Gelişmiş Arama
Ziyaret
9405
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Neden Ziyaret-i Aşura’da önce yüz lanet, sonra yüz selam gelmiştir?
Soru
Neden Ziyaret-i Aşura’da önce yüz lanet, sonra yüz selam gelmiştir?
Kısa Cevap

Lanet lügatte kovmak ve uzaklaştırmak demektir. Allah’tan taraf olursa uhrevi azap manasına gelir. Selam ise muhatap için Allah-u Teala’dan selametli bir yaşam dilemektir. Lanetin selama öncelikli olması konusunda birkaç ihtimal vardır:

1- Lanetin selama öncelikli olması, bütün semavi dinlerin sloganı olan ‘La İlahe İllallah’ ile bir bütünlük içinde olmak içindir. Gerçek tevhid, diğer mabutlar reddedildiği zaman gerçekleşir.

2- Lanetin selama öncelikli olması, tezkiye yapabilmek için önce kötülüklerden arınmanın gerekli olduğu ahlaki ilkeyle uyumlu olması için olabilir. Zira insanın varlık havuzu, velayetin düşmanlarına karşı hiçbir şekilde bağlılık olmadığı zaman velayetin billur suyuyla dolabilir.

3- Lanetin selama öncelikli olması ve onun ziyarette selama göre çok tekrarlanması, Seyyid-i Şüheda’nın katillerine lanet etmenin ziyaretin genel hedefi olduğunu göstermiş olabilir.

Ayrıntılı Cevap

Lanet, melun kimselerin ilahi azap olan Allah-u Teala’nın rahmetinden uzak kalmalarını istemektir. Nitekim ayetlerden de bu mana çıkmaktadır.[1]

Selam, Allah-u Teala’dan Masum İmamlar (a.s) için yüce bir kemal, her türlü noksanlık ve zaaftan uzak kalmalarını dilemektir. Ancak onun lügat manasına göre selam verilen kişiye karşı gösterilen edebi ve en yüksek uyumluluğu göstermektedir.[2]

Lanetin selama öncelikli olması konusunda birkaç ihtimal vardır:

1- Bütün semavi dinlerin sloganı La İlahe İllallah’dır: ‘Ve senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona, benden başka tapacak yoktur... vahyetmeyelim.[3] Kim tağutu inkar edip Allah’a inanırsa şüphe yok ki, hiç kopmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır.’[4]

Bu ayetlerin anlatmak istediği şeyler şunlardır: Halis tevhid, ancak şirk tümüyle temizlendikten sonra kazanılır. Bir tür beraet olan lanet ise, tevella olan selam’dan önce gelir. Zira rivayette buyurulduğu gibi, tevellası olupta teberrası olmayan kimse, faziletleri görüpte rezaletleri görmeyen tek gözlü kimse gibidir.[5] Yine bir başka rivayette tevellası olupta teberrası olmayan kimsenin yalancı olduğu buyurulmuştur.[6]

Dolayısıyla lanetin selama göre öncelikli olması, dini bir gerçeğe işaret etmektedir.

2- Melunların lanetlenmesi onların kötülüklerinden, Masumlara selam ise Onların (a.s) amellerinin güzelliklerinden dolayıdır. İslam’da bir işten razı olmak ve olmamak onu yapmak hükmündedir.[7] Bu yüzden insanın kendisini temizlemesi için önce kötülüklerden arınmak sonra iyilikleri kazanmak ilkesi olan ahlaki ilkesiyi yerine getirmelidir. Ziyaret-i Aşura’da da Masumların (a.s) iyiliklerine nail olmanın şartı olan selam’ın kötülüklere bulaşmaması için insanın önce melunların kötülüklerini kendi varlığının kemallerinden uzaklaştırması gerekiyor.

3- Ziyaret-i Aşura’da geldiği gibi Kur’an’da da hem lanet gelmiştir,[8] hem de selam.[9] Ama lanet,  Kur’an’da ve Ziyaret-i Aşura’da selamdan daha çoktur. Örneğin lanet Ziyaret-i Aşura’da 21 kere, selam ise 12 kere gelmiştir. Lanetin selamdan öncelikli olması ve lanetin çok tekrarlanması onun daha önemli olduğu gerçeğini gösterebilir. Çünkü doğal olarak bir şey hakkında konuşulduğu zaman en önemli konu hem tekrar edilir, hem de önce zikredilir.


[1] -Ahzap/57, Al-i İmran/87.

[2] -Kur’an’ın selamları, Masumlara (a.s) selamın manası ve nasıl selam verileceği hakkında bkz: Abdullah Cevadi Amuli, Edeb-i Fenay-ı Mukarreban, Şerh-i Ziyaret-i Kebire, c.1, s.87-107, Defter-i İntişarat-ı İslami, 4. Baskı.

[3] -Enbiya/25, bu konudaki diğer bazı ayetler şunlardır: Bakara/163 ve 255, Al-i İmran/6, 62 vs. ayetler.

[4] -Bakara/256.

[5] -Bihar-ul Envar, c.65, s.63, el-Mekteb-ul İslamiyye.

[6] -a.g.e, c.27, hadis:18, s.58.

[7] -İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Doğuda bir kişi öldürülse ve batıda olan biri buna razı olsa, o katle ortak olacaktır.’ (Bihar-ul Envar, c.45, s.295, hadis:1.) Bu konuda ayet ve rivayet çoktur. Bunun için Kur’an’ın Ben-î İsrail kavmini anne ve babalarının kötü amellerinin kınanmalarına baş vurunuz.

[8] -Bakara/88,89,159,189; Al-i İmran/61,87; Nisa/46,47,52,93,118 ve 87; Maide/13,64,78. vb.

[9] -En’am/54, A’raf/46, Yunus/10, Hud/69, Ra’d/24 vb. Ancak lanet edilenler, lanet edenler ve bunlara ait ayetler selam ayetlerinden daha çoktur.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Ehl-i Sünnetin Şia olabilmesi için nasıl bir akideye sahip olmaları gerekir?
    13763 Eski Kelam İlmi 2010/05/04
    Şia ile Ehl-i Sünnet, itikat ve dinin füru’unda müşterek yönleri çok olan mezheplerdendir. Bazı yönlerden ise farklılıklar vardır. Şia ile Ehl-i Sünnet’in arasındaki asıl fark Resulullah’ın (s.a.a) Ehl-i Beyt’inin (a.s) velayet ve imamet meselesine bakış açıları ve inançlarıdır. Ehl-i Sünnet’in Şia olabilmesi için Resul-ü ...
  • Çağdaş arifler kimlerdir?
    7839 Teorik İrfan 2011/12/19
    Hicrî birinci ve ikinci asırdan günümüze dek meşhur Müslüman arifler sırasıyla aşağıda yer almaktadır:Hicrî birinci ve ikinci asır: Ebu Haşim Sofu Kufi, Şakik Balhi, Maruf Kerehi, Fuzeyl b. Ayaz.Üçüncü asır: Bayezid Bestami, Sırri Sakti, Haris Mehasibi, Cüneyd Bağdadi, Zunnun ...
  • Rivayetlere göre iman ile sevgi ilişkisini beyan ediniz?
    11307 Eski Kelam İlmi 2012/09/20
    Rivayetlerde sevgi ile din ilişkisini incelemek için ilkin din, iman, sevgi ve muhabbet meselesi arsında var olan zati ilişkiyi inceleyeceğiz. Sonra iki tür sevgiye; birisi ilahi muhabbet ikincisi şehvani sevgisine değineceğiz. Lütfen detaylı cevaba müracaat ediniz. ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    11550 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Şeytan bizim fikir ve düşüncelerimize nasıl sızmakta ve isteklerini dillendirmektedir?
    13069 Eski Kelam İlmi 2010/11/27
    Şeytanın insana sızma yollarını incelemeye tabi tutmadan önce şeytan denen varlık hakkında kısa da olsa bir bilgi edinmemiz lazımdır. Şeytan sözcüğünün türediği ilk lafız hakkında görüş sahipleri arasında bir takım ihtilaflar mevcuttur. Ama bu kelimenin uzak olmuş anlamındaki “şatan” kavramından türediğini söylememiz daha doğrudur. Dolayısıyla birçok ...
  • Ubey b. Kab’ın şahsiyeti nasıl idi?
    8521 تاريخ بزرگان 2012/03/12
    Ubey b. Kab, Hz. Peygamberin en meşhur sahabelerinden biridir, Şia ve Ehli Sünnet’i içeren tüm Müslümanların yanında saygıya sahiptir. Şii kaynaklarında ondan sınırlı sayıda rivayet nakledilmiştir. Rical bilginleri, onu Allah Resulü’nün sahabelerinden ve vahiy kâtiplerinden saymışlardır. Kendisinden nakledilen rivayetler göz önünde bulundurulduğunda, onun Ehli Beyte (a.s) ve ...
  • Neden bazı Müslümanlar dini inançlarıyla çelişen davranışlarda bulunmaktadırlar?
    7167 Pratik Ahlak 2010/03/13
    İnsan ruhani, maddi, hayvansal, toplumsal, duygusal vb. boyutları olan bir varlıktır. Bu boyutlar, insanın inancıyla amel ve davranışları arasında bazı uyumsuzlukların çıkmasına neden olan bir çatışma halindedirler. İlahi dinler, özellikle İslam, insanı hayvansal yönelişlerin tuzağından kurtarıp çeşitli ...
  • İslâm dininin, demokrasi karşısındaki tutumunu açıklayınız?
    13487 Politika Felsefesi 2008/10/29
    Demokrasi, toplumu idare etme yöntemidir. Çoğunluğun görüşü, medenî ve ferdi özgürlüklere saygı gösterme vb. konular demokrasinin en belirgin özelliklerindendir.Çoğunlukla hakikat arasında gerekli bir bağ olamasa[i] da çoğunluk etkin ...
  • Değişik düşünürlerin bakışında tanrı mefhumunun özellikleri nedir ve ortaçağ Hıristiyan filozoflarının bakışında başka hangi özellikler bulunabilir?
    7401 فلسفه غرب 2012/01/23
    Antik Yunan filozofları tüm şeylerin ve yaratılışın kaynağını araştırmada tanrı adında bir mefhuma ulaştı. Ortaçağ filozoflarının tanrısı, önceki filozofların tanrısından farklıdır. Hıristiyan filozoflarının tanrısı ile Yunan ve Roma tanrıları arasındaki fark, yaratan olmadadır. Tanrı hakkında değişik filozofların görüşleriyle aşina olmak için, ayrıntılı cevapta onların görüşleriyle ilgili olarak kısa bir ...
  • Allame Tabatabai gibi alimlerin görüşüne göre ruhun cismaniyet-ul hüdus olmasıyla (bedenle varolması) alem-i zer arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir?
    9092 İslam Felsefesi 2011/04/13
    Ruhun cismaniyet-ul hüdus olduğuna (bedenle varolduğuna) inanmakla Allame Tabatabai’nin bahsettiği şekilde alem-i zer’e inanma arasında çelişki yoktur. Zira cismaniyet-ul hüdus demek, maddi oluşumla gerçekleşen teklik ve belirgin bir şekilde meydana gelmek demektir. Alem-i Zer’de ki varlıklar, aralarında herhangi bir belirginlik olmadan toplu halde olan varlıklardır. ...

En Çok Okunanlar