Gelişmiş Arama
Ziyaret
17998
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
acaba, "kıyamet gününde her kes kendi ismiyle hem isim olan imamın arkasında duracaktır" şeklindeki rivayet doğru mudur?
Soru
acaba, "kıyamet gününde her kes kendi ismiyle hem isim olan imamın arkasında duracaktır" şeklindeki rivayet doğru mudur?
Kısa Cevap

Rivayetler içerikli külliyatlarda yapılan incelemelerden sonra peygamberler ve immaların (a.s.) ismini taşıyan kimselerin kıyamet gününde özel bir konuma ve ayrıcalığa sahip olduklarını görülmektedir. Ancak bu durum ve sadece isim benzerliği bu şahısların kamil bir şekilde (Allahın azabından) korunacaklarına delalet ediyor anlamında değildir.

Ayrıntılı Cevap

Rivayetler içerikli külliyatlar incelendi ve bu yapılan bu inceleme neticesinde şöyle denilmesi mümkün: peygamberler ve imamların (a.s.) isimleriyle isimlendirilmiş olan kimselerin dünya ve ahirette bazı imtiyaz ve ayrıcalıklara haizdirler. Bu konuda "vesilu'ş-şia"nın 21. Ve "biharu'l-envar"ın 101. Cildine müracaat ediniz. Ama arapça metni ve kaynağı zikir edilmemiş olan zikir ettiğiniz rivayet hakkında ise konuyla alakalı rivayetler arasında yapılan icmali araştırmada aynı anlamda her hangi bir rivayetle karşılaşılmadı. Ama ayni rivayete yakın içerikli bir rivayet söz konusudur. Bu içerikteki rivayet imam Cafer Sadık'tan (a.s.) şöyle nakil edilmiş: "kendiniz için münasip ve yakışır isimler seçiniz. Zira kıyamet gününde şöyle çağırılacatır; ey falankesin oğlu falankes kalk ayağa ve kendi nuruna doğru hareket et ve ey falankes kalk ayağa, ancak senin nurun yoktur".[1] Ancak söz konus olan bu rivayette sorunun kendisinde hakkında sorulan rivayetle aynı olmadığı da açıktır. Zira ilkin: bu rivayette kendi nuru, zikir edilmiş. Kendi nuru tabiri ise kendi imamı tabirinden farklıdır. İkinci olarak: bu rivayetteki nur kelimesi imama tefsir edilse bile bu rivayet şahsın kendi nuruyla (imamıyla) beraber oluşunun sebebinin isminin benzerliğinden olduğunu söylemiyor. Belki de bu rivayet şunu vurgulamak istiyor: kendiniz için güzel isimler seçin ki kıyamet gününde isimlerinizle çağrıldığınızda utanç duygusuna kapılmayasınız.

Peygamberler ve imamların (a.s.) isimleriyle isimlendirilmiş olan kimselerin dünya ve ahirette bazı imtiyazlar ve ayrıcalıklara haiz olmalarına rağmen, islamın temel ilkelri, kuran ve tartışılmayan rivayetlerin hükmü gereğince bu imtiyaz ve özellik peygamber ve imamların isimleriyle hem isim olanlar, Allahın azabından korunurlar şeklindeki telaki ve algının kesinlikle doğru değildir. Örnek olma babından; dikkat ediniz ki hz Hüseyni öldüren katiller arasında Munammed b. Aş'as isminde şahıslarda mevcut idi.[2]  Bun kişinin ismi peygamberin (s.a.a.) ismiyle hem isim idi. Bu kişilerin sadece bu isim benzeliğinden dolayı ahirette sorgulanmayacaklarını, tasvvur etmek bile imkansızdır. Evet! Eğer mezkur isimlerle isimlenmiş olan kimseler islam dininin ölçülerine bağlı kalırlarsa ve bu vesileyle kazandıkları makama ve ayrılacalığa bir ayrıcalık ve özellik daha bu isimler vasıtasıyla kendisine veriliyor.

İmamların (a.s.) yarlarından birçoğu ehlibetin (a.s.) düşmanı olan kimselerin; Muaviye veya Yezid ve… isimleriyle isimlendirilmişler. Bu şahıslar kıyamet gününde imamların (a.s.) arkasında mı duracaklar yoksa imamların (a.s.) düşmanı olan kimselerin arkasında mı?

Bunun yanı sıra ayeti kerime açık bir şekilde insanların konumlarını belirtmiş ve bu konumların elde edilmesi için ölçü olarak isim ve ad takmayı değil, inanç ve düşünce tarzı olduğunu belirtmiştir. Allah u teala bu bağlamda şöyle buyuruyor: "Bütün insanları kendi önder ve imamlarıyla birlikte çağıracağımız günü hatırla"[3] ibrahime (a.s.) tabi olanları getirin, Musaya (a.s.) tabi olanları getirin, Muhammede (s.a.a.) tabi olanları getirin denilecektir. Peygamberlerin (a.s.) takipçileri kitapları sağ ellerine verilmiş haliyle bir diğerinin ardından kalkıyorlar. Sonra şeytanın takipçilerine ve sapık yoldan giden kimselerin ve reislerin arkasından gidenlere seslenecek ve kendilerine kalkın denilecektir. Bazıları da bu unvanla hazır olunacaklardır.[4]  

Nümüne tefsirinde şöyle yazılmaktadır: "peygamberlerin ve halifelerinin rehberliğini her asırda ve her zamanda kabul edenler, kendi önderleriyle birlikte haşır olacaklardır. Şeytanın, sapıklığın ve zülmün önderliğini yapan önderlerin önderliğini seçip kabul edenler de onlarla birlikte haşır olacaklardır.

Özetle; bu dünyadaki önderlik ile takipçiliğin arasında var olan bağlantı kamil bir şekilde ahiret diyarına inikas edecek ve orada önderlik esasınca kurtuluş ve azap grupları belirlenecektir".[5]



[1] "Biharu'l-envar" c. 101, s. 131, rivayet no: 29.

[2] "Biharu'l-envar" c. 44, s. 316.

[3] İsra, 71.

[4] "EL-CESAS, "ahkamu'l-kuran" c. 5, s. 31; TABATABAİ, "el-mizan-u fi tefsiri'l-kuran", c. 13, s. 167.

[5] MEKARIMİ ŞİRARZİ, "tefsiri nümüne", c. 12, s. 201.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar