Gelişmiş Arama
Ziyaret
6247
Güncellenme Tarihi: 2011/08/21
Soru Özeti
Bazı müfessirlerin işaret ettiği Kur’an’daki iphamların anlamı nedir?
Soru
Yüce Allah Hicr suresinin dokuzuncu ayetinde biz Kur’an’ı koruyacağız diye buyurmaktadır. Oysaki Mevlana Ferman Ali sözlerinde Kur’an’da üç iphamın olduğunu ve değişikliğin meydana geldiğini belirtmiştir. Belirtilen iphamlar şunlardır:
A. O, Hud suresinin yetmiş üçüncü ayetinin göründüğü kadarıyla bu hususta olmadığını ve gereksiz yere eklendiğini söylemiştir.
B. Hicr suresinin kırk birinci ayeti hakkında bu ayette Âl yerine Ali’nin tefsirinin zikredildiğini ifade etmiştir.
C. Ahzab suresinin otuz üçüncü ayeti hakkında da bu ayetin bu konuda zikredilmediğini ve gereksiz yere eklendiğini söylemiştir.
Allah kendi ahdine (Kur’an’ı korumaya dair) vefa göstermemiş midir? (Ayrıca bunun Sünnilerin Şiiler karşısında dile getirdiği önemli bir nokta olduğunu da unutmayın). Lütfen bir açıklamada bulunur musunuz?
Kısa Cevap

Evvela bir kitapta okuduğunuz her düşünce ve teoriyi Şia’nın genel düşüncesi olarak değerlendirmemeniz gerektiğine dikkat etmelisiniz. Pek tanınmayan bir yazara ait kitaptan alıntılanmış olan ve de dağınık ve muğlâk şekilde ifade edilen sorunuz, maalesef bu türdendir. Ama kısa ve özet olarak bilmelisiniz ki hem Ehli Sünnetten bir grup ve hem de Şiilerden az bir kesim, Kur’an’da bazı ayetlerin yerinin değiştiği veya silindiğine inanmıştır. Lakin bu düşünce her iki ekole bağlı âlimlerin ekseriyetince ret edilmiştir. Bu yüzden bu mesele Müslümanlar arasında tefrikaya dönüşecek bir konu haline gelmemelidir. Eğer Şii veya Sünni bir âlim bir görüş ortay attığında, onu söz konusu mezhebe bağlı tüm takipçilerin inancı olarak değerlendirmek mümkün değildir. Hicr suresinde belirtilen [1] zikri koruma ve muhafaza etmeyi bazı müfessirler Kur’an’ın korunması olarak tefsir etmiş ve bazıları da Peygamberin (s.a.a) şahsını korumak olarak tevil etmişlerdir. [2] Talak suresinin onuncu ve on birinci ayetleri ikinci teoriyi onaylar mahiyettedir. [3] Hangi tefsirle olursa olsun zikri korumak, Peygamberin (s.a.a) ilahi mesajının sonsuza dek ebedi kalacağı ve onun tükenmesinin mümkün olmayacağı anlamına gelmektedir. Bu nedenle İslam düşmanlarının tüm çabalarına rağmen bu dinin mensuplarının günbegün arttığını gözlemlemekteyiz. Şunu da unutmayınız ki; iki fırkadan tahrife inanlar bile şimdi tüm Müslümanların elinde mevcut olan Kur’an’ın insanlığın saadeti için yeterli olduğuna ve değişik bahaneler ile onu metruk bırakmamak gerektiğine inanmaktadır. Bu hususta daha fazla bilgi edinmek için 3888 (site: 4447), 5801 (site: 6049) , 114 (site: 2380) ve 7602 (site: 7686) ’deki yanıtları okuyabilirsiniz. Belirtilen yanıtları göz önünde bulundurulmayla soruda ifade edilen konuları incelemeye bir gerek kalmamaktadır.   



[1]    انا نحن نزلنا الذکر و انا له لحافظون

[2] Kurtubi, Ahmed. Muhammed, el-Cami’ li-Ahkami’l-Kur’an, c. 11, s. 6, İntişarat-ı Nasır Hosrov, Tahran, 1364 h.ş.

[3]   (...قد انزل الله الیکم ذکرا. رسولا یتلوا ...) Gördüğünüz gibi bu ayette zikir Peygamber (s.a.a) olarak tefsir edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar