Gelişmiş Arama
Ziyaret
9828
Güncellenme Tarihi: 2012/02/18
Soru Özeti
Eşim daha önce Hindu idi ve benim için Müslüman oldu. Ama bu görünüşte kaldı ve kendisi hiçbir şerî meseleye riayet etmemektedir. İşini yalan ile elde etti. Nasıl davranmam gerektiğini bana bildirir misiniz? Boşanmak caiz midir?
Soru
Eşim daha önce Hindu idi ve benim için Müslüman oldu. Ama bu görünüşte kaldı ve kendisi hiçbir şerî meseleye riayet etmemektedir. İşini yalan ile elde etti. Nasıl davranmam gerektiğini bana bildirir misiniz? Boşanmak caiz midir?
Kısa Cevap

Cevap olarak söylemeliyiz ki siz maalesef evliliğin başında hataya mürtekip olmuşsunuz. Gerekli araştırmayı yapmaksızın inanç ve düşüncelerini pek bilmediğiniz birisiyle ortak yaşama başlamışsınız. Ama sizin henüz dininize ve onun buyruklarına riayet etmeye hassas olmanız ve kalbî imanınızdan kaynaklanan kaygılarınızı dile getirmeniz övülmeye layıktır. Probleminiz ile ilgili olarak şöyle söylemeliyiz: İslam sadece iki şahadet ile tahakkuk eder ve eğer bir şahıs şerî meselelere riayet etmiyorsa, günahkâr ve kusurlu sayılmasına ve gerçekte hakiki Müslüman olmamasına rağmen, onun sadece namaz, oruç ve diğer şerî farzları yerine getirmemesi kendisinin Müslümanlıktan çıkmasına, kâfir ve necis olmasına neden olmaz. Kendisinin mürtet oluşu ispatlanamayana dek, diğer Müslümanların hükmünü taşır.[1] Bu esasla, Müslüman bayanlar ile evlenmek gibi İslam hükümleri onun için icra edilebilir ve bu doğrultuda boşanmak da onun inisiyatifindedir. Siz yasal olarak belirttiğiniz delillerden hareketle eşinizden ayrılma iznini elde edemezsiniz; çünkü bir taraftan o henüz şerî kanunlara göre Müslüman sayılmaktadır ve öte taraftan da kendisinin işini yalan vesilesiyle elde etmesini evliliği iptal etme gerekçesi ve sebebi sayamazsınız. Eşiniz karşısında sizin gösterebileceğiniz tavır, ilkönce onu yatıştırarak ve kendisine nasihat ederek davranış ve hareketlerini İslam ölçüler ve buyruklarına göre düzenlemesi yönünde çalışmalısınız. Eğer çabanız sonuçsuz kalırsa ve zor bir ilahi imtihana tabi tutulacak olursanız, çabanızı kendi dininizi ve evlatlarınızı korumaya matuf kılmalı ve en zor şartlarda bile mümin kalınabileceğini bilmelisiniz; zira imansız ve zalim kocaları bulunmasına rağmen Kur’an-ı Kerim tarafından örnek hanım ve tüm insanlar için numune olarak tanıtılacak kadar bir iman derecesine ulaşan (Firavun’un eşi gibi) kadınlar var olmuştur.[2] Neticede eğer kocanız resmen mürtetliğini ilan etmişse veya sürdüremeyeceğiniz ölçüde hayatı size zor kılmışsa, yargı mercileri kanalıyla boşanma girişiminde bulunabilirsiniz. Elbette şerî kanunlar esasınca eşin mürtet oluşu ispatlandığı an evlilik geçersiz olur ve boşanmaya gerek kalmaz. İmam Humeyni’nin (r.a) Tevzihü’l-Mesail’inde şöyle yer almaktadır: “Eğer Müslüman olmayan bir baba ve anneden dünyaya gelmiş ve Müslüman olmuş bir erkek, hanımıyla yakınlık kurmadan önce mürtet olursa, akdi geçersiz olur ve yakınlık kurduktan sonra mürtet olur ise, hanımı boşanma hükümlerinde belirtildiği kadar iddet tutmalıdır. O halde iddet bitmeden önce kocası Müslüman olursa, akit geçerlidir. Aksi takdirde geçersizdir.”[3] Elbette tekrar vurguluyoruz ki sadece şerî hükümleri yerine getirmemek ve onları inkâr etmekle bir şahsı mürtet saymak mümkün değildir. Elbette söz konusu hükümleri inkâr etmek, Allah ve Peygamberi (s.a.a) inkâr etmeye neden olursa, mürtet olur.”[4] Zorluk ve sıkıntı durumunda da şerî mercie müracaat etmeli ve boşanma talebinde bulunmalısınız.   



[1] Hamaney, Seyid Ali, Ecübetü’l-İstiftaat, s. 62.

[2] Tahrim, 11.

