Gelişmiş Arama
Ziyaret
6900
Güncellenme Tarihi: 2010/08/13
Soru Özeti
İmanımızın ve inancımızın zayıflamasını nasıl önleyebiliriz?
Soru
Allah’a olan inancım az değil, namazımı ve oruçumuda eda etmekteyim. İşimde kimsenin hakkını yememeye ve helal peşinde olmaya çaba gösteriyorum. Maalesef bütün bunlara rağmen İslam dini hakkında şüphelerim bulunmaktadır. Bütün çabalarımın faydasız olduğu hissiyatına kapılıyorum. Bir süre önce Kuran ve İslam hakkında kötüleyici içeriği olan birkaç kitap okudum. Bu kitapları okuduktan sonra depresyona girdim ve antidepresan kullanıyorum. Bazen ise şehvetime yenik düşüyorum. Fıtratımdan uzaklaştığımı düşünüyorum. Lütfen bana Kuran’ı tanıyabileceğim ve Allah’a olan imanımı güçlendirebileceğim kitaplar tanıtın. Uykusuzluk beni mahvediyor ve ruhum azab içinde. Belki alacağım cevaplar ve okuyacağım kitaplar umut ışığı olur. Çevremde inançsız ama huzur içinde birçok insan görmekteyim. Gamsız tasasız hayat nerededir?
Kısa Cevap

Ehlibeyt mektebinin inançlarını kendimizde güçlendirmek için bilimsel olarak bu inançların delillendirilmesi ve inanç dairesinin hurafelerden ayırt edilmesi gerekir. İnanca yönlendirilen bütün muhtemel şüphelere uygun cevaplar verilmelidir. Bilinmelidir ki bu bilimsel mücadele şerri ibadetler ve nefis tezkiyesiyle birlikte olmalıdır. Zira nasıl ki kötü ve ahlaksız davranışlar imanı zayıflatıyorsa doğru ve iyi davranışlar imanı güçlendiren unsurlardır.

Ayrıntılı Cevap

 İnsan yaratılış olarak kemal talep eden bir varlıktır. Daima eksiklikten kemale hareket etme ve bütün yönlerinde kemale erme çabası içerisindedir. İman insani bir kemaldir, hatta insanın sahip olabileceği en önemli kemaldir ve mertebeleri bulunmaktadır. Bunabinaen her mümin insan günden güne imanının artması için çaba göstermeli ve güçlendirmelidir.

Sahih imanın güçlenmesi için çeşitli sahalarda çalışma yürütülmelidir. Ezcümle ilmi ve ameli  çaba bu anlamda önem arz eder.

İlmi yönden çaba:

Ehlibeyt mektebinin bütün fakihleri usul-ü dinde taklidi caiz görmemektedir. Her insan kendi fikri, araştırması ve deliller ışığında usul-ü din inançlarına ulaşmalı ve yakin etmelidir. Bu bağlamda Ehlibeyt mektebine mensup olan her ferd inanç ve itikadlarını oluşturmak için dini konularda özelliklede inanç konularında araştırma yapmalıdır. Bu sahadaki okumaları ve incelemeleri günlük yaşamının bir parçası olmalı ve günden güne deliller ışığında bu öğretilerde derinleşerek dini bilgilerini artırmalıdır. Ançak bu sayede garezli, bilinçsiz ve basiretsiz insanların din ve kutsallık adına uydurdukları hurafelerden inanç dairesini koruyabilir. Bu sayede hakiki ve öz Muhammedi İslamı yani Ehlibeyt mektebini (oniki imam Şialığını) diğerlerine sunma ve tanıtma şerefinede nail olur. Eğer insan inançlarını delil ve akılla inançlarını şekillendirmişse en küçük şüphelerle imanı sarsılmaz ve zayıflamaz.  İslam dininin ve Kuran’ı Kerim’in öğrenin ve düşünme noktasında ki bütün tavsiyeleri bu bağlamda ele alınmalıdır.

Ehlibeyt mektebine mensup olan her ferd bu mektebin inançlarını incelediğine öğretilerinin diğer bütün mezheplerden üstün ve ekmel olduğunu idrak etmesinin yanı sıra elde edeceği derk imanının güçlenmesinide sağlayacaktır.[1]

Ayrıca zihinlerde oluşabilecek şüpheler karşıda son derece hassal olunmalı dakik inceleme ve araştırmalar ışığında bu şüphelerin ikna edici cevapları verilmelidir. Zira bu şüpheler bulaşıcı hastalık hükmünde olup doğru ve çabuk bir şekilde tedavi edilmediği zaman hem şüphenin oluştuğu insanı mahvedeceği gibi diğerlerinede bulaşmasını sağlayacaktır. Dini hedef alan şüpheler doğru ve mantıklı bir şekilde bertaraf edilmediği zaman süreç işledikce ferdin ve toplumun inanç ve imanını yok edecektir.

Ameli yönden çaba:

Dini kaynaklarda ‘büyük cihat’ olarak yad edilen nefis tezkiyesi imanın güçlenmesinde ve tekamülünde en önemli etkendir.

Aynı şekilde ibadetlerin sahih bir şekilde yerine getirilmesi, adabına ve şartlarına riayet edilmesi insanın inançlarına olumlu eser etmekle birlikte inançların sağlamlaşmasınada yol açar. Kuran ve hadisler açısından insanın ameli inançların güçlenmesinde veya zayıflamasında çok fazla etkisi bulunmaktadır.  Bu noktada Kuran’ı Kerim şöyle buyuruyor: “Ve Rabbine kulluk et ki sana yakin gelsin.”[2]

Diğer taraftan günah ve kötü işler zamanla insanın imanının için boşaltmakla kalmayıp onu küfre bile saptırabilir. Bu noktada da Kuran’ı Kerim şöyle buyuruyor: “Allah’ın ayetlerini yalanladıkları ve onunla alay ettikleri için Kötülük yapanların sonu çok fena oldu.” [3] Zira kötülük ve fenalık insanı bu noktaya taşıyacaktır.

Ayrıca insanın duygu ve hislerini marifet, sahih öğretiler temelinde güçlendirmesi, geliştirmesi imanın ve Ehlibeyt mektebi inancının takviyesinde etkindir.[4] Bu açıklamalar ışığında siz bütün bu sahalarda imanınızı ve ahlakınızı güçlendirmeye çalışmalısınız.

Son olarak şu noktaya dikkatinizi çekmek isteriz inançsız insanlar kesinlikle huzur ve dinginlik içinde olmayıp sadece kendilerini öyle göstermeye çalışmaktadırlar. Zira varlık aleminde kendisini konumlandıramamış ve gelecekte kendisini ne beklediğini derk edememiş birinin huzura kavuşması mümkün değildir.

İnançlarınızın ve itikatinizin güçlenmesi için aşağıdaki kaynaklara müracaat edebilirsiniz:

  1. Kuran’i Araştırmalar 1 ve 2.c, Şehit Murtaza Mutahhari.
  2. Kuran’a Bakış, Seyit Ali Ekber Kurşi.
  3. Nehc’ul Belaga Aynasında Kuran, Ayetullah Misbah Yezdi.
  4. Kuran’ın Bedene ve Can’a Etkisi, Nimetullah Salihi Hacı Abadi.
  5. İmam Rıza (a.s)’ın Gözünde Kuran, Ayetullah Cevat Amuli.
  6. Numune Tefsiri, Ayetullah Mekarim Şirazi.

Yukarda tanıtılan kitaplara ek olarak sitemizden aşağıda belirtilen cevapları inceleyebilir siniz:

  1. Dizin: Şia inançlarını sağlamlaştırmak, no:2998, site:3243.
  2. Dizin: İslam dinini seçme delilleri, no: 1146, site: 1168.
  3. Dizin: İslam dininin hak oluşunun delilleri, no: 275, site: 73.
  4. Dizin: Allah’a yönelme ruhiyesini güçlendirme yolları, no: 3472, site: 3695.

 

 

 

[1] Daha fazla bilgi için müracaat edin; Dizin: Ehlibeyt mektebinin üstün oluşunun delilleri, no: 277, site: 2123 ve Şia’nın diğer mezheplerden üstün oluşu, no: 1000, site: 1202.

[2] Hicr/99.

[3] Rum/10.

[4] Şia inançlarını sağlamlaştırmak, no:2998, site:3243. Dizininden alınmıştır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar