Gelişmiş Arama
Ziyaret
8780
Güncellenme Tarihi: 2019/07/08
Soru Özeti
Ulül Azm Peygamberler Hangi Dönemlerde Yaşamışlardır?
Soru
Ulül azm peygamber milattan önce hangi zamanlarda yaşamışlardır? Örneğin: İbrahim (a.s), Nuh (a.s), Musa(a.s); İsa (a.s)’ın miladından kaç yıl önce yaşamışlardır?
Kısa Cevap

 Tarihi kaynaklar Ulül azm Peygamberlerin ve diğer Peygamberlerin hangi zaman dilimlerinde yaşadıklarına değinmiştir:

  1. Adem (a.s) Ebu’l-beşer:

Hz. Adem (a.s)’ın ömrü hakkında Tevrat’ta geçen 930 yıl yaşadığı yönündedir.[1]  Ayrıca başka bir kaynakta Hz. Adem (a.s)’ın Cuma günü doğduğu saatte 930 yaşında vefat ettiğini nakletmektedir.[2]

  1. Nuh (a.s):

En çok ömür süren İlahi peygamberdir. Bu yüzden peygamberlerin şeyhi olarak bilinmektedir.  Kuran’ı Kerim’in tasrihi üzere sadece kavmi arasında ki risaleti  büyük tufan’a kadar 950 yıl sürmüşdür. Tarihi kayaklarda ömrü hakkında çeşitli nakiller söz konusudur bu nakillere aşağıda değineceğiz:

  1. Bazı tarihi nakillerde Nuh (a.s)’ın 2300 yıl yaşadığı nakledilmektedir. Bu nakle göre nübüvvet öncesi 850 yıl, nübüvvetin’den büyük tufan’a kadar 950 ve tufandan sonra 500 yıl yaşamıştır.[3]
  2. Başka bir tarihi nakilde ise 2500 yıl yaşadığı nakledilmiştir. Bu nakilde ise 850 yıl nübüvvet öncesi, 950 yıl halkın içinde Hakka davet, 200 yıl halkın hidayetinden ümitsiz olup büyük tufana kadar gemiyi yapması ve tufan sonrası 500 yıl.[4]

Elbetta bazı tarihi kaynaklarda ise bu süre farklı zaman dilimlerine ayrılmıştır:

850 yıl nübüvvet öncesi, 950 yıl nübüvvet ve Hakka davet, 700 yıl büyük tufan sonrası.[5]

  1. Diğer bir tarihi kaynakta ise Nuh (a.s)’ın ömrü 2450 yıl olarak geçmektedir.[6]
  2. Bazı kaynaklar ise Nuh (a.s)’ın ömrünü Kuran’ı Kerim’de geçen 950 yıl olarak kayda geçmişlerdir. Ayeti kerime’de geçen zaman diliminin sadece nübüvvet ve davet süresine değil bütün ömrüde dalalet ettiğine kanaat getirmişlerdir. Şöyle ki: Nuh (a.s.) nübüvvete eriştiğinde 480 yaşında idi ve 120 yıl boyunca insanları Hakka davet etti. Allah Teala ona gemi yapmasını emrettiğinde 600 yaşındaydı. Sonra büyük tufan yaşandı ve 350 yıl daha ömür sürdü.[7]
  3. Genel olarak tarihi kaynaklar Nuh (a.s)’ın ömrünü 1450 ile 2800 arasında zikretmişlerdir.[8]
  4. İbrahim (a.s):

İbrahim (a.s)  195 yaşında Salı günü vefat etmiştir.[9] İbni haldun şöyle yazmaktadır: ‘Tevratta ki ilginç olayladardan biride İbrahim (a.s)’ın yaşını Nuh (a.s) vefatında 53 olarak zikretmesidir. Oysa ki tevratta şöyle geçer büyük Tufandan iki yıl sonra  Sam[10]’ın oğlu Arfahaşaz doğdu ve otuz beş yaşında oğlu Shallah  doğdu. Otuz yıl sonra oğlu Aabar doğdu. Aabar, oğlu Falgam doğduğunda otuz dört yaşındaydı. Oda oğlu Rao doğduğunda otuz yaşındaydı. Onunda oğlu Saruch doğduğunda otuz iki yaşındaydı.  O ise oğlu Nahor doğduğunda otuz yaşındaydı. Oysa oğlu Tareh doğduğunda yirmi dokuz yaşındaydı ve oda oğlu İbrahim doğduğunda yetmiş beş yaşındaydı. Bu yıllar büyük tufandan İbrahim'in doğumuna kadar üç yüz elli yıl olmaktadır. Bu yüzden, İbrahim Nuh'un ölümü sırasında otuz beş yaşındaydı, Nuh'la ve ondan ilim öğrenmişdir.[11]

  1. Yakup (a.s):

Hz. Yakup (a.s) Kenan’dan Mısıra hicret ettikten sonra 17 yıl orada sükunet etti. 140 yaşında vefat etti. Oğlu Hz. Yusuf (a.s)’a kendisini Mısır’a defnetmemesini vasiyet etti.[12] Diğer bir kaynakta ise Hz. Yakup (a.s) 170 yaşında iken vefat ettiği nakledilmektedir.[13]

  1. Musa (a.s) ve Hz. Harun (a.s):

Hz. Harun (a.s) 123 yaşında vefat etmiştir. Hz. Musa (a.s) ise kardeşinin vefatından üç yıl sonra vefat etmiştir. [14]

  1. İsa (a.s):

Rivayetlerde 13 yaşındayken Hz. İsa (a.s)’a vahy nazil olduğu geçmektedir. 33 yaşında göğe yükselmiştir. 20 yıl boyunca peygamberlik yapmıştır. İsa (a.s) Allah Teala’nın israiloğullarından olan son peygamberdir.[15]

Son dönem yazılan Peygamberler tarihi konulu eserlerde Hz. İsa (a.s) sonraki dönemde zuhuru ile ilgili nakillerde söz konusudur.[16]

 

 

[1] Mukaddesi, Mutahhar bin. Tahir, El-bed’e ve et-Tarih, 3.c, 11.s, Bur seyid, mektebetu es-segafetu ed-diniyye.

[2] Yakubi, Ahmet bin. Ebi Yakup, Tarih el-Yakubi, 1.c, 7.s, beyrut, dar sadır.

[3] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kafi, muhakkık ve musahhih: Gaffari, Ali ekber, Ahundi, Muhammed, 8.c, 284.s, tahran, dar’ul-kitab’ul-İslamiye, 4.bk, 1407.hicri.

[4] Şeyh Saduk, Emali, 512.s, beyrut, Eelemi, 5.bk, 1400.hicri.

[5] Şehy Saduk, Kemal’ud-din ve Temam’un-Nimet, Muhakkık ve musahhih: Gaffari, Ali ekber, 2.c, 523.s, tahran, dar’ul-kitab’ul-İslamiye, 2.bk, 1395.hicri.

[6] Aynısı.

[7] Tarih Taberi, tercüme farsi, 1.c, 117.s.

[8] Mesudi, Ali bin. Huseyn, İsbat’ul-Vesiyye, tercüme farsi: Necefi, Muhammed Cevat, 41.s, tahran, İslamiye, 2.bk, 1362.ş.

[9] Tarih el-Yakubi, 1.c, 28.s

[10] Sam Hz. Nuh’un oğludur.

[11] İbni Haldun, Abdurrahman bin Muhammet, divan’ul-mubtedi ve el-haber fi tarih’il-Arap ve el’barbar ve min asurahum min zevi’şan el-ekber (Tarih İbni Haldun), 2.c, 36-37.s, beyrut, dar’ul-fikr, 2.bk, 1408.hicri.

[12] Tarih el-Yakubi, 1.c, 30.s

[13] El-bed’e ve et-Tarih, 3.c, 66.s

[14] Tarih el-Yakubi, 1.c, 62.s

[15] El-bed’e ve et-Tarih, 3.c, 124.s.

[16] Cezairi, Nimetullah, En-Nur’ul-Mubin fi Kısas el-Enbiya ve el-Murselin, 419.s.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar