Gelişmiş Arama
Ziyaret
7935
Güncellenme Tarihi: 2011/05/23
Soru Özeti
Neden Şialar, Yalancı Cafer’in, “kardeşimin çocuğu yoktu” şeklindeki iddiasını kabul etmiyor. Ama Osman b. Said’in iddiasını kabul ediyor?
Soru
Gıybetteki imamın babası Hasan Askerinin kardeşi olan Cafer şöyle diyor: Kardeşimin (Hasan Askerinin) oğlu yoktu. Şialar onun bu iddiasını kabul etmiyor. Zira Cafer Şiaların anlayışına göre masum değildir. Ama Osman b. Sait’tin, “Hasan Askeri’nin çocuğu vardı” şeklindeki iddiasını kabul ediyor. Oysaki Osman’ın kendisi de masum değildir! Bu çelişki nasıl tevcih edilebilinir?
Kısa Cevap

İmam-i Zamanın doğumu farklı yollarla ispatlanmış. Masum olan babası tarafından açık bir şekilde oğlunun var olduğunu söylemesi, bir çok mümin kimseler tarafından (ki Osman b. Sait onlardan birisidir) buna şahitlik etmesi ve ehlisünnetin bazı âlimlerinin bunu itiraf edip kabul etmeleri, söz konusu yollardan bir kaçıdır. İmam Hasan Askerinin kardeşi olan Cafer masum değildir. Masum olmamakla birlikte ahlaki açıdan fasit ve o dönemin hükümetiyle irtibatı söz konusuydu. Dolayısıyla böyleli töhmetler altında olan bir kimse tarafından imam Mehdinin varlığını inkâr edilmesi yönündeki iddiası kabul edilemez. Onun yapmış olduğu bu iddianın bu bağlamda var olan kesin ve sağlam delillerin karşısında çok değersiz kalır. Öyle ki teveccüh edilmeye bile değmez.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruya cevap vermek için iki noktaya dikkat etmek lazım: Bir: Söz konusu Cafer zamanın hükümetiyle gizli irtibat içinde ve ahlaki açıdan da fasitti. Onun bu iki hususa sahip olması, İmam Hasan Askerinin (a.s) kendi çocuğunun; yani imam Mehdinin (a.s) doğumunu ondan gizli tutmasını gerekçelendirmek için yeterlidir. Dolayısıyla bu doğumun Cafer’den gizli tutulmasının nedeninin takkiye olduğunu söyleyebiliriz. İki: İmam Mehdinin doğumu birçok yollarla ispatlanılması mümkündür. Var olan bu yollardan her hangi birisiyle bu doğum ispatlanılırsa Cafer’in söylediklerinin faydasız ve teveccüh edilmeyecek kadar anlamsız olduğu ortaya çıkar. Onun yalancı özelliğine sahip oluşu, o derecededir ki yalancılık vasfıyla vasıflandırılmış ve bu vasıf onun için lakap konumuna gelmişti. Onun bu durumu dikkate alındığında imam Mehdinin (af.) doğumu hakkında ortaya attığı iddianın ne kadar itibarsız olduğu ve neden Şialar onun bu iddiasına itina etmediği ortaya çıkar.   

 

İmam Zamanın Doğumunu İspatlayan Yollar:[1]

Bir: İmam Hasanın kendi çocuğunun doğumu hakkında söylemiş olduğu açık sözler. Muhammed b. Yahya el-Atar, Ahmet b. İshak’tan, Ahmet b. İshak’ta Ebu Haşim-i Caferi’den sahih bir rivayeti naklediyor. Bu sahih rivayette şöyle denilmektedir: Ben Ebu Muhammed’e (İmam Hasan Askeri’ye(a.s)), heybetinizden dolayı sizden soru sormaktan çekiniyorum. Sizden soru sormama izin veriyor musun? Dedim. Sor dedi. Çocuğunuz var mıdır? Dedim. Evet dedi. Hakkınızda her hangi bir olay gerçekleştiğinde onun yanına gitmek için nerelerde onu aramalıyız? Dedim. Medinede dedi”.[2] Bu türden olan rivayetler bizim rivayi kitaplarımızda çoktur. Bu bağlamdaki Rivayi kaynaklara müracaat edebilirsiniz.[3]

İki: Onun doğduğu esnada bazı kadınların orada hazır bulunması: İmam Cevad’dın kızı hazreti Aleviye Hekime Hatun gibi. Bu hanım İmam Hadi’nın (a.s.) kız kardeşiydi. İmam Mehdinin Annesi Nergis Hanım İmam Mehdiyi doğurduğu esnada bu hatun kendisine hizmet ediyordu.[4][5] Bunun yanı sıra ebecilik görevini yapan bazı kadınlarda orada bulunup Nergis hanıma yardım ediyorlardı. İmam Askerinin hizmetçisi olan Mariye ve Nesime[6] ve hakeza Ebu Ali Hizrani’nin cariyesi olup İmam Askeri’ye hediye ettiği kadına, güvenilir ravi olan Muhammed b. Yahya gibi ravilerin bu bağlamda açık bir şekilde söylemiş olduğu sözlere[7] işaret edebiliriz.

Üç: İmam Mehdiyi gördüklerine şahitlik eden imamların yakın olan ashapları ve başkaları: Bu bağlamda (dört naip anlamında olan) nevvabi arbaa olarak bilinen kişilerin (ki Osman b. Sait bunlardan bir tanesidir) Onu görüp yaptıkları şahitliğe işaret edebiliriz. Bunların yapmış oldukları şahitliği küçük gıybet anlamında olan gaybeti sugra döneminde yaşayan Küleyni (usulü’l-kafi sahibi) ve bu dönemin birkaç yılını derk eden Şeyhi Saduk’un yazmış oldukları kitaplarda rastlayabiliriz.[8]

Elbette bu ziyaret dört naip dışında başkalarına da nasip olmuştur. İmam’ı (af.) ziyaret eden kimselerin isimleri Şia’nın kaynak kitaplarında zikredilmiştir. Bu bağlamda yazılan kitaplara müracaat edebilirsiniz.[9]

Dört: İmam’ı (af.) gördüklerine şahitlik yapan hizmetçiler, cariyeler ve köleler: Tarif hadim (hizmetçi),[10] kendi sahibiyle imamın (af.) ziyaretine giden İbrahim b. Abdu-i Nişaburi’nin[11] hadimesi, Ebu el-Adyani Hadim[12], Ebu Ganımi hadim[13] gibi hizmetçiler imam zamanı (af) ziyaret edip Onu görenler arasındadırlar. Daha önce de işaret ettiğimiz gibi Nesime, Mariye ve başkaları da imamı zamanı ziyaret etmişlerdir.

Beş: İmam Mehdinin (af.) doğumunu itiraf eden ehlisünnetin âlimleri: İbn. Esiri Cezri (İzeddin vf. 630)[14], ibn. Halkan (vf. 681),[15] Şebravi Şafii (vf. 1171),[16] ve Hayrettin Zarkeli (vf. 1396)[17] gibi ehlisünnet âlimleri bu itirafı yapanlardan bazılarıdır.

Bunlardan Hayrettin Zarkeli’nin bu bağlamdaki sözleriyle yetiniyoruz: (El-mehdi el-muntazar) (256 – 275 hc. = 870 – 888 m.) Muhammed oğlu Hasan-i Askeri (el – halis) b. Ali Hadi, ebu el – Kasım, Şiaların on iki imamlarının sonuncusudur. O onların yanında Mehdi, Sahibe ez–zaman, Muntazar, el–hücce ve… gibi isimlerle meşhurdur. Kendisi beş yaşında iken babası vefat ediyor…

İbn. Halkan şöyle diyor: Şiiler ahiru’z-zamanda Onun zuhurunu beklemektedirler.[18]  

Saydıklarımız âlimler dışında birçok âlim daha vardır ki, Hasan-i Askerinin oğlu olan Mehdiyi vaat edilen Mehdi olarak kabul etmiyor olsalar bile bu tarihi gerçeğe işaret etmişlerdir.

Dolayısıyla var olan bütün bu tarihi deliler ve gerçekler dikkate alındığında Cafer’in imam Mehdinin doğumunu inkâr etme yönündeki iddiasının ne kadar değersiz olduğu ve neden Şialar tarafından onun bu iddiası kabul edilmediği de anlaşılıyor.



[1] Daha fazla bilgi edinmek için bkz. 534 nolu soruya. (saytŞ 582) (dlili akli ve nakli zende buden imam zaman af.).

[2] KULEYNİ, “usuli kafi”, Tahran: çap-i mektebetu’l – mektebetu’l – islamiye, 1388 h. c. 1, s. 328.

[3] a. g. e.

[4] SADUK, “ikmalu’d – din” İran: müesesei neşr-i İslam, 1405 h. c. 2, s. 424.

[5] Kafi,c. 1, s. 330.

[6] İkmalu’d – din, c. 2, s. 430.

[7]  a, g, e. s. 431.

[8] Bkz. “Kafi”, c. 1, s. 329 - 331; “İkmalu’d – din”, c. 2, s. 441, 435, 502.

[9] Bkz. El – AMİDİ, Seit samir ve ALİ ZADE, Mehdi, baskı 2, , “Der intizari kafnus kavuşi der kalemruyi mevud şınası ve mehdi baveri”, merkezi intışarati müesesei amuzeşi ve pejohişi hlhl Humeynis. 152 – 154.

[10] “Kafi”, c. 1, s. 332; “İkmalu’d – din”, c. 2, s. 441, 435.

[11]Kafi”, c. 1, s. 331.

[12]İkmalu’d – din”, c. 2, s. 475.

[13] a. g. e., s. 431.

[14] İZZEDDİN EBU’l – HASAN, Ali b. ebu’l- kerem, (ibn. Kesir), “el-kamil-u fi’t – tarih”, Beyrut: daru sadır, 1399 h. c. 7, s. 274.

[15] ŞEMSUDDİN, Ahmet b. Muhammed, “vefiyatul ayan ve enbauz zaman” tahkik: dr. İhsan AYAS, Beyrut: daru sadır, 1398 h. c. 4, s. 176.

[16] EŞ-ŞEBRAVİ EŞ- ŞAFİİ, Abdullah b. Muhammed, “el – ithafu bi hubbi’l-eşraf”, Mısır: el – metbaatu el – edeb, s. 68.

[17] ZARKELİ, Hayruddin, “el – aalam”, baskı 7, Beyrut: daru’l - ilm lilmelayin, 1986, c. 6, s. 80.

[18]el aalam lil-Zarkali”, c. 6, s. 80.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz. Mehdi’nin (Allah zuhurunu yakın eylesin) zuhurunun alametleri nelerdir?
    18624 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    Zuhur alametleri konusu girift ve zor bir konudur ve bu konu ile ilgili tüm rivayetlerin bir arada irdelenip eleştiriye tabi tutulması gerekir.Hadislerinden anlaşılan şu ki zuhur alametleri iki asıl kısma ayrılırlar:1- Gerçekleşeceği kesin olan alametler: Bunlar Süfyani’nin ayaklanması, Yemani’nin ...
  • Hazreti Şuayip’in biyografisi; doğumu ve ölümü ne zamandı?
    8086 Eski Kelam İlmi 2019/11/24
    İsmi Kuran’ı Kerim’de on defa geçmiş olan bir peygamberdir Şuayip (a.s).[1] Arap toplumuna gönderilmiş ve Arapça konuşan bir peygamberdi.[2] Hz. Hud ve Hz. Salih (a.s)’dan sonra dünyaya gelmiştir. Hz. Musa (a.s)’in annesiyle aynı asrın insanıydı. Doğum tarihi ile ilgili tarihsel bir veri bulunamamıştır.
  • Orucun başlama anı sabah ezanının ilk vakti mi yoksa ezanın sona ermesiyle mi başlar?
    3420 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/10/02
    Sabah ezanına az bir vakit kala doğu tarafında bir ışık demeti yükselir. Bu ışık demetine ilk fecr veya fecri kazip denir. Bu ışık demetinin yayılmasıyla fecri sadık dediğimiz ikinci fecr zamanı başlar. İşte bu an Sabah namazının ilk vaktidir.[1]Buna binaen oruç tutan ...
  • Yahudilerin Hz. İsa’nın dönmesi veya vaat edilen Mesih’in gelmesine yönelik inanç ve imanı nedir?
    11766 Eski Kelam İlmi 2011/12/19
    Yahudiler de kavim ve mezheplerin çoğu gibi, kesin bir şekilde, son zamanda bir kurtarıcının geleceğine inanmaktadır. Mevcut Tevrat kitabında dünya kurtarıcısının geleceği ve zuhur edeceği hakkında birçok müjde mevcuttur. Bugün Yahudiler tarafından İsrail adında bir Yahudi devletinin kurulması, bu Yahudi ülküsünden kötü şekilde istifade edilerek gerçekleşmiştir. Hem Yahudiler ve ...
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120412 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İnsan hem dünya ve hem ahirette refah ve huzurda içinde olabilir mi?
    14440 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    Bu dünya özel mahiyeti ve ontolojik mertebesi nedeniyle mutluluk ve mutsuzluğu, üzüntü ve sevinci ve zorluk ve rahatlığı kendi içinde katışık halde bulunduran bir takım yasa ve kanunlara sahiptir. Hiçbir zaman refah, huzur ve mutluluk mutlak bir şekilde burda bulunmaz. İnsanın dünyada taşıdığı bazı zorluklar, mümin ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9327 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    7948 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Banyoya götürüp yıkamak ve elbise giydirmek gibi hususlarda karşı cinsiyetten engelli insanlara yardım etmenin sakıncası var mıdır?
    6248 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Mezkûr soruyla ilgili mevcut fıkhî hükmü istemeniz nedeniyle, mercilerin bürolarından bunu sormayı gerekli gördük. Alınan cevaplar aşağıda yer almaktadır:Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Başka bir şahsın avretine bakmak ve dokunmak haramdır.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Aynı cinsiyetten birine ulaşılamadığı durumda ...
  • Eğer erkek karısıyla cinsel ilişkiye girmeden önce ölürse, onun mehriyyesi yarı mı olur?
    5931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Mezkûr soruyu Ayetullahların bürosuna yolladık ve aşağıda onlardan bir grubun elimize şimdiye dek ulaşan fetva yanıtını size takdim ediyoruz: Hz. Ayetullah Hamaney’in (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyye yarı olur.Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzun kılsın) Bürosu:Mehriyyenin kâmil olarak ödenmesi gerekir. Hz. Ayetullah Mehdi ...

En Çok Okunanlar