Gelişmiş Arama
Ziyaret
9631
Güncellenme Tarihi: 2008/03/26
Soru Özeti
Niçin İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin (a.s.) Mervan b. Hakem için İmam Ali’nin (a.s.) yanında aracı oldular?
Soru
Nehcu’l-Belağa’nın 73. hutbesinde şöyle gelmektedir: “Cemel Savaşı’nda Mervan b. Hakem esir düşünce Hz. Hasan ve Hüseyin aracılık ederek onun bırakılmasını istediler ve “Mervan sana biat etsin.” dediler. Bunun üzerine Hz. Ali Basra’da onu serbest bırakarak şöyle buyurdu: “ Osman’ın öldürülmesinden sonra bana biat etmemiş miydi? Benim onun biatine ihtiyacım yok. O’nun eli, Yahudilerin eli gibidir. Eliyle biat etse de kılıcıyla (hile ve düzeniyle) bana gaddarlık eder. Köpeğin burnunu yalaması kadar bir müddet de hükümeti ele geçirecektir. O dört hükümdarın babasıdır. Ümmet, ondan ve onun evlatlarının elinden kanlı günlere duçar olacaktır.”
Kısa Cevap

Niçin İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin’nin (a.s.) Mervan için aracı oldukları konusunda şunu söylemek gerekmektedir: Mervan b. Hakem’in[1], Hz. Ali (a.s.) aleyhine düzenlenen Cemel Savaşı’da önemli rol oynayan kişilerden biri olmasına rağmen bu savaş, müslümanların arasında vuku bulan ilk savaş olduğundan, müslümanların, İslam ümmetinde adları meşhur olan şahsiyetler tarafından kandırılmasından ve onların gerçek yüzlerinin henüz müslümanlar tarafından bilinmemesinden dolayı, Hz. Ali (a.s.) savaş bittikten sonra, genel bir af fermanı vermiştir. İster istemez Mervanın da Hz. Ali’nin bu affına dâhil olması beklenirdi. İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin’nin (a.s.) aracılıkları veya bazı rivayetlere göre İbn-i Abbas’ın[2] aracılığı; Mervan’ın biatini tekrarlaması ve savaş öncesi konumunu tekrar elde etmesi veya kendi kötü işleriyle gerçek yüzünün Müslümanlarca tanınması içindi. İmam Ali de (a.s.)  yukarıda nakledilen sözleriyle, Mervan’ın gizli yüzünü halka göstermek istemiştir. Bu yüzden İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin’nin (a.s.) aracılığı, babalarını meyli ve onayı dışında değildi. Bunlara ilave olarak, Hz. Ali (a.s.) affın ve bağışlayıcılığın simgesiydi ve her bahaneyle hatalı kişileri affetme peşindeydi. Bu rivayette de, aslında, Hz. Ali (a.s.) Mervan b. Hakem’i affetmek için İmam Hasan (a.s.) ve İmam Hüseyin’in (a.s.) şefaatini bir bahane karar kılmıştır.



[1] Mervan b. Hakem, Osman’ın katledilmesinden sonra Hz. Ali (a.s.)’ye biat etmiştir ancak dünya ve makam düşkünü bir şahıs olan Mervan Hz. Ali’nin (a.s.) başa gelmesinden sonra herhangi bir makama ulaşmamıştır. Bu yüzden Hz. Ali (a.s.) ile olan biatinden vazgeçmiş, Cemel Savaşı’nda Hz. Ali’nin (a.s.) karşısında yer almıştır ve savaş bitiminde Hz. Ali’nin (a.s.) ordusu tarafından esir alınmıştır.(Haşimi Huyi, Mirza Habibullah, Minhac-ul Beraat fi şerh-i Nehc’ul Belağa, c. 5, s. 220, Mektebetu’l-İslamiyye, H. 1400)

[2] Bihar-ul Envar kitabında, İbn-i Abbas şefaat edici olarak tanıtılmıştır. Çünkü rivayette, Muradi hanedanından olan birisi şöyle naklediyor: “ Cemel Savaşı’nda, savaşın bitiminden ve Mervan’ın esir edilmesinden sonra, ben Hz. Ali(a.s.)’nin yanında oturuyordum ve o sırada İbn-i Abbas, Hz. Ali(a.s.)’nin yanına gelip, Mervan b. Hakem’e şefaat etti ve Mervan’ın, Hz. Ali(a.s.) ile olan biatine değindi. Hz. Ali(a.s.) Mervan’ın biat etmesine izin vererek onun şefaatini kabul etti.( Aynı kaynak, s:221)   

