Gelişmiş Arama
Ziyaret
8272
Güncellenme Tarihi: 2009/11/29
Soru Özeti
Acaba Kur’anı ezberlemekle depresyona girme arasında bir ilişki var mıdır?
Soru
Acaba Kur’an ezberlemekle depresyona girme arasında bir ilişki var mıdır? Neden Kur’an ezberleyenlerden bazıları (bu yolda adım adım başarılı eğitimlere rağmen) depresyona duçar oluyorlar?
Kısa Cevap

Bu sorunun cevabı birkaç noktaya dikkat ettikten sonra açıklığa kavuşacaktır:

1. Eğer depresyona girmekten maksadınız psikolojik ve ruhi bir depresyona girme ise şunu söylememiz gerekmektedir: Kur’an ezberlemek ile ruhi depresyona girme arasında hiçbir ilişki ve gereklilik bulunmamaktadır. Tam tersine Kur’an okumak ve kur’an ezberlemek ruhi neşe ve mutluluk getirir. Zira Kur’an’ın sahip olduğu manevi ve nurani yönü itibari ile Kur’an hafızının ruhi ve psikolojik neşe ve mutluluk kaynağı olmaktadır ve bizler de aynı şekilde böyle fertlere şahit olmaktayız: “ela bi zikrillahi tatmeinnu’l kulup; biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.”[1]

Elbette bu söylediklerimiz Kur’an mefhumlarını derk eden, onunla yaşayan ve ünsiyet ve ülfeti olanlar için geçerlidir.[2] Sadece Kur’an-ı ezberlemekle yetinenler, onun hakikat ve maariflerini derk etmeyen veya dünyevi maksatlar için bu işe yönelenlerin bu işten bir fayda elde edemeyecekleri aşikârdır. Nitekim rivayetlerden de bu mana istifade edilmektedir[3] ve bunlar bir müddet sonra kendilerinde soğukluk ve ümitsizlik ihsas ederler.

Aynı şekilde mümkündür ki bir kimse kur’an-ı ezberlemede aşırı çaba ve gayret gösterme sonucunda hafızasına fazla yüklenmiş, cismi açıdan yorgunluğa duçar olmuş ve neticede depresyona girsin. Kuranı hıfz etmeye çalışanlar arasında böyleli kimseler gözükebilirler. Ancak temennimiz şudur ki bu duruma maruz kalan kimseler zamanın geçmesiyle müptela olmuş oldukları cismi yorgunlukları ve tembellikler bertaraf olur rahatlıklarına kavuşurlar. İnşallah.  

2. Diğer bir açıdan genellikle bu şahıs sürekli Kur’an ile ünsiyet ve ilişkisinden ve ezber yapmak için ilahi ayetlerde dikkat ve teemmül etme nedeniyle, Allah-ü Teala’nın tesirli sözleri kalp ve canında etki bırakmış (inşallah böyle olmasını ümit ediyoruz)  ve yüzüne yansımıştır; ama zahirde depresyona girmiş görünmektedir; zira inzar (korkutacak) ayetlerini okuduğunda bu ayetlerde bahis edilen azabı sanki görmüş ve ona duçar olmuşçasına cehennem ve ilahi azap korkusuna inanmaktadırlar. Nitekim ariflerin İmamı Ali (a.s) takva sahiplerinin nitelikleri hakkında şöyle buyurmaktadır: “Muttakilere gelince onlar üstünlüklere sahip olan kimselerdir… onlar ve cehennem misali Cehennemi görmüş kimse gibidirler.  öyle inanmaktadırlar ki orayı görmüş ve orada azap çeken kimse gibidirler. Kalpleri mahzundur… Bedenleri narin ve zayıftır… İlahi korku onları okçunun yonttuğu ok gibi inceltmiştir. Onlara bakan hasta zanneder; oysa onlarda hiç bir hastalık yoktur ve "halk yanlış düşünüyor" der.”[4] Bu nedenle Kur’an hafızı olmakla depresyona girmek arasında hiçbir ilişki yoktur.

3. Elbette her ne kadar günümüz dünyasında Kur’an ezberleme araçları çok fazla olsa da, bu iş herkese tavsiye edilmemektedir. Kur’an ezberlemek,  Kur’an-ı korumak ve saklamak için kâğıt, kaset gibi benzeri imkanatların bulunmadığı çok eski zamanlarda iyi bir iş sayılmaktaydı. Ama günümüzde mukaddes metinlerin korunması ve muhafaza edilmesi için gelişmiş araç ve gereçlerin mevcut olmasından dolayı, insan vakit ve istidadını, sonsuz maariflerini erişebilmek ve onları saadet ve kemal yolunda kullanmak için, Kur’an ayetlerini okumaya ve üzerinde dikkat etmeye harcaması daha iyidir.

 


[1] Rad suresi 28.

[2] “Vesailu’ş Şia”  , c. 6, s. 182.

[3] “Vesailu’ş Şia”  , c. 6, s. 172 ve s. 182.

[4] Meadihah, Abdul- Mecit, “Hurşidi bi gurup”, “Nehcül Belağa”, hadis. 184, (Hammam hutbesiyle ünlenmiş).

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Şia neden sahabe ve halifelere lanet ediyor?
    15243 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Geçmişte ve günümüzde Şiinin ittiham altında olduğu konulardan biri (Şii düşmanlarının iddialarına göre) Şiinin sahabeye karşı olan kinini içinde gizlediğidir. Ancak bu, yersiz töhmetten başka bir şey değildir. Zira Şii sahabeyi şeriatın taşıyıcıları ve onun tebliğcileri olarak görmektedir. Kur’an buyuruyor: ‘Muhammed Allah’ın resulüdür; Onunla ...
  • Allah’ın ilim, kudret, adalet ve hayat sıfatları ile insanın aynı sıfatları arasında ne gibi bir fark vardır?
    12046 Eski Kelam İlmi 2011/10/30
    Yüce Allah, zatında kemali yansıtan sıfatlar ile nitelenir. İlim, kudret ve hayat bu kabildendir. İnsan da bu sıfatlarla nitelenir ve o Allah’ın izniyle bilen, güçlü ve diridir. Ama Allah’ın bu sıfatlarla nitelenmesi ile diğer varlıkların bu sıfatlarla nitelenmesi arasında iki açıdan fark vardır:1. Bu sıfatlar (ilim, kudret ve ...
  • Düzen kanıtı ve evrim teorisi
    8884 İslam Felsefesi 2012/11/11
    Bazıları, yaratıklardaki mevcut düzen hakkında özel bir açıklama sunan Darwin’in evrim teorisinin tevhitsel bakışı zedelediğine ve böyle bir durumda yaratıklardaki mevcut düzen için hikmet sahibi, bilge ve şuurlu bir düzen kurucuyu varsaymamızın artık gerekli olmadığına inanmaktadır. Bu görüş birkaç neden sebebiyle kabul edilemez:1. Darwin’in ...
  • Neml suresinin 8. Ayetinde konu edilen Ateştekinden ve Ateşin Etrafındakinden Maksat nedir?
    8100 Tefsir 2012/03/14
    Neml suresinin 8. Ayetinde konu edilen Ateştekinden ve Ateşin Etrafındakinden Maksat nedir? Bu ayetteki konuda müfessirler arasında farklı görüşler var olmaktadır. Bazıları şu görüştedirler: Ateşte olan kimseden maksat (men fin-nar) Allah'tır. Anlamı da şudur: Ateşte kudreti ve sultanlığı ateşte tecelli eden mübarektir. Ağaçtan bir diyalog sesinin ...
  • Ehl-i Sünnetin abdest alma şekli dikkate alındığında abdest ayetindeki 'ila' kelimesi ne manaya gelmektedir?
    8796 Sire 2009/04/08
    Abdestayetinde ki 'ila' kelimesi için demek gerekir ki, ayet yıkamanın şekliyle ilgili değildir, yalnızca yıkamanın haddi ve miktarı beyan edilmektedir ve 'ila' ğayet (son sınır) manasını taşımaktadır. Ama bu ğayet (son sınır) magsul'ün (yıkanılan yerin) ğayet'ini belirtmektedir, guslün (yıkamanın) değil. Birine 'ellerini yıka' dendiğinde ...
  • Eğer necis bir su bir yokuştan aşağı akar ve yokuşun altında kur suya ulaşırsa, onun üst kısmı da temizlenir mi?
    5693 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Hz Ayetullah Hadevi Tahrani’nin (Ömrü uzun olsun) cevabı şöyledir: Eğer örf ve akıllı insanlar onu bir su biliyorsa, kur suya ulaşmasıyla onun tümü temizlenir. Kur veya akan suya ulaşan necis suyun tümü temizlenir ve örfi olarak kur suya ulaşmamış kısımlar ister daha aşağıda olsun veya ...
  • Uykuda ve baygınlıkta ruhun faaliyetleri farklı mıdır?
    17160 İslam Felsefesi 2010/08/15
    Uyanıkken ruhla beden arasındaki tepkileşim, uykudakinden tamamen farklıdır. Bu yüzden İslami öğretilerde uykuya ölümün kardeşi denmiştir. Bilimin uyku sırasında ruhla beden arasındaki değişken ilişki hakkında bilgisi yoksada uyku sırasında baş gösteren bazı bedensel değişiklikleri keşfedebilmiştir. Labaratuvar çalışmalarına göre insanın ...
  • Bebeğin özürlü ve hasta olması yüzünden düşürülmesi caiz midir? Bu durumda kim sorumludur?
    8139 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/08/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Tuvalet yerini mescide dönüştürmek mümkün müdür?
    8329 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Eğer tuvaletin bulunduğu arsa tuvalet hizmetini karşılamak hedefiyle vakfedilmemişse, onu mescide eklemek mümkündür. Ama tuvalet hizmeti doğrultusunda kullanılmak üzere vakfedilmişse, onu mescide dönüştürmek olanaksızdır. Lakin orada namaz kılmanın bir sakıncası olmaz. Merhum Ayetullah Uzma Gülpaygani (r.a)’dan şöyle bir soru sorulmuştur: “Mescidin genişletilmesi neticesinde onun eski tuvaleti mescidin hayatına eklenmiş, ...
  • Evlilikten önce cinsel ilişki olmaması kaydıyla mahrem olma akdı yapılabilir mi?
    10283 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/05/13
    Yakında evlenecek olan nişanlı kiz ve oğlanın (geçici veya devamli) evlilik yapılmadan önce birbirlerinden cinsel ilişki ve zevk almaya şer’an hakları yoktur. Bu, el vermek ve aşk söhpetleri yapmakla sınırlı olsa bile yine haramdır.[1]Ancak cinsel ilişki kurmamak şartıyla yapılan geçici evlilik akdiyle ...

En Çok Okunanlar