Gelişmiş Arama
Ziyaret
6601
Güncellenme Tarihi: 2009/01/01
Soru Özeti
Eğer anlaşma sonrasında, taraflardan biri zorlandığı yahut mecbur bırakıldığı iddiasında bulunursa, bu iddia akdin sıhhatinde etkili midir?
Soru
Eğer anlaşma sonrasında, taraflardan biri zorlandığı yahut mecbur bırakıldığı iddiasında bulunursa, bu iddia akdin sıhhatinde etkili midir?
Kısa Cevap

Bu gibi durumlarda akdin sahih olduğu iddiasında bulunanın sözü önceliklidir, fakat bu şahıs yemin de etmelidir. Zorlandığı yahut mecbur bırakıldığı iddiasında bulunan ise delil getirmek zorundadır.

Ayrıntılı Cevap

Bu durum birkaç şekilde düşünülebilir:

1- Taraflardan biri zorlama ve mecburluğu iddia eder, diğer taraf ise bunu inkâr eder.

2- Diğer taraf da zorlama ve mecbur bırakılmanın olduğunu kabul eder.

3- Diğer taraf bu iddia karşısında sessiz kalır ve hiçbir açıklamada bulunmayarak "bilmiyorum" der.

Birinci durumda; mecburluk ve zorlamanın olmadığını söyleyenin sözü önceliklidir. Zira bu "Asaletu's-Sihhe" kaidesiyle uygundur, bu kaideye göre Müslüman'ın yapmış olduğu işi sahih olarak kabul etmek gerekir. Şimdi her iki taraf da anlaşmanın gerçekleştiğini kabul etmekte; ama taraflardan biri bu anlaşmanın sahih olduğunu diğeri ise batıl olduğunu söylemektedir. Bu durumda fıkhi kaide gereğince anlaşma doğrudur ve hiçbir şekilde zorlama, mecbur bırakma söz konusu değildir.[1]  Ama eğer mecburluk iddiasında bulunan; bu anlaşmanın kendisine zorla yaptırıldığına dair açık delil ve beyine (iki adil şahit) getirirse o zaman durum değişir.

Bu konunun hükmü usul ve fıkıh ilminde bu daldaki âlimler tarafından geniş bir şekilde işlenmiştir. Fıkıh kitaplarına baktığımızda bunun örneklerine rastlamaktayız. Örneğin Muhakkik-i Hilli Şeraiü'l-İslam kitabında alışverişte bulunanların anlaşmazlığa düşmeleri hakkında şunları yazmaktadır:

الرابعه: اذا قال بعتک بعبد، فقال بل بحر. او بخل، فقال بل بخمر. او قال: فسخت قبل التفرق، و انکر الاخر، فالقول، قول من یدعی صحة العقد مع یمینه و علی الاخر البینة "

“Eğer bir taraf sirke karşılığında sana sattım der diğeri içki karşılığında sattın derse, biri anlaşmayı ayrılmadan önce bozdum der diğeri bunu inkar ederse anlaşmanın doğru olarak gerçekleştiğini iddia eden tarafın sözü yemin etmesiyle geçerlidir; diğer taraf sözünü ispatlamak için iki adil şahit getirmelidir. (aksi takdirde sözü geçerli olmaz)” [2]

Fıkıh alanında yazılmış en önemli eserlerin başında gelen Cevahir kitabının yazarı ise şöyle diyor:

" بلاخلاف معتد به اجده... و لااشکال فی جریانها (اصالة الصحة) کما هو واضح بادنی تامل "

Bu konuda kayda değer bir ihtilaf da söz konusu değildir. Şüphesiz “Asaletus’sihha’ya” başvurulur. Nitekim az bir incelemeyle bu konu açıklık kazanır.” [3]

İkinci durumda; Hüküm bellidir, her iki taraf da yapılan anlaşmada bir zorlama yahut mecbur bırakılmanın olduğunu kabul ederse; anlaşmanın hiçbir değeri yoktur. İslami hükümlere göre de zorlayan ve mecbur bırakan kimse için cezai yaptırımlar uygulanır. İslami ceza kanunun 22. Maddesi ve 668. Fırkasında şu kanun geçmektedir:

"Kim zorla, baskı ile yahut tehdit etme suretiyle, başka birisini imza atmaya, mühürlemeye, bir şeyi yazmaya mecbur ederse veya onda bulunan senet, yazı yahut ona bırakılan bir şeyi zorla alırsa bu suç karşısında bu işi yapan; üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ve 74 adet kırbaç cezasına çarptırılır."[4]

Üçüncü durum; bunun birçok çeşidi ve kısımları bulunmaktadır, bu konuda geniş bilgi edinmek için imam Humeyni'nin (r.a) yazmış olduğu Tehrirü'l-Vesile kitabına bakabilirsiniz.[5]



[1] Elbette anlaşmanın sahih olduğu iddiasında bulunanın lehine karar vermek için sadece onun bu iddiası yeterli değildir, ayrıca kendisinin yemin etmesi gerekmektedir.

[2] Şeraiu'l-İslam, s:287, 288.

[3] Cevahiru'l-Kelam, c:23,s:194- 198.

[4] Gulamrıza Hucceti Eşrefi, Mecmue-i Kâmil-i Kavanin ve Mukarreratı Cezai.

[5] İmam Humeyni, Tehrirül Vesile, c:2,s: 338- 384.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar