Gelişmiş Arama
Ziyaret
14578
Güncellenme Tarihi: 2011/04/11
Soru Özeti
Vesveseyi tedavi etme yolu nedir?
Soru
Merhaba. Ben genetik olarak vesvese hastalığına müptelayım. Ruh doktorları ve psikologlar beni iyileştirmediler. Ama ben Allah ve Peygambere inanmayı ve hiçbir günaha bulaşmamayı çok istiyordum ve henüz istemekteyim. Kaç yıldır Allah’ı tanımak ve bu hastalığı (sadece buna müptela olan anlayabilir) kendimden uzaklaştırmak için çabalıyorum, ama yapamadım. Bu yüzden hastalık nedeniyle bir takım şüphelere müptela oldum ve bir imam-ı zamanın veya sizin deyiminiz ile böyle durumlarda yardım etmesi gereken bulut arkasındaki bir güneşin somut bir varlığının olmadığını anladım. Kaç yıldır gitmediğim kötü arkadaşlarımın yanına gitmeyi ve arkadaşlarım gibi rahatça halkın namusuna bakmayı istiyorum; çünkü artık hiçbir gerçek ve hakikatin olmadığına inandım. Eğer olsaydı kendisine ulaşılmış olurdu.
Kısa Cevap

Sözlerinizde belirttiğiniz gibi vesveseye müptelasınız. Belirttiğiniz ruhsal ve psikolojik sorunlarınızın çoğu kesinlikle bu hastalıktan kaynaklanmaktadır. Bu sorunlardan kurtulmak için ilk etapta hastalığınızı tedavi etmeye yönelin. Vesvesenin şeytanın desise ve tuzaklarından olduğunu bilmeli ve ona itina etmemelisiniz. Ondan kurtulmak ve bu tür hallerin bertaraf edilmesi için, kendinizi yetiştirmek ve nefsinizi tezkiye etmekle özünüzü terbiye etmeye koyulmanızı tavsiye ediyoruz. Farzları yerine getirmeye, Kur’an okumaya, vaktinde namaz kılmaya, haramlardan sakınmaya, kötü arkadaşlardan uzak kalmaya ve günah ortamlarından fasıla almaya özen göstererek günahın zeminini ve nefsinizdeki sinsi şeytanın vesveselerini bertaraf edin.[1] Hastalıktan kurtulabileceğinizi ve bu hastalıktan şifa elde etmenin de kendi ellerinizde olduğunu ve başkasının elinde olmadığını bilmelisiniz. Ümitsiz olmamalı ve çelik gibi bir iradeyle şeytan ile mücadeleye girişmelisiniz. Mücadele yolu da vesveseden kaynaklanan istek ve arzulara itina etmemektir. Artı; hastalık, fakirlik ve birçok dünyevî sorun ve belanın bir tür ilahi bir imtihan olduğunu bilmeniz gerekmektedir. Gerçekte dünya sınanma diyarıdır. Zorluk ve sorunlarda şeytanın ümitsizlik yaratarak ve sabırsızlığı takviye ederek imanınızı zedeleyebileceğine dikkat etmelisiniz. Hatırlatılmalıdır ki eğer bir kimse belirli bir hastalığa yakalanacak olursa ve duayla iyileşmezse veya sorunları duayla giderilmezse, bu Allah’ın olmadığına veya Peygamber, temiz ve pak Ehli Beyt (a.s) ve gaybte olan son ilahi azık Hz. Mehdi’yi (a.s) inkâr etmeye delil teşkil etmez. Ağır hastalıklar ve tahammül edilemeyen sorunları ilahi bir imtihan olarak gören ve onları yakınlaşmak ve dereceyi yükseltmek için bir fırsat sayan birçok insan mevcuttur. Elbette özel ve tedavisi imkânsız hastalıkları olan birçokları da dua ve tevessül ile şifa bulmuştur. Duanın kabul edilmesinin bir takım şartlarının olduğunu bilmelisiniz. Bunun için 197. Soruda yer alan Duanın Kabul Edilme Şartları’na müracaat edebilirsiniz. Ayrıca zihninizde bulunan sorulara yönelik daha fazla bilgi elde etmek için aşağıdaki başlıklara müracaat etmenizi tavsiye ediyoruz:

1. Fıtrat Ve Allah’ı Tanımak, Soru: 1105 (Site:)

2. Doğru Yoldan Sapma Nedenleri, Soru: 1194 (Site:)

3. Kendini Yetiştirme Ve Nefis Tezkiyesi, Soru: 400 (Site:)

4. Günah Ve Eserleri, Soru: 1073 (Site:)

5. Gıybet Zamanında İmam-ı Zamanın (a.c) Varlığının Faydaları, Soru: 705 (Site:)    


[1] 866. sorudan alıntıdır.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar