Gelişmiş Arama
Ziyaret
13728
Güncellenme Tarihi: 2010/12/22
Soru Özeti
Yanlış yapılması durumunda namazdaki kelimeleri ve surelerin ayetlerini tekrar etmek caiz midir?
Soru
Eğer bir şahıs namazda bir yeri yanlış okursa ve az sonra onu doğru okumaya başlarsa, namazı doğru sayılır mı yoksa yanlış mı sayılır? Sehiv secdesine ihtiyaç var mıdır?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Namazda okunan zikirleri ve sure kelimelerini tekrar etmek, eğer eda etmekten ve doğru eda etmekten emin olmak içinse ve vesveseye ve de rüknün çoğalmasına neden olmayacaksa sakıncasızdır. Meselenin tam olarak incelenmesi için değişik ihtimalleri beyan ediyoruz:

1. Mesela insan namazın zikirlerinden birini söylemediğini veya yanlış söylediğini bilmektedir; bu ihtimalin de birkaç sureti vardır:

A. Eğer rükne girerse ve sonra anlarsa namazı doğrudur ve geriye dönmemeli ve ıslah etmemelidir.

B.  Eğer sonraki rükne girmeden önce olursa, onu yerine getirmelidir. Hz. İmam Humeyni (r.a) bu hususta şöyle demektedir: “Eğer rüku için eğilmeden önce Hamd ve sureyi okumadığını anlarsa, okumalıdır. Eğer sureyi okumadığını anlarsa, sadece sureyi okumalıdır. Ama sadece Hamd’ı okumadığını anlarsa, ilkönce Hamd’ı ve sonra da ikinci defa sureyi okumalıdır. Aynı şekilde eğer eğilirse ve rükua varmadan önce Hamd ve sureyi veyahut sadece sureyi veya sadece Hamd’ı okumadığı anlarsa, doğrulmalı ve bu kurala göre amel etmelidir.”[1]

2. Namazın farz zikirlerinden birini söylemediğine veya yanlış söylediğine dair bir şüphesi olması durumunda yine birkaç ihtimal mevcuttur:

A. Eğer ondan sonra gelen şeyle meşgul olmamışsa, o ayet ve kelimeyi doğru bir şekilde söylemelidir.

B. Eğer ondan sonra gelen şeyle meşgul olmuşsa ve o şey rükün olursa, şüphesine itina etmemelidir.

C. Eğer ondan sonra gelen şeyle meşgul olmuşsa ve o şey rükün değilse, yine şüphesine itina etmeyebilir.

Bu hususta Hz. İmam şöyle buyurmaktadır: “Bir ayet veya kelimeyi doğru veya yanlış söylediğine dair insan şüphe ederse ve ondan sonra gelen şeyle meşgul olmamışsa, o ayet ve kelimeyi doğru bir şekilde söylemelidir. Eğer ondan sonraki şeyle meşgul olmuşsa ve o şey rükün ise; mesela rükûdayken filan surenin kelimesini doğru söyleyip söylemediğine dair şüphe ederse, şüphesine itina etmemelidir. Eğer rükün değilse; mesela “Allahu Samed” söyleme esnasında “Kulhuvallah Ahad”ı doğru söyleyip söylemediğine dair şüphe ederse, yine şüphesine itina etmeyebilir. Ama ihtiyat olarak o ayet ve kelimeyi doğru şekilde söylerse bunun bir sakıncası olmaz. Eğer birkaç defa şüphe ederse, birkaç defa söyleyebilir. Ama vesveseye düşerse ve yine söylerse, zorunlu ihtiyat gereği namazını yeniden kılmalıdır.”[2]     


[1] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmam Humeyni), c. 1, s. 545, mesele. 982.

[2] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmam Humeyni), c. 1, s. 559, mesele. 1016.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7666 Yeni Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Bahailik konusu ve onların tarihi hakkında bilgi verebilir misiniz?
    11742 Eski Kelam İlmi 2008/02/16
    Bahailik fırkasının kurucusu, Mirza Hüseyin Ali Nuri’dir. O, Muhammed Bab’ın, Molla Hüseyin Beşruyeyi’nin tebliği vesilesiyle ortaya çıkmasından sonra Muhammed Bab’ın anlayışına yönelerek onun görüşlerini kabul etmiştir. Muhammed Bab’ın ölümünden ve onun yerine geçen kardeşi Yahya Subh-u Ezel’i kabul etmemesinden sonra Muhammed Bab’ın, zuhurunu vaat ettiği kimsenin (Men ...
  • Acaba iki yıldır süt veren bir kadına emzirme kefaretinin yanı sıra geciktirme kefareti de farz mıdır?
    12992 Orucun Kazası Ve Kefaretleri 2013/01/14
    Ayetullahe'l-uzma SİSTANİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Bebek emziren kadının sütü az olduğunda, eğer oruç tutması emzirdiği bebeğe zarar verecek olursa, oruç tutmak ona farz değildir. ister bu kadın bebeğin öz annesi olsun, isterse dadısı olsun veya ücretle süt veren bir kadın olsun, fark etmez. Ancak ...
  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6875 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Zatı âlinizin Kur’an’ın tahrif edildiği hadisler konusundaki görüşünüz nedir?
    6158 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu bağlamdaki görüşü şöyledir: Kur’an’ın tahrif edildiğini söyleyen hadisler ya senet bakımından zayıftırlar ya da sadır olma cihetinden hüccet değildirler veya delaletleri kabul edilebilinir durumda değildir. Kur’an-ı Kerim hiçbir zaman tahrif olmamış ve olmayacaktır. Kur’anın tahrif ...
  • Cenabet olan kimse gusül almadan banyodan çıkarsa bütün bedeni necis sayılır mı?
    29968 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sorunun cevabını vermeden önce şu noktayı hatırlamamız gerekir: Cenabetten maksat necasetle bütün bedenin necis olması değildir. Cenabet gerçekte manevi necasettir. Meni bedenin tümünü değil yanlızca bedenin değdiği yeri necis eder, yıkamakla ve necasetin gidermesiyle değdiği yer pak olur. Örneğin cenabet olan ...
  • Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt (a.s) diri midirler? Eğer diriyseler bunun manası nedir?
    9429 دانش، مقام و توانایی های معصومان 2012/07/24
    Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt’inin (a.s) diri olması, hakiki hayat konusunda Kur’an’daki anlamı içerir ve özellikle şehitler hakkında buna vurguda bulunulmuştur: "وَ لا تَحْسَبَنَّ الَّذينَ قُتِلُوا في‏ سَبيلِ اللَّهِ أَمْواتاً بَلْ أَحْياءٌ عِنْدَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ". Aynı şekilde birçok rivayette de imamların diri oluşu hakkında bu anlama ...
  • Nahiye-i mukaddese ziyareti Şia'da muteber kabul edilir mi? Bunu teyit eden delil ve akide nedir?
    11085 Pratik Ahlak 2011/09/27
    Nahiye-i Mukaddese ziyareti mutlak ziyaretnameler türündendir. Yani onu her zaman (Aşura günü ve diğer günlerde) ve her yerde okuyarak Hz. Hüseyin (a.s)'ı ziyaret etmek mümkündür. Bu ziyaret peygamberlere, din önderlerine ve pak İmamlara selam ile başlar, sonra Hz. Hüseyin ve onun vefalı yaranlarına selamlamakla devam eder, daha sonra Hz. ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7859 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3293 Hadis 2020/01/20

En Çok Okunanlar