Gelişmiş Arama
Ziyaret
9668
Güncellenme Tarihi: 2009/06/17
Soru Özeti
Şefaatin kıyametteki yeri ve önemi nedir?
Soru
Şefaatin kıyametteki yeri ve önemi nedir?
Kısa Cevap

Şefaat, zayıf birini güçlendirmek, takviye etmek demektir. Şefi' (şefaat edici) ise ihtiyacı olana yardım eden ve onu mutedil bir duruma getirip ihtiyacını gideren kimsedir.

 

Kıyamette şefaat etmek Allah'a mahsustur. Elbette Yüce Allah bazılarına da başkalarına şefaat etmeleri için izin vermiştir. Bu konu hakkında gelen birçok rivayetten kıyamette şefi'lerin çok olacağı anlaşılmaktadır. Peygamberler (a.s), âlimler, şehidler, melekler, 'minler, salih ameli olanlar, Masum İmamlar (a.s) ve Kur'an şefaat edicilerdendir.

 

Şefaate layık olan kimse ilahi iznin yanı sıra Allah’a, Peygamberlere (a.s), kıyamet gününe ve şefaat hakkının olması gibi Allah'ın peygamberlere nazil ettiği şeylere sağlam bir imanı olması ve bu imanını ömrünün sonuna kadar koruması gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için bir kaç noktaya dikkat çekmek zorundayız:

 

1- Şefaatın manası

 

Şefaat, zayıf birini güçlendirmek, takviye etmek demektir. Şefi ' (şefaat edici) ise ihtiyacı olana yardım eden ve onu dengeli ve normal bir duruma getirip ihtiyaçsız kılan kimsedir. [1]

 

2- Şefaat Ediciler

 

-Kur 'an'a Göre Şefaat edenler:

 

Kur 'an-ı Kerim'de birçok ayette kıyamet günü şefaatin Allah'a mahsus olduğu belirtilmiştir. [2] Allah, şefaat iznini istediği kimselere verecektir. Gaybi ilim nasıl Allah'a mahsus ise ve onu Resulüne (s.a.a) vermişse [3] şafaatte Allah'a mahsusutur ve onu Resulüne (s.a.a) ve başkalarına vermiştir.

 

Şefaat iki kısma ayrılır:

 

1- Tekvini

2- Teşrii

 

Tekvini şefaat, dünyada ki bütün sepeblerden kaynaklanmaktadır. Allah katında bütün sebepler şefaatçidir. Çünkü onlar Allah 'la yaratıkları arasında vasıtadırlar.

 

Teşrii ve kanuni şefaat iki kısıma ayrılır:

 

1- Dünyada ki şefaat; böylesi şefaat ilahi bağışlanmaya veya ilahi dergaha yakınlaşmaya neden olur. Bu kısım şefaatte Allah 'la kul arasındaki şefaatçi ve vasıta bir kaç gruptur:

 

a- Günahtan tövbe edenler [4]

b- Allah Resulüne (s.a.a) inananlar [5]

c- İnsanın salih ameli [6]

d- Kur 'an-ı Kerim [7]

e- Salih amelle ilgisi olan her şey; örneğin: Camiler, türbeler, Eyyamullah, Enbiya vs. gibi [8]

f- Melekler [9]

g- Kendisi ve din kardeşleri için istiğfar eden ' minle r [10]

 

2- Kıyamet günü şefaat edecek olanlar. Kur 'an'ın ayetlerinden kıyamet gününde fazlasıyla şefaatçilerin olacağı anlaşılmaktadır. Peygamberler (a.s), [11] alimler, şehidler, melekler, [12] ve ' minle r bu şefaatcilerdendir.

 

-Rivayetlere Göre Şefaatçılar

 

Sünni ve Şiiler bu konuda bir çok hadis rivayet etmişlerdir. Aşağıda onlardan bazılarını naklediyoruz:

 

1- Resul-u Ekrem (s.a.a) buyuruyor: “Kıyamet günü ' minle r Adem 'in yanına gider ve derler ki: Ey baba, cenneti(in) kapısını bize aç. Adem diyecek ki: “Ben buna layık değilim (ben bunu yapamam).” Onlar İbrahim'in yanına gidecekler, O da diyecek ki: “Bende bunu yapamam.” Musa ve İsa'da aynısını söyleyecekler. Onları benim yanıma yollayacaklar. Ben kalkıp Allah’tan izin alacağım ve siz Müslümanları şimşek gibi sırattan geçireceğim.” [13]

 

2- Yine buyuruyor: “Her peygamberin Allah 'tan bir isteği var, ben ise isteğimi kıyamete sakladım; o da ümmete şefaat etmektir.” [14]

 

3- İmam Sadık (a.s) buyruyor: “Kim üç şeyi inkâr ederse bizim Şiilerimizden değildir: Allah Resulünün (s.a.a) miracını, kabirde suali ve şefaati” [15]

 

4- İmam Bakır (a.s) buyurdular: “Allah Resulünün (s.a.a) ümmetine şefaat izni vardır, biz de şiilerimize şefaat edeceğiz ve Şiilerimiz de kendi ailelerine şefaat edecekler.” [16]

 

3-Şefaat Olunacakların Şartları:

 

İnsanların hak yoldan azmamaları ve doğru şekilde eğitilmeleri için, şefaatin kimlere erişeceği konusu kapalı tutulmuştur. [17] Nitekim Ku 'ran-ı Kerim'de şefaat olunacakları belirlememiş, sadece özelliklerini beyan ederek şöyle buyurmıştur:

 

“Herkes kazancına bağlıdır. Ancak sağ taraf ehli başka. Cennetlerdedir onlar, sorarlar, konuşurlar, mücrimlerin halinden. Nedir derler cehenneme sokan sizi? Derler ki: Namaz klmazdık ve yoksulu doyurmazdık ve boş laflarla azgınlığa dalanlarla bizde dalardık ve ceza gününü yalanlardık, bize ölüm gelip çatıncaya dek. Derken şefaaçilerin şefaati fayda vermez onlara.” [18]

 

Ayet demek istiyor ki, cehennem ehli bu dört sıfatlarından yani namaz kılmamak, Allah yolunda infakta bulunmamak, dünyaya dalmak ve hesap gününü yalanlamalarından dolayı cehennemlik oldular. Bu dört kötü sıfat dinin temellerini sarsan şeylerdendir. Bunların aksi yani namaz kılmak, infak etmek, dünya zevklerine dalmamak ve kıyamete inanmak Allah 'ın dinini ayakta tutar. Çünkü dindarlık masum olan hidayetçilere uymak demektir. Bu da ancak dünya ve onun insanı aldatan ziynetlerine gönül vermemek ve Allah'a yönelmekle olur. Bu ikisi gerçekleştimi hem dünyaya dalanlardan uzaklaşlaşılmış olunur, hem de kıyameti yalanlamaz.

 

Bu iki sıfat ardından Allah 'a yönelmeyi ve topluma hizmet etmeyi getirir. Bu da ayette namaz kılmak vasfı ve diğerine Allah yolunda infak etmek özelliği ile işaret edilmiştir. Demek ki, dinin temeli bu dört sıfatı bilmek ve onlara amel etmektir. Bu dördü dinin diğer rükünlerini de peşinden getirir; zira birisi muvahhid olmazsa veya nübüvveti inkar ederse bu dört sıfata sahip olması mümkün değildir. [19]

Kısacası aşağıdaki şartlara sahip olanlar şefaat edilmeye layıktırlar:

 

1- Allah 'a, peygamberlere, kıyamete ve Allah'ın peygamberlerine gönderdiklerine sağlam bir imanının olması. Zira Kur'an'ın bazı ayetlerinde kafir ve müşriklerden, neden ateşe atıldınız, diye sorulduğunda “Bize şefaat edecek kimse yoktu” [20] diye cevap verirler. Demek ki kafirlerin şefaat olunma liykatları yoktur. Enbiya suresinin 28. ayetinde de şöyle buyuruluyor: “Peygamberler ve melekler kendisinden razı olunmuş kimseye şefaat ederler.” İmam Rıza (a.s)'dan bu ayetin tefsiri sorulduğunda şöyle buyurdu: “Maksat, dinde beğenilmiş olmak demektir.” Dolayısıyla şefaat, din ve inançta kendisinden razı olunmuş kimseye mahsustur; çeşitli kısımlarıyla kafirler örneğin inkarcılar, müşrikler ve nasibiler şefaatten mahrum olacaktır.

 

2-Şefaatin hak olduğuna inan kimseler. Resul-ü Ekrem (s.a.a) buyuruyor: “Benim şefaat edeceğime iman etmeyen kimseye Allah şefaatimi nasip etmeyecektir.” [21]

 

3,4- Namaz kılan ve fakirlere yardım edenler.

Görüldüğü üzere Müddessir suresinde günahkârların cehenneme gitmesinin nedeni olarak namaz kılmamak, fakirlere yardım etmemek ve kıyameti yalanlamak sayılmaktadır. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: “Bizim şefaatimiz namazı hafife alana ulaşmaz.” [22]

 

Kısacası şefaat şartsız bir mevzu değildir; hem şefaate mevzu olacak günah yönünden, hem şefaat eden yönünden, hem de şefaat olunacak yönünden bir takım şartları vardır. Bu ilkeye inanan kimseler bu çok değerli fırsattan yararlanmak ve şefaat olunmak için onun şartlarını yerine getirmek ve zulüm, şirk gibi şefaate engel olan günahlardan kaçınmak zorundalar.

 

Daha fazla bilgi için bkz:

 

1-       İslamda Şefaat Kavramı, 5010 soru (site: 5271)

2-       Çaba ve Onun Ahirete Etkisi (Ölülere iyilik ve ihsan), 4347. soru (site: 4621)

3-       Günahlardan Temizlenmenin Yolları, 798.soru (site:860)

4-       Peygamberden Fayda ve Zarar hakimiyetini Reddetmek ve Onlardan Şefaat ve Şifa Talep Etmek 84. soru (site: 2387)

5-       Şefaat ve İlahi Rıza, 124. soru



[1] - el-Mizan, c.1, s.157

[2] - Bakara/256, Zümer/44

[3] - Cin/27

[4] - Zümer/54

[5] - Hadid/28

[6] - Maide/9

[7] - Maide/16

[8] - Nisa/64

[9] - Mü min/7

[10] -Bakara/286

[11] -Enbiya/28

[12] -Zuhruf/86

[13] -Bihar-ul Envar, c.8, s. 35

[14] -Şeyh Müfid, el-İhtisas, s.37

[15] -Bihar-ul Envar, c.6, s.223

[16] -a.g.e

[17] - el-Mizan, c.1, s.159

[18]   -M üddessir/38-48

[19] - el-Mizan, c.1, s.259, (Farsça tercümesi)

[20] -Şuara/100

[21] - Bihar-ul Envar, c.8, s. 34

[22] - Vesail-uş Şia, c.4, s.25

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar