Gelişmiş Arama
Ziyaret
9833
Güncellenme Tarihi: 2010/05/04
Soru Özeti
İslam barış manasındadır. Ama bazıları onu dünyadaki bir çok anlaşmazlık ve savaşın sebebi olarak görmektedir. Lütfen meseleyi analiz edip açıklayın.?
Soru
İslam barış manasındadır. Ama bazıları onu dünyadaki bir çok anlaşmazlık ve savaşın sebebi olarak görmektedir. Lütfen meseleyi analiz edip açıklayın.
Kısa Cevap

Kur’an İslam’ın sulh, barış ve dostluk dini olduğunu şu ayetle ortaya koyar:

Ey iman edenler! Hep birden barış ve esenliğe girin. Sakın Şeytan'ın adımlarını izlemeyin; kuşkusuz, o size açık bir düşmandır.[i]

Ancak şu noktaya dikkat etmek gerekir ki, genelde her dönemde bir grup insan başkalarına karşı aşırılık, isyan ve zulmetme yolunu seçer, fesat ve bozgunculuk yapar. Bu yüzden kamil bir din böyle bir duruma karşı suskun kalamaz ve zulme uğrayanları zalimin elinde bırakamaz. İşte bu yüzden İslam’ın düşmanlara, kafir düşünceli insanlara karşı barış önerisi şartlıdir. Ama müminler için barış mutlak şekilde geçerlidir ve bu Kur’an’ın, müminlerin birbirleriyle ilişkileri için seçtiği tek yoldur. İslam, af, merhamet ve bağışlamayı tavsiye ederek müminleri kardeşliğe ve barışa davet etmiştir.

İslam dininde savaş, düşmanlık ve ülkeleri fethetmek reddedilmiş, cihadı, bir savunma girişimi olarak, ilahi hakimiyeti korumak, tağutların hakimiyetini reddetmek, dünya barış ve emniyetini korumak, zulüm ve adaletsizlikle mücadele etmek için caiz bilmiştir.

 

İslam, müstekbirlerin zulmüyle mücadele amacıyla Müslüman ve gayr-i müslimlerin uyanmaları için yüce küresel hedeflerin peşindedir. Doğal olarak başta küresel müstekbirler olmak üzere tağutlar, sermaye, güç ve hile sahipleri gerçek İslam’ı, kötü ve uğursuz emellerinin önünde büyük bir engel olarak gördükleri için bütün güçleriyle onu tahrip edip yıkmak için çalışıyor, onun çehresini karalamak için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.

Böyle bir durumda müminler Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) yolunu takip ederek İslam’ın gerçek yüzünü açıklamalı ve yapılan komploları etkisiz hale getirmelidirler.      



[i] Bakara: 208

Ayrıntılı Cevap

İslam’ın lügat kökü olan ‘Silm’ ve ‘Selam’ kelimeleri barış ve huzur manasına gelmektedir.[1] Kur’an’da da yer yer sulh ve barışa öncelik verilmiştir.[2] İslamın barış, sulh ve dostluk dini olduğunu teyidi için şöyle buyurmaktadır: Ey iman edenler! Hep birden barış ve esenliğe girin. Sakın Şeytan'ın adımlarını izlemeyin; kuşkusuz, o size açık bir düşmandır.[3]

Kur’an’a göre kalıcı ve küresel bir barış ve insanlık toplumlarının huzuru yalnızca Allah’a imanla gerçekleşir. Dil, ırk, servet, bölge vb. şeylerde farklı olan insanlar ancak Allah’a imanla birbirlerine bağlanabilirler. Müslümanların küresel barış ve toplumsal adaletin İmam Mehdi’nin (a.s) hükümetiyle gerçekleşeceğine inanmaları gerçekte buna bir tekitleridir. Hatta Allah-u Teala buyuruyor: ‘Fakat barışa yanaşırlarsa sen de yanaş…[4]

 

Ancak hatırlatmak gerekir ki, bu dünyada insanların özgür olmalarından dolayı kimileri başkalarına karşı tuğyan, aşırılık, isyan ve zulüm etme yolunu seçmiş, fesat ve bozgunculuk yapmaktadırlar. Bu yüzden kamil ve kapsamlı bir dinin insanlığın hidayetinin önündeki bu engelleri kaldırması için tedbirler alması gerekir.

 

Bazen tuğyan ve isyanlar öyle bir hadde varıyor ki, güce baş vurmaktan başka bir yol kalmıyor. Bu yüzden İslam cihat yasasını koymuştur; yani Kur’an, mantıktan anlamayanlara, Peygamberin hidayet, irşad ve davetinin önüne küstahça set çekenlere ve inat, düşmanlıkla bilerek İslam’la savaşanlara karşı cihat etmeyi emrediyor ve şöyle buyuruyor: Ey Peygamber, kafirlerle ve münafıklarla savaş ve onlara sert davran’[5] Müslümanlar düşmanların kalbine korku düşürmeliler ki onlara saldırma ve darbe vurma düşüncesi akıllarından geçmesin.[6]  

 

Elbette İslam’ın, askeri açıdan hep hazırlıklı olmak, sınırların korumak[7] (ki barış ve dostluğu korumanın bir yöntemi sayılır), önemli İslami ibadetlerden biri olan Allah yolunda cihat etmek emri ile, haksız yere saldırıcılık ve taşkınlık arasında fark bırakmak gerekir.

 

Allah-u Teala cihadın önemi hakkında şöyle buyuruyor: ‘Ve Allah için hakkıyla savaşın.[8]  

İslam dininde ülkeleri fethetmek ve şahsi gücü artırmak için cihat yasası konmadığından cihat bir kurtuluş yoludur, kavga yolu değil. Bundan dolayı cihadın hedeflerine askeri yolun dışında bir yolla ulaşmak mümkünse savaşılmamalıdır. Kafirlerin savaştan önce İslam’a davet edilmesinin vacip olmasının nedeni budur.

 

Bu yüzden Allah-u Teala cihadı, müstekbirleri ezmek, mustazafları kurtarmak, marifet ortamını hazırlamak, tevhit inancına, dünya ve ahiret saadetine ulaşmanın yollarına cahil ve habersiz bırakılanları bu yollarla tanıştırmak için vacip etmiştir.[9]

 

Allame Tabatabai, İslamın savaş ve çekişme taraftarı olmadığı, cihadın felsefe ve hakikati konusunda şöyle yazıyor: ‘Cihattan amaç dinin ikamesi ve Kelimetullah’ın yüceltilmesidir. Bu yüzden cihat bir ibadet olup onda kurbet kastı şarttır. Cihat başkalarının mal ve namusuna üstünlük sağlamak değildir. Cihat insaniyet haklarını savunmak için vacip edilmiştir; savunma da zaten sınırlıdır. Oysa tecavüz hadden çıkmak demektir. Bundan dolayı ayetin devamı şöyle buyuruyor: ‘Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez.’[10]-[11]

 

Sonuçta hakiki İslam, aşırıcı, tecavüzcü, uyumsuz ve savaşçı bir din değildir. Aksine onun emirleri bu cümleden cihat, ilahi hakimiyetin ışığı altında insanlık ve dünyanın barış ve güvenliğini korumak, tağutların hakimiyetini reddetmek, zulüm ve adaletsizlikle mücadele etmek içindir. Kısaca özetlemek gerekirse cihat demek yani yüce ilahi değerlerin gerçekleşmesi için adilane ve mukaddes bir savaşım vermek demektir.[12]

 

Demek ki, düşmanlar ve kafirlerle barış yapmak iman ehlinin izzet ve iktidarını koruma şartına bağlıdır. Nitekim Hz. Ali (a.s) Mısır valisi Malik Eşter’e yazdığı fermanında şöyle buyuruyordu: ‘Düşman seni barışa çağırsa ve Allah’ın rızası da onda ise onu reddetme; zira barış, senin ordunun huzuru, gam ve kederlerinin rahatlığı ve ülkenin güvenliğidir. Ama barıştan sonra düşmanından sakın ve ona karşı çok dikkatli ol. Çünkü düşman bazen gafil avlamak için sana yanaşır. Öyleyse ihtiyat et, uzak görüşlü ol, iyimser olma!’[13]-[14]

 

Ama barış, Kur’an’ın müminler birbirleriyle ilişkileri için seçtiği tek yoldur. İslam göz yummayı, merhameti ve bağışlamayı tavsiye ederek müminleri kardeşliğe ve barışa davet etmektedir.[15]

Evet, Kur’an İslami değerlerden taviz vermeyi gerektiren korku, zayıflık ve uzlaşıcılıktan dolayı yapılan barışı kınamış, cihattan ve savaş meydanının sıkıntılarından firar etmek için genellikle barışı öne çıkaran zayıf imanlıları uyarmıştır. Şöyle buyuruyor: ‘Üstün durumda iken gevşeyip barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O amellerinizi asla eksiltmeyecektir.’[16]    

 

Buraya kadar söylediklerimizden açıkça anlaşılmaktadır ki, dünyada bugün var olan savaşların ve çekişmelerin kökü gerçek İslam değildir. İslam’ın mantığı böyle bir şeyi teyit etmemektedir. Evet, İslam en kamil ve en kapsamlı bir din olması hasebiyle Müslüman ve gayr-i müslimlerin gafletten uyanmaları, onların hidayeti amacıyla müstekbirlerin zulmüyle mücadele gibi yüce küresel hedefleri olan bir dindir.[17] Doğal olarak başta küresel istikbar olmak üzere tağutlar, sermaye, güç ve hile sahipleri gerçek İslam’ı kötü emellerinin önünde büyük bir engel olarak gördükleri için[18] bütün güçleriyle onu tahrip edip yıkmak için hiçbir propagandadan çekinmez, onu çehresini karalamak için ellerinden geleni artlarına koymazlar. Bu yüzden onlar İslam’ı savaşların, şiddetlerin ve terörlerin nedeni olarak tanıtırlar. Oysa onların kendileri savaş, terör ve şiddetin körükleyicisidirler. Müslümanlar sadece kendilerini savunmaktalar.

 

İşte bu durumda müminler Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’ini takip ederek İslam’ın gerçek güzel yüzünü açıklamalı, İslam’ı, müstekbirlerin eliyle kurulan ve desteklenen şiddet taraftarı ve mantıksız örgütlerden ayırmalıdırlar.

 

Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurunuz:

-                      Tefsir-ul Mizan (Allame Tabatabai), c.10

-                      Cihat ve Onun Kur’an’da ki meşruiyyeti (Murtaza Mutahhari)

-                      İslamın Siyasi Düzeni Hakkında Soru ve Cevaplar (Muhammed Taki Misbah Yezdi), s.226-239

-                      Din Dersleri (Allame Tabatabai), s.259-264

 

Yine bkz:

-                      İman, Emr-i Maruf… ve Cihad-ı İbtidai, 196. soru (Sayt:1161)

-                      Cihad-ı İbtidai, 113. soru (Sayt:1347)

-                      Din ve İkrah, 293. soru (Sayt:1747)

   



[1] - Kitab-ul Ayn, c.7, s.267; yine bkz: ‘Al-i İmran/19’da İslam Kavramı’ 956. Soru; Kur’an, İslam ve Müslümanın Manası, 829. Soru, (Site:898)

[2] - Neml/32-44

[3] Bakara /208

[4] - Enfal/61

[5] - Tahrim/9

[6] - Muhammed Taki Misbah Yezdi, Porseşha ve Pasohha Der Bare-i Nizam-ı Siyasi-i İslam, s.233

[7] - Enfal/60

[8] - Hac/78

[9] - Neşriye-i Marifet, sayı:102, ‘İslam’da Cihadın Hedefleri’ makalesi (Hamza Ali)

[10] - Bakara/190

[11] - Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, c.10, s.63, Beyrut, Müesseset-ül A’lemi

[12] - Daha fazla bilgi için bkz: Murtaza Mutahhari, Cihat ve Onun Kur’an’da ki meşruiyyeti, Sadra yayınları, Kum

[13] - Nehc-ul Belağa, 53. Mektup

[14] - Hüseyin İskenderi, Ayeha-i Zendegi, c.1, s.300

[15] - Hucurat/9-10

[16] - Muhammed/35

[17] - İmam Humeyni’nin (r.a) yüce ülkülerinin yayılması bu mübarek hedefin elişmesinde önemli bir katkısı olmuştur.

[18] - Burada İslam’dan kasıt Öz Muhammedi İslam veya başka bir deyişle tağutların ulümüyle asla uzlaşmayan Ehl-i Beyt (a.s) yoludur.  

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    14791 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3319 Sire 2020/01/20
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7745 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70786 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    15342 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    6089 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • Nazardan korunmak nasıl mümkündür?
    11551 Tefsir 2011/05/09
    Nazar, nefsin oluşturduğu tesirlerindendir ve onun inkar etmeğe bir delil yoktur. Hatta bazı hadiseler nazarın varlığına delil sayılır. Merhum Şeyh Abbas Kummi, nazardan korunmanın yolları hakkında Kalem Suresi'inin 51. ayetini okumayı tavsiye etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebine bakıldığında onun nazara karşı etkili olduğu ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6495 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Niçin ezan Arapça okunmaktadır?
    32652 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/08/23
    Ezanın Arapça okunmasının gerekliliğinin en önemli delili ezanın bir ibadet oluşudur. Bu ibadet Peygamber-i Ekrem’in sünneti gereği olduğu gibi korunmuştur. Her ibadetin şekli ve biçimi Allah Teala’nın belirlediği, emrettiği şekilde olmalıdır. Buna ek olarak bu ibadetin asırlar boyunca tahriften uzak kalması, bozulmaması ve ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    6726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...

En Çok Okunanlar