Gelişmiş Arama
Ziyaret
10389
Güncellenme Tarihi: 2010/11/27
Soru Özeti
Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
Soru
Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir? Kur’an’ın sahte bir nüshası da yayınlanmış mıdır?
Kısa Cevap

Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini söylemek için güçlerini Mekke yolları ve giriş güzergâhları üzerine taksim edip onu kâhin, sihirbaz ve deli olarak tanıtan inkârcıların önderleri hakkında. 2. Her biri bir bölümünün benzerini getirmek için Kur’an’ı aralarında taksim eden bir grup hakkında. 3. Kur’an’ın bir kısmıyla amel eden ve bir kısmını tek eden kimseler hakkında. 4. Kureyş’ten bir taife Kur’an’ı parçalara ayırdı ve onlardan bir grup bunun sihir olduğunu, bir başka grup geçmiştekilerin efsaneleri olduğunu ve bir başka grup da sahte olduğunu söyledi. Bazıları da şöyle demiştir: Dinde tefrikaya düşen ve fırkalara ayrılanlar İslam öncesi Yahudi ve Hıristiyanlardır. Onlardan her grup elindekiyle mutlu olmuştur ve Kur’an’dan kasıt da semavî kitaptır.

Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah Hicr suresi 89 ve 91. Ayetlerde Peygambere emir vermiş ve şöyle buyurmuştur: İmansız kimseler karşısında sağlam dur ve açıkça ben uyarıcıyım de.[1] Deki: Ben sizlere tehlikeyi duyuruyorum; zira Allah bölenlere yolladığım gibi size de azap yollayacağım diye buyurmaktadır.[2] Onlar ilahi ayetleri bölen kimselerdir.[3] Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir.

1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini söylemek için güçlerini Mekke yolları ve giriş güzergâhları üzerine taksim edip onu kâhin, sihirbaz ve deli olarak tanıtan inkârcıların önderleri hakkında.

2. Her biri bir bölümünün benzerini getirmek için Kur’an’ı aralarında taksim eden bir grup.[4]

3. Kureyş’ten bir taife Kur’an’ı parçalara ayırdı ve onlardan bir grup bunun sihir olduğunu, bir başka grup geçmiştekilerin efsaneleri olduğunu ve bir başka grup da sahte olduğunu söyledi.[5]

4. Bazıları da şöyle demiştir: Dinde tefrikaya düşen ve fırkalara ayrılanlar İslam öncesi Yahudi ve Hıristiyanlardır. Onlardan her grup elindekiyle mutlu olmuştur ve Kur’an’dan kasıt da semavî kitaptır.[6]

5. Kur’an’ın bir kısmıyla amel eden ve bir kısmını tek eden kimseler.

Beşinci ihtimal hakkında şu açıklamayı yapmak gerekir: İlahi buyruklar şüphesiz genellikle tüm insanların menfaatlerinin koruyucusudur. Ama zahirde ve ilk bakışta bazıları meylimizle uyuşmakta ve bazıları ise meylimize aykırılık göstermektedir. Gerçek müminler ile sahte iddia sahiplerinin birbirinden ayrıldığı yer de işte burasıdır. Birinci grup hatta zahirde faydalarına olmasa da hepsini beraber kabul eder ve şöyle der: Tümü Allah tarafındandır.[7] Onlar ilahi hükümler arasında hiçbir ayırım, bölme ve ayrıcalığa inanmazlar. Ama kalbi hasta olanlar ve hatta Allah’ın din ve hükmünü kendi menfaatleri için kullanmak isteyenler, sadece faydalarına olan bir bölümü kabul etmekle ve diğer bölümleri kenara atmakla kalmayıp Kur’an ayetlerini ve bazen hatta bir ayeti bile bölmektedirler. Temayülleri doğrultusunda olan bölümü kabul etmekte ve diğer bölümleri ise kenara bırakmaktadırlar. Bazı geçmiş kavimler gibi “bazısına inanır” ve bazısını ise inkar ederiz”[8] nakaratını tekrarlamak iftihar değildir; çünkü dünyaya tapanların tümü bu işi yapmaktadır. Hak takipçilerini batıl taraftarlarından ayıran şey zahiri temayül, heves ve menfaatlerimizle uyuşmayan buyruklar karşısında teslim olmaktır. İyinin kötüden ve müminin münafıktan ayrıldığı yer burasıdır.[9] Dolayısıyla Hicr suresi 91. ayetten Allah’ın kastettiği şeyin Kur’an’ın sahte nüshalarının varlığı ve onların yayınlandığı olmadığı açıklığa kavuşmaktadır. Tereddüde düştüğünüz veya muhtevasını doğru bir şekilde tahlil edemediğiniz ayetler ile karşılaştığınızda tavsiyemiz aşağıdakilere benzer muteber Kur’an tefsirlerine müracaat etmenizdir:

1. Tefsir-i Numune, Ayetullah Mekarim Şirazi ve bir grup uzman

2. el-Mizan Tefsiri, Allame Muhammed Hüseyin Tabatabai

3. Tefsir-i Nur, Muhsin Kıraatî   


[1] De ki: Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım. (Hicr, 89).

[2] Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik.  (Hicr, 90).

[3] Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir. (Hicr, 91).

[4] Tefsir-i Nur, c. 6, s. 356.

[5] Tercüme-i Tefsir-i el-Mizan, c. 12, s. 256.

[6] Tefsir-i Hidayet, c. 5, s. 401.

[7] Hepsi Rabbimiz katındandır. (Ali İmran, 7).

[8] Nisa, 150.

[9] Tefsir-i Numune, Tefsir-i nokat-ı ayat-ı 85 ila 91 sure-i Hicr.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Cehennem ehlinin yüzü nasıldır?
    12075 Eski Kelam İlmi 2012/07/21
    Kur’an’ı kerim ayetlerini inceleme neticesinde şöyle bir netice alınabilinir: Bir taraftan cehennemliklerin yüzü yanma neticesinde derisi kendi kabuğuna çekilir, dudakları parçalanır çok çirkin ve korkunç bir hale gelir şekilde müşahede ediliyor. Bir diğer taraftan ilahi azabın yenilenmesi ve tekrarlanması için Allah u Teâlâ karar kılmış ki beden ...
  • Beyine ile itirafın tezatlaştığı durumda kısasın hükmü nedir?
    5445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Eğer beyine (iki adil şahit) “a” ismindeki şahıs kasten Zeyd denen şahsı öldürdü şeklinde şahitlik eder ama daha sonra “b” ismindeki bir şahıs gelip Zeyd ismindeki şahsı öldüren benim şeklinde itirafta bulunursa fakihçilerin büyük bir çoğunluğun görüşü şöyledir: Kan sahibi aşağıdaki dört şıktan her hangi birisiyle amel ...
  • Kur’anî ve dinî faaliyetler karşılığında veya genel olarak vacib-i kifayinin karşılığında ücret almanın hükmü nedir?
    6907 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/15
    Kur’an öğretmek, hıfzetmek gibi Kur’anî faaliyetlerin dışında kalan, namazın farzlarını öğretmek gibi farzların karşılığında alınan ücret caiz değildir. Ama dinin müstehap olan amelleri için ücret almanın sakıncası yoktur. Kur’anî faaliyetler, Hamd ve sure öğretmenin dışında olursa onun karşılığında da ücret almanın sakıncası olmaz, ancak mekruhtur. Fakat hediye ...
  • Ahbariler ve Usuliler kimlerdir?
    18477 Tarih Felsefesi 2012/05/03
    Ahbarilik, hadis ashabına denir ve Şiilikte onlar Ahbarî olarak adlandırılır. Bu grup içtihadı geçersiz bilmekte ve sadece habere (rivayetler ve hadisler) uymaktadır. Ahbariler karşısında olan Usuliler ise birçok İslam fakihinin içinde bulunduğu ve Usulî olarak adlandırılan gruba denir. Bu grup, İslam’ın şer’i hükümlerini belirlemede Kur’an, sünnet, akıl ...
  • Kur’an’da geçen ölüm ve cehennem azapları nasıl ilahi nimetler olarak sayılabilirler?
    7124 Tefsir 2012/03/08
    Rahman suresinde ilahi nimetler sayılmaktadır. Her nimetten sonra ‘Artık Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?’ ayeti ile muhataplardan bu nimetler için ikrar almayı amaçlamaktadır. Bu surede çeşitli maddi ve manevi nimetler sayılmıştır. Bunların Allah’ın nimetleri olarak sayılmasının manası tümünün hayıra ve saadete neden olacağını göstermez. Onların nimet olup olmadığı ...
  • Kur’an kendi ayetlerinden birine benzer bir ayet getirmeyle düşmanlarına meydan okumuş ve onları mücadeleye davet etmiş midir?
    17829 Tefsir 2011/09/21
    Aziz İslam Peygamberinin (s.a.a) ebedi mucizesi, birçok mucizevî boyuta sahip bulunan, her zaman için baki olan, tüm dost ve düşmanlara meydan okuyan, onları mücadeleye davet eden, onlardan bu kitabın ilahi olmasından şüphe duyuyorlarsa ona benzer bir kitap veya onun surelerine benzer on sure veyahut en azından onun ...
  • Toprağa verildiğimiz vakit, kabirde kendimiz için uygun bir ikametgâh seçebilmemiz için bir yol var mıdır?
    8843 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Kabre girme esnasında insanın hisleri, kendisi için gözetilmiş yere bağlıdır ve bu yer de insanın dünyada iken yapmış olduğu davranış ve hareketlerine tabidir. Doğal olarak bu değişik durumlarda farklı olacaktır. Yanı sıra öldükten sonra ölen şahsın artık iyi bir davranış sergileme imkânı bulunmaması nedeniyle, tabii olarak onun ...
  • Eğer İslam sevgi ve şevkat dini ise Kuran’ı Kerim de geçen şiddet içeren ayetler hangi anlama gelir?
    2233 دین اسلام 2020/01/19
  • Masum imamlar evla olanı terk etmiş midir?
    6218 Eski Kelam İlmi 2012/10/09
    Masumların dua ve bağışlanma talepleri günahlardan kaynaklanmaz; zira Şiilerin inancına göre onlar günahlardan korunmuşlardır. Bu dualar birçok yerde salt öğretici ve tebliğ boyutlu olamaz, bilakis gerçeklik yönleri daha güçlüdür. Yukarıdaki iki konudan elde edilen netice, onların bağışlanma taleplerinin bizim için günah olmayan, lakin o büyük şahsiyetler için ...
  • Neden biz Şiiler Muharrem ve Sefer ayları boyunca imamları adını Allah’ın adından çok anmaktayız?
    7833 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sizin sorunuzun cevabına bir soru sorarak başlıyorum: Eğer bu müddet boyunca imamların adını Allah’ın adından birkaç kat fazla dile getirirsek ne gibi bir problem doğar? Allah’a tapmak sadece O’nun adını dile getirmekle mi gerçekleşir? Bizim mektebimizde Kur’an’ın endirekt ve aziz Peygamberin (s.a.a) direkt buyrukları esasınca, imamların adlarını ve kendilerini ...

En Çok Okunanlar