Gelişmiş Arama
Ziyaret
9118
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
Zamanın imamının (a.c) yaşadığı yer neresidir?
Soru
Zamanın imamının (a.c) yaşadığı yer neresidir?
Kısa Cevap

Bu alanda üç kısım rivayet ile karşı karşıyayız:

Birinci kısım rivayetler, onun yaşam mekânı olarak özel bir yeri belirtmemektedir. Elbette bu kısma ait bazı rivayetler onun yerinin çöl ve dağlar olduğunu bildirmektedir. İkinci kısım rivayetler halk arasında tanınmayacak şekilde yaşadığını dile getirmektedir. Üçüncü kısım rivayetler ise Medine veya Medine’deki Rezevi Dağı yahut Mekke veyahut etrafındaki “Zituya” gibi özel bölgeleri belirtmektedir. Bu hususta mevcut üç kısım rivayetin birbirleriyle çelişmediğini söylemek gerekir; zira onun hayatı normal ve olağan bir haldedir. Çoğu vakit Medine veya Mekke’de bulunması ve bazı zamanlar da zorunluluk gereği halktan uzaklaşıp dağ ve çöllerde yaşamasının ne gibi bir engeli olabilir?

Ayrıntılı Cevap

Bu alanda üç tür rivayet mevcuttur ve ilk bakışta her biri diğeriyle çelişik gözükmektedir.

A. Bazı rivayetler onun yaşam yeri olarak özel bir mekânı belirtmemekte ve kendisinin yerini çöl ve dağlar olarak tanıtmaktadır. Şeyh Tusi’nin Ğıybet kitabında yer verdiği İbn. Mehziyar’a ait rivayet bu kabildendir.[1] 

B. Özel bir bölgeyi onun yaşam yeri olarak belirten rivayetler. Örnek:

1. Medine ve etrafı veya Medine etrafında yer alan Rezevi Dağı.[2] Allame Şuşteri bu hususta şöyle demektedir: Muteber metinlerde belirtildiği üzere küçük ve büyük gıyette onun yeri Rezevi Dağı’dır. Keysanilik mensuplarının Muhammed b. Hanefiye’nin karargahının Rezevi Dağı’nda olduğunu sanmaları, bu dağın Hz. Mehdi’nin (a.c) yeri olmadığına delil teşkil etmez; zira Keysanilik mensupları Peygamberden (s.a.a) bir takım hadisler duyduklarından ve Mehdi’nin gaybe karışacağı olacağı tevatür derecesinde ispatlanmış olduğundan ve … onlar bunu Muhammed b. Hanifiye’ye uyarlamışlardır. Esasen her sapma ve şüphenin menşei, kötü istifadeye tabi tutulan hak bir konudur.[3]

2. Mekke ve etrafı. Bazı rivayetlerden anlaşıldığı üzere kendisi Mekke civarında “Zituva” adında bir yerde yaşamakta ve yarenleriyle birlikte orada ayaklanacaktır.[4] 

C. Üçüncü kısım rivayetler ise özel bir yer adı vermemektedir. Sadece onun insanlar ile haşir ve neşir olduğunu ve tanınmayacak bir şekilde yaşadığını bildirmektedir. [5] Kısa olarak değindiğimiz bu üç kısım rivayete az bir dikkatle odaklaştığımızda aralarında hiçbir tezat ve çelişki olmadığını anlayabiliriz; zira birinci esas onun yaşamının normal ve olağan bir şekilde olmasıdır. Dikkat çekici olmayacak şekilde olmamasıdır. Bu tür bir yaşam onun için daha kolayıdır. Elbette onun çoğu vakit Medine veya Mekke’de olması ve bazen zorunluluk gereği insanlardan uzaklaşıp dağ ve çöllerde yaşaması bir çelişki arz etmez.[6]  



[1] Şeyh Tusi, Ğıybet, s. 266, Be Nakl Az Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s. 384.

