Gelişmiş Arama
Ziyaret
8426
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Neden Cevşen-i Kebir duasının seksen beşinci kısmında insanın sudan yaratıldığı buyrulmuştur?
Soru
Neden Cevşen-i Kebir duasının seksen beşinci kısmında insanın sudan yaratıldığı buyrulmuştur?
Kısa Cevap

Evrendeki maddî varlıkların tümü “su” adındaki ortak bir madde taşımaktadır. Bu kategoride evren bahçesinin gülü olan insan da sudan yaratılmıştır. Su insan yaratılışının ilk madde tohumudur. Öte taraftan insan bedeninin %80’nini su teşkil etmektedir. Bu husus hem Kur’an ve rivayetlerde ve hem de modern bilim tarafından ispat edilmiştir. Elbette ilk insanlar yani Adem ve Havva Kur’an’ın açık ifadesiyle topraktan yaratılmıştır.

Ayrıntılı Cevap

İslam açısından insan yüce ve değerli bir varlık olup üstün bir saygınlık taşımaktadır. İnsanın bu ilahi saygınlık ve değeri onun maddî bedeninden kaynaklanmamaktadır. Varlık düzeninde kendi ilahi ruhu esasınca taşıdığı değer ve konumdan kaynaklanmaktadır. İnsan ruh ve cisim diye iki boyut taşımaktadır. Ruhun nitelik ve keyfiyeti belirsiz ve tamamıyla gizlidir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir. Size pek az ilim verilmiştir.”[1] Kur’an bu açıklamayla insanın ruhu tanımadaki aczini açıkça beyan etmektedir. Ama insan cisminin ilk maddesi hakkında durum bu şekilde değildir. Yüce Allah Kur’an’da ve masumlar nakledilmiş hadislerde veya aktarılmış dualarda değişik beyanlarla onun ilk maddesini açıkça belirtmişlerdir. Elbette bu konu çok ayrıntılıdır ve tam açıklaması detaylı bir kitap halini alabilir. Biz aşağıda bu uzun konuyu sadece kısaca açıklamakla yetineceğiz.

Kur’an Ve Tüm Varlıkların Yaratılış Maddesi

Evrendeki tüm varlıkların yaratılış maddesinin ne olduğu sorusuna Kur’an her şeyin sudan yaratıldığını açıkça vurgulayarak cevap vermektedir. Nitekim şöyle buyurmaktadır: “Her diri varlığı sudan yarattık.”[2] Ve şöyle buyurmaktadır: “Allah, bütün canlıları sudan yarattı.”[3] Elbette tüm varlıklardan maksat sadece maddî ve hissedilir varlıklardır. Melekler gibi varlıklar bu kapsama girmemektedir.[4] İnsan da evrende yaşayan varlıklardan olması nedeniyle o da sudan yaratılmıştır.

Kur’an Ve insanın Yaratılış Maddesi

İnsan yaratılış bahçesinin gülü olması hasebiyle onun hayat maddesi hakkında özel ayetler zikredilmiştir:

A. İlk İnsanın Yaratılış Maddesi

İlk insanın (Hz. Adem ve Havva) yaratılış maddesi hakkında Kur’an tabirlerinin zahirinde bir takım ihtilaflar mevcuttur ve Kur’an bu hususta tek bir tabir kullanmamıştır. Aşağıda bunlara değineceğiz.

1.Toprak

Kur’an Âdem ve Havva’yı biz yarattık diye buyurmaktadır. “Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir “alaka”dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir “mudga”dan yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım.”[5] Bu ayet ahiretin mümkün olduğuna işaret ederek “biz sizi (yaratılışın başında) topraktan yaratanlarız” diye istidlalde bulunmaktadır. Her ne kadar bu ayette “siz” tabiri kullanılmış ve “onlar yani Âdem ve Havva” diye buyrulmamışsa da tüm insanların yaratılışı bu iki yüce şahsiyet aracılığıyla gerçekleştiğinden Kur’an’ın bu tabiri doğru olacaktır.[6]

2. Çamur

Yüce Allah insanın çamurdan yaratılmasıyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “(Ey Muhammed!) Şimdi sen onlara sor: “Kendilerini yaratmak mı daha zor, yoksa yarattığımız diğer şeyleri yaratmak mı?" Şüphesiz biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık.”[7] Aynı şekilde bir başka yerde de şöyle buyurmaktadır: “Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur.”[8] Bir başka ayette de şöyle buyurmaktadır: “O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı.”[9] Çamurun topraktan olan bir madde olduğu hususuna dikkat çekmek gerekir. İnsanın çamurdan yaratıldığı meselesinden kastedilen, ilk insanlar yani Âdem ve Havva’dır (a.s).[10]

3. Balçık

İnsanın maddi yaratılışının menşei sayılan üçüncü madde balçıktır. “Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.”[11] Her ne kadar bu ayette balçıktan yaratılmış özel bir insan zikredilmemişse de diğer ayetlerin yardımıyla bundan ilk insanın kastedildiği aydınlanmaktadır. Nitekim şöyle buyrulmuştur: “Hani Rabbin meleklere demişti: Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım."[12] Bundan yaratılışın meleklerin secde etme dönemiyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır ve kastedilenin Hz. Adem ve Havva’nın (a.s) yaratılması olduğu da açıktır. Nitekim Allah şeytanın Hz. Adem’e secde etmemesinin nedenini onun kendi dilinden şöyle aktarmıştır: “İblis dedi ki: “Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem.”[13] Burada (direkt olarak) topraktan yaratılmış insanların Hz. Âdem ve Havva (a.s) olduğunu açıkça beyan etmektedir.

4. Kuru Çamur

İlk insanın yaratılmasının isnat edildiği dördüncü ve son madde balçıktır. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Allah, insanı pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.”[14] Kastedilenin tüm insanlar olmayıp sadece Hz. Adem ve Havva olduğu açıktır. Bunun tüm insanlara ve insan türüne isnat edilmesi ise diğer insanların onlardan üremeleri sebebiyledir.[15]

Tabirdeki İhtilafın Nedeni Nedir?

Tabirdeki bu ihtilafın nedeni Kur’an değildir. Nitekim Şeyh Tusi bu zahiri ihtilafları açıklamak doğrultusunda Mecmeu’l-Beyan tefsirinde şöyle demektedir: “Adem’in aslı topraktandır; çünkü Kur’an Adem’in topraktan yaratıldığını belirtmektedir. Olan şey belirtilen toprağın çamura dönüştürülmesidir. Aynı şekilde Âdem’in çamurdan yaratıldığı belirtilmiştir. Sonra belirtilen çamur balçık oluncaya dek bekletilmiştir. Nitekim Âdem’in balçıktan yaratıldığı belirtilmiştir. Sonra o balçık kurumaya bırakılmıştır ve “kurumuş balçık” tabiri kullanılmıştır. Bundan dolayı Kur’an’ın bu değişik tabirlerinde bir çelişki bulunmamaktadır; zira Âdem’in yaratılmasındaki değişik merhaleleri beyan etmektedir.”[16]

B. Sonraki İnsanların Yaratılış Maddesi

Kur’an Hz. Âdem ve Hz. Havva (a.s) sonrası insanların yaratılışı hakkında da şöyle buyurmaktadır: O, insanı sudan yaratandır.”[17] Bir başka ayette de şöyle buyurmaktadır: “O ki, yarattığı her şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı.”[18] Bir başka yerde şöyle buyurmaktadır: “Biz sizi bayağı bir sudan (meniden) yaratmadık mı?”[19] Başka bir yerde de bu meseleye işaret etmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın. Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı. Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.”[20] O halde Kur’an kendi ayetleriyle açıkça şu hususları beyan etmektedir: Evvela, tüm maddî varlıklar sudan yaratılmıştır. İkincisi, ilk insanlar toprak ve çamurdan ve diğer insanlar ise meni suyundan yaratılmıştır. Ama bu sudan kastedilenin ne olduğu hususuna bahsin devamında değineceğiz.

İnsanın Hayatî Maddesi Sayılan Suyun Kastedilmesi

Kur’an’ın insanın yaratılış menşei olarak tanıttığı sudan kastedilenin üç şey olması muhtemeldir. Birincisi, oksijen ve hidrojenden teşkil olmuş normal sudur. İkincisi, insan meni ve spermasıdır. Üçüncüsü, her ikisinin kastedilmesidir; çünkü tüm insan bedeninin %80’nini su teşkil etmektedir ve o da meni suyuyla meydana gelmiştir.[21]

Rivayetlerde İnsanın Yaratılma Maddesi

Meni Suyu

Daha önce değinilen Furkan suresinin 54. ayetiyle ilgili rivayetlerde belirtildiği gibi bu ayette kastedilen su menidir.[22] “Ey insanı sudan yaratan” cümlesi değerli Cevşen-i Kebir duasının 84. cümlesinin bir kısmıdır ve gerçekte Furkan suresinin 54. ayetinin bir kısmından alıntılanmıştır. O halde bu ayet ve daha önce belirtilen benzeri ayetlerle ilgili yapılan tefsirlere göre ve birkaç satır öncesi beyan edilen mevcut rivayetlerin teyidiyle bu duada belirtilen suyun meni suyu olduğu açıklığa kavuşmaktadır.

Değerli Cevşen-i Kebir Duası Hakkında Kısa Bir Açıklama

İmam Zeynülabidin yüce babası İmam Hüseyin’den ve onun da Resul-i Ekrem’den naklettiğine göre bu duayı Hz. Cebrail (a.s) Peygambere (s.a.a) getirmiştir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) savaşların birinde mübarek bedenini acıtan çok ağır bir zırh ve askerî elbise giymişti. Hz. Cebrail nazil oldu ve şöyle buyurdu: Ey Muhammed Rabbin sana selam söylüyor ve bu zırhı bedeninden çıkarmanı ve de senin ve ümmetin için güven olan bu duayı okumanı istiyor.”[23]

Netice:

Değerli Cevşen-i Kebir duasında zikredilen cümle gerçekte Furkan suresinin 54. ayetinden alınmıştır ve diğer Kur’an ayetleri, rivayetler ve bugünkü bilimle tamamıyla bağdaşmaktadır. İnsanın yaratılışındaki ilk madde diye tanıtılan sudan kastedilen, meni suyudur.

İlgili başlıklar:

1. Evrenin İlk Maddesi, 272. Soru (Site: 1903).

2. Kur’an Ve İnsanın Yaratılışı, 731. Soru (Site: 911).

3. Kur’an Ve Kutsal Kitap Perspektifinden Evrenin Yaratılış Merhaleleri, 515. Soru (Site: 562).



[1] İsra, 85.

[2] Enbiya, 30.

[3] Nur, 45.

[4] Tabatabai, Seyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan, Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 14, s. 279, Defter-i intişarat-ı İslami Camia-i Müderrisin-i Havza-ı İlmiye-i Kum, Kum, çap-ı pencom, 1417 k.

[5] Hac, 5.

[6] Mekarim Şirazi Nasır, Tefsir-i Numune, c. 14, s. 23, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye-Tahran, çap-ı evvel, 1374 ş; Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 8, s. 21, a.g.e.

[7] Saffat, 11.

[8] Enam, 2.

[9] Secde, 7.

[10] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 12, s. 151.

[11] Hicr, 26.

[12] Hicr, 28.

[13] Hicr, 33.

[14] Rahman, 14.

[15] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 5, s. 148, a.g.e.

[16] el-Mizan, c. 12, s. 151, , a.g.e. Tabersi, Fazl b. Hasan’dan nakledilmiştir, Mecmeu’l-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 16, s. 517, intişarat-ı Nasır Hosrov-Tahran, çap-ı sevvom, 1372 ş.

[17] Furkan, 54.

[18] Secde, 7 ve 8.

[19] Mürselat, 20.

[20] Tarık, 5, 6 ve 7.

[21] el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 15, s. 229; Tefsir-i Numune, a.g.e, c. 15, s. 126 ve c. 14, s. 508 ve 509.

[22] Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 35, s. 360-363, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, Lübnan, 1404 h.k. toplam 6 hadis.

[23] Kumi, Şeyh Abbas, Mifatihü’l-Cenan, s. 86, İntişarat-ı Usve.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Niçin insan (intihar ederek) hayatı kendinden selb edemiyor?
    6520 Ahlak 2010/11/09
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Peygamber (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) eşlerinden herhangi birini boşamış mıydılar?
    9749 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Bu konu birkaç açıdanele alınacak bir konudur. Ancak kısaca şöyle diyebiliriz:1- Her ne kadar İslam evliliğe teşvik etmiş ve boşanmanın Allah’ın en sevmediği helal olduğunu belirtmişse de bazı yerlerde boşanmaktan başka çare yoksa ve evlilik bir cehenneme dönecekse boşanmaya izin vermiştir.
  • Allame Tabatabai gibi alimlerin görüşüne göre ruhun cismaniyet-ul hüdus olmasıyla (bedenle varolması) alem-i zer arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir?
    9104 İslam Felsefesi 2011/04/13
    Ruhun cismaniyet-ul hüdus olduğuna (bedenle varolduğuna) inanmakla Allame Tabatabai’nin bahsettiği şekilde alem-i zer’e inanma arasında çelişki yoktur. Zira cismaniyet-ul hüdus demek, maddi oluşumla gerçekleşen teklik ve belirgin bir şekilde meydana gelmek demektir. Alem-i Zer’de ki varlıklar, aralarında herhangi bir belirginlik olmadan toplu halde olan varlıklardır. ...
  • Diriler tarafından müstahap amelleri yerine getirmek caiz mi? Diriler adına hangi amelleri yapmak doğru olmaz?
    5668 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/06
     Başkasını niyet ederek yapılan müstehap ameller, eğer yapılan amelin sevabını ona hediye etmek türünden olursa bu bütün müstehap amellerde caizdir.[1] Aama niyabet şeklinde olursa Peygamber'in ve imamların mezarını ziyaret etmek, müstahap hac veya ümre yerine getirmek konularında sakıncasızdır. ...
  • Ortaklık nedir?
    11392 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Ortaklık İslam hukukunda(fıkhında) iki anlamda kullanılmaktadır: İki veya daha fazla şahıs kıymeti olan bir şey üzerinde bu mal veya alacak vb. şeyler olabilir şerik olarak ortak olması. Bu durumda hiçbir ortak diğer ortakların izni olmadan mal üzerinde hiçbir tasarrufta bulunamazlar.[1] Ortaklık ...
  • Acaba taklidi merci olamayan bir kimseye humus ödenebilinir mi?
    5936 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bildiğiniz üzere bazı değerli mercilerin görüşüne göre kendi taklidi mercii olmayan bir başka mercie humus ödeyebilmek için sadece bazı prensipler dairesinde mümkündür. Söz konusu mercilerin değerli görüşleri aşağıda zikrediliyor: Eğer bir kimse imamın (a.f.) payını (humusu) taklit etmediği bir müçtehide vermek istiyor ise bir surette bu izin kendisine veriliyor. ...
  • Şia mezhebi neden en iyi mezheptir?
    37750 Kelam İmi 2009/01/19
    Şia mezhebinin üstünlüğü onun ‘Hak’ olmasından kaynaklanıyor. Hak yol her dönemde yanlızca birdir. Diğer dinler ya temelden batıl ve asılsızdır ya da kaybolmuş ve değişmişlerdir. Bugün hak din İslam’dır. Asıl ve gerçek İslam ise Şia mezhebinde tecelli bulmuştur. Yanlızca Şia öğretileri öz Muhammedi İslam’ın göstergesi olabilir. Bunu ...
  • İslam hükümlerini sormak uzmanlık gerektirir mi?
    5134 Pratik Ahlak 2010/09/06
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Sahihi Buhari, muteber bir kitap mıdır? Neden iki emanet hadisi bu kitapta mevcut değildir?
    10297 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/06/16
    Ehlisünnetin bakışında Sahihi Buhari en muteber hadis kitabıdır ve Şii’lerin bakışında da ondaki birçok hadis lâfzî ve manevi olarak Şia’nın hadislerine benzemektedir. Bu esas uyarınca isnat edilir bir kitap sayılır. Elbette bu, Sahihi Buhari’de bir hadis bulunmazsa, hiçbir şekilde söz konusu hadisin güvenilir olmayacağı anlamına gelmez; zira ...
  • Kendisi için zararlı olduğu takdirde hastanın oruç tutması farz mıdır?
    8279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Taklit mercileri ve İslam âlimlerinin fetvalarına göre, oruç hastaya önemli bir zarar verirse kendisinin oruç tutması farz değildir.[1] Kur’an bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı ...

En Çok Okunanlar