Gelişmiş Arama
Ziyaret
5710
Güncellenme Tarihi: 2012/11/11
Soru Özeti
Nasıl Resulü Ekrem (s.a.a)’i rüyada görebiliriz?
Soru
Resulü Ekrem (s.a.a)’ı rüyamda görmek ve hayatımda ki en büyük aşkı tatmak istiyorum bunun için ne yapmam gerekir?
Kısa Cevap
Mefatih’ul-Cenan adlı eserde evliyayı rüyada görmek için tavsiye edilen ameller ve zikirler beyan edilmiştir. Ama teveccüh etmek gerekir bu yollar tek başına istediğimiz şahsı görmek için yeterli sebep değildir. Yani bu amelleri ve zikirleri yerine getiren herkes Resulü Ekrem’i (s.a.a) rüyasında görecek diye bir şey yoktur. Bu hadise insanın günahı terk etmesine, farzları yerine getirmesine ve gönül sefasına da bağlıdır. İşte bütün bu etmenler bir araya geldiğinde Resulü Ekrem’i (s.a.a) rüyada görmek mümkün olacaktır.
Ayrıntılı Cevap
 Sorunuzun cevabına geçmeden önce rüyanın ne olduğuna ve çeşitlerine kısaca değinmemiz gerinde olacaktır.
Bilim insanları rüyanın mahiyeti üzerine uzun ve ayrıntılı araştırmalar yapmışlardır. Bir kısmı, rüyayı insanın beyninden bedenin diğer organlarına kanın intikali bilmektedir. Sonuçta bu eylemi fiziksel etmenlerle bağlamaktadırlar.
Bir kısım, diğer bilim insanlarına göre ise bedenimizin gerçekleştirdiği aşırı fiziksel faaliyetler bedenimizde bir çeşit toksin birikmesine yol açmaktadır. Bu toksin sinir sistemimiz üzerinde etki ederek rüya halinin insanda meydan gelmesine yol açtığına inanmaktadır. Bu toksinin ayrışıp bedende cezp olana kadar rüya haletinin sürdüğünü savunmaktadır. Sonuçta bu eylemi kimyasal etmenlere bağlı bilmektedirler.
Bazı bilim insanları ise rüya için sinirsel etmenleri sebep görmektedir. Bu görüşe göre beynin içinde özel bir sinir sistemi mevcuttur ve insan hareketlerinin kaynağı konumundadır. Aşırı yorgunluk yüzünden bu sistem devre dışı kalmakta ve rüya haleti meydana gelmektedir diye açıklama yapmışlardır.
Elbette bu etmenlerin rüya üzerinde icmali bir etkisi olduğunu inkâr etmemekle birlikte bu görüşlerin hiçbirinin rüya hakkında tatmin edici bir cevap veremedikleri aşikârdır.
Günümüz bilim insanlarının rüya hakkında kabul görecek bir açıklama yapmaktan aciz kalmalarının sebebi maddeci düşüncedir. Maalesef ruhun asaletini ve istiklalini kabul etmeden bu konuyu açıklamaya çalışmaktadırlar. Oysaki rüya cismi bir olay olmadan önce ruhani bir vakıadır. Ruhun sahih olarak tanınması gerçekleşmeden bu konuyu açıklamak mümkün değildir.
Kuran’ı Kerim rüya konusunda en dakik açıklamayı yapmıştır. Öyle ki rüyayı  “kabzı ruh” yani bir çeşit ruhun bedenden ayrılması olarak açıklamıştır. Elbette bu tam bir ayrılma değildir.
Bu bağlamda Allah Teâlâ’nın emriyle ruhun ışığı beden üzerinden kaldırılmakta sadece az bir ışın demeti cisme etki etmektedir. Şuur ve idrak işlem dışı kalır. İnsan his ve hareket gücünü kaybeder. Sadece hayatın devamı için zaruri olan kalp atışı, kan dolaşımı, sindirim sistemi ve solunum sistemi faaliyetini sürdürür.[1]
Öyleyse uyku halinde insan beyninin bütün fonksiyonları değil bazı fonksiyonları tatil olur.[2] İşte bu sebepten ötürü rivayetlerde uykudan ölümün kardeşi olarak tabir edilir.[3]
Muvahhitlerin önderi İmam Ali (a.s)’dan nakledilen bir hadiste hazret şöyle buyuruyor: “Uyku, ölüm cinsinden olup dertlerden ve açılardan rahata kavuşma kaynağıdır.”[4]
Rüya çeşitli kısımlara ayrılır. Genel olarak üç bölüme ayırabiliriz. İlki net ve açık olan tabire ihtiyacı olmayan rüyalar. İkincisi karmaşık rüyalar, zor veya imkânsız olduğu için tabiri yapılamayan rüyalar. Üçüncüsü ise nefsin temsil ve hikâye ile tasarrufta bulunduğu rüyalar. İşte bu rüyaların tabiri yapılır.[5]
Bu mukaddemeden sonra ifade etmemiz gerekir ki insan uykusunda misal âleminde ve akıl âleminde seyir ederek aziz zatların huzuruna müşerref olursa. Yani uykuya saldıktan sonra misal âlemi ve akıl âlemine teveccüh ederse zira uyku onların türündendir. Kendi kapasitesi ve yeteneği ölçüsünde bu âlemlerin hakikatini müşahede eder.[6]  Eğer şehit Mutahhari gibi büyüklerin hatıratında böyle şereflere nail olduğunu görmekteysek[7] bunda şaşılacak bir şey yoktur.
Ama birkaç noktaya dikkatinizi çekmek isteriz:
Evvela insanların hepsi rüyada kendi istediklerini rüya âleminde görme yetisine sahip değildir.
Saniyen Mefatih’ul-Cenan[8] adlı eserde Resulü Ekrem’i (s.a.a) rüyada görmek için tavsiye edilen ameller[9] ve zikirlerin etkisi olmakla birlikte teveccüh etmek gerekir bu yollar tek başına istediğimiz şahsı görmek için yeterli sebep değildir. Yani bu amelleri ve zikirleri yerine getiren herkes Resulü Ekrem’i (s.a.a) rüyasında görecek diye bir şey yoktur. Bu hadise insanın günahı terk etmesine, farzları yerine getirmesine ve gönül sefasına da bağlıdır. İşte bütün bu etmenler bir araya geldiğinde Resulü Ekrem’i (s.a.a) rüyada görmek mümkün olacaktır.
Belki de siz bütün bu amelleri yerine getirip maksadınıza ulaşamayabilirsiniz de. Allah Teâlâ başka mükâfatlar size verebilir.  Zira Allah Resulünü görme arzusu da bunun için yapılan amellerde genellikle sünnet zikirlerdir. Allah katında mükâfatı olan şeylerdir.
Son olarak Resulü Ekrem (s.a.a)’ı rüyada görmek bu amellere ve zikirlere has değildir. Başka yollarla bunu başarmak mümkündür. Örneğin Evliyaya tevessül etmek gibi. Ayetullah Maraşi Necefi ’nin hatıratlarında şöyle buyurduğu yazılmaktadır:  “ Bir gece uykuya dalmadan önce evliyayı rüyamda görebilmek için tevessül ettim.” Muvahhitlerin önderi İmam Ali (a.s)’ı rüyasında görür. Şehriyarın meşhur şiiri “Ali Ey Rabbin Rahmeti” olayı bu geçe yaşanmıştır.[10]
 
 

[1] Tefsir numune, 19.c, 482-483.s.
[2] Mekarim Şirazi, Nasır, Mead ve Cehan pes ez merg, 385.s.
[3] "النوم اخو الموت", Evali’lil-Ala, 4.h, 73.s.
[4] "النوم راحة من الم و ملائمة الموت", Gurer’ul-Hikem, 1461.h.
[5] Tercüme El’mizan, 11.c, 372.s.
İslam Peygamberinden nakledilen hadiste şöyle geçer: “ Rüya üç çeşittir: Allah Teâlâ’dan bir müjde; Nefsin konuşması; Şeytanın meydana getirdiği korku.”, Kenz’ul-Ummal, 41385.
"الرویا الثلاثه: فبشری من الله و حدیث النفس و تخویف الشیطان"
İmam Sadık (a.s)’dan nakledilen bir rivayette hazretin şöyle buyurduğu nakledilir: “Ne zaman Kul günah işlemeye heveslenirse Allah Teâla kulun hayrını isterse ona korkunç bir rüya gösterir ki heveslendiği günahtan vazgeçsin. İhtisas, 24.s,
"اذ كان العبد علی معصیه الله عز و جل و اراد الله به خیرا اراه فی منامه رویا تروعه و فینزجرها عن تلك المعصیه"
[6] Daha fazla bilgi için müracaat ediniz: Tercüme El’Mizan, 11.c, 366-373.s.
[7] Üstat Mutahhari ’nin eşi naklediyor: Bir gece üstat yataktan fırladı ve hızlı hızlı nefes alıyordu. Ben ne olduğunu sordum. Şöyle dedi: “Rüyamda İmam Humeyni hazretleriyle birlikte Allah Resulü ’nün huzuruna gidiyorduk. Allah Resulüne, İmam Humeyni’ sizin torununuz Ey Resulullah dedim. Daha sonra Allah Resulü İmam Humeyni’yle kucaklaştı ve yüzünü bana döndü. Beni Kucağına aldı ve dudaklarını dudaklarımın üzerinde koydu. Henüz dudaklarım o sıcaklığı hissediyor. Zannedersem hayatımda önemli bir olay olacak.” Bu olaydan üç gün sonra Üstat Mutahhari şehit edildi.
[8] Haşiye Mefatih’ul-Cenan, Bagiha’tus-Salihat.
[9] Şems, Leyl, Kadir, Kafirun, İhlas, Nas, Felak surelerini okumak.  Daha sonra 100 defa İhlas suresini okuyup 100 defa salavat getirip sağ tarafa uzanmak.
[10] Seburi, Hüseyin, Şehriyarma, 1381.bk.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar