Gelişmiş Arama
Ziyaret
16646
Güncellenme Tarihi: 2012/03/11
Soru Özeti
Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) alakası ve sevgisi var mıydı?
Soru
Şeytanın Emirü’l-Müminin’e (a.s) karşı ilgi duyduğu konusunda şöyle bir rivayetin olduğu söylenmektedir: ‘İmam (a.s) şeytana dedi ki: ‘Ey Ebu’l-Haris! Kıyamet için kendine bir tedarik gördün mü?’ Şeytan: ‘Senin dostluk ve sevgini.’ diye cevap verdi.’ Bu konuda başka rivayetlerde var. Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) karşı sevgisi ve alakasının olduğu doğru mudur?
Kısa Cevap

Yapılan araştırmaların neticesinde hadis kaynaklarında hatta büyük ariflerin irfan kitaplarındaki aşk ve sevgiyle ilgili bölümlerde bile sorudaki ifadelerle Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkında her hangi bir rivayete rastlanmamıştır. Bu türden başka rivayetler olsa da onlarda şeytanın sapkınlığına özellikle vurgu yapılmıştır. Yine bir rivayette İmam Bakır (a.s), İblis’in İmam Ali’ye (a.s) görüntüde iman edip, dost olduğunu, ama kalbinde kafir olduğunu buyurmuştur.

Ayrıntılı Cevap

1- Yapılan araştırmaların neticesinde hadis kaynaklarında hatta büyük ariflerin irfan kitaplarındaki aşk ve sevgiyle ilgili bölümlerde bile sorudaki ifadelerle Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkında her hangi bir rivayete rastlanmamıştır.

2- Bazı hadis kitaplarında Hz. Adem (a.s) yaratılmadan önce Şeytanın Hz. Ali’nin (a.s) azametine ikrarı ve Ona olan iman ve sevgisi hakkında rivayetler vardır.[1] Ancak o rivayetlerde şeytanın sapmışlığına vurgu yapılmıştır. Yine bir rivayette İmam Bakır (a.s), İblis’in İmam Ali’ye (a.s) olan iman ve dostluğunun görüntüde olduğunu, kalbinde ise kafir olduğunu belirtmiştir.[2]

3- Kur’an ve rivayetlerde İblis’in ilahi dergahın mukarreblerinden olduğu, Hz. Adem’e secde etme emrine uymadığı için o dergahtan kovulduğu, ebedi lanete uğradığı ve Muhles’lerin dışında herkesi yoldan çıkaracağına diar yemin ettiğini kabul etmek gerekir.[3] Onun kovulmuşluğu ve melunluğu, şeriat ehli ve hakikat yolunun yolcuları için kesin bir şey olup, en küçük bir şüphe olmadan ittifak ettikleri bir konudur.

4- Sevginin mehaleleri vardır. İnsan yaratılmadan önce Şeytan Allah’a uzun bir süre taptığından doğal olarak Allah’ın dostuydu. Ama Allah’ın onun sevgisi için yaptığı imtihanı kaybederek sınıfta kaldı ve lanete uğradı. Gerçek aşık, maşukunun sevdiği her şeyi seven kimsedir.

Dolayısıyla Şeytanın, insan yaratılmadan önce Allah’a karşı bir derece sevgisi vardı, hatta kovulduktan sonra bile daha aşağı derecede Allah’a sevgi duyduğu ve Onun dostu olduğu söylenebilir. Bu miktardaki dostluğun onun ameli ve nifakıyla çelişmez; zira onun tekebbür ve hasedi Allah’a isyan etmesine neden oldu. Mesela, kendini beğenmişlik ve kibir hissinin, insanı adaletli kimseyle savaşıp mücadele etmeye sürüklediği çok görülmüştür. Buna rağmen o, düşmanının faziletlerinin takdir ederek bir tür dostluğunu kalbine yerleştirebilmiştir. Ama böyle bir dostluğun ameli sonucu olmadığı için onu gerçek diye algılayamayız.

Şeytanın İmam Ali’ye (a.s) sevgi duyması hakkındaki rivayetleri kabul etsek bile onları ancak bu yönde değerlendirebiliriz.

İlginçtir ki Emirü’l-Müminin’in en büyük düşmanı Muaviye, İmamın şehadetinden sonra Şiilerden biri olan Darar b. Damare’den İmam’ın ibadet hallerini kendisine anlatmasını istedi. Muaviye, İmamın bazı faziletlerini duyunca ağlamaya başladı.[4] Bu kıssadan gerekli hisseyi kendin al.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki dizinlere bkz:

-Şeytanın Yaratılış Felsefesi: Soru: 2391 (Site: 2546)

-Şeytan’ın Hedef ve Planları: Soru: 2392 (Site: 2545)

-Şeytan, İsyan ve Tevbe: Soru:7270 (Site:7430)  

 


[1] -Örneğin: İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: Ben Kabe’nin yanında oturmuştum. Birden beli eğilmiş, kaşları gözlerinin üstüne uzamış, elinde asa, başında şapka ve üzerine kıllı cübbe olan bir yaşlı adam, arkası Kabe’ye dönük Olan Peygamber’in (s.a.a) yanına geldi ve dedi ki: ‘Ya Resulullah, benim için bağışlanma dile!’ Peygamber (s.a.a) ona ‘Yaşlı adam, çabanın bir faydası yok.’ diye buyurdu. Çünkü Peygamber onun yoldan çıkmış biri olduğunu biliyordu. Yaşlı adam gittikten sonra Peygamber bana şöyle buyurdu: ‘’Ey Ebe’l-Hasan! Onu tanıyor musun?’ Dedim ki: ‘Hayır.’ Buyurdu ki: ‘O lanetli İblis’ti.’ Ben onun peşinden koştum, yakaldım ve yere yıktım. Göğsünün üzerine oturdum ve öldürmek için elimle boğazını sıkmaya başladım. O dedi ki: ‘Ey Ebe’l-Hasan! Yapma, çünkü ben belli bir zamana kadar mühlet verilmiş biriyim. Andolsun Ali’nin Allah’ına ben seni seviyorum.’ (Şeyh Saduk, Uyun-u Ahbaru’r-Rıza (a.s), c.2, s.72, H.3, Neşr-i Cihan, Tahran, 1. Baskı, HK.1378; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.27, s.148-149; c.60, s.244-245, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404.) 

[2] -Mazenderani, İbn-i Şehr-i Aşub, el-Menakib, c.2, s.251-252, Müessese-i İntişarat-ı Allame, Kum, HK.1379.

[3] -Bkz: Bakara/34-36, A’raf/11-16, Kehf/50, İsra/62-65, Hicr/30-43

[4] -Şeyh Saduk, Emali, s.624-625, İslamiyye, Tahran, HŞ.1362.

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur’an, beşeriyetin bütün sorunlarını halletmiş midir?
    6677 Yeni Kelam İlmi 2011/04/28
    Biz Müslümanlar Kur’an’ın, beşeriyetin her türlü sorununu halledebilen kapsamlı bir kitap olduğuna inanıyoruz. Ama bu sözün manası ‘bütün meseleleri hatta fizik, kimya vs. meseleleri de Kur’an halleder’ demek değildir.Kur’an-ı Kerim bütün insanların hidayet kitabıdır ve bundan da başka bir işi yoktur. Doğal olarak yalnızca bu ...
  • “Abdullah b. Cafer”in kabri Medine’de mi yoksa Dımışk’ta mıdır?
    7525 تاريخ بزرگان 2012/03/10
    Hz. Zeynep (s.a)’in eşi Abdullah b. Cafer’in kabrinin yeri konusunda iki görüş vardır: 1. Medine’de ve Baki mezarlığındadır. 2. Şam’da ve Babu’s Sağir mezarlığındadır. Muteber tarih kaynaklarını ve bu konuda tarihçilerin ortaya koyduğu sözlerini dikkate alarak birinci söz, yani onun kabrinin Baki mezarlığında olması daha ...
  • İnsanların cennet ve cehennemde yaşları ne kadar olacaktır?
    8702 Tefsir 2012/02/22
    İnsanların yaşlarına göre bedende görülen değişiklikler bu dünyaya ait olan konulardandır. Ama ahirette özellikle cennette böyle şeyler söz konusu değildir. Yani öteki dünyada çocuk, orta yaş, yaşlı olmak diye bir şey yoktur. Hatta ahiretin maddi olduğuna inansak bile bugün bizim düşündüğümüz şekliyle yaş meselesi cennetlikler için olmayacaktır. ...
  • Bir kimse, Allah rızası için bir iş yapmaya niyet eder ve niyet ettiği işi yerine getirir getirmez halis niyeti aradan giderse, acaba böyleli bir amelin Allah nezdinde sevabı var mıdır?
    12346 Pratik Ahlak 2011/11/12
    İslam kültüründe amellerin kabul edilmesi için, amelin iyi olmasının (hüsnü fiili) yanında, halisane bir niyetin de (hüsnü faili) olması şart koşulmuştur. Buna izafeten, yalnızca amellerin halisane yapılması yeterli değildir. Amellerin kabulünün bir diğer şartı da, niyetteki ihlâsın devamlılığıdır. Allah-u Teâlâ şöyle buyurur: “Kim kendisiyle birlikte bir iyilik getirirse, ona on ...
  • Kuran’ı Kerim’e göre yöneticiler ve işverenlerin topluma karşı ne görevleri vardır?
    3680 رفتار اجتماعی در حکومت اسلامی 2020/01/20
  • İlahi marifette ilerlemek ve Hz. Mehdi’nin ilgisini kazanmak için ne yapmamız gerekir?
    5990 Pratik Ahlak 2010/06/20
    Size muvaffakiyet diliyoruz, Ehl-i Beyt Mektebiyle onurlanmanız bizi sevindirdi, istediğiniz konular hakkında bilgi edinmeniz için bu sitede önceden cevaplandırılmış bazı soruları cevaplarıyla birlikte size gönderiyoruz.İlgili Sorular:
  • Filistin İsrail’in asıl yeri değil midir?
    11838 tarihi Yerler 2012/08/21
    Yahudiler ve Siyonistler Filistin’in ilk sakinleri değildi. Bilakis onlar bu bölgeye gelmeden uzun bir zaman önce Filistin’de kalanlar vardı. M.Ö. 3500 yılında Sami kavimleri Hicazın merkezinden Filistin gibi bölgelere göç etmiş idi. Kenan Arapları gibi kavimler de Filistin’i kendilerine yurt edinmiş idi. Filistin’i yurt edinen ilk sakinler ...
  • Ehl-i Sünnet ve Şia arasında, Hz. Mehdi (a.f.) hakkında farklılık var mıdır?
    27387 Eski Kelam İlmi 2009/05/17
    Mehdilik inancı ve Hz. Mehdi (a.f.)’nin zuhur edeceği düşüncesi, İslamî inançlardan biri olarak kabul edilir. Bu inancın Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in müjdelemesi sonucu bütün İslamî fırkalar ve mezhepler arasında önemli bir yeri vardır. Ehl-i sünnete göre bu inanç temel inançlar arasında yer almamasına rağmen ama bunun temeli sağlam inançlarda olduğunda da ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8198 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Cansız varlıklar ve bitkiler Allah’ı nasıl tespih ederler?
    11213 بندگی و تسبیح 2012/07/24
    İnsanların âlemdeki varlıklara yönelik ilmi çok az ve naçizdir. Varlıkların yüce Allah’ı nasıl tespih ettikleri meselesi de henüz beşerin niteliğini kavramadığı konulardan biridir. Değişik ayet ve rivayetlerde varlığın tüm cüzlerinin yüce Allah’ı tespih ettiği beyan edilmiştir. Varlığın cüzlerinin tespih şekli hakkında müfessirler arasında iki görüş vardır:

En Çok Okunanlar