Gelişmiş Arama
Ziyaret
5524
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
Malların fiyatını belirlemek İslam yöneticisinin görevlerinden midir?
Soru
Üretim ve ticaret mallarının fiyatını İslam yöneticisi mi belirler, yoksa arz talep ilkesi mi?
Kısa Cevap

İslam'ın iktisadi düzeninde fiyatları arz talep belirler. Ancak çarşı, şer'i olan sabit ve devletin koyduğu değişken hüküm ve kanunlar vasıtasıyla kontrol edilir. Elbette eğer hükümet bazı durumlarda belli bir malın fiyatının belirlenmesinin İslam ve Müslümanların çıkarlarını temin edeceğini teşhis ederse o malın fiyatını belirleyebilir.

Ayrıntılı Cevap

 İslam ekonomisinin ilkelerinden biri iktisadi hürriyettir. Her şahıs İslam'ın belirlediği çerçeve ve sınırları riayet etmek kaydıyla her türlü iktisadi faaliyet yapmakta serbesttir. İslam'a göre iktisadi faaliyetlerde temel ilke hürriyet olmasına rağmen insanın gerçek saadet ve kemale varması için bu özgürlüğün belli bir çerçeve ve sınırları olması gerekir.

Bu tamamen mantıklı ve akıllıca bir tutumdur. Çünkü insan hürriyet sayesinde gereken olgunluğa erişir ve kendisinde olan yetenekleri olduğu gibi ortaya koyabilir. Ancak insanın kendi gerçek çıkarlarını teşhis etmedeki aczi, yalnız yakın geleceğini görmesine ve işin akıbetini unutmasına sebep olan açgözlülüğü yüzünden onun özgürlüğü ilahi hidayetler ve ilkelerle sınırlanmazsa saadeti için gerekli olan yetenek ve imkanlarını yok eder, başkalarına sulta kurmaya çalışır ve dini ve manevi yönlerine darbe vurur. Bu yüzden İslam ne sosyalizm gibi tamamen iktisadi özgürlüğü reddeder ne de kapitalizm gibi kayıtsız şartsız hürriyetle insanın fesat ve yokluğuna sebep olur. Şehit Sadr'ın ifadesiyle İslam orta yolu takip ederek insanın hürriyetine yön vermekte, kötülüklerden arındırarak özgürlüğünü onun hayrı ve maslahatı için vesile kılmaktadır. [1]

Kapitalizm iktisadında fiyatları arz talep sistemi belirlemektedir. Kapitalist ekonomistlere göre, insanlar hiçbir dış gücün hatta devletin denetim ve etkisi olmadan alışveriş yapsalar çarşıdaki arz talep sisteminin etkisi sonucu alıcının beğenisi ve sunucunun kârı en yüksek noktaya çıkar. Kapitalizmin hedefi de en fazla kazanım olduğuna göre bu tür fiyatlar hedefi temin edici olarak tanıtılmaktadır.

İslam'ın iktisadi düzeninde fiyatın belirleyen unsur arz talep güçleri olmasına rağmen bu sistemde çarşı şer'i sabit kanunlar ve devletin koyduğu değişken kanunlar aracılığıyla denetlenmektedir. Elbette hükümet eğer belli bir dönem için bir malın fiyatın belirlenmesinin İslam ve Müslümanların çıkarını temin ettiğini teşhis ederse o mala bir fiyat belirleyebilir.

Fiyatın uygun oluşu da onun İslam ve Müslümanların genel çıkarlarıyla uyum sağlamasına bağlıdır. Buna göre fiyatların ihtikar sonucu yükselmesi veya iç üretime darbe vuracak şekilde hesapsız ithalat sonucu düşmesi asla uygun değildir.[2]

Belli şartlarda İslam yöneticisinin fiyatları belirleyebileceği görüşü bir çok fakih tarafından desteklenmiştir. Örneğin Şeyh Mufit el-Muknia'de[3] Şehid-i Evvel Lüma'de[4] Şehit Sani onun şerhinde, İmam Humeyni Tehriru'l-Vesile'de,[5] Şehit Mustafa Humeyni onun şerhinde,[6] Ayetullah Gölpeygani Şerh-i Vesiletu'n-Necat'ta[7] bu görüşü desteklemişlerdir.[8]



[1] Ustad Hadevi Tehrani, Mekteb ve Nizam-i İktisadi İslam s. 140 -141; İktisaduna, Şehit Muhammed Bakır es-Sadr s. 298

[2] Mekteb ve Nizam-i İktisadi İslam Ustad Hadevi Tehrani s. 207

[3] Şeyh Mufid el-Muknia s. 616

[4] Şehit Sani, Zeynud'din b. Ali b. Ahmed Amuli, er-Ravzatu'l-Bahiyye c. 3 s. 299

[5] İmam Humeyni Tahriru'l-Vesile, c. 1 s. 502; el-Mekasip vel Metacir M. 23

[6] Humeyni Seyyid Mustafa Musavi, Mustened Tahriru'l-Vesile, c. 1 s. 483

[7] İsfahani, Seyyid Ebu'l-Hasan, Vesiletu'n-Necat c. 1 s. 17

[8] İlmi bir mevzu olduğu için bu konuda çeşitli görüşler vardır ve diğer fakihlerin bu konuda görüşleri daha farklıdır. Onlardan bazılarına göre Allah'tan başka masumlar dahil kimsenin fiyatları belirlemeye hakkı yoktur. Bu görüşü Şeyh Tusi, Mebsut kitabında (c. 2 s. 195) ve İbn-i İdris Serair kitabında (c. 2 s. 239) Allame Hilli Tezkire'de (c. 1 s. 585) Şeyh Ansari Mekasipte (c. 4 s. 373) ve Ayetullah Behcet benimsemişlerdir. Ayetullah Behcet Camiu'l-Mesail kitabında şöyle diyor: İhtikarcı devlet tarafından satılmaya emredilir ama kimse ona fiyat belirlemez. Eğer pahalıya satarsa ve diğerlerine zarar verecek olursa, zarar bertaraf olacak şekilde fiyatı azaltması istenir, ama ona fiyat belirlenmez. Çünkü iki tarafından zarar önlenmelidir. Camiu'l-Mesail c. 2, s. 472

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Neden Cevşen-i Kebir duasının seksen beşinci kısmında insanın sudan yaratıldığı buyrulmuştur?
    8417 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Evrendeki maddî varlıkların tümü “su” adındaki ortak bir madde taşımaktadır. Bu kategoride evren bahçesinin gülü olan insan da sudan yaratılmıştır. Su insan yaratılışının ilk madde tohumudur. Öte taraftan insan bedeninin %80’nini su teşkil etmektedir. Bu husus hem Kur’an ve rivayetlerde ve hem de modern bilim tarafından ispat edilmiştir. Elbette ...
  • Nasihatler edip sohbetler yapan alimlerin bunları yapmaya layık olduklarını nereden anlayacağız?
    7360 Pratik Ahlak 2010/10/12
    İslamın buyruklarına göre halkın dini anlayabilmesi için ya kendisi ilahi hükümleri araştırıp incelemeli veyadin alimlerine başvurmalıdır. Halkın çoğu dini konularda araştırma yapma gücüne sahip olmadığından din alimlerine müracaat etmeleri gerekir. Masum İmamlar (a.s), salih ve değerli alimleri tanıtan ve Şiilerin işini kolaylaştıracak yolları açıklamışlardır. Örneğin: ...
  • Zalimin zulmü Allah’a nispet verilebilir mi?
    2212 Eski Kelam İlmi 2020/01/19
  • Domuz enzimli cips yemek caiz midir?
    7292 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Büyük taklit mercileri yukarıdaki soruyu şöyle yanıt vermişlerdir:Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun):Sorudaki varsayımda caiz değildir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi (ömrü uzun olsun):Caiz değildir.
  • Caiz olmamak haram olmak manasında mıdır?
    10796 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/03
    Şerî hükümler yükümlülük ve vaziyet hükümleri diye iki kısma ayrılır. Yükümlülük hükümleri, baştan direkt olarak yükümlü bireylerin amel ve işlerine taalluk eden farz, haram, müstehap, mekruh ve caiz (mubah) hükümlerine denir.[1] Vaziyet hükümleri ise baştan ve direkt olarak bireylerin ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kırkı hakkında açıklamada bulunabilir misiniz?
    13458 تاريخ بزرگان 2012/03/12
    Kırkıncı gün merasimi hakkında kültürümüzde yer alan şey, Sefer ayının yirmisine denk gelen Şehitlerin Efendisinin (a.s) şahadetin kırkıncı gününü anmaktır. İmam Hasan Askeri (a.s) bir hadiste müminin alametlerinin altı tane olduğunu buyurmuştur: Elli bir rekât namaz, kırk duası, sağ ele yüzük takmak, toprağa secde etmek ve namazda ...
  • Nazarı engellemek için üzerlik otu dumanını saçmanın dinî bir kanıtı var mıdır?
    141184 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Bazı hakikat ve gerçekleri anlamada insan aklı ve bilgisi yetersizdir. Nazar en azından bugüne kadar insan aklı ve bilgisinin ispat edemediği ve aynı şekilde onu reddetmeye dönük bir kanıt bulamadığı bir fenomendir. Kur’an ve rivayetleri içeren dinî metinlere müracaat ederek nazarı ispat eden deliller bulmak mümkündür. İnsan ...
  • Eşimin ailesinin aile hayatımıza müdahalelerine karşı nasıl tavır almalıyız?
    3608 دستور العمل ها 2019/03/09
    Evlilik iki insanın hayatlarını birleştirmesinin yanında iki ailenin arasında bağ kurulmasıdır. İşte buna binaen gençlere eş seçiminde mümkün olduğu kadar dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Evlilikte riayet edilmesi gereken temel ve asıl kriterlerle çelişmediği sürece ailelerin öngördüğü kriterlere riayet edilmesi de tavsiye edilir. Sizin probleminizle ilgili olarak bazı ...
  • Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır?
    10634 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/21
    Rüşvet etimolojik olarak “r-ş-v” kökünden gelme ve Arapça bir kelimedir. Kelimede bulunan “r” harfı feth (e), dam (u) ve kesr (i) (yani reşeve, rüşeve ve rişeve) olmak üzere üç şekilde kullanılmıştır. Bu kelime müfrettir ve onun cemi “reşa” veya “rişa” şeklindedir. Farsçada mozd (el emeği)
  • Malik Eşter’in ecdadı ve evlatları muvahhid miydiler? Onların da velayete imanları var mıydı?
    13722 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Yemen’in Naha ve Mizhac kabilelerinden olan Malik Eşter’in ecdadının muvahhid olması hususunda muteber tarih ve siret kitaplarında, Yemen’de bu kabilenin İslama girmekte öncü olmasının dışında bir şey zikredilememiştir.Malik Eşter’in İshak ve İbrahim adında iki oğlu vardı. İshak, Kerbela’da İmam Hüseyin’in (a.s) yaranlarından olup, ...

En Çok Okunanlar