Gelişmiş Arama
Ziyaret
6991
Güncellenme Tarihi: 2010/07/05
Soru Özeti
İslam neden fakihler aracılığıyla yönetilmelidir?
Soru
İslam neden fakihler aracılığıyla yönetilmektedir?
Kısa Cevap

İslam son dindir. Hüküm, kanun ve buyrukları sabit ve ebedi bir özellik taşımaktadır. İlk gün tüm sorunlara cevap verici nitelikte olduğu gibi, her zaman için cevap verici nitelikte kalmalıdır. Öte taraftan, her gün önceki şartlar ile tamamıyla fark eden yeni durum ve şartlar meydana gelmektedir.

İslam dini yeni durum, şart ve konuları sabit hüküm, kanun ve buyruklara uyarlamak için bir süreç tanımlamış ve bu önemli konuyu zaman, mekân ve yeni meseleleri tam olarak bilen, tüm boyutlarıyla toplum ve dünya ihtiyaçlarıyla mutabık bir şekilde dinin evrensel unsurlarını ortaya çıkaran ve İslam felsefe, kuram ve düzenini keşfeden dinî konularda uzman ve mütehassıs bir grubun inisiyatifine bırakmıştır. Alim ve fakihler zaman ve mekana göre konuları dizayn edip yeni mevzu ve konuların hükmünü İslam’ın sabit kanun ve usullerinden çıkararak ondan yararlanılmasının koşullarını yerine getirirler. İmam Humeyni, Üstat Mutahhari,  Ayetullah Şehit Sadr ve… gibi alimler bu önemli konuyu işlemişlerdir. Değişik devirler boyunca eğer değerli fakihler ömür, yaşam ve güçlerini feda ederek bu konularla ilgilenmemiş olsalardı, bugün gerçek İslam’dan elde bir şey olmazdı. Artı, tüm kuramlar bağlamında her zaman bir kuramı en iyi bilen, en bilgin ve ona en fazla inanan fertler, söz konusu kuramın siyasetlerini belirleyen ve onların uygulayıcıları sıfatıyla onun yürütülmesini üstlenirler. İslam’ın insan yetiştiren kuramını uygulamak için İslam felsefe, kuram ve düzenine aşina olmak gerekir. Felsefeyi öğrenmek kelama ait yöntemle, İslam kuram ve düzenini öğrenmek de fıkhî ve tahlilî yöntemle gerçekleşir. Bilinçli ve tüm şartları kendinde taşıyan fakihlerimiz bunu beyan etmeyi üstlenmiş ve beyan etmişlerdir. Şekillenmesinde bilimlerin kullanılageldiği yöntemlerin de yenilenme ve güncelleşmeye ihtiyacı vardır. Onun ilerlemesi, kesinlikle yöntemleri daha iyi ve daha hesaplı dizayn etmede etkilidir ve bu husus sadece fakihlerin inisiyatifinde değildir;  fakihlerler ile diğer beşeri bilimler alanındaki uzmanların ortak işidir. İslam’da fakihlerden İslam hükümlerinin uzmanı, yöneticisi ve uygulayıcısı olarak söz edildiği her vakit bilgili, bilinçli ve gerekli şartları kendinde toplayan fakihler kastedilir. Bilgi ve bilinçten yoksun bir fakihin İslam’da yeri olmamakla birlikte gerçekte hiçbir anlamı da yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Tüm kuramlar bağlamında her zaman bir kuramı en iyi bilen, en bilgin ve ona en fazla inanan fertler, söz konusu kuramın siyasetlerini belirleyenler ve uygulayıcıları sıfatıyla onun yürütülmesini üstlenirler. Bu ussal ve tümel bir kaidedir. İslam son din ve buyruklarının da toplumun tüm tabaklarında uygulanmak için olması, buyruklarının bir taraftan sabit ve ebedi bir özellik taşıması ve tüm zamanlardaki tüm fertlerin sorun ve problemlerine cevap verme gayesi gütmesi ve ilk gün (İslam’ın başlarında) insanların tüm sorunlarına cevap verici nitelikte olduğu gibi, her zaman için cevap verici nitelikte kalması gerekmesi nedeniyle, “Muhammed’in (s.a.a) helali kıyamet gününe kadar helal ve Muhammed’in (s.a.a) haramı da kıyamet gününe kadar haramdır.”[1] Öte taraftan zaman zatı itibariyle değişken olup doğası gereği dönüşümü gerekli kılmakta ve her gün önceki şartlarla tam olarak fark eden yeni hal, durum ve şartları meydana getirmektedir. Buna göre, din gibi zatı itibariyle sabit ve değişmeyen bir şey ile zaman gibi zatı itibariyle değişken ve akıcı bir şeyin mutabık olmaları ve uyum sağlamaları nasıl mümkündür? Din uzman ve bilginleri sıfatıyla fakihlerin dinin sabit ve değişken unsurları arasındaki bağı kurmada rol almaları işte burada açığa çıkmaktadır. Evrensel unsurların çıkarımı ve din felsefesine ulaşmak kelama ait yöntemlerden ve İslam kuram ve düzenine ulaşmak da fıkhî ve tahlilî yöntemlerden faydalanılarak gerçekleşir.[2] Fakihlerimiz bunu beyan etmeyi üstlenmiş ve tarih boyunca da güzelce beyan etmişlerdir. Aynı şekilde önderlik hususu da böyledir. Toplumumuz kuşkusuz lider ve öndere ihtiyaç duymaktadır. İslam bu önemli hususu da fakihlerin uhdesine bırakmıştır. Zira devlet meseleleri din sahasından ayrı işler değildir. Dinin bu alandaki evrensel unsurları da son dinde mükemmel bir düzen şeklinde sunulmuştur. Dinin liderlik alanına müdahale etmesinde akıl bir engel görmez, tersine hikmet gereği bunun zorunluluğu hakkında ısrar eder. Devlete din perspektifinden bakar ve onun vazifesinin ilahî değerleri, İslamî ülküleri ve şerî hükümleri korumak olduğunu kabul edersek, ilahî hükümleri ve dinî vazifeleri bilen birinin böyle bir devletin başına gelmesini ve halka önderlik etmesini akıl hükmeder. Akıl, insanlar arasında masum birinin olması durumunda bu makama onu uygun görür, lakin onun olmadığı bu durumda toplumu yönetmeye kadir adaletli fakihleri bu makama layık olarak tanıtır. Başka bir deyişle, akıl bir inanç ve ülküye dayalı devletin başında ülküden haberi olan bir şahsın olması gerektiğine hükmeder ve İslam şeriatında masum ortalıkta olmadığı zaman, bilinçli adil fakihler böyle bir şahsın örnekleridirler.



[1] el-Kafi, c. 1, s. 58, h. 19 – Ali b. İbrahim, Muhammed b. İsa b. Ubeyd, Yunus ve Hariz aracılığıyla Zürare’den şöyle nakledilmiştir: “Ebu Abdullah’tan helal ve haram hakkında sordum ve şöyle buyurdu: Muhammed’in helali kıyamet gününe kadar ebedi olarak helal ve onun haramı kıyamet gününe kadar ebedi olarak haramdır. Ondan başkası olmayacak ve gelmeyecektir. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: Bir bidat oluşturan herkes onunla bir sünneti terk etmiştir.”

[2] Bkn: Mebani-i Kelamî-i İctihad, s. 383-405; Mekteb ve Nizam-i İktisad-i İslam, Üstad Hadevi, 21-44

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    14791 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3319 Sire 2020/01/20
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7745 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70786 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    15342 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    6089 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • Nazardan korunmak nasıl mümkündür?
    11551 Tefsir 2011/05/09
    Nazar, nefsin oluşturduğu tesirlerindendir ve onun inkar etmeğe bir delil yoktur. Hatta bazı hadiseler nazarın varlığına delil sayılır. Merhum Şeyh Abbas Kummi, nazardan korunmanın yolları hakkında Kalem Suresi'inin 51. ayetini okumayı tavsiye etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebine bakıldığında onun nazara karşı etkili olduğu ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6495 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Niçin ezan Arapça okunmaktadır?
    32652 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/08/23
    Ezanın Arapça okunmasının gerekliliğinin en önemli delili ezanın bir ibadet oluşudur. Bu ibadet Peygamber-i Ekrem’in sünneti gereği olduğu gibi korunmuştur. Her ibadetin şekli ve biçimi Allah Teala’nın belirlediği, emrettiği şekilde olmalıdır. Buna ek olarak bu ibadetin asırlar boyunca tahriften uzak kalması, bozulmaması ve ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    6726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...

En Çok Okunanlar