Gelişmiş Arama
Ziyaret
60687
Güncellenme Tarihi: 2010/08/08
Soru Özeti
Kur’an’ın bakışında iblis ile şeytanın farkı nedir?
Soru
Kur’an’da iblis ile şeytanın farkı nedir?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim ayetleri esasınca, İblis çok ibadet etme neticesinde melekler arasına giren cinlerden biridir. Ama Âdem’in yaratılışından sonra Yüce Allah’ın emrine karşı gelmesi ve Âdem’e secde etmemesi nedeniyle ilahî dergâhtan kovulmuştur. Ama şeytan ise insanlardan yahut cinlerden veyahut hayvanlardan olan her isyancı ve aksi varlığa denir. İblis’i şeytan olarak adlandırmalarının nedeni; isyan etmesi ve ilahî emre karşı çıkmasıdır. O halde şeytan İblis ve onun dışındakileri kapsayan genel bir isimdir.

Ayrıntılı Cevap

Cevaba ulaşmak için şeytan ve İblis diye belirtilen iki kavramın açıklanması lazımdır.

Şeytan: Şeytan “şatan” maddesinden olup muhalefet anlamına gelmekte ve insanlardan yahut cinlerden veyahut hayvanlardan olan her isyancı ve aksi varlığa denmektedir.[1] Kur’an’da şeytan kelimesi üç şekilde kullanılmıştır:

1- Elif ve lam olmaksızın kullanılan tekil şeytan kipi: Bu kullanımda belirgin olmayan şeytan kastedilir ve cin ve insan şeytanlarından her ferdi kapsayabilir. Tıpkı şu ayet-i kerime gibi: “Kim, Rahmân’ın Zikri’ni görmezlikten gelirse, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur.”[2] 

2- Elif ve lam ile kullanılan tekil şeytan kipi: Bu kullanımda genellikle iblis manasında özel bir anlam kastedilir. Tıpkı şu ayet-i kerime gibi: “Ey Âdemoğulları! Ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın.”[3] Bazı yerlerde ise şu ayet-i şerife gibi genel anlamıyla kullanılmıştır: “Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayâsızlığı emreder.”[4] Burada elif ve lam cins (genel) anlamında kullanılmıştır; çünkü fakirlikle korkutmak şeriat karşıtı amellere davet etmek bazen insanî şeytan tarafından da gerçekleşmektedir.

3- Şeytanlar diye çoğul kipinin kullanılması: Bu, şeytanın birçok ve değişik örnekleri olduğunun göstergesidir. Oysaki şeytan kelimesi özel bir fert (İblis) için bir isim olsaydı, tekil kipiyle kullanılırdı. Artı, bazı ayetler şeytanlar kelimesinden sonra şu ayet-i şerifede olduğu gibi şeytanların cins farklılıklarına da işaret etmektedir: “İşte böylece biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık.”[5]

İblis: İblis “iblas” kelimesinden türeyip karamsarlık ve umutsuzluğun çokluğundan kaynaklanan üzüntü ve hüzün manasındadır. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.”[6] İblis’i Allah’ın rahmetinden umutsuzluğa düşmesi nedeniyle bu adla adlandırmışlardır. Bu da onun Yüce Allah’ın emrine baş kaldırması sebebiyledir. Kur’an bu hususta şöyle buyuruyor: “Hani biz meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı.”[7] “Allah, Ey İblis! Ellerimle yarattığıma saygı ile eğilmekten seni ne alıkoydu? Büyüklük mü tasladın, yoksa üstünlerden mi oldun? dedi. İblis, Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın dedi.”[8] İşte burada Yüce Allah onun kovulmasını emretti[9] ve onu meleklerin saffından ayırdı.[10] Elbette o baştan beri meleklerden değildi. Sadece kulluk ve itaat ve de Allah’a yaklaşmasından ötürü melekler saffında yer almıştı.[11] İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “İblis’in adı “Hars veya Haris” idi. Allah’ın rahmetinden meyus olduğu için İblis olarak adlandırıldı.”[12] Fütuhat-ı Mekkiye kitabının yazarı İbn. Arabî, İblis adının konulması hakkında şöyle yazıyor: Şeytan olarak adlandırılan ilk kimse “Haris” idi. Sonra Allah onu İblas etti; yani onu kendi rahmetinden uzaklaştırdı ve meyus etti.[13] Kur’an şöyle buyuruyor: “İblis, “Ey Rabbim! Öyle ise bana insanların diriltilecekleri güne kadar mühlet ver dedi. Allah, şöyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.”[14] İblis yaşayacağından emin olunca şöyle söyledi: “Senin şerefine andolsun ki, içlerinden ihlâslı kulların hariç, elbette onların hepsini azdıracağım.”[15] Dolayısıyla o insanlığın iflah olmaz düşmanıdır. Yüce Allah’ın kullarına vurgulayarak verdiği tavsiye ve öğüt şudur: “Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın.”[16] Elbette şeytanların İblis’in buyruklarına tabi oldukları ve onun komutası altında bulundukları hususu hatırlatılmalıdır. Kur’an-ı Kerim bu gruptan şeytanın (İblis) tarafında olanlar diye söz etmektedir. “Şeytan onları hâkimiyeti altına alıp kendilerine Allah’ı anmayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, şeytanın tarafında olanlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.”[17] Netice: İblis, itaatsizlik nedeniyle Yüce Allah’ın dergâhından kovulan özel bir şeytanın ismidir. Şeytan ise cin, insan ve hatta hayvanlardan olan şeytanları kapsayan asi ve baş kaldıran varlık anlamında genel bir mefhumdur.      



[1] el-Muncid Fi’l-Luğe.

[2] Zuhruf, 36.

[3] A’raf, 27.

[4] Bakara, 268.

[5] En’am, 112.

[6] Rûm, 12.

[7] Kehf, 50.

[8] Sâd, 75 ve 76.

[9] Allah, şöyle dedi: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun. Şüphesiz benim lânetim hesap ve ceza gününe kadar senin üzerinedir.” (Sâd, 77 ve 78).

[10] Tefsir-i Numune, c. 19, s. 341.

[11] Tefsir-i Numune, c. 12, s. 462.

[12] Sefinetü’l-Bahar, c. 1, s. 99.

[13] El-Fütuhatü’l-Mekkiye, İbn. Arabî, c. 1, s. 134.

[14] Sâd, 79-81.

[15] Sâd, 82 ve 83.

[16] Fatır, 6.

[17] Mücadele, 19.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar