Gelişmiş Arama
Ziyaret
11947
Güncellenme Tarihi: 2012/05/09
Soru Özeti
İmam Zaman’ın kıyamının at ve kılıçla olması konusunda bir açıklama yapabilir misiniz? Böyle bir şey doğruysa İmam savaş uçaklarıyla nasıl savaşacak?
Soru
İmam Zaman’ın kıyamının at ve kılıçla olması konusunda bir açıklama yapabilir misiniz? Böyle bir şey doğruysa İmam savaş uçaklarıyla nasıl savaşacak?
Kısa Cevap

Rivayetlerde gelen karinelere göre İmam Zaman’ın (a.f) kıyamının at ve kılıçla olması kinaye olup, kahır ve sulta etme manasına gelmektedir. Nitekim Kur’an’da ki ‘kuvvet ve bağlanmış atlar hazırlayın’ ayetinden maksat ister mızrak, ister füze vs. olsun insanın, düşmana hamle etme gücü veren her türlü silaha sahip olmasıdır. Dolayısıyla at ve kılıcın bir özelliği yok ki modern silahların karşısında etkisiz kalacakları düşünülsün.

Ayrıntılı Cevap

Konunun daha iyi anlaşılması için önce İmam Zaman’ın (a.f) kıyamının at ve kılıçla olması hakkındaki rivayetlerin incelenmesi gerekir. Böylece Onun, modern silahlar karşısında nasıl duracağı meselesi de anlaşılmış olur.

Ravi diyor ki: İmam Sadık’ın (a.s) yanında idim. Mualla bin Huneys İmam’dan: ‘İmam Zaman’ın (a.s) sireti Hz. Ali’nin siretiyle farklı mı olacak?’ diye sorduğunda: ‘Evet’ diye buyurdu, ‘Çünkü Ali (a.s), kendisinden sonra Şiasının düşmana mağlup olacağını bildiği için, sireti minnet etmek ve (muhaliflerinden) el çekmek idi. Ama Kaim İmam kıyam ettiği zaman kılıç kullanacak ve esir edecektir. Çünkü kendisinden sonra Şialarının düşmana asla mağlup olmayacağını biliyor.’[1]

Yine İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Hz. Mehdi kıyam ettiğinde Bedir savaşındaki melekler Onun yardımına gelecekler. Onların üçte biri beyaz atlara, üçte biri alaca atlara ve üçte biri de kırmızı atlara binecekler.’[2]

Şimdi rivayetleri gözönüne alarak bazı noktaları inceleyebiliriz:

1. Rivayetlerde gelen karinelere göre İmam Zaman’ın (a.f) kıyamının at ve kılıçla olması kinaye olup, kahır ve sulta etme manasına gelmektedir. Nitekim Kur’an, Müslümanların düşmana karşı hazırlıklı olması konusunda şöyle buyuruyor: ‘Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar Allah'ın düşmanını ve sizin düşmanlarınızı... yıldırmak üzere kuvvet ve bağlanmış atlar hazırlayın.’[3]

Müfessirler ‘kuvvet’ kelimesinin tefsiri hakkında diyorlar ki: İster mızrak, ister füze vs. olsun insanın, düşmana hamle etme gücü veren her türlü silaha sahip olmasıdır. ‘Kuvvet’ yani ‘güç’ kelimesinden maksat kıyamete kadar yapılacak her çeşit silah, savaş ve savunma gücü olabilir. Çünkü Kur’an nazil olduğu dönemde savaşın en büyük güç göstergesi savaş atları olduğundan onun adı zikredilmiştir.

İmam’ın (a.f) kıyamında at’tan faydalanmakta kinayedir. Zira İmam Sadık’ın (a.s) ‘Bedir savaşındaki melekler atlara binerek Onun yardımına gelecekler.’ buyruğundan amaç ilahi güçtür.

2. Peygamberler ve Masum İmamlar ilahi öğretileri aktarırken halkın aklı ölçüsünde konuşmakla yükümlü olduklarından İmamın (a.f) kıyamı konusunda da aynı metodu uygulamışlardır. Yani o zaman ki insanlar savaş aletlerinden neyi anlıyorduyslar o ölçüde konuşmuşlardır.

İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Allah Resulü (s.a.a) insanlarla akılları ölçüsünde konuşmuştur.’ Sonra şöyle buyurdu: ‘Allah Resulü (s.a.a) buyuruyor: Biz peygamberler insanların aklı ölçüsünde konuşmakla görevliyiz.’[4]   

Dolayısıyla o dönemde savaş aletlerinin at ve kılıçla sınırlı olması, modern silahların keşfedilmemesi ve insanlar yeni silahların ne demek olduğunu bilmedikleri için İmamın kıyamı bu şekilde anlatılmıştır.

Kaldı ki İslami kaynaklara göre Allah’ın İmam Zaman’a (a.f) vereceği yetki ve imkanlar at ve kılıçla sınırlı olmayacağı için böylesine az imkanlarla gelişmiş silahların önünde nasıl durulacak şüpheside ortadan kalkar. Rivayetlerdeki karinelere göre günümüzdeki aletler İmamın hedeflerini yerine getirmek için kullanılabilir. Zira Allah, bütün alemde adaletin Onun vesilesiyle uygulanmasını irade etmiştir. Allah neyi irade etse o olur; sebepler insanın normal işlerine aittir.

3. Son olarak diyoruz ki günümüzde bilimin gelişmesiyle insanlar her türlü silaha rahatça ulaşmalarına rağmen bazı ülkelerde emniyetin sağlanması için at ve kılıç gibi ilkel araçların da kullanıldığını görmekteyiz. Bu yüzden İmam Zaman zuhur ettiğinde at ve kılıç, Peygamberin (s.a.a) zamanındaki silahların sembolü olarak modern silahlarla beraber kullanılabilir.

 


[1] -Tusi, Muhammed b. Hasan, Tehzibu’l-Ahkam, c.6, s.154, Hadis:2, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[2] -Numani, Muhammed İbrahim, el-Gaybet, s.244, Hadis:44, Mektebetu’s-Saduk, Tahran, HK.1397.

[3] -Enfal/60

[4] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, c.1, s.23, Hadis:15, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, 4. Baskı, HŞ.1365.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Hangi ameller büyük günahları yok ediyor?
    59597 Pratik Ahlak 2012/08/16
    İnsanların işleyecekleri büyük günahların hepsi aynı derecede değildirler. Buna binaen günahların af edilmesi de günahın çeşidine ve türüne bağlıdır. Bir günah vardır ki bir istiğfar dilemekle af olunması mümkündür, ama bir başka günah vardır ki daha fazla zahmete katlanmak ve daha fazla telafi edilmeyi ister. Elbette İslam ...
  • Neden Hz İsa Ruhullah olarak adlandırılmıştır?
    13715 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde bulunmasına karşın, bir takım deliller nedeniyle özel bir birey veya şeyde belirgin olarak ilan edilir. Örneğin Allah’ın olan tüm gökler ve yeryüzü arasında Kâbe’nin Allah’ın evi olarak tanıtılması bu kabildendir. Bu anlamda tüm peygamberler ve mümin bireyler Allah’ın ruhuna ...
  • İslamî rivayetlere göre ruhun mahiyeti nedir ve Kur’an’da bu konuda neden daha fazla bir açıklama yapılmamıştır?
    15710 Tefsir 2012/01/18
    Ruh kelimesi değişik ilimlerde farklı anlamlar ifade eder ve bu kavram her ilimde kendi özel ıstılah anlamını taşır. Kur’an literatüründe de onun hakkında özel bir mana göz önünde bulundurulmuş ve değişik tabirler ile kullanılmıştır. Bu ayette ruhun hangi manasının sorulduğu hususunda birkaç ihtimal mevcuttur. Hayvanî ruh, insanî ...
  • Beyine ile itirafın tezatlaştığı durumda kısasın hükmü nedir?
    5441 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Eğer beyine (iki adil şahit) “a” ismindeki şahıs kasten Zeyd denen şahsı öldürdü şeklinde şahitlik eder ama daha sonra “b” ismindeki bir şahıs gelip Zeyd ismindeki şahsı öldüren benim şeklinde itirafta bulunursa fakihçilerin büyük bir çoğunluğun görüşü şöyledir: Kan sahibi aşağıdaki dört şıktan her hangi birisiyle amel ...
  • Rızık konusunda ne gibi rivayetler vardır? Helal rızka ulaşmanın yolları nedir? Rızkı çoğaltan dualar hangileridir?
    32321 Pratik Ahlak 2012/06/09
    Rızkı maddiyatla sınırlayan halkın algısının tersine rivayetler onu daha geniş bir manada tutmuş, kapsamını ister maddi olsun ister manevi Allah’ın bütün nimetleri olarak genişletmiştir. Bununla birlikte maddi rızıklar konusunda da rivayetler gelmiştir. ‘Aytıntılı Cevap’ bölümünde onların bazılarına getireceğiz. ...
  • Allahın rızasını ve muhabbetini kazanmak noktasında temizlik ve nezafetin rolü nedir?
    5984 Hadis 2015/02/15
    Temiz bedene sahip olmak, temiz elbise giymek ve güzel koku sürmek güzellikten hoşlanan fıtri hisse sahip olan kimseler için bir nevi ruhani bir halet vücuda getirir, onun Allaha ve Allahın da pak ve temiz olan insana muhabbetini fazlalaştırmasına neden olabiliyor. Molla Ahmed-i Nereki (r.h.) zahiri temizlik ile ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    10840 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • İnsan çocuğu için hangi isimi seçerse daha iyidir?
    8786 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/02/16
    İsim, sahip olduğu kimseyi bildirir. İsim söylendiği zaman insanın aklına onun sahibi gelir. Bu yüzden birine ve bir yere isim vereceğimiz zaman ona güzel isim seçmeliyiz. Rivayetlerde, ‘En doğru isim kulluğu andıran isimdir.’ diye buyurulmuştur. Peygamberlerin (a.s) isimleri en güzel isimlerdir. ...
  • Şeyh Tusi’nin siyasî düşüncesinin devletsel boyutları nelerdir?
    5742 Düzenler 2010/09/22
    Şeyh Tusi’nin devlet hakkındaki siyasî düşüncesinin değişik boyutları vardır:1- İslam Devletin Hedefleri: Şeyh Tusi İslam devleinin nihai hedeflerinin şunlar olduğuna inanmaktadır:1-1- Toplumda düzen ve emniyetin sağlanması. Bunların olmaması durumunda kaos hakim olacaktır.

En Çok Okunanlar