Gelişmiş Arama
Ziyaret
13612
Güncellenme Tarihi: 2010/12/22
Soru Özeti
Yanlış yapılması durumunda namazdaki kelimeleri ve surelerin ayetlerini tekrar etmek caiz midir?
Soru
Eğer bir şahıs namazda bir yeri yanlış okursa ve az sonra onu doğru okumaya başlarsa, namazı doğru sayılır mı yoksa yanlış mı sayılır? Sehiv secdesine ihtiyaç var mıdır?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Namazda okunan zikirleri ve sure kelimelerini tekrar etmek, eğer eda etmekten ve doğru eda etmekten emin olmak içinse ve vesveseye ve de rüknün çoğalmasına neden olmayacaksa sakıncasızdır. Meselenin tam olarak incelenmesi için değişik ihtimalleri beyan ediyoruz:

1. Mesela insan namazın zikirlerinden birini söylemediğini veya yanlış söylediğini bilmektedir; bu ihtimalin de birkaç sureti vardır:

A. Eğer rükne girerse ve sonra anlarsa namazı doğrudur ve geriye dönmemeli ve ıslah etmemelidir.

B.  Eğer sonraki rükne girmeden önce olursa, onu yerine getirmelidir. Hz. İmam Humeyni (r.a) bu hususta şöyle demektedir: “Eğer rüku için eğilmeden önce Hamd ve sureyi okumadığını anlarsa, okumalıdır. Eğer sureyi okumadığını anlarsa, sadece sureyi okumalıdır. Ama sadece Hamd’ı okumadığını anlarsa, ilkönce Hamd’ı ve sonra da ikinci defa sureyi okumalıdır. Aynı şekilde eğer eğilirse ve rükua varmadan önce Hamd ve sureyi veyahut sadece sureyi veya sadece Hamd’ı okumadığı anlarsa, doğrulmalı ve bu kurala göre amel etmelidir.”[1]

2. Namazın farz zikirlerinden birini söylemediğine veya yanlış söylediğine dair bir şüphesi olması durumunda yine birkaç ihtimal mevcuttur:

A. Eğer ondan sonra gelen şeyle meşgul olmamışsa, o ayet ve kelimeyi doğru bir şekilde söylemelidir.

B. Eğer ondan sonra gelen şeyle meşgul olmuşsa ve o şey rükün olursa, şüphesine itina etmemelidir.

C. Eğer ondan sonra gelen şeyle meşgul olmuşsa ve o şey rükün değilse, yine şüphesine itina etmeyebilir.

Bu hususta Hz. İmam şöyle buyurmaktadır: “Bir ayet veya kelimeyi doğru veya yanlış söylediğine dair insan şüphe ederse ve ondan sonra gelen şeyle meşgul olmamışsa, o ayet ve kelimeyi doğru bir şekilde söylemelidir. Eğer ondan sonraki şeyle meşgul olmuşsa ve o şey rükün ise; mesela rükûdayken filan surenin kelimesini doğru söyleyip söylemediğine dair şüphe ederse, şüphesine itina etmemelidir. Eğer rükün değilse; mesela “Allahu Samed” söyleme esnasında “Kulhuvallah Ahad”ı doğru söyleyip söylemediğine dair şüphe ederse, yine şüphesine itina etmeyebilir. Ama ihtiyat olarak o ayet ve kelimeyi doğru şekilde söylerse bunun bir sakıncası olmaz. Eğer birkaç defa şüphe ederse, birkaç defa söyleyebilir. Ama vesveseye düşerse ve yine söylerse, zorunlu ihtiyat gereği namazını yeniden kılmalıdır.”[2]     


[1] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmam Humeyni), c. 1, s. 545, mesele. 982.

[2] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmam Humeyni), c. 1, s. 559, mesele. 1016.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar