Gelişmiş Arama
Ziyaret
7259
Güncellenme Tarihi: 2010/09/07
Soru Özeti
Hilyetü’l-Muttakin kitabı kadınların yerini şanlarına yakışır şekilde beyan etmiş midir?
Soru
Hilyetü’l-Muttakin kitabı kadınların yerini şanlarına yakışır şekilde beyan etmiş midir? Bu kitap hakkındaki görüşünüz nedir?
Kısa Cevap

Şia’nın bakışında Kur’an dışında hiçbir kitaba yüzde yüz güvenilemez. Bu yüzden kitaplarda ve özellikle de hadis kaynaklarında beyan edilen konular iki yönden yani senet ve delalet açısından incelenmeli, eğer İslam’ın genel usulleri ve Kur’an öğretileriyle çelişmezse kabul edilmelidir. Hilyetü’l-Muttakin kitabındaki zaafları ve bazı rivayetler bağlamındaki problemleri kabul etmekle birlikte genel olarak şöyle söylemek mümkündür: Bu kitabın karı ve koca yaşantısı bağlamında ahlakî veya hukukî ilişkilerin niteliği hakkında masumlardan (a.s) naklettiği rivayetler karı ve koca arasında huzur sağlama ve sevgiyi güçlendirme hedefini gütmektedir. Bu, Kur’an’ın bakışı ve kadın hakkındaki değerleriyle hiçbir şekilde çelişmemektedir. Aksine Hilyetü’l-Muttakin’in açıklamalarında kadın daha çok övülmüş ve saygıyla anılmıştır.

Ayrıntılı Cevap

Hilyetü’l-Muttakin’in kadın ve erkek hususundaki açıklamaları hakkında izahta bulunmadan önce kadın ve erkek ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim, Peygamberin (s.a.a) hadisleri ve imamların (a.s) rivayetlerinden yansıyan perspektifi bilmemiz lazımdır: Kur’an ve rivayetlerin perspektifinde kadın ve erkek bir cinsten olup her biri diğeri için ve birbirinin huzurunu temin etme gayesiyle yaratılmıştır. Yüce Allah o ikisi arasında özel bir ilgi yaratmıştır. Her biri diğerinin örtü ve ziynetidir. Biri diğerinin aracı değildir. Her ikisi de davranışlarının neticelerini elde edecektir. Eğer birinin diğerine yönelik bir hak taşıdığı tespit edilirse, ona yönelik vazifesi de vardır. Kadına tıpkı görevleri gibi bir takım değerli haklar verilmiştir.[1] Sorunuza gelince, şöyle söylemeliyiz: Şia ve Ehli Beyt’in bakışında Kur’an dışında hiçbir kitaba yüzde yüz güvenmek mümkün değildir. Bu yüzden kitaplarda ve özellikle de hadis kaynaklarında beyan edilen konular iki yönden yani senet ve delalet açısından incelenmeli, eğer İslam’ın genel usulleri ve Kur’an öğretileriyle çelişmezse kabul edilmelidir. Aksi takdirde ise kabul edilmesi mümkün değildir. Hilyetü’l-Muttakin kitabındaki zaafları ve bazı rivayetler bağlamındaki problemleri kabul etmekle birlikte genel olarak şöyle söylemek mümkündür: Bu kitaptaki konular[2] (kadın ve erken hakkında) üç çeşit perspektif sunmaktadır: A. Kadın cinsinin övülmesi ve methedilmesi. B. Erkeğin kadına yönelik saygılı bakış ve davranışı. C. Kadının erkeğe yönelik saygılı bakış ve davranışı.

A. Birinci perspektifin (kadın cinsinin övülmesi ve methedilmesi) bu kitaptaki delilleri şu tür hususların vurgulanması ve zikredilmesidir: 1. Hak Teâlâ kızlara oğlanlardan daha çok şefkatlidir. 2. Kız koklanan bir güldür. 3. Büyük İslam Peygamberi (s.a.a) kızların babasıydı. 4. Kız hayır, oğlan ise nimettir. Yüce Allah hayrı ödüllendirir, nimetten ise sorar. 5. Kızının ölümünü arzulayan ve bu halde ölen hiç kimsenin amellerine sevap yazılmaz ve kıyamette günahkârlardan olur.

B. İkinci perspektifin (erkeğin kadına yönelik saygılı bakış ve davranışı) delilleri de şu gibi hususlardır: 1. Kadınları sevmek, peygamberlerin (a.s) ahlakındandır. Kadınları çok sevmek İslam Peygamberinin (s.a.a) sünnetindendi. O, dünyada namaz, hoş koku ve kadın diye üç şeyi beğenmişti. 2. Kadınlara sevgi beslemek, imanın artmasına neden olur. 3. Sizin en hayırlınız kadına en iyi davranan kimsedir. 4. Allah’ın en sevdiği kulları, kadına çok ihsanda bulunan kimsedir. 5. Kadın güldür, hizmetçi değildir. 6. Kadının güzellik ve hoşnutluğunun korunması, onun şanına yakışmayan işlerin kendisine dayatılmamasıdır. 7. Bir gelin senin evine geldiği zaman, oturması için ayakkabısını al ve ayaklarını yıka ve evin sonuna kadar o suyu serp. 8. Kadının hakkı; onu doyurman, her mevsimin elbisesini alman, süslenme araçlarını temin etmen, ev araçlarını sağlaman ve bir kötülük yaptığında da onu bağışlamandır. 9. Kadının haklarını eda etmemekten Allah’tan kork. Ama ince elbise isteme gibi fesada neden olan hususlarda kadına uyma.

C. Üçüncü perspektif (kadının erkeğe yönelik saygılı bakış ve davranışı) hakkında bu kitapta şu tür hususlara yer verilmiştir: 1. Kadınların en hayırlısı kocası ve evlatlarına yönelik şefkati çok ve iffetli olandır. 2. Kocası için süslenmesi, fazla yalnız kalmaması ve cima isteminde kocayı ret etmesi durumunda meleklerin lanetine uğramış olacağı. 3. Eğer kadın kocasını karşılarsa veya ona eşlik ederse ve zorluklarda ona gönül verirse, bu kadın ilahî memurlardan olacak ve bir şehidin sevabının yarısını alacaktır. 4. Kadınların en kötüleri, kocasına kin duyan, kötü amelleri işlemede pervasız olan, başkaları için kendini süsleyen, kendisini kocasından gizleyen ve kocasın özrünü kabul etmeyenlerdir. 5. Eğer kadın ben kocamdan bir hayır görmedim derse, onun amelleri için bir sevap olmaz. 6. Kadın kocasına itaat etmelidir. Karısının mümin olması, erkeğin ona baktığında mutluluk duyması, kendisi olmadığı zaman eşinin mal ve haysiyetini koruması bir erkek için dünyevî ve uhrevî güzelliktir. Netice itibariyle, Hilyetü’l-Muttakin kitabında kadın ve erkeğin ilişkisi hakkında belirtilenler, kadının erkek karşısındaki görevleriyle sınırlı değildir. Buna ek olarak, kitapta erkeğin de görevleri belirtilmiştir. Artı, açıklamaların çoğu da kadınların haklarının eda edilmesi ve onlara saygı duyulması hususundadır.[3]



[1] Bkn: Rum. 187, Bakara. 32, Nisa. 228 ve Nehcü’l-Belağa, Subhi Salih ve Abduh, Hutbe. 216.

[2] Bkn: Hilyetü’l-Muttakin, bap. 4, fasıl. 1, 4, 7.

[3] Daha fazla bir açıklama için bkn: Hukuk-ı Mütakabil-ı Zen ve Merd, Mutahhari, Murteza, Hukuk-ı Zen Der İslam, Misbah Yezdi, Muhammed Taki.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar