Gelişmiş Arama
Ziyaret
20835
Güncellenme Tarihi: 2012/03/11
Soru Özeti
Namazın sonunda verilen üç selamın hikmeti nedir? ikinci ve üçüncü selamın muhatapları kimlerdir?
Soru
Namazlarda neden selam veriyoruz? Üç selam olan ‘Eyyuhe’n-Nebiy, Ala İbadillahi’s-Salihin ve Aleykum’dan maksat kimlerdir? Birinci selamın Peygamber Efendimize (s.a.a) verildiği bellidir. Ama ikinci selam olan ‘Aleyna ve Ala İbadillahi’s-Salihin’ ve üçüncü selam olam ‘Aleykum’un manası nedir?
Kısa Cevap

Selam, Arapçada iyilik ve esenlik demek olup hem görüşürken, hem de ayrılırken kullanılır. Bu üç selam hadislerde gelmiştir. Ama kimse üçününde farz olduğunu söylememiştir.

Bu selamların manasını anlayabilmek için önce tercümelerine bakmak gerekir:

Selam olsun sana ey Peygamber! Allah’ın rahmet ve berketi senin üzerine olsun.

Selam olsun biz namaz kılanlara ve Allah’ın tüm iyi kullarına.

Allah’ın selam, rahmet ve bereketi siz müminlerin üzerine olsun.

Tercümeler dikkate alındığında zamirlerin kimlere ait olduğu anlaşılmaktadır.

İmam Sadık (a.s) selam hakkında şöyle buyurmaktadır: ‘Namazın sonundaki selamın manası güvencedir. Yani Allah’ın emrini ve Peygamberin sünnetini ihlas ve huşu ile yerine getiren kimse için dünya belasından güvende olmak ve ahiret azabından kurtuluş vardır. Selam Allah’ın isimlerinden biridir.’

Ayrıntılı Cevap

İlk sorunun cevabı için bkz: Dizin: 13141 (Site:12808)

Bildiğiniz üzere namazda üç selam vardır:

Esselamu aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuhu.

Esselamu aleyna ve ala ibadillahi’s-salihin.

Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu.[1]

Büyük taklit mercileri selamların üçününde namazda okumanın farz olmadığını söylüyorlar. Onlardan hangisinin farz, hangisinin ihtiyat ve hangisinin müstehap olduğu konusunda fakihlerin görüşleri farklıdır.

Selam, Arapçada iyilik ve esenlik demek olup hem görüşürken, hem de ayrılırken kullanılır ve belli bir yerle sınırlı değildir. Bundan dolayı bu kelimenin namazın sonunda gelmesinin şaşılacak bir tarafı yoktur ve Arap edebiyatında çokca kullanılmaktadır.

Birinci, ikinci ve üçüncü selamın kimlere verildiğini anlamak için onların manalarının üzerinde düşünmek gerekir.

Tevzihu’l-Mesail’ler de yapılan tercümelere baktığımızda bu selamların hedef ve maksadı anlaşılmaktadır:

Birinci Selam: Selam olsun sana ey Peygamber! Allah’ın rahmet ve berketi senin üzerine olsun.

ikinci Selam: Selam olsun biz namaz kılanlara ve Allah’ın tüm iyi kullarına.

Üçüncü Selam: Allah’ın selam, rahmet ve bereketi siz müminlerin üzerine olsun.[2]

Bu tercümeler dikkate alındığında zamirlerin kimlere ait olduğu anlaşılmaktadır.

Rivayetlerde üçüncü selamdaki ‘Aleykum’dan maksadın belli kimseler olduğu söylenmiş, zamirin en belirgin örneğinin müminler olduğu belirtilmiştir.

İmam Sadık (a.s) ise selam hakkında şöyle buyurmaktadır: ‘Namazın sonundaki selamın manası güvencedir. Yani Allah’ın emrini ve Peygamberin sünnetini ihlas ve huşu ile yerine getiren kimse için dünya belasından güvende olmak ve ahiret azabından kurtuluş vardır. Selam Allah’ın isimlerinden biridir.’[3]

Selam zikrinin hikmeti hakkında çeşitli ihtimaller verilmiştir. Namaz kul ile yaratıcısı arasında bir konuşma olduğu için namazdan sonra edilen dua kabul olunur. Bizim bu selamlarla Allah’ın selam ve rahmetini Peygamberimize, kendimize ve bütün namaz kılanlara göndermemizin kendisi değerli bir şey olup namazı onlarla yüce bir şekilde bitirmekteyiz. İnsan bu selamlarla namazdan çıkar. İmam Sadık’ın (a.s) namazın selamını güvence diye nitelemesi bu manayla uyuşmaktadır.

Son olarak belirtmek gerekir ki bu selamlar için birçok irfani tefsirler de yapılmıştır. Faydalı olabileceğini düşündüğümüz o tefsirlerden biri İmam Humeyni’nin (r.a) namazın selamı hakkında buyurduğu şu sözüdür: ‘Bil ki, salih kul fena makamı olan secdelerden baş kaldırdırıp kendine geldiğinde, dalgınlık ve uyanıklık haline geçtiğinde ve insanlardan gaybet durumundan huzur durumuna geldiğinde bütün varlıklara seferden, gaybetten dönen kimsenin selamı gibi selam versin. Seferden döndüğünden ilk önce Resul-i Ekrem’e selam vermelidir... Sonra varlıkların diğer büyüklerine ayrıntılı ve toplu olarak teveccüh etmelidir.’[4]

 

      

 


[1] -Şeyh Tusi, et-Tehzib, c.2, s.93, Daru’l-Kutubi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[2] -Hüseyni Sistani, Seyyid Ali, Tevzihu’l-Mesail, s.218, İntişarat-ı Sürur, Kum, HK.1418.

[3] -Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c.82, s.308, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, Lübnan, HK.1404. 

[4] -İmam Humeyni, Adab-ı Namaz, s.366, Müessese-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni, HŞ.1370.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar