Gelişmiş Arama
Ziyaret
8150
Güncellenme Tarihi: 2011/05/23
Soru Özeti
Ramazan ayında göreve çıkan kimselerin orucunun hükmü nedir?
Soru
Ben ile birlikte bir grup arkadaş ve meslektaşlarım için görev çıktı. Bu görev gereğince her birimiz bir Eyalete gidip bazı yerleri kontrol edip bize verilmiş olan görevi yerine getirmemiz gerekiyordu. Soru şu: Görev süresi her Eyalet için iki gündür. Büyük ihtimalle görev gereğince uzak köylere ve mıntıkalara gitmek ve oralara da başvurmamızda gerekecektir. Hal böyle olunca orucumuzun hükmü nedir? Özellikle (buna değinmenizi istiyorum ki) nezir niyetiyle oruç tutabiliniyor mu? Yolculuk uçak veya otomobil ile gerçekleşir ve öğleden önce gidilecek yere ulaşılırsa kasır yapma ruhsatının sınırı nasıl oluyor?
Kısa Cevap

Böyleli kimselerin namazı kasır şeklinde olmalı ve bu kimseler oruçlarını bozmalı ve ramazan ayından sonra oruçlarını kaza etmeliler. Nezir yaparak yolculuk esnasında ramazan ayının orucu tutulamaz. Öğleden önce ikamet edilen yere veya on gün kalınacak yere varılırsa eğer yolculuk esnasında orucu bozacak her hangi bir iş yapılmamışsa o günün orucu vacip, dolayısıyla tutulmalıdır. Tutulan bu oruç da sahihtir.

Ayrıntılı Cevap

Namazınız kasır şeklindedir ve orucunuzu da ramazan ayından sonra kaza etmelisiniz. Zira - mesleği gereğince sürekli yolculukta olan (devecilik, şoförcülük, hayvancılık ve kaptancılık yapan) kimselerin namazı ve oruçları sahihtir diyen- imam Humeyni[1] gibi bazı taklidi mercilerin fetvasına göre bile siz namazınızı kasır şeklinde kılmalısınız, orucunuzu da kaza etmelisiniz. Hatta kendi işine ve iş yerine gitmek için yolculuk yapmak zorunda kalan kimselerin yolculuk esnasında kıldıkları namazı ve tutukları orucu sahih bilen bazı mercilerin fetvasına göre bile sizin namazınız ve orucunuz bu bir aylık görev süresinde sahih değildir. Zira yolculuk süresinin çok olup olmamasının ölçüsü şudur ki (senede) en az üç ay aralıksız yolculukta (gidiş ve gelişte) olmak gerekir.[2] Oysaki sizin görev süreniz üç aydan daha azdır.

Yolculukta nezir ile oruç tutulması hakkında imam Humeyni şöyle demiş: “…has ve belli bir günde yolculukta oruç tutmayı nezrederse o orucu yolculukta olsa bile o günde tutması gerekir. Hakeza bir günü belirterek ister yolculukta olsun ister yolculukta olmasın o günde oruç tutmayı nezrederse o günde yolculuğa denk gelse bile o orucu tutması gerekir”.[3] Ama ramazan ayının orucu zaten kendiliğinden vaciptir dolayısıyla nezre gerek duymuyor. (vacip olan bir amel nezir yapılmaya gelemiyor) ve ramazan ayında başka bir orucun tutulması da nezir edilemez.

Ama öğleden önce ikamet edeceğiniz vatanınıza ulaşırsanız imam Humeyni ve diğer taklidi mercilerin fetvasına göre hükmü şöyledir:

Yolcu öğleden önce vatanına veya on gün ikamet edecek mekana ulaşırsa eğer yolculuk esnasında orucu bozacak bir iş yapmamışsa o gün oruç tutmalıdır. Ama eğer orucu bozar bir iş yapmışsa o günün orucu üzerinde vacip değildir.[4]             



[1] “Tevzihu’l - mesail, (el-muhaşi lil imam Humeyni)”, c. 1, s. 701. Yedinci şart: Onun işi ve mesleği yolculuk olmayacak. Dolayısıyla devecilik, şoförlük, hayvancılık, kaptancılık yapan ve bunlara benzer meslek sahibi bir kimse, kendi evinin eşyasını taşımak için bile olsa (ilk yolculuk hariç) yolculuk yaparsa namazını tam kılmalıdır. Ama ilk yolculukta bu yolculuk uzun sürse bile namazı kasır şeklinde kılmalıdır.  

[2]Tevzihu’l - mesail, (el-muhaşi lil imam Humeyni)”, c. 1, s. 701, mesele: 1310. Senenin bir kısmı işi yolculuğu gerektiren bir iş olursa örneğin yaz veya kış mevsimlerinde kendi aracıyla yolcu veya yük taşıyor, kendi işiyle meşgul olduğu yolculuklarda namazını tam kılmalıdır. Müstahap gereğince hem tam hem kasır şeklinde kılınsın.

[3]Tevzihu’l - mesail, (el-muhaşi lil imam Humeyni)”, c. 1, s. 952, mesele: 1717.

[4]Tevzihu’l - mesail, (el-muhaşi lil imam Humeyni)”, c. 1, s. 954, mesele: 1722.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    8191 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...
  • Adet günlerinde var olan düzensizliği dikkate alarak benim namaz ve orucumun hükmü nedir?
    12186 2012/03/10
    Eğer doğumlardan sonra âdetiniz adediye (adeti belli olan kimsenin) bir kimsenin adeti gibi altı güne dönmüş ise altı günü hayız ve geride kalan diğer günleri istihaza sayarsınız. Ama eğer âdetin değişmemiş âdetiniz adediye şeklinde yedi gün baki kalmış ise yedi gün hayız diğer günlerini istihaza olarak karar ...
  • İmamlar ve âlimlerin şiir hakkındaki görüşü nedir?
    7389 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/03
    Bazıları İslam’ın şiir ve şiir söylemeyle bağdaşmadığını sanmaktadır. Oysaki bu bir vehimden ibarettir. Şüphesiz şiir zevki ve şiir söyleme sanatı insan varlığının tüm sermayeleri gibi doğru bir yolda kullanıldığı ve olumlu ve yapıcı bir şekilde istifade edildiği takdirde değerlidir. Ama inanç ve toplum ahlakının temellerini viran etmek ...
  • Allah’ın şeytana kıyamete kadar mühlet vermesi sebebiyle şeytan ezeli ve ebedi olmada Allah gibimidir?
    17067 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Ebedi olmak gelecekte yok olmamak anlamındadır. Şeytansa Allah’ın yarattığı bir yaratık ve her mahlûk yaratanın idaresinde olduğu için kendini Allah’ın işlerinde ihtiyari olarak ortak göremez, o da bütün varlığını diğer yaratılmışlar gibi Allah’a borçludur. Allah’ın şeytana mühlet vermesi ise kıyamete kadar değildir “malum” vakte kadardır. Eğer “malum” ...
  • İslâm dininin, demokrasi karşısındaki tutumunu açıklayınız?
    13120 Düzenler 2008/10/29
    Demokrasi, toplumu idare etme yöntemidir. Çoğunluğun görüşü, medenî ve ferdi özgürlüklere saygı gösterme vb. konular demokrasinin en belirgin özelliklerindendir.Çoğunlukla hakikat arasında gerekli bir bağ olamasa[i] da çoğunluk etkin ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6106 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    45120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Hazreti Musa (a.s)’nın bir Kıbti’yi öldürmesi onun ismetiyle çelişmez mi?
    32464 Eski Kelam İlmi 2010/07/24
    Bütün peygamberler (makamlarında farklılık olmakla birlikte) masum, Allah’a yakınlığın ve kemalin zirvesindedirler. Diğer insanların yerine getirmesi gereken vazifelerden daha üstün ve ağır vazifelerle görevlendirilmişlerdir. Mabuttan başka her türlü varlığa teveccüh etmeyi büyük bir günah bilmektedirler.
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7146 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    27131 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...

En Çok Okunanlar