Gelişmiş Arama
Ziyaret
23640
Güncellenme Tarihi: 2008/03/26
Soru Özeti
Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
Soru
Niçin Hz. Abdulmuttalib oğlu Ebu Lehebin adın Abduluzza koymuştur? Oysa biz onun tevhid dini olan hanif dinine bağlı olduğunu biliyoruz.
Kısa Cevap

Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. Onun niçin Ebu leheb olarak tanındığı ihtilaflıdır. İbn-i sa’d'ın görüşüne göre Abdul muttalib güzelliği ve yüzünün parlaklığı yüzünden ona Ebu leheb künyesini vermiş. Bazıları ise Leheb adında oğlunun olduğunu iddia etmişlerdir. Ama nakledilen rivayete göre Allah Teala onu bu künyeyle anmıştır; sonu ateş olduğu gibi. Anlaşılan kendi zamanının halkı ona "Ebu Utbe" künyesi ile hitab ediyorlardı[1] ve Dehhuda'ya göre ona bu künyeyi müslümanlar vermişlerdir.[2] Zerekli'nın El-A’lam kitabındaki görüşüne göre o, İslam’dan önce cahiliyyet zamanında da Ebu leheb künyesi ile lakaplandırılmıştır.[3]

Hiç bir tarih kitabında Abdulmuttalibin oğlunu Abduluzza olarak adlandırdığı açık bir şekilde nakl edilmemiştir. Hatta böyle bir şeyin olmadığına delil getirmek mümkündür. Bazı kaynak kitaplarda şöyle gelmiştir: Uzza’nın (cahiliyyet döneminde bir butun adı) sorumlusu olan "Efleh ibn-i Nezr Şeybani" ölüm döşeğine düşüp Uzza’nın geleceği hakkında kaygılandığı zaman, Ebu leheb ona teselli vererek sonuna kadar Uzza’ya bağlı kalacağına söz verdi ve bir müddet Uzza butunun sorumluluğunu üzerine aldı. O bu süre içerisinde karşılaştığı herkese şöyle diyordu: Eğer Uzza kazanırsa ben ona yaptığım hizmet karşısında güvendeyim ve eğer Muhammet (s.a.a) kazanırsa ve Uzza’ya galip gelirse ki gelmeyeceğini biliyorum, o benim kardeşimin oğludur!” Bu olay her ne kadar onun bu isim ile isimlendirilme sebebini açığa çıkarmasa da şu bir gerçektirki onun (Ebu leheb’in) bu künyeye sahip olması Abdulmuttalib’in talibin hanif dinine sahip olamasıyla asla çelişmez. Zira isimlendirme çeşitli şekillerde oluyordu, hatta bazen şahıslar bazı sebepleden dolayı aileleri tarafından verilen isim dışında bir isimle meşhur olurlardı[4]

İndeks:Ali (as) ve çocukların isimlendirilmesi.



[1]. Dairetu’l-Mearif-i İslami c.2, Ebu talib maddesi.

[2]. Dehhuda lugat kitabı, Ebu Leheb sözcüğü, c.2,s.789,bi ca,bi ta.

[3]. Zerekli, Hayruddin, El-A’lam, c. 4, s. 12, Abduluzza, Daru’l-ilm li’l-melayin,1979 miladi

[4].Dairetu’l-Mearif-i İslami, c.2, Ebu Talib maddesi. Daha fazla bilgi için bkz.soru 1349 ( site:2472)  

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar