Gelişmiş Arama
Ziyaret
10983
Güncellenme Tarihi: 2008/04/10
Soru Özeti
Günahın hakikati nedir. Ve günahın insan ruhunda etkisi nedir?
Soru
Günahı ne olduğunu sormak istiyordum. Günah başkaların ve ya kendi haklarımızı ihlal eden bir amel değil midir? Sizin bu konu da düşünceniz nedir ve günahtan kurtulmanın yolları nedir?
Kısa Cevap

Bu sorunun cevabını dört bölümde inceleyelim;

1 Günahı Hakikati:

Günah: sözlük manasıyla isyan demektir. Baş kaldırma, hata, Mevla’nın emir ve yasaklarına muhalefet etmek manalarına da gelmektedir.

Günah işleyen kul şehvetini ve gazabını aklının yerine oturtuyor ve aklına itaat etmesi gereken bu iki duygu; şehvet ve gazabı, akıla hüküm ediyor.

Böyle bir insan akıllıca ve dürüstçe olması gereken amellerinin yerine şehvetin ve gazabın isteklerinin koymuştur. Böyle biri kendisine hıyanet etmiştir.

2 Günahın Etkileri: Günahın kötü etkileri bireysel ve toplumsal olarak ikiye ayrılır:

Günah ruhu kirleten kalbi karartan bir kötülüktür. İnsanın ruhunda büyük sırlar yatmaktadır, günahlarla ruhunu kirleten insanlar bu ilham kaynağından faydalanamazlar, çünkü kalbi şeytanın yuvası olmuştur. Günahkâr kimse günahları ve kalbinin kararması sebebiyle hiçbir zaman ibadetten bir tat alamaz.

Günahın toplumsal etkileri; Günah toplumu bozar, suçların ve cinayetlerin artmasına neden olur. Fertlerin olumlu faaliyetlerini kısıtlar ve gelişmelerin önünü alır

3 Günahın kaynağı; Din Bilginleri gaflet ve cehaleti günahın önemli iki kaynağı olarak zikretmişlerdir. Düşmanın en önemli ve etkili silahı gaflettir. Şeytan birini gaflet hastalığına duçar edebilirse artık onun için daha fazla zahmet çekmesine ve günahları süslemesine ihtiyacı kalmaz. Cehalet fesadın yayıldığı çeşmedir. Cehaletin kısımları farklıdır; insani değerlere cahil olmak, iffetin değerine cahil olmak, günahın sonuna cahil olmak ve ilahi emir ve yasaklara cahil olmak gibi.

4 Günahtan kurtulmanın yolları; tövbe ve istiğfar;

1 tövbe "dönmek" anlamına gelmektedir, kul Rabbine döndüğü zaman tövbe eder. Allah Teala Kur'an'ı Kerim’de bütün müminlere tövbe etmelerini emrediyor.

2 Allah'ı unutmamak

3 Günahı unutmamak

4 İnsanın iradesi

Ayrıntılı Cevap

Günah: sözlük manasıyla isyan demektir. Baş kaldırma, hata, Mevlanın emir ve yasaklarına muhalefet etmek manalarına da gelmektedir.

Yani Rabbin ve yaratıcının gözünde beğenilmeyen ve çirkin amelleri yapmaktır. Yada Rabbin emrettiği işleri yapmamaktır. Kötü işlerde fesat olduğu için nehy edilmiştir ve iyi işlerde zaruri faydaları olduğu için emredilmiştir. Öyleyse günah kullukla bağdaşmayan bütün hareketlerdir. .

Günah işleyen kul şehvetini ve gazabını aklının yerine oturtuyor ve aklına itaat etmesi gereken bu iki duygu; şehvet ve gazab, akıla hüküm ediyor. Şehvet ve gazap insanın emiri olursa yapacağı bütün işler bu iki duygunun isteği doğrultuda olması gerekir bunlarda insanı günaha sürükler, insanda itaat eder.

Böyle bir insan başkalarına hıyanet ettiği gibi kendisine de hıyanet eder, çünkü o, akıl ve fikir yerine vahimlerini ve zanlarını koymuş; akıllıca ve dürüstçe olması gereken amellerinin yerine de, şehvetin ve gazabın isteklerinin koymuştur. Böyle biri kendisine hıyanet etmiş aklını ve fikrin yerini gasbetmiştir.[1]

Şeytanın tuzağı: Günah.

Ehli-beyt'en gelen rivayetlerde günahlar şeytanın tuzakları ve dünya cilveleri şeytanın vesvesesi olarak tabir edilmiştir. Yani günahlar şeytanın insanları avladığı tuzaklar, ve ipleridir. Elbette şeytanın ipleri ve tuzakları çeşit çeşit ve rengarenktir. Herkesi için kendine has bir yöntemi vardır; bazısını zenginlikle bazısını makam ve mevki ile bazılarını da şehvetleriyle aldatır.

Cehennem ateşi lezzetlerle şehvetlerle çevrilmiş, karışmıştır. Şöyle ki bu tuzakların içi ateş dolu iken dışarıdan insanların lezzetlerine ve şehvetlerine hitap eder ve bu zahir aldanan insanlar ateş dolu tuzaklara yakalanmış olur.[2]

Günahın eserleri:

Günahın kötü eserleri bireysel ve toplumsal olarak ikiye ayrılır;

1 Günahın bireysel olan etkileri :

1 Günah ruhu kirleten bir kötülüktür. İnsan günahın etkisiyle ne rahat bir uykusu vardır ne de güzel bir ayıklığı ki marifetini artırsın güzle şeyler öğrenebilsin yada başkalarına bir şeyler öğretebilsin. İnsanın ruhunda büyük sırlar yatmaktadır, günahlarla ruhunu kirleten insanlar bu ilham kaynağından faydalanamazlar. Allah'a ulaşmak isteyen kullar bütün amellerine dikkat etmeleri öğütlenmiştir, çünkü ancak bu şekilde kendi kalp ve ruhlarının sırlarına vakıf olur ilahi ilhamları duyabilirler.[3]

2 İnsan şeytanın emri altına girdiği, onun vesveselerini kabullendiği ve ona göre amel ettiğinde kalbi şeytanın yuvası olur. Bu konu Kur'an ayetlerinde[4] söz konusu olmuştur; yalan konuşan ve yalanı insanlar içinde yayan birinin kalbi şeytanın yeri olmuştur. Ama emin ve doğru konuşan bir böyle bir durumdan münezzehtir.[5]   

3 Günah marifetin hicabıdır. İnsan günahın etkisiyle Allah'ı unutur ve bu gaflet onun marifetinin hicabı olur ve o kendinin de tanımaktan aciz olur.[6]

 Kendini günaha kaptıran biri varlığını tehlikeye atmış ve kendisini çözülemez zincirlere vurmuştur, artık cehennem ateşi bile bu zincirleri çözemez.[7]  

4 Günahın bir diğer eseri de insanın Allah ile münacattan lezzet almaktan mahrum olasıdır. O günahları ve kalbinin kararması sebebiyle hiçbir zaman ibadetten bir tat alamaz. Şeyh Sedug (rh) değerli kitabı " Ettevhid" de sekizinci imamdan şöyle rivayet eder: " Allah teala niye bizlerden gizlidir ? sorusuna şöyle cevap verdi; Allah gizili değil ancak siz günahlarınızın sebebiyle onu göremiyorsunuz, günah bir perde gibi fıtrat aynasının önünü örter ve insan fıtrat gözü ile Allah'ı müşahede edemez.[8]

İslami rivayetlerde günahın hicap olması konusunda bir çok hadis nakledilmiştir. Örnek olarak Resulu Ekrem'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir; insan günah işlediğinde kalbinde siyah bir nokta oluşur eğer tövbe eder ve tekrar günah işlemezse kalbi temizlenir ama günaha devam ederse bu siyah nokta büyür ta ki bütün kalbini kaplar.[9]

Başka bir hadiste " Günahların çokluğu insanın kalbini fasit eder ve öldürür." Deye buyurmuştur. Ve sekizinci imamdan şöyle nakledilmiştir: Günahtan daha kötü bir şey kalbi bozmaz, günah kalbe işler ve zamanla kalbi tamamen kaplar. İmam Sadık (a.s) buyurmuştur; " size vasiyetim takva ve günahlardan kaçınmaktır ve ibadete önem vermektir, bilin ki günahtan kaçınmadan yapılan ibadetin faydası yoktur.

Peygamberimizin Ebuzer'e buyurdukları hadislerden birinde şöyle nakledilmiştir; " Dinin aslı günahı terk etmektir ve dinin sırrı Allah'a itaat etmektir. Şunu bil ki namaz kılmakla belin yay gibi bükülse, oruç tutmaktan ok gibi incelsen ama günahları terk etmemişsen hiçbir fayda bulamazsın. Ey Ebazer dünyada zahitliği ve haramdan kaçınmayı seçenler gerçekten Allah'ın dostlarıdır.[10]

5 Kıyameti İnkar Etmek

Günah kıyameti bilmenin fayda ve eserini ortadan kaldırır, insan kıyamete alim olabilir ama bu bilgisi günah ve şehvet örtüsünün altında defne olmuşsa böyle bir ilim insana hiçbir fayda veremez.[11]

 Mutaffifin suresinde[12] bu konuya işaret edilmiştir. Kıyameti tamamen inkar edenler hakkında şöyle buyuruyor; " Kıyametin delileri açıktır, sadece haddi aşanlar ve günahkarlar onu inkara kalkışır. Onlar ilahi ayetler karşısına hiçbir zaman teslim olmazlar, ilahi ayetler onlar okunduğu zaman; " Bular eskilerin hikayeleridir." diyerek inkar ederler. Kur'an'ı Kerim açık bir şekilde şöyle buyuruyor: " Onarın zannettikleri gibi değil! Bu sözlerin sebebi, onların kalplerin kirleten kötü amelleri ve günahlardır." Bu ayetten açık bir şekilde anlaşılıyor ki günah kalbin sefasını alıyor öyle ki hakikatleri göremez oluyor. Yoksa Allah'ı ve kıyameti anlatan hak ayetler çok açıktır.[13] 

Günahın toplumsal etkileri

Günah toplumu bozar, suçların ve cinayetlerin artmasına neden olur. Fertlerin olumlu faaliyetlerini kısıtlar ve gelişmelerin önünü alır. Batı toplumunda dahi günahkâr ve fasit şahıslar saygın bir konuma sahip değiller.

Günahın kaynağı gaflet ve cehalettir.

 Düşmanın en önemli ve etkili silahı gaflettir. Şeytan birini gaflet hastalığına duçar edebilirse artık onun için daha fazla zahmet çekmesine ve günahları süslemesine ihtiyacı kalmaz. Cehalet fesadın yayıldığı çeşmedir. Hz. Yusuf'un hikayesini anlatan ayetler gösteriyor ki günaha bulaşmış aşklar ve cinsi sapıklıklar cehaletten kaynaklanıyor. Cehaletin kısımları farklıdır; insani değerlere cahil olmak, iffetin değerine cahil olmak, günahın sonuna cahil olmak ve ilahi emir ve neyhlere cahil olmak.[14] 

Günahtan kurtulmanın yolları

Günahtan kurtulmak için birkaç yol zikredebiliriz:

1 Tövbe[15] ve istiğfar[16]; tövbe "dönmek" anlamına gelmektedir, kul rabbine döndüğü zaman tövbe eder. Allah Teala Kur'an'ı Kerimde bütün müminlere tövbe etmelerini emrediyor.

2 Allah'ı unutmamak[17]

3 Günahı unutmamak[18]

4 İnsanın iradesi[19]



[1] Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlaki basamaklar, s 332-334

[2]  Nehcul Belağe, 176 hutbe; Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlakın temelleri, s 318, Molla Mehdi Neragi, Camius Seadat, s 194, Cevadi Amuli, Abdullah, Tensim, s 400

[3]  Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlaki basamaklar, s 155-159

[4] Şuara 221-222

[5] Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlakın temelleri, s 112

[6]  Mücadele 19

[7] Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Ahlakın temelleri, s 235-236

[8] Tevhidi Seduk s 252, Cevadi Amuli, Abdullah, Kur'an'da Fıtrat, s 103

[9] Tefsiri Gurtubi, c 10, s 705, Ruhul Meani, c 30, s 73

[10] Kuleyni, Usulu Kafi, c 2, Babuz Zunub, rivayet 1 ve 13, Mekarim Şirazi, Kur'an Mesajı, c 1, s 360-367, Durul Mensur, c 6, s 326, Alemle Meclisi, Hilyetil Muttakin, s 98

[11] Casiye 23, Cevadi Amuli, Abdullah, Tefsiri Tensim, c 2, s 203

[12]  Mutffifin 11-14

[13] 13 Mekarim Şirazi, Kur'an Mesajı, c 1, s 361, Tefsiri Fhar Razi, c 31, s 94

[14] 14 Cevadi Amuli, Abdullah, Tefsiri Tensim, c 3, s 397, Mekarim Şirazi, Kur'an Mesajı, c 1, s 88

[15] Nur 31

[16] Nehcul Belağe, s 128, hikmet 409, Molla Ahmet Neragi, Miracus Saadet, s 669, Şehit Mutahhari, Ahlak Felsefesi, s 164

[17] Cevadi Amuli, Abdullah, Ahlakın temelleri, s 55-56

[18] Cevadi Amuli, Abdullah, Ahlakın temelleri, s 55-56

[19] Ahzab 41,) ( 20 bk: Hidayet ve İhtiyar, İzlal, İnsanın rızktaki rolü…

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Ağlal ne demektir?
    7528 Tefsir 2011/11/12
    “Ğıll”ın çoğulu olan “Ağlal” kelimesi lügatte mahkûmların boynuna, eline takılan demir tasma, kelepçe ve zincir anlamınadır.[1]Kur’nı kerimde Araf suresinin 157. Ayeti olmak üzere dört yerde “ağlal” kelimesi zikredilmiştir: Âraf suresinin 157. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı ...
  • Acaba Allah’u Teâlâ her Peygamber (s.a.a.) için bir Şeytan karar kılmış mıdır ki o, Peygamberi (s.a.a.) vesveselendirmek için Allah tarafından görevlendirilmiş olsun?
    7799 Eski Kelam İlmi 2011/09/28
    Kur’an’ı kerimin ayetleri esasınca yaratılış nizamını ve ondaki hayır ile şer tekabülünü açıklanmasında cinler ve insanlardan olan Şeytanlar sadece insanlara karşı hile ve tuzak kurma ve Allah’ın dostlarına (velileri) karşı düşmanlık yapma iznine sahip olduğu belirtilmektedir. Ama kesinlikle tekvini olan bu izin Allah ...
  • Ayetullah Hamenei’nin fetvasına göre akşam ve yatsı namazı ne zaman kaza olur?
    10086 Pratik Ahlak 2009/07/13
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Safeviyye, Şeyh Safiyuddin tarafından Erdebil'de kurulmuş bir tarikat mıdır?
    11287 تاريخ بزرگان 2009/04/08
    Tarihi kaynaklar, Şeyh Safiyuddin, oğlu Cüneyt ve torunu Haydar'ın Şii olduğunu göstermektedir. Ancak o dönemin şartları, onların, inançlarını diğer Safevi sultanları gibi açıkça ortaya koymalarına izin vermiyordu. Onların ya da başka Şiilerin, geçmişte bu mezhebin mensupları olup olmamaları, bizim onlara olan bakış açımızı değiştirmeyecektir. Kim, Şia'nın ...
  • İmam-ı Zaman’ın (a.f) gaybeti dönemindeki vazifemiz nedir?
    7743 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Gaybet dönemindeki vazifelerimiz, Masum İmamın (a.s) hazır olduğu dönemdeki vazifelerle aynıdır. Vazifeleri kısaca şöyle özetleyebiliriz: Şiilerin gaybet dönemindeki en büyük vazifesi fereci ve İmam Mehdi’nin (a.f) küresel devletinin zuhurunu beklemektir. Fereci beklemek ise Kur’an’ın, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) bütün emirlerine amel etmektir. ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    11993 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...
  • Acaba yaradanın yaratıcılık özelliğinin fiiliyyete geçmediği bir an ve ya zaman varmıdır?
    7359 Eski Kelam İlmi 2008/06/12
    Gereken cevaba ulaşmak için bu bir kaç noktanın yani zamanın mahiyyeti, fiili sıfatlar ve ilahi feyzin devamının, açıklığa kavuşması gerek.1.Zamanın mahiyyeti nedir?Zaman: Hareket yoluyla cisimlere arız olan akıcı aralıksız niceliktir. ...
  • Başkalarına haksız yere lanette bulunmanın ve onları tekfir etmenin şeri hükmü ve eseri nedir?
    7600 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Dinsel öğretilerimizde başkalarına haksız yere lanette bulunmanın ve onları tekfir etmenin yasaklanması ve İslam dininin hiç kimseye böyle bir izin vermemesinin yanı sıra, din önderlerinden nakledilen rivayetler bir şahsın bir başkasına lanet etmesi ve o şahsın lanete müstahak olmaması durumunda, lanetin lanet edene döneceğini bildirmiştir. ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    2828 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Mesleği epilasyon yapmak olan bir kadının kadının avret yerine epilasyon yapmasının hükmü nedir?
    3761 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Bu konuda taklit mercilerin bürolarının vermiş oldukları yanıtlar şu şekildedir: Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu: Avret yerinin görünmesine ve dokunulmasına yol açacaksa caiz değildir. Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu: Avret yerine bakmak caiz değildir ve avret yerini örtmek vaciptir. Ayetullah uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu: Bir başkasının avret yerine bakmak ...

En Çok Okunanlar