Gelişmiş Arama
Ziyaret
10874
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
iffete ters olan amellerin hükmü nedir? Bu ameller zina haddine ulaşmazsa yine günah sayılıyor mu?
Soru
zina türünden olan eylemi açıklar mısınız? İffete aykırı olan ameller zina haddine ulaşmazsa yine günah sayılıyor mu?
Kısa Cevap

Zina türünden yapılan bu amel kuranı kerim açısından büyük günah sayılmaktadır. Allah u Teâlâ konuyla alakalı şöyle buyuruyor: Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur”.[1] Bu kısacık ayette üç noktaya işaret edilmiştir:

a)   Utanç verici bu çirkin amele yaklaşmayınız. İfade edilen bu tabirin derinliğinde bu çirkin amele yönelik tekit içerikli bir anlam var olmakla birlikte nazikçe şu noktaya işaret ediyor: zina gibi çirkin bir eyleme bulaşmak bazı mukaddimelere sahiptir. Bu mukaddimeler insanı tedrici olarak şu çirkin amele yakınlaştırıyor. Haram bakışlar ve göz zinası, hicapsızlık ve çıplaklık, fasit kitapları ve neşriyatları mütalaa yapmak, “bulanık filmlere” bakmak, fasit olan merkez ve kurumlarla irtibatlı olmak, namahrem olan bir kimseyle tek başına kalma, (yani erke ile namahrem bir kadınla tek başın halvet olan bir yerde birlikte kalmak), gençlerin evliliğe sırt çevirerek evlenmemeleri, oğlan ve kızın tarafları bu konuda evlilik için her hangi bir gerekçe olmaksızın gösterdikleri zorluklar gibi bu amiller insanı zina gibi çirkin olan bir eyleme yakınlaştırıyor. Bunlardan her birisi bu çirkin eylemin gerçekleşmesi için birer mukaddimesi sayılmaktadır. Kuranı kerimde kısacık bir cümleyle bütün bunlar haram kılınmıştır. Elbette rivayetlerde her birisi tek başına konu edilmiş ve bu bağlamda incelemektedir.

b)   “innehu kane fahişeten” “gerçekten bu eylem çirkindir” cümlesi üç tekit içermektedir. İnne adatı, mazi fiilinden yararlanması ve fahişe kelimesini getirilmesi; bu üç kelimenin zikredilmesi üç tekit anlamındadır. Bu üç tekidin bir cümlede bir eyleme yönelik getirilmesi o eylemin ne kadar büyük bir günahın olduğunu aşikar etmektedir.

c)   Zinanın çirkin bir yol olduğu anlamını veren “Sa’e sebila” cümlesi, şu noktaya işaret etmektedir ki, bu çirkin iş yapılırsa camiada daha farklı fesatlara götürecektir.[2]  

Her halükarda nikâhı kıyılmamış gayri şer’i olan bir hanımla cinsel ilişkide bulunmak şeklindeki bir eyleme zina denilmektedir. Bu eylem kuranı kerim anlayışına göre haram ve günahtır. Hakeza bu eyleme vardıran yukarıdaki mukaddimeler konumunda olup tedrici olarak insanı zinaya yaklaştıran şeylerin hepsi haramdır. Zina ile zina haddine ulaşmayan diğer şeyler (mukaddimer) arasında var olan tek bir fark var olmaktadır. Oda şudur: zina gibi çirkin bir eylemde bulunana yargı sistemi ve şarii hâkim tarafından Allah u Teâlâ tarafından kuranı kerimde belirtilen ceza[3] uygulanılacaktır. Ama zina merhalesine ulaşmayan iffet ve ahlaka aykırı olan diğer eylemler namahrem erkek ve kadın tarafından gerçekleştirilirse her ne kadar günah olma bakımından zinadan farklı değildir ise de zina için belirtilmiş olan ceza uygulanılmıyor. Ancak yargı gücü ve şerii hâkim bu günahların şiddet ve zaafına göre tazir ve caydırıcı cazalar uygulayabilir.  



[1]  İsra, 32; Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur”; zinanın haram oluşu bağlamında aşağıdaki ayetlere bakınız:, Furkan, 68 – 69; araf; 33; enam, 151; KULAEYNİ, Yakup, tercüme: MUSTEFEVİ, Seyit CEVAT, “usulu’l-kafi”, intişarati vefa, 1382, c. 3, s. 391; HUR AMULİ, “vesailu’ş - Şia”, c. 28, kitabulhudud; NECEFİ, Muhammed Hasan “cevahiru’l - kelam”, Lübnan: darul – ihyaut – turasul – Arabi, 1981, c. 41, s. 258 - 260.   

[2] Tefsiri numune”, c. 12, 103.

[3] Nur, 2, “Ezzaniyetu vez zani feclidu kulle vahidin minhuma miete celdeh, ve la te'huzkum bi hima ra'fetun fi dinillahi in kuntum tu'minune billahi vel yevmil ahir, velyeşhed azabehuma taifetum minel mu'minîn = “Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun”.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar