Gelişmiş Arama
Ziyaret
7208
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Evlilik süresinde ahde yaptığım vefasızlığı nasıl telafi eder ve Allah’ı razı edebiliriz?
Soru
Ben yirmi sene önce bir aileyle tanıştım ve birkaç sene sonra onların kızıyla irtibatımı devam ettirdim ve gizli gelip gitmeler neticesinde onunla evlenme kararı aldık. Birkaç sene geçtikten sonra kızla kendi aramızda geçici nikâh akdini okudum (sığayı muvakkat)! Elbette kız bakire olduğu için, babasının izni olmaksızın bir şey yapamayacağımızı söyledi ama ben, bazı müçtehitlerin fetvasına göre babanın izni gerekli değildir diyerek onu ikna ettim. Kıydığımız akitten sonra yakın ilişkiye girdik. Kıza evlilik sözünden sonra 13 sene geçti ve şuan sözümde durmayarak başka bir kızla evlendim! Şimdi o kız benden çok rahatsız. Düğünden önce kapıma geldi ve annemle karşılaştı. Ben ve annem onu fahişelikle tehdit ederek şikâyet edeceğimizi söyledik ve kapıdan uzaklaştırdık, oda haysiyetli bir kız olduğu için gitti. Elbette ben karakola şikâyet ettim ama şikâyetimin üstüne düşmedim. Şimdi o çaresiz kızın başına böyle bir bela getirdiğimiz için kendimin ve ailemin dünya ve ahiretteki durumumuzun ne olacağını bilmiyorum. Allah bizden nasıl razı olacak?
Kısa Cevap

Siz sözünüzde durmamakla bir insanın geleceğini söndürmüşsünüz! Kötü sözlülüğünüzün etkisiyle, o kızın ruhunda telafi edilemeyecek yaraların oluşması mümkündür ve bunun sorumlusu sizsiniz. Bundan dolayı siz, ona borçlusunuz ve boynunuzda insan hakkı gibi büyük bir vebal var.

Buna izafeten siz, bu haksızlığın yanında onu fahişelikle suçlamış ve şikâyet ederek bu yaptığınızla onun, ailesinin ve akrabalarının haysiyetini tehlikeye atmışsınız ve bunun için şiddetle ona borçlusunuz. Bu gibi durumlarda, ilk etapta doğru ve şer’i yolla o kızın ve ailesinin rızasını almanız, Allah-u Teâlâ’nın huzurunda gerçekten tövbe etmeniz ve Allah’a bir daha böyle büyük bir günaha bulaşmayacağınıza dair söz vermeniz durumunda, Allah sizden razı olacaktır.

Ayrıntılı Cevap

Kendinizin de açıkladığı gibi daimi nikâh sözü vererek o kızla şer’i ölçüler içinde bir ilişki olsa bile (sığayı muvakkat) uzun bir müddet birlikte olmuşsunuz. O kızda sizin sözünüze itimat ederek geçici nikâha boyun eğmiştir. Sizin şer’i ve ahlaki olarak delikanlılık yaparak sözünüzde durmanız gerekiyordu.

Ama müteessifine ahdinize vefa etmeyerek sözünüzü ayaklar altına alıp bir insanın geleceğini karartmışsınız! Kötü sözlülüğünüzün etkisiyle, o kızın ruhunda telafi edilemeyecek yaraların oluşması mümkündür ve bunun sorumlusu sizsiniz ve bundan dolayı siz, ona borçlusunuz ve boynunuzda insan hakkı gibi büyük bir vebal var.

Sizin ondan ayrılmak için geçerli sebebiniz olsa bile söz vermeniz hasebiyle, karşınızdaki kimseye verdiğiniz sözü ve açtığınız hasarları telafi etmeniz gerekiyor. Zira kul hakkının sadece tövbe etmekle bağışlanmayacağı, tövbenin yanında, hakkı ayaklar altına alınan kimsenin şahsi rızası ve zararların telafi edilmesinin de gerekli olduğu son derece açıktır.

Kötü sözlülüğünüz ve hakka tecavüz etmenizin yanında onu fahişelikle suçlamış ve şikayet etmekle ve fahişelik iftirasıyla haysiyetini ayaklar altına alarak onun kalbini kırmış, tehdit etmiş ve korkutmuşsunuz!!!

Dolayısıyla siz ona birkaç yönden şiddetle borçlusunuz. Özellikle bir ferdin, bir ailenin ve akrabalarının haysiyetini ayaklar altına alındığı namus meselesi ortadadır!! Bu gibi durumlarda, ilk etapta doğru ve şer’i yolla o kızın ve ailesinin rızasını almanız, Allah-u Teâlâ’nın huzurunda gerçekten tövbe etmeniz ve Allah’a bir daha böyle büyük bir günaha bulaşmayacağınıza dair söz vermeniz durumunda, Allah sizden razı olacaktır.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    14375 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    13995 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    18304 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...
  • Ramazan kefareti taşıyan biri onu sonraki ramazana kadar eda etmeli midir?
    4858 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Büyük taklit mercileri şöyle buyurmaktadır: “Kendisine ramazan orucunun kefareti farz olan kimse, bir köle özgürleştirmelidir (bugün köle özgürleştirme diye bir şey söz konusu değildir) veya iki ay oruç tutmalıdır (orucun otuz bir gününü ardı ardına tutmalıdır, geri kalanının ardı ardına olmaması bir sakınca taşımaz
  • Kızın baba izni olmadan evlilik yapması doğru mudur? Eğer evlilik yapmış ve şimdi boşanma kastı varsa ne yapmalıdır?
    8864 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/10/02
     Selam aleykum; öncelikle hükmü öğrenmek ve doğru olanı yapmak istediğiniz için teşekkür eder; hayatınızda başarılar ve saadet dileriz.İslam dininde ve hak yolu olan Ehlibeyt mektebinde buluğa ermiş ve reşit olmuş yani kendi maslahatını teşhis verebilen kız evlenmek istediğinde bakireyse babasından veyahut büyük babasından izin ...
  • Hz. Peygamber (s.a.a) hayattayken neden halifelere karşı bir şey yapmadı ve sustu?
    7663 Eski Kelam İlmi 2010/08/14
    Sorunun cevabı için bir kaç noktaya dikkat çekmek zorundayız:1- Peygamber (s.a.a) kendi risaletini yaymaya başladığı andan itibaren çeşitli yerlerde Hz.Ali’nin de faziletini ve halifelik meselesini defalarca halka duyurmuş, Onun (a.s) muhaliflerinin çehrelerini ifşa etmiş, onları Müslümanlara tanıtmıştı. Ancak İslam ...
  • İslam’ın içermiş olduğu programlar kaç kısımdır?
    5432 Düzenler 2011/04/13
    İslam Allahın en kâmil ve en son dini olma unvanıyla bütün insanların hidayetini ve dünyayı idare etmeyi üstlendiğini hak olarak iddia etmekte ve insanın sosyal ve bireysel olmak üzere tüm boyutlarını kapsayacak programlara sahiptir. Bu programları farklı perspektiflerden kısımlandırılması mümkündür. Bir perspektiften İslam’ın kapsadığı programları bireysel ve ...
  • Babam bir spor salonunda çalışıyor. Salonun beyazcamından kendi evimizden şahsi olarak istifade etmenin hükmü nedir?
    4886 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Halk elinde olan malların ya hakiki yönü ya da hukuksal yönü vardır; yani bunlar ya şahsi mallardır ya da devlete bağlı kurumlara ve özel şirketlere aittir. Başkasının (şahsi veya şahsi olmayan) mallarından izin ve müsaade alınmaksızın istifade etmek kesinlikle caiz değildir ve gasp hükmünü taşımaktadır.
  • Ehl-i Sünnet kitaplarında halifelerin sahabelere karşı yanlış tutumlarını gösteren örnekler var mı? Varsa onları yazabilir misiniz?
    10881 تاريخ کلام 2011/03/03
    Bu soruya cevap verbilmek için sahabeyi, Ehl-i Beyt’in (a.s) yolundan giden sahabeler ve diğer sahabeler diye ikiye ayırmak gerekiyor. Bunu yapmamızın nedeni, Peygamberimizin Ehl-i Beyt’e verdiği özel önemden dolayıdır. Birinci grupta, 1) Peygamberimizin vefatından sonra Hz. Ali’den ve Onun (a.s) evinde toplananan sahabelerden biat alınması ...
  • İmam Rıza (a.s) şuan hayatta olsaydı türbesinin böyle ihtişamlı ve gösterişli olmasını onaylar mıydı?
    3134 زیارت قبور و بنای مراقد 2019/10/07
    Hiç şüphesiz İmam Rıza (a.s) kendi hayatında altın tuğlalardan yapılmış bir evde yaşamayı kabul etmezdi. Bununla birlikte Hazretin sevdalılarının İmam Rıza (a.s)’ı  ziyarete gelen sevenlerinin rahat etmesi için geniş ve olanaklı bir muhit hazırlamalarının da bir sakıncasıda yoktur. Zira Masum İmam (a.s)’ın görevi olduğu gibi sevenlerinin ve ...

En Çok Okunanlar