[2] Şeyh Tusi, Ğıybet, Menşurat-i Mektebe Basireti, s. 103; Biharu’l-Envar, c. 52, s. 153; Usul-i Kafi, c. 1, s. 340.

[3] Mecmua-i Makalat ve Goftarha Piramun-ı Hz. Mehdi (a.c), s. 64.

[4] Nu’mani, Kitab-ı Ğıybet, s. 182, Be Nakl Az Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s.350.

[5] Nu’mani, Kitab-ı Ğıybet, s. 164. Bu rivayetten istifade edildiği kadarıyla kendisinin ğıybeti, unvan ğıybetidir.

[6] Bkn: Çaşm Be Rah-ı Mehdi, s. 351-347.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8763 Kâfir 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12671 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Hz. Peygamber, Ebu Leheb’e ile sıla-i rahimde bulunuyor muydu?
    15366 Masumların Siresi 2012/02/18
    Sıla-i rahim, akrabalar ile irtibatı sağlayan amele denir. Bunun İslam açısından önemi, kâfir akrabalar ile dahi irtibatın kesilmesinin yasaklanmış olması derecesindedir. Elbette kâfir akrabalar inatçı olur ve İslam’a darbe vurma niyeti taşırsa, İslam onlara sıla-i rahimde bulunmayı yasaklamıştır. Bu yüzden Tebbet suresi, Ebu Lehep ve eşi hakkında nazil olmuş ...
  • Niçin Saffat suresinde Muhlesin kelimesi ism-i meful şeklinde kullanılmıştır? Bu kelimenin ism-i meful kipi ism-i fail kipinden daha üstün bir anlamı ifade ediyor mu? Bundan Allah’ın, sadece bizzat kendisinin ihlâslı kıldığı kimseleri mi helak etmeyeceği anlaşılır?
    10746 Tefsir 2009/06/06
    Saffat suresindeki ayetlerin akışı geçmiş ümmetlerin başlarından geçen olaylarla ilgilidir. Bu ayetler Allah’ın onların çoğunu -yalnız Allah ihlaslı kıldığı az bir grup hariç- şirklerinden dolayı azap ettiğini açıklamaktadır.Muhlesler sadece peygamberleri içermiyor. Peygamberler olmayan pak insanları da kapsamına alır. Çünkü bizzat bu ...
  • Neden-Sonuç Konusunda Mutezile İle Şia’nın Bakışı Arasındaki Fark
    7761 Eski Kelam İlmi 2011/04/21
    Allame Tabatabai insanların filleri ve Yüce Allah ile olan irtibatı konusunda Mutezile mensuplarının görüşüne işaret etmiştir. Onlara göre insan muhayyerdir. Bundan ötürü insan fiillerinin öznesi sadece kendidir ve başka bir ilk neden yoktur. Bu grup, insan fillerinin öznesini Allah bilmemiz durumunda bunun cebri gerektireceğini düşünmüştür. Allame ...
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    8158 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Kur’an’daki yedi göğün manası nedir?
    39561 Tefsir 2010/09/22
    Gök ve galaksiler hakkında bilimsel açıdan müphemlikler olması nedeniyle Kur’an’daki yedi göğün manası hakkında kesin bir görüş ileri sürülemez. Sadece ihtimal ve sanı düzeyinde birkaç teori dile getirilebilir. Ama Kur’an’ın hedefinin insanlığın manevî ve terbiye eksenli hidayeti olduğu noktasından gafil olmamalıyız. Kur’an’ın yedi gök ve yer ...
  • Humus yılının sonunda kalan harcama kalemleri humusunun hesap şekli nasıldır?
    6841 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Yüce rehberlik makamı bu husustaki bir sorunun cevabında şöyle buyurmuştur: “Pirinç, yağ vb. günlük kullanılan ihtiyaçlardan artı kalan ve humus yılının başına kadar duran her şeyin humusu vardır.”[1] Humus bizzat kalemlere düşer; mesela humus yılının başında beş kilogram pirinç ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7321 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7882 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...

En Çok Okunanlar