Gelişmiş Arama
Ziyaret
50839
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
Hz. Şuayb, Lut, Yusuf, İbrahim ve…gibi peygamberlerin kabri nerededir? Bu peygamberler nasıl vefat etmişlerdir? Bunların her birinin kabir ve türbeleri var mıdır?
Soru
1. Hz. Şuayb, Lut, Yusuf, Yunus, Âdem, Musa, İsrail, İshak, İbrahim, Harun, Davut, Süleyman, İdris, İsa, Yahya, Zekeriya ve Nuh’un kabri nerdedir? 2. Bunlar nasıl vefat etmişlerdir? 3. Acaba bunların her birisinin kabir ve türbeleri var mıdır? Lütfen bu soruları yanıtlayınız.
Kısa Cevap

Tarihçiler arasında, şahsiyet ve büyük kimseler, özellikle ilahi peygamberler olmak üzere – az bir kısmının dışında büyük çoğunluğunun nasıl yaşadıkları, nasıl vefat ettikleri ve nerde yaşayıp defnedildikleri hakkında dakik tarihi bilgiler tarihi kaynaklarda dakik bilgiler bulunmamakta ve rastlanmamaktadır – birçok tarihi mesele ve konular hakkında farklı görüşler var olmaktadır.

Bununla birlik tarih kaynaklarında peygamberlerin yaşantıları – İslam Peygamberi (s.a.a) dışında – hakkında dağınık bir şekilde var olan bilgiler şöyledir: Hz. İbrahim (a.s), işgal edilmiş Filistin’in “El-Halil” şehrinde defnedilmiş olup kabri ve türbesi kubbeli şekliyle mevcuttur. Hz. Nuh (a.s) ve Âdem (a.s), Irak’ta Necef’i Eşref’te İmam Ali (a.s)’nin kabrinin bulunduğu yerde toprağa verilmiştir. Hz. Musa (a.s) ve Harun (a.s) “Tiye” çölünde, Danyal Pegamber (a.s) Huzistan Eyaletine bağlı Şuş şehrinde ve Kaydar Nebide (a.s) Zencan Eyaletinde defnedilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soru konusunda aşağıda zikredilecek birkaç noktaya dikkat edilmesi zorunludur:

1. Temel itibariyle tarihi birçok mesel ve konu; Büyük şahsiyetler; yaşamları, ömürleri, doğum yerleri ve… hakkında tarihçiler arasında görüş ayrılıkları vardır. Özellikle az bir kısmının dışında ilahi peygamberlerin; yaşam tarzları, ölüm ve defin edildikleri yerleri hakkında tarihi kaynaklarda dakik tarihi bilgilere rastlanmaz. Bunun nedeni de şudur: Nebilerin tarihi geçmişleri insanın yaratılış tarihiyle tekabül ediyor. Tarihi olayların ve hakeza diğer meselelerin yazılıp kayıt edilmesinin geçmişi ise, beşerin yer küresinde yaşadığı ömrünün en fazla dörtte birine tekabül ediyor. Bu nedenle tarihte gerçekleşen hadiseler ve olayların tarihe kaynaklık yapan kitaplarda yazılmaması çok tabiidir. Hata eğer yazılmış olsalar bile tarih boyunca birçok nedenlerden dolayı aradan kayıp olup yok olmuş olabilirler. Tarihte gerçekleşen sel, deprem gibi tabii olaylar ve yine gerçekleşen savaşlar, yabancıların tearuzuna uğrayan şehirlerin tarihi eserleri, kültürel faaliyetlerinin saldırgancılar tarafından yok edilip aradan götürülmesi bu nedenlerden bir kaçıdır.

2. Tarihte ilahi mesaj getiren kimseler hakkında var olan bilgiler şunlardır: Allah tarafından peygamberlikle görevlendirilen kimseler toplam olarak yüz yirmi dört bin (124000) kişidir. Bu peygamberler, insanları Allah’a yönlendirip hidayet etmek için Allah tarafından vazifelendirilmişlerdir. Ama bunlardan birçoğunun ismi, tarihi, yaşayıp öldüğü veya şehit edilip nerelere defin edildikleri hakkında doğru ve dakik bir bilgi söz konusu değildir.

3. Bununla birlik tarih kaynaklarında peygamberlerin yaşantıları – İslam Peygamberi (s.a.a) dışında – hakkında dağınık bir şekilde var olan bilgiler şöyledir: Hz. İbrahim (a.s), işgal edilmiş Filistin’in “El-Halil” şehrinde defnedilmiş olup kabri ve türbesi kubbeli şekliyle mevcuttur. Hz. Nuh (a.s) ve Âdem (a.s), Irak’ta Necef’i Eşref’te İmam Ali (a.s)’nin kabrinin bulunduğu yerde toprağa verilmiştir. Hz. Musa (a.s) ve Harun (a.s) “Tiye”[1] çölünde, Danyal Pegamber (a.s) Huzistan Eyaletine bağlı Şuş şehrinde ve Kaydar Nebide (a.s) Zencan Eyaletinde, Haykuk (a.s) Tuyserkan’da, Zülkifl (a.s) Irak’ta kendi ismiyle anılan yerde ve… defnedilmişlerdiir. Söz konusu bu ilahi peygamberlere nispet verilen kabirlerin doğruluğunun ispatlanması için daha fazla araştırma yapılması gerekir.[2]

4. Ayrıca söylememiz gerekir ki: Her Müslüman’ın ilahi peygamberlerle alakalı mükellef olduğu şey, onların peygamberliğine iman etmesidir. Ama peygamberlerin doğum tarihi, nasıl vefat ettikleri, nereye defnedildikleri ve… benzeri konuların bilinmesi zaruri değildir. Bununla birlikte Kur’an’ın buyruğu esasınca, bu cüzi bilgilerin o anlamda bize bir faydası yoktur.[3] Bizim için önemli olan, onların öğretileridir ki bu öğretilerin kâmil ve anlaşılır olanı İslam Peygamberi (s.a.a)’n de mevcuttur. Elbette hepimizin bildiği gibi ilahi peygamberlerin yaşam zorluklarını ve küfür ve şirk önderlerinin karşısında ilahi mesajı hangi zorluklarla halka ulaştırdıklarının bilinmesi kayda değer bir iştir ve onların yaşamları bizim için oldukça öğreticidir. [4]

 



[1] “Tiye” denilen yerin dakik bir şekilde nerede olduğu konusunda Muhaddis ve Müfessirler arasında görüş farklılığı var olmaktadır. Bazları, Beytü’l-Mukaddesin yakınlarında olan “Sina” sahrasının kendisi veya “Eriha” şehridir, Bazıları da Filistin ile Mısır arasıdır, bir başka kesimde de Filistin, İyil ve Urdun arasında olup altı fersah mesahetinde olan bir sahradır diyorlar. (maide süresinin 26. Ayetin zeylinden tefsirlere müracaat ediniz).

[2] İbrahim (a.s), Musa (a.s), Harun (a.s), İsa (a.s), Nuh (a.s) ve Âdem (a.s) peygamber için “Islam Quest” ve “islampedia.ir” sitelerine ve Hayatu’l Kulub, Allame Meclisi; Tarihi enbiya, Seyit Haşim Resuli Mahallati’nin kaleme aldıkları kitaplara ve “el-Ğadir” bilgi ulaştırma merkezine müracaat ediniz.

[3] Kuranı kerim Ashabı Kehf’in kaç kişi olduğuna dair vermiş olduğu bilgi tarzı, bizim bu söylediğimiz sözün teyidi için şahit getirebiliriz. Kuranı kerim şöyle buyumuştur: “(Ey Muhammde!) Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: “Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler. Yine, “Beş kişidir, altıncıları köpekleridir” diyecekler. Şöyle de diyecekler: “Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir. Deki:”Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. O halde, onlar hakkında (Kur’an’daki) apaçık tartışma(yı aktarmak)dan başka tartışmaya girme ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.” (Kehf, 22.)

[4] “Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır.” (Yûsuf, 111.)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    14791 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3319 Sire 2020/01/20
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7745 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70786 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    15342 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    6089 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • Nazardan korunmak nasıl mümkündür?
    11551 Tefsir 2011/05/09
    Nazar, nefsin oluşturduğu tesirlerindendir ve onun inkar etmeğe bir delil yoktur. Hatta bazı hadiseler nazarın varlığına delil sayılır. Merhum Şeyh Abbas Kummi, nazardan korunmanın yolları hakkında Kalem Suresi'inin 51. ayetini okumayı tavsiye etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebine bakıldığında onun nazara karşı etkili olduğu ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6495 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Niçin ezan Arapça okunmaktadır?
    32652 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/08/23
    Ezanın Arapça okunmasının gerekliliğinin en önemli delili ezanın bir ibadet oluşudur. Bu ibadet Peygamber-i Ekrem’in sünneti gereği olduğu gibi korunmuştur. Her ibadetin şekli ve biçimi Allah Teala’nın belirlediği, emrettiği şekilde olmalıdır. Buna ek olarak bu ibadetin asırlar boyunca tahriften uzak kalması, bozulmaması ve ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    6726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...

En Çok Okunanlar