[3] İmam Humeyni, Tevzihü’l-Mesail, m. 2450.

[4] İmam Humeyni, Tevzihü’l-Mesail, m. 2447.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer bir kimse temiz ve necis olan iki şey arasındaki ıslaklığın birbirine ulaşmasından şüphe ederse temiz olan şey necis olur mu?
    6912 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Eğer bir şeyin temiz olduğunu kesin bilirseniz, ona necaset intikal ettiğini ve necis olduğunu kesin olarak bilmediğiniz sürece o şey temizdir.[1] Daha fazla bilgi için Bkz:808.
  • Şeytan bizim fikir ve düşüncelerimize nasıl sızmakta ve isteklerini dillendirmektedir?
    12829 Eski Kelam İlmi 2010/11/27
    Şeytanın insana sızma yollarını incelemeye tabi tutmadan önce şeytan denen varlık hakkında kısa da olsa bir bilgi edinmemiz lazımdır. Şeytan sözcüğünün türediği ilk lafız hakkında görüş sahipleri arasında bir takım ihtilaflar mevcuttur. Ama bu kelimenin uzak olmuş anlamındaki “şatan” kavramından türediğini söylememiz daha doğrudur. Dolayısıyla birçok ...
  • Nenden rüya âleminde bazı kimselerin iç dünyaları havyalar şeklinde gösterilmiş, bu rüya ve günahtan dolayı tövbe ettikten sonra yüce makamlara ulaşmışlardır?
    6795 Eski Kelam İlmi 2011/12/07
    Bazı rivayetlere göre birçok insanın batını ve iç dünyaları insan değildir. İnsanların işlemiş oldukları bazı eylemleri onların iç dünyasını değiştiriyor ve hayvanlar şekline sokar. İçki içmek bu eylemlerden bir tanesidir. İçki insanın iç ve ruh âlemini köpek şekline soka bilir. Soruda ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    5701 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    5818 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...
  • Kur'an'ın tafsili ile tefsiri arasındaki fark nedir?
    9513 Kur’anî İlimler 2011/06/12
    "Fasallana" lügatte bir şeyi bölümlere ayırmaya ve düzenlemeye denir. Buna göre A'raf suresinin 52. ayetinde yer alan "Fassalna" cümlesinden maksadın Kur'an'ın tedrici olarak indirilişidir. Kur'an toplu halde Kadir gecesinde nazil olduktan sonra tedrici olarak tekrar indirilmiştir.Ama tefsir, Kur'an ayetlerinin manalarını açıklamak ve ayetlerden maksadı belirlemek anlamındadır. Buna göre ayetlerin ...
  • Evrendeki şerlerin arazî olarak Allah’a isnat edilmesinin nedeni nedir?
    6583 İslam Felsefesi 2011/11/21
    Şer olarak anılan şeyler soyutlar âleminde mevut değildir ve bu konu madde âlemiyle ilişkilidir. Hayır ve şerrin manasının tahlilinde şöyle denmiştir: Hayır, her şeyin kendi doğası hasebince talep ettiği, sevdiği ve birkaç husus arasında tereddüt ettiğinde onların en iyisini seçtiği şeydir. Şer ise hayrın karşısındadır. Eşya hayır ve şer ...
  • Allah, kalbi kırılanın bedduasını kabul eder mi? Yoksa sadece hayır dualarına mı icabet eder?
    487945 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Beddua dini öğretilerde olan bir şeydir. Örneğin Kur’an buyuruyor: ‘Kırılsın Ebu Lehebin elleri sakat olsun...’ Bir hadiste ‘Mazlumun bedduasından korkun! Çünkü onun bedduası göğe çıkar.’ diye buyurulmaktadır. Bu konuda ayet ve hadis çoktur. Ancak nasıl ki duanın kabul olma şartları varsa ve herkesin her duası kabul olmuyorsa, ...
  • Eğer fakir bir kimse başkasının sigorta kartını kollanırsa hükmü nedir?
    5091 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Aşağıdaki cevaplar taklidi mercilerin defterlerinde sorularak alınmıştır: Ayetullahe'l-uzma HAMENEY'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Sigorta kartından yararlanmak sadece gösterilen hizmetler karşılığında kurum tarafından sosyal hayatı sigortalanmış kişiler için caizdir. Hayatı sigortalanmış kişilerden başkası bu katran yararlanması zaminliğe neden olur.
  • Allah’ın benzeri kimdir ki O’nun gibi değildir?
    5412 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinin açıkça bildirdiği üzere ve aklın yargısıyla Allah’ın bir benzer ve eşi yoktur[i] ve Arap edebiyatına dikkat edildiği takdirde sizin bu ayet hakkında yaptığınız tercüme doğru değildir. Bu yüzden Allah’ın benzerinin benzerini incelemenin bir anlamı ...

En Çok Okunanlar