Gelişmiş Arama
Ziyaret
51891
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
Hz. Adem (a.s)’ın çocukları kimlerle evlendiler?
Soru
Habil kiminle evlendi? Onlardan sonra insan nesli nasıl çoğaldı?
Kısa Cevap

Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının evlenmesi konusunda İslam alimleri arasında iki görüş vardır:

 

1-     O zamanlar Allah tarafından kız ve oğlan kardeşler arasında evlilik haram edilmemişti; çünkü insan neslinin bekası için bundan başka yol olmadığından birbirleriyle evlendiler.

2-     Mahremlerle evlenmek çirkin bir şey olduğundan Adem (a.s)’ın çocuklarının birbirleriyle evlenmeleri mümkün değildi. Adem (a.s)’ın çocukları yeryüzünde daha önce yaşayan başka nesillerin kızlarıyla evlendiler. Sonradan onların çocukları da amca çocukları oldular ve evlilik onların arasında gerçekleşti.

 

Bu iki görüşten birincisi el-Mizan tefsirinin yazarı Allame Tabatabai tarafından kabul edilmektedir.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Adem (a.s)’ın çocuklarının kimlerle evlendiği sorusu eskiden beri sorulan bir sorudur. Acaba kendi kız kardeşleriyle mi evlendiler yoksa melek ve cinlerle mi evlendiler yahut başka insan nesliyle mi? Eğer kendi bacılarıyla evlendilerse bacı kardeşin evlenmeleri haram olduğu göz önüne alındığında böyle bir evlilik nasıl yorumlanabilir?

 

Bu konuda İslam alimleri arasında iki görüş vardır. Onların her biri Kur’an ve hadislerden deliller getirmişlerdir. Aşağıda her iki görüşü kısaca getiriyoruz:

 

1- Onlar kendi kız kardeşleriyle evlendiler. O zamanlar (yaratılışın başlangıcında) Allah tarafından kız ve oğlan kardeşler arasında evliliğin haram edilme kanunu yasanmamıştı. Öte yandan insan neslinin bekası için bundan başka çare olmadığından böyle bir evlilik gerçekleşti; zira kanun koyma hakkı Allah’a aittir. Nitekim Kur’an şöyle buyuruyor: ‘Hüküm yalnız Allah’ındır.’[1]

 

Bu konuda Allame Tabatabai şöyle diyor: ‘Adem ve Havva’nın yaratılmasından sonra ilk tabakanın evliliği, yani Adem ve Havva’dan hemen sonraki çocuklarda bacılarla kardeşler arasında olmuş ve Adem’in kızları kendi kardeşleriyle evlenmişlerdir. Zira o zamanlar bütün dünyada beşer neslinin çoğalması bu çocuklara bağlıydı… Dolayısıyla mesele (günümüzde bize şaşırtıcıda gelse de) teşrii (yasama) meselesi olduğu ve teşri’de yalnız Allah’ın elinde olduğu için böyle bir şeyin asla sakıncası yoktur. Binaenaleyh Allah bir ameli bir süre helal, bir süre sonrada haram edebilir.’[2]

 

Tefsir-i Nümune’de ise bu görüşe inanmanın muhtemel olduğu belirtilerek şöyle yazılmaktadır: ‘Geçici olarak ve zaruret gereği bir grup için o zamanlar böyle bir evliliğin mubah olmasının, onlardan sonra gelenler içinse ebede kadar haram olmasının sakıncası yoktur.’[3]

 

Bu görüşün taraftarları iddiaları için ayetlerden deliller getirmişlerdir. Örneğin Kur’an buyuruyor: ‘İkisinden (Adem ve Havva’dan) birçok kadın ve erkek türetip yayan…[4] ayeti gibi.

 

Buna ilave olarak Merhum Tabersi ‘İhticac’ adlı eserde İmam Seccad (a.s)’dan bu iddiayı teyit eden bir rivayet nakletmiştir.[5]

 

2- Mahremlerle evlenmek uygun olmayan bir şey olduğundan Adem (a.s)’ın çocuklarının birbirleriyle evlenmeleri mümkün değildi ve şer’an haramdır. Adem (a.s)’ın çocukları, dünyada daha önce yaşamış ama insan cinsinden başka bir nesilden kalan insanlarla evlendiler. Sonraları onların çocukları da amca çocukları oldular ve evlilik onların arasında gerçekleşti. Bu görüşü de bazı rivayetler teyit etmektedir. Zira Adem (a.s)’ın nesli yeryüzündeki ilk nesil değildi. Ondan (a.s) öncede yeryüzünde insan türleri yaşıyordu. Ancak bu görüş Kur’an ayetlerinin zahiriyle uyuşmamaktadır. Çünkü ayet-i kerimeye göre beşer nesli yalnızca Adem ve Havva’dan gelmiştir. Dolayısıyla bu tür rivayetler Kur’an’a uymadığından onları kabul edemeyiz.

 

Bu iddialardan şöyle bir sonuç alabiliriz: Kur’an ayetlerine göre Habil’le Kabil’in melek ya da cinlerle evlendiği görüşü de doğru değildir. Ayetin zahiri diyor ki, beşerin nesli yalnızca Adem ve Havva’dan türemiştir.[6] Onların dışında başkaları da arada olsaydı o zaman ‘O ikisi ve onlardan başkaları…’ diye buyurmalıydı.

 

Allame Tabatabai bu konuda şöyle diyor: ‘Şu andaki neslin insanları Adem ve eşine dayanmaktadır ve o ikisinden başka kimse bu neslin çoğalmasında etkin değildir.’[7]

 

Dolayısıyla ancak birinci görüşü destekleyen ve Kur’an’ın ayetleriyle uyuşan rivayetleri kabul edebiliriz.



[1] - Yusuf/40

[2] - el-Mizan (Farsça tercümeden), c.4, s.216

[3] - Tefsir-i Nümune, c.3, s.247

[4] - Nisa/1

[5] - el-İhticac, c.2, s.314

[6] - Nisa/1

[7] - el-Mizan (Farsça tercümeden), c.4, s.216

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar