece Hamd’ı okumadığı anlarsa, doğrulmalı ve bu kurala göre amel etmelidir.”[1]

2. Namazın farz zikirlerinden birini söylemediğine veya yanlış söylediğine dair bir şüphesi olması durumunda yine birkaç ihtimal mevcuttur:

A. Eğer ondan sonra gelen şeyle meşgul olmamışsa, o ayet ve kelimeyi doğru bir şekilde söylemelidir.

B. Eğer ondan sonra gelen şeyle meşgul olmuşsa ve o şey rükün olursa, şüphesine itina etmemelidir.

C. Eğer ondan sonra gelen şeyle meşgul olmuşsa ve o şey rükün değilse, yine şüphesine itina etmeyebilir.

Bu hususta Hz. İmam şöyle buyurmaktadır: “Bir ayet veya kelimeyi doğru veya yanlış söylediğine dair insan şüphe ederse ve ondan sonra gelen şeyle meşgul olmamışsa, o ayet ve kelimeyi doğru bir şekilde söylemelidir. Eğer ondan sonraki şeyle meşgul olmuşsa ve o şey rükün ise; mesela rükûdayken filan surenin kelimesini doğru söyleyip söylemediğine dair şüphe ederse, şüphesine itina etmemelidir. Eğer rükün değilse; mesela “Allahu Samed” söyleme esnasında “Kulhuvallah Ahad”ı doğru söyleyip söylemediğine dair şüphe ederse, yine şüphesine itina etmeyebilir. Ama ihtiyat olarak o ayet ve kelimeyi doğru şekilde söylerse bunun bir sakıncası olmaz. Eğer birkaç defa şüphe ederse, birkaç defa söyleyebilir. Ama vesveseye düşerse ve yine söylerse, zorunlu ihtiyat gereği namazını yeniden kılmalıdır.”[2]     


[1] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmam Humeyni), c. 1, s. 545, mesele. 982.

[2] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmam Humeyni), c. 1, s. 559, mesele. 1016.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kadınlar Ev, arazi ve toprak gibi taşınmaz şeylerden irs götüremiyorlar. Hal böyle iken Hz. Fatma (s.a.) Fedek arazisinin kendisine ait ve onun hakkı olduğunu iddia edebiliyor mu?
    6365 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/23
    Yapılan iki işkâlın her birisinin iki farklı cevabı vardır. Birinci işkâla karşı şöyle denilmeli: 1.   Kadının topraktan (taşınmaz mülk) irs götüremesini nefiy eden rivayetler kadının kendi kocasının malından irs götüremesiyle alakalıdır. Kızın kendi babasının veya başkasının ...
  • Kuran’ı Kerim karı kocanın birbirlerine duydukları sevgi hakkında ne buyurmaktadır?
    3204 Tefsir 2020/01/20
  • Çocuklukta hırsızlığın hükmü nedir?
    8187 Maddi Haklar 2019/02/20
    Hırsızlık, insanın boynuna hem kul hakkı hemde hakkullah getiren büyük günahlardan biridir. Cezası olduğu gibi hukuki işlemde onun için tayin edilmiştir. Eğer hırsız ceza için ön görülen bütün şartları taşıyorsa sağ elinin dört parmağı kesilmelidir.[1] Eğer baliğ olmamış bir insan hırsızlık yaparsa tayin ...
  • Gençte depresyonun göstergeleri ve tedavi yolu nedir?
    11793 Pratik Ahlak 2011/10/22
    Depresyon, bireylerdeki bir tür davranış veya duygusal bozukluğa denir. Çocuk ve gençliğe yeni adım atmış kimseler, çevrelerindeki birisinin (özellikle anne veya baba) ölmesinden kaynaklanan ruhsal baskı, ailenin anormal ve tabii olmayan tutumu, şiddet, baba veya annenin uyuşturucu bağımlısı olması sebebiyle ailenin güven ve sebattan yoksun olması veya ailevî uyuşmazlıklar ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    46986 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Namahremden suni saç ve suni tırnağı gizletmek vacip midir?
    8064 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/19
    İmam Humeyni hazretleri (kuddise sırıhu) ve diğer değerli merciler şöyle buyurmuşlardır: Kadınlar suni saçları ve gizli (kalması gereken) ziynetleri (bilezik ve gerdanlıklar gibi) de namaz dışında kapatmaları gerekir.[1] Namaz esnasında ise suni olan saçları, ...
  • Dünyadaki insanlara baktığımızda insanların çoğunluğunun kötülüğe ve ...
    8364 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İnsan fıtratı gereği Allah’ı ve hakkı aramakta, dine ve ahlaka eğilim göstermektedir. İnsanların çoğunluğu da bu yaratılışlarında bulunan bu çağrıya olumlu cevap vermektedirler. İnsanlar hakkın peşindedirler. Ama bazen o eğilimlerini somutlaştırırken hata ediyorlar. Gerçek şu ki iç ve dış bazı faktörler, onların hakkı tanımalarına ve ona yönelmelerine ...
  • Şiaya göre büyük günahın konumu nedir?
    24962 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Büyük günah konusunda Müslüman fırkalar arasında çoğu siyasi olan ifrat ve tefritler vardır.Bunun en belirgin örneği Mürcie ve Hariciler’dir. Mürcie, zalim yöneticileri temize çıkarmak için zahiri imanı veya Müslümanlık iddiasını ve görüntüyü korumayı yeterli görmekte, büyük küçük hiç bir günahın hatta Ehl-i Beyt’in ...
  • İmam Hasan (a.s) daha büyük olmasına rağmen neden imamet İmam Hüseyin’in (a.s) evlatlarına intikal etmiştir?
    12002 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Yanıta ulaşmak için bir takım noktalara dikkat etmek gerekmektedir: 1. İmamet makamına ulaşan bir şahıs masumiyet, ilim, cesaret, cömertlik vb. şart ve özellikler taşımalıdır. Bu şartların kimin karakterinde tahakkuk ettiğinin teşhisi insan için mümkün olmadığından, imamet makamı Allah tarafından atanılan bir ...
  • Kadın zarif bir varlık mıdır yoksa zayıf bir insan mı?
    12014 Eski Kelam İlmi 2010/12/05
    Kur’an’a göre kadının makamı çok yüksektir. Kur’an yaratılış yönünden kadın ve erkeği aynı cinsten olduğunu söylemekte ve insanlıkta bir bilmektedir. Bu semavi kitap özel ilahi lütufa nail olan, vahiyin rububi makamınaçıkan ve meleklerin konuştuğu kadınlardan bahsetmiş, iman ve Allah yolunda mukavemetin örnekleri olan ...

En Çok Okunanlar