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • mümkünse yedi cennetin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini bana açıklayınız?.
    16975 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    "Daru's-Selam", "Dahru'l-Celal", "Cennetu'l-Maava", "Cennetu'l-Huld", "Cennetu'l-Adn", "Cennetu'l-Firdevs", "Cennetu’n-Naim". Sayılan bu isimler yedi cennetin ismidir ki, rivayi ve tefsirsel kitaplarda zikir edilmiştir. Elbette bütün bu isimlerin tek bir cennete şamil geldiğine ve ancak her birisinin, cennetteki birer ...
  • Hz. Hatice (s.a)’nın hayatını kısaca anlatırmısınız?
    2757 تاريخ بزرگان 2019/10/09
  • Acaba içinde humus payı olan veya borç olarak verilen para değer kaybına uğrarsa zaminliğe neden oluyor mu?
    7847 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/04
    Aşağıdaki noktalara dikkat etmek sorulan sorulara cevap verme hususunda bize yardımcı oluyor: 1-   Ukala (akıl sahibi olanlar) nezdinde mal olarak kabul edilen her şey İslam anlayışında mal olarak kabul görülmekte ve şeraitin istisna ettiği yerler ...
  • Kendisi için zararlı olduğu takdirde hastanın oruç tutması farz mıdır?
    8279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Taklit mercileri ve İslam âlimlerinin fetvalarına göre, oruç hastaya önemli bir zarar verirse kendisinin oruç tutması farz değildir.[1] Kur’an bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı ...
  • Ramazan ayında dövme yapmak orucun bozulmasına neden olur mu?
    31675 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Dövme, orucu bozmaz. Hatırlatılmalıdır ki orucu bozan şeyler şunlardan ibarettir: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima, 3. Mastürbasyon (insanın kendi başına meni gelmesine neden olacak bir şey yapması), 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve onun halifelerine yalan isnat etmek, 5. Boğaza katı toz ulaştırmak, 6. Tüm başı suya sokmak, 7. ...
  • “Akıl sahipleri” mısdakları kimlerdir? İmam Sadık (a.s) ne buyurmuşlardır?
    3843 Tefsir 2018/12/05
    “ulu’l-elbab” yani akıl, düşünce, idrak, basiret sahipleri ve kalp gözü açık anlamına gelir. Bu kelime cühela, bilgisiz ve hakkı kabul etmede kör kelimelerinin karşıtında kullanılır. İmam Sadık (a.s) dan ulaşan rivayet ışığında “ulu’l-elbab”ın en belirgin ve aşikâr mısdağı Şialardır. Tüzelde imamların velayetini özelde de İmam Ali (a.s) ...
  • Çocuğa karşı doğru davranışın yolları hakkında bilgi veriniz.
    9599 Pratik Ahlak 2011/04/13
    Çocuğu doğru şekilde eğitmek bu kısa yazıya sığmayacak kadar uzun bir konudur, ancak genel olarak şu birkaç noktaya dikkat çekilebilir: Eğitimden önce insanın kendisini yetiştirmesi, sevgide ölçülü olmak, ifrat ve tefritten kaçınmak, çocuğa şahsiyet vermek, onlara yeteneklerini kullanma ortamını vermek ve çocuğun eğitiminde aşamalara riayet etmek. ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10313 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • Kur’an’ın her ayeti ilaç hükmü taşır mı?
    7855 Tefsir 2012/04/15
    Yüce Allah değişik ayetlerde Kur’an-ı Kerim’i mümin fertlerin şifa vesilesi olarak tanıtmıştır.[1] Ayetlerin zahirinden, bazı rivayetler ve tefsirlerden anlaşıldığı kadarıyla şifadan maksat, ahlakî kötülüklerin yok olması ve maneviyat ve Allah’a yakınlaşma yolunda hareket etmektir.[2] Ama cismani hastalıkların da Kur’an vesilesiyle tedavi ...
  • Peygamberler ve Masumlar tüm kemallere sahip miydiler, yoksa kemalin bazı mertebelerini bu dünyada mı elde ediyorlar?
    6661 Yeni Kelam İlmi 2009/08/25
    Kur'an-ı Kerim’de de açıkça belirtildiği gibi peygamberler (a.s) ve İmamlar (a.s) bir takım kemalleri sonradan elde etmek yönünden diğer insanlar gibidirler. Dolayısıyla masumlar mümkün olan tüm kemallere sahip olarak dünyaya gelmezler. Bazı kemalleri bu dünyada iken ilahi imtihanları, ...

En Çok Okunanlar