Gelişmiş Arama
Ziyaret
39842
Güncellenme Tarihi: 2012/04/07
Soru Özeti
Araf suresinin Genel anlamı ve okumasının fazileti nedir?
Soru
Araf suresinin Genel anlamı ve okumasının fazileti nedir?
Kısa Cevap

Araf suresi Mekkede nazil olan surelerden ve iki yüz altı ayete sahiptir.[1] Bu surenin muhtevası ve fazileti hakkında tefsir ve hadis kaynaklarında bazı konular zikreilmiştir. Bizde sorduğunuz soruyu dikkate alarak bu konuyu iki kısımda sunmaya çalışacağız:

  1. Araf suresinin fazileti[2]:

Araf suresinin okunması hakkındaki fazilet ve eserleri bağlamında bazı açıklamalar yapılmıştır. Genellikle uhrevi eserine yöneliktir. Örneğin:

Bir: İslam Peygamberi (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır: “Her kim araf suresini okursa Allah onun şeytan arasında bir perde ve engel icat eder ve kıyamet gününde Âdem (a.s.) onun için şefaatçi olur.[3]

İki: İmam sadık (a.s.) şöyle buyurmaktadır: “her kim Araf suresini her ay okursa kıyamet gününde korkusu ve üzüntüsü olmayan kimselerden olacak. Ve eğer her Cuma günü okursa kıyamet gününde hesabı olmayan kimselerden olacaktır”.[4]

Üç: imam Sadık (a.s.) şöyle burmuşlardır: “Bu surede muhkem ayetler bulunmaktadır. Okumasını ve bu hükümleri terk etmeyiniz. Zira kıyamet gününde kıraat edenlere şahadet edeceklerdir”.[5]

Şu gerçeğe dikkat etmek gerekir ki, kuranın kendisi, surelerin veya bazı has ayetlerin okunması için zikredilen sevaplar kesinlikle şu anlamda değildir ki bunların sadece virt şeklinde okunması bu sevapların kazanmasına neden olur. Bilakis zikir edilen sevaplar okuyup kuranın okunması anlaşılması için anlaşılması düşünülmesi için düşünülmesi amel etmek içindir.[6]

  1. Araf suresinin muhtavası:

Bu surude şu konular işlenmiştir:

  1. Araf ashabından (46-48 ayetlerinde) bahis edilmiş, bu nedenle araf ismini almıştır.[7]
  2. Kısa ve muhkem bir şekilde “mebde ve mead” meselesine işaret etmiştir.[8]
  3. İnsanın şahsiyeti ve insanlığını ihya etmek için Adem’in yaratış kısasını oldukça bir önemle beyan etmiştir.[9]
  4. Allahın âdemoğullarından hidayetleri doğrultusunda almış olduğu ahdi ve sözü hatırlatıyor.[10]
  5. Tevhit, adelet ve takvadan sapmış kavimlerin yenilgilerine ve gerçek müminlerin başarılı ve galip gelmelerine işaret etmek amacı doğrultusunda daha önceki kavimlerin bir çoğunun başına gelenlere ve peygamberlerin; “Nuh”, “Lut” ve “Şuayb” gibi peygamberlerin kıssalarını beyan etmiş ve İsrail oğullarının geçmişini ve Hz. Musa’nın Firavunla yaptığı mübarezeyi açıklayarak son bulmuştur.[11]
  6. Sonunda tekrar “mebde ve mead” meselesine dönüyor ve böylece başlangıcıyla sonu tek konuda birleştirerek bitiriyor.[12]

 


[1] Kuranın sureleri Mekkede nazil olduğu itibaiyle mekki ve medinede nazil olduğu itibariyle medeni deniliyor. Bunun sınırını belirtmek noktasında iki farklı görüş var olmaktadır. Ama manası hakkında üç görüş meşhurdur: a) mekki; Peygamber (s.a.a.) Mekkeden Medinye hicret etmeden önce nazil olan sure veya ayetlere mekki denilir, hicretten sonra nazil olan ayet ve surelere de medeni denilir. Hata eğer Mekke fethinden sonra mekkede veya peygamber (s.a.a.) yoluculuk amaçlı Medine’den çıkıp Medine’nin dışında yollarda nazil olmuş olsun. b) Mekkede nazil olan sure ve ayetler hicretten sonra olsa bile Mekki’dir. Medine’de nazil olan ayet ve sureler medenidir. Buna binaen Mekke ve Medine dışında yani yolculukta peygambere nazil olan ayet ve sureler ne mekki ve ne medenidir. c) Mekke halkına hitaben nazil olana ayet ve sureler mekki, Medine halkına hitaben nazil olmuş olan ayet ve surelerde medenidir. (bkz. Halebi, Ali Asgar, “aşınayi ba ulumi kuran”, Tahran: baskı, 4, Neşri Asatir, 1374, ş., s. 108-109; syuti, Celaluddin, “el-itkan fi ulumi’l kuran”, baskı, 2, Beyrut: darul kutubil Arabi, 1421 h.k.,  c. 1, s. 81-84).       

[2] Bkz., nemaye; “sevab-i kıraati surehayı kuranı”, sual 872 (sayt: 1021).

[3] Taberisi, Fazl b. Hasan, “Mecmaul beyan fi Tefsiril Kuran”, Mukadime: Muhammed Cevad Belagi, baskı, 3, Tahran: intişarat-i nasır husru, 1372, c. 4, s. 608. 

[4] Şeyh-i Saduk, Muhammed b. Ali, “sevabul amal ve ikabul amal”, baskı, 2, Kum: daruş- Şerif er-rezi linneşr, 1406, kameri, s. 106.

[5] Taberisi, Fazl b. Hasan, “Mecmaul beyan fi Tefsiril Kuran”, Tercüme: Tahkik; Rıza Sıtude, baskı, 1, Tahran: intişarat ferahani, 1360,  c. 9, s. 41. 

[6] Mekarım-i Şirazi, Nasır, “Tefsiri Numune”, baskı, 1, Tahran: darul kitabul islamiye, 1374, şemsi, c. 1, s. 59 – 60.

[7] Karşi, seyit Ali Ekber, “Tefsiri Ahsenul Hadis”, baskı, 3, Tahran: bunyadi biset, 1377, şemsi, c. 3, s. 357.

[8] Mekarım-i Şirazi, Nasır, “Tefsiri Numune”, baskı, 1, Tahran: darul kitabul islamiye, 1374, şemsi, c. 6, s. 75.

[9] A.g.e.,

[10] A.g.e.: Tabatabai, seyit Muhammed Hüseyin, “el-mizan”, baskı, 5, Kum: defteri intişarati İslami, 1417, kameri, c. 8, s. 6.

[11] A.g.e., Kıraeti Muhsin, “Tefsiri Nur”, baskı, 11, Tahran: merkei ferhengi nvsıhdd hc kuran, 1383, şemsi, c. 4, s. 15.

[12] A.g.e.,

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Bilim ve teknoloji öğrenmenin bizlerin dünya ve ahretine ne faydası var?
    3088 فضایل اخلاقی 2019/06/15
    İslam dini ilim ve bilim öğrenmeyi toplumun gelişme, ilerleme ve yetkinleşme etmeni olarak saymaktadır. İslam Peygamberin’den şöyle nakledilmiştir: “Çinde dahi olsa ilmin peşinde olun. Zira ilim öğrenmek her müslümana farzdır.”[1] Teknolojinin günümüz dünyasında insanoğlunun maddi ve fikri hayatına yapmış olduğu hizmeti kimse inkar edemez. ...
  • Eğer Hz. Peygamber (s.a.a) cuma günü doğmuşsa, neden biz pazartesi günü oruç tutuyoruz?
    7258 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    1. İslam Peygamberinin (s.a.a) yaşam tarihindeki en ihtilaflı meselelerden biri, o yüce şahsiyetin doğum tarihi hakkında bulunan ihtilaftır. Eğer bir kimse bu husustaki tüm görüşleri toplamak isterse yirmi görüşe ulaşır. Hz. Peygamberin (s.a.a) yaşamını yazanların çoğu, onun Fil yılında, miladi 570 yılında doğduğu görüşündedir; zira Hz. Peygamberin (s.a.a) miladi ...
  • Hali hazırda Batıya egemen olan felsefe nedir?
    5888 فلسفه غرب 2012/08/12
    Eğer “egemen felsefe” tabirini gündemde olan ve ciddi felsefe olarak tanımlar ve “hali hazırı” da “çağdaş” olarak yorumlarsak, çağdaş Batı felsefesinin en önemli iki ekolü pozitivizm ve egzistansiyalizmdir. Eğer “hali hazırı” şimdi olarak (2010) tanımlarsak, Batı felsefesi pozitivizm ve egzistansiyalizmden sonra önemli bir felsefi akıma tanıklık etmemiştir. Yirminci ...
  • SMS kanalıyla okunan talakın hükmü nedir?
    7260 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
    15804 Teorik Ahlak 2009/12/20
    Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi ...
  • Neden Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeytine (a.s) namazda salâvat getiririz? Hz. Peygamber’in (s.a.a) sünneti de bu şekilde miydi?
    14811 Teşehhüt Ve Selam 2013/01/19
    1. Soruda da belirtildiği üzere Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Ehlibeytine salâvat getirmek ile ilgili olarak “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin”[1]ayetinin tefsiri bağlamında birçok rivayet mevcuttur. Bu hadisler Şia ve Sünni ...
  • Acaba taklidi merci olamayan bir kimseye humus ödenebilinir mi?
    5936 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bildiğiniz üzere bazı değerli mercilerin görüşüne göre kendi taklidi mercii olmayan bir başka mercie humus ödeyebilmek için sadece bazı prensipler dairesinde mümkündür. Söz konusu mercilerin değerli görüşleri aşağıda zikrediliyor: Eğer bir kimse imamın (a.f.) payını (humusu) taklit etmediği bir müçtehide vermek istiyor ise bir surette bu izin kendisine veriliyor. ...
  • İnsani Şeytan nedir?
    16641 Eski Kelam İlmi 2008/05/04
    “Şeytan” kelimesi, insan, cin veya herhangi bir türden olan isyankâr, asi ve saptıran varlıklar için kullanılan genel bir isimdir. Kuran- Kerim’de şeytan kelimesi özel bir varlık için kullanılmamış, hatta şer, fitneci ve fesat çıkartan insanlar için de şeytan tabiri kullanılmıştır.Buna göre, İnsani Şeytandan maksat, ilahi emirlere isyan etmeleri sonucu ...
  • Müziğin haram veya helal olduğuna dair delilleri açıklar mısınız?
    68551 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/09
    fıkıh literatüründe musiki ile gına (şarkı) birbirinden farklıdırlar. Gına, eğlence meclisleri münasebetiyle muhataplarını sevindirmek ve eğlendirmek gayesiyle, hançereden çıkıp boğazda çalkalanan sese deniliyor. Musiki (müzik) ise, çalgı aletlerinden meydana gelen ritimdir.Bazı ayet, rivayet ...
  • Allah Resulünün İmam Ali’ye duyduğu aşırı muhabbet Hz. Yakup’un Hz. Yusuf’a duyduğu muhabbet gibi diğerlerinin haset etmesine yol açmamış mıdır?
    2816 گناه و رذائل اخلاقی 2020/01/20

En Çok Okunanlar