Gelişmiş Arama
Ziyaret
7762
Güncellenme Tarihi: 2010/02/05
Soru Özeti
Bizim salâvatımız Hz. Peygamberin (s.a.a) makamının yükselmesine neden olur mu?
Soru
Bizim salâvatımız Hz. Peygamberin (s.a.a) makamının yükselmesine neden olur mu?
Kısa Cevap

Bizim Hz. Peygamberi Ekrem’e (s.a.a) gönderdiğimiz salâvatlar değişik yönler taşır ve burada onların bazılarına işaret ediyoruz:

1. Salâvat, Kur’an-ı Mecid’te Allah’ın buyruğudur: Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.[1] Dolayısıyla Allah’ın kulları O’nun emrine itaat etmek ve onlara selam yollamakla görevlidirler.

2. Gerçekte Hz. Peygambere salâvat ve selam göndermek Hz. Peygamber ve Ehlibeyt’inin zahmet ve çabalarını takdir etmek ve onlara teşekkür etmektir; zira onlar toplumda devamlı doğru ve dürüst bir şekilde yaşamış, insanlığı hidayete erdirme yolunda bütün zorluk ve acılara katlanmışlardır. Onlar, kâmil insanın örneği ve numunesidirler. Bu esas uyarınca onlar kesinlikle takdir ve teşekküre layıktırlar. Bu teşekkürün en küçük derecesi onlara salâvat göndermektir. Onlar bu salâvata bir ihtiyaç duymasalar bile, onların zahmetlerinden faydalanan kimseler olarak bizlerin bu kadirşinaslıkta bulunması gerekir.

3. Hz. Peygamberin ailesine salâvat göndermenin faydası nedir? Onların bizim selam ve salâvatımıza ihtiyaçları yoktur. Merhum Allame Tabatabai kendisinden böyle bir soru soran şahsa güzel bir cevap vermiştir: Biz salavat gönderdiğimizde evvela bunu kendimizden bahşetmiyoruz, aksine bunu Allah’tan talep ediyor ve ondan Hz. Peygamber ve ailesine özel rahmet göndermesini istiyoruz. İkincisi, her ne kadar bu aile bize muhtaç olmasa da yüce Allah’a muhtaçtır ve daima ilahi feyzin onlara nazil olması gerekir. Biz bu salâvatlar ile gerçekte kendimizi bu aileye yakın kılmaktayız. Ardından Allame Tabatabai şöyle bir örnek vermektedir: Eğer bir bağcı tüm gül ve meyvelerin bağ sahibine ait olduğu bir bağda çalışır ve bağ sahibinden maaş alırsa ve bayram günü bağdan bir deste gül hazırlar ve onu bağ sahibine götürürse, onun bu davranışı kendisinin bağ sahibine yakınlaşmasına neden olur mu, olmaz mı? Kesinlikle bu onun bağ sahibine yakınlaşmasına neden olacaktır. Bu davranış bağcının edebinin göstergesidir. Salâvat da ancak bizim edebimizi kanıtlar; yoksa bizim herhangi bir şeyimiz bulunmamaktadır. Biz, sadece yüce Allah’tan bu büyük şahsiyetlerin mertebe ve derecelerini artırmasını dilemekteyiz.  Bu edepli istek bizim yüce Allah’a yakınlaşmamıza neden olacaktır.[2]

 


[1] Ahzap Suresi, 56. ayet.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    6842 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6938 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Çocukken bir defa kız kardeşimin sütünü içmiş olan amcakızım ile evlenebilir miyim?
    7868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah gerçekleşmeden önce insan amelini nasıl bilmektedir?
    6359 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Bizim için böyle bir sorunun meydana gelmesinin sebebi, Allah ile zaman arasındaki bağı doğru anlamamamızdır. Allah ezeli, ebedi ve zaman üstüdür; yani Allah zamanı kuşatmıştır ve onunla sınırlı değildir. Esasen Allah geçmişte gelecek hakkında bilgi sahibidir diye bir şey söylememiz doğru değildir; çünkü Allah için geçmiş ve gelecek diye ...
  • Eğer birisi ramazan ayında tutmamış orucunu bir sonraki ramazan ayına kadar kaza etmezse hükmü nedir?
    6682 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/09/14
    sorunuzun üç sureti var: biz mercii taklitlerin görüşlerini dikkati nazarda tutarak sorununuzun her bir suretini ayrı ayrı cevaplandırırız. Bir: eğer hastalıktan ötürü orucunu tutmamış ve hastalığı bir sonraki ramazana kadar devam etmişse, tutmamış oruçlarının kazası farz değildir ve her gün yerine yaklaşık on sir (750 gram) denkliğinde ...
  • Eğer bir kız ve erkek evlenmeyi kararlaştırırlarsa ve aralarında ilişki olursa, ama erkek ahdine vefa göstermez ve kızı terk ederse günah işlemiş sayılır mı?
    9322 Pratik Ahlak 2011/08/21
    İslam ahit ve anlaşma dini olup ahde vefa göstermeyi müminlerin alamet ve sıfatlarından biri saymaktadır. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: Müminler şart ve taahhütlerine bağlıdır.[1] Maalesef bazı insanlar bu önemli hususa bağlı değildir ve menfaat, heves ve arzularının ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    6170 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12688 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • Hangi surede hay ve kayyum sıfatları yer almaktadır?
    17459 Tefsir 2010/11/08
    Hay ve kayyum Yüce Allah’ın iki zatî sıfatıdır. “Hay” “diri” manasında ve “kayyum” da “zatıyla kaim olan ve başkalarının kendisiyle kaim olduğu varlık” anlamındadır. Bu iki sıfat beraber bir şekilde Kur’an surelerinin üç ayetinde yer almaktadır:1. Bakara suresi 255. ayet: “
  • Dinin afetleri nelerdir?
    12217 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...

En Çok Okunanlar