Gelişmiş Arama
Ziyaret
9043
Güncellenme Tarihi: 2013/02/16
Soru Özeti
Allah’ın insan yaşamı üzerindeki rolü nedir?
Soru
Allah’ın insan yaşamı üzerindeki rolü nedir?
Kısa Cevap
Allah’ın bütün yaratılış aleminde ve insanların yaşamındaki rolü ilahi hikmete göredir ve Onun iradesi, varlık aleminde ilahi sünnetlerle her an uygulanmaktadır.
 
Ayrıntılı Cevap
Allah’ın bütün yaratılış alemindeki ve insan yaşamındaki rolü ilahi hikmete göre olup, Onun iradesi, varlık aleminde bu ilahi sünnetlerle her an uygulanmaktadır. Onun karşı konulmaz iradesi, insanın kemale ulaşması için varlık aleminin en ezeli kanunu olarak her şeye hakimdir.
Bu sünnet ve kanunlar görünen alemdeki normal etkileriyle sınırlı değildir. Birçok maddi ve manevi sebeplerde, zahir ve batın, bilinçli ya da bilinçsiz bir meseleyi etkilemekte, onların bütün sonuçları ilahi emrin izin ve teyidiyle herkesin yaşamında kendisini göstermektedir. Şöyle ki, Allah Teala mutlak feyiz verici olarak en küçük bir ihmalkârlık yapmamaktadır. Bunun sonucu olarak insan kendi istek ve iradesine dayanarak izleyeceği yolu belirlemesi, Allah’ın iradesinin gerçekleşmesindeki temel bir kanal olmakta ve her bir insanın tezkiye ve kemaline etki etmektedir.
Buna göre cevap şu olur: Hiç bir iş Allah’ın hikmetli iradesinin dışında değildir. Ve bu ilahi irade insan yaşamının her anında hazırdır. Hatta insanın küçük hedefleri de olsa varlık aleminin cevabı, bir yardımcı olarak ona bu yolla ulaşacak ve bu yetki ilk fırsatta kendisine verilecektir. İnsanın kendi iradesiyle kendi yolunu seçebilmesi ilahi bir lütuftur. Yine Allah’ın insanı kendi haline bırakmaması ve daha iyi seçimler yapabilme ortamlarını hazırlaması Onun sonsuz lütfundandır.
İnsan, yaşamında -ister maddi olsun ister manevi- varlık aleminden istediği şeyi, Allah’ın feyizinden en yüce menfaatleri göz önüne alınarak cevap almakta ve bu onun bireysel yaşamında görülmektedir. Bununla birlikte insanın cahilce isteklerinden kaynaklanan sınırlamalar, yüce ve zati istekleriyle çelişen istekler, insanın onların yanlış olduğunu anlamasına sebep olacak ve yaratılışının asıl hedefinin farkına varacaktır.
Demek ki Allah’ın ezeli iradesi yaşama hakimdir ve insanın iradesinden, varlık alemi vasıtasıyla belli şart ve kanallarla bir kişinin en yüce maslahatlarına ortam hazırlamak için düzenlenmiştir.
Mümin kimse aleme hakim olan olayların mahiyetini bildiğinden onların tümünü ilahi inayet olarak görmekte ve onların hakikatini kendisine olan oranını anlamakta, Allah’tan gelen aşk ve nihai saadet talebini kabul etmektedir. Böyle biri teslim ve rıza makamına ulaştıktan sonra bütün sınırlamalardan kurtulur, sonsuz kudret, irade ve rahmete bağlanır.
Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz sitemizde yayınlanan ve aşağıda örneğini verdiğimiz benzer konulara bakabilirsiniz:
28934
25135
 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar