Gelişmiş Arama
Ziyaret
13912
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
Eğer hatem süs veya sonlandırıcı (hatemü’n-nebiyyin) manasında olursa, bu Peygamberden (s.a.a) sonra başka bir peygamberin gelmeyeceğinin delili sayılır mı?
Soru
Hatemiyetin açık delili olan Ahzab suresinin kırkıncı ayetinde yer alan kelimelerin anlamlarında bir takım şüpheler yer almaktadır. Mesela: 1. “Hatem” kelimesi yüzüğün süsü manasındadır. Bu esasla “hatemü’nünebiyyin”’in anlamı şudur: Yüzüğün parmakların süsü oluvermesi gibi, Peygamber (s.a.a) de erdem olarak diğer peygamberlerin süsü olacak bir dereceye ulaşmıştır. 2. Hatem, mektupların içeriğini tasdik etmek için kullanılmıştır; yani yazıcı, mektubun sonunu hatem (mühür) ile mühürleyerek tasdik etmekteydi. Bu esasla “hatemü’n-nebiyyin” de mektubun içeriğini tasdik eden “hatem” gibi, peygamberleri tasdik eden manasında olabilir. 3. Ayetteki “hatemü’n-nebiyyin” ifadesi, bundan sonra bir nebinin gelmeyeceği, ama resulün gelmesinin ise olanaksız olmadığı anlamındadır. Bu nedenle Ahzab suresinin kırkıncı ayetindeki hatemü’n-nebiyyin kelimesi İslam Peygamberinin, peygamberliği sona erdirdiğine delil teşkil etmemektedir.
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Hatem kelimesi ne süs ve ne de tasdik manasındadır. Eğer bir kelime kendi gerçek manası dışında kullanılacaksa, ya o mana söz konusu kelime için belirgin ve uygun olmalı ya da muhatabın söyleyenin kastettiği şeyi anlayabilmesi için bir karine bulunmalıdır. Aksi takdirde konuşanın kastettiği şey kelimenin gerçek manası dışında olan bir şeydir diye bir iddia ileri sürülemez. Bu nedenle hatemü’n-nebiyyin kelimesinin süs ve tasdik olarak kullanılması örf tarafından makbul görülmemektedir ve “hatemü’n-nebiyyin’den kastedilen onun mecazi manasıdır” iddiası için de bir karine mevcut değildir.[1] Üçüncü şüphenin yanıtı bağlamında ise hatemü’n-nebiyyin kavramının hatemü’r-rusul’u (resullerin sonlandırıcısı) da kapsayıp kapsamadığının aydınlanması için ilkönce nebi ve resul arasındaki farkı beyan etmemiz gerekmektedir. Nebi ve resul arasındaki fark şudur: Nebi, hüküm taşır, ama hükmü bildirmeyle görevli değildir, resul ise bildirmeyle görevli nebidir.[2] Başka bir ifadeyle, resul ister melek olsun, ister insan olsun hükümleri tebliğ etmek için görevlendirilen kimseye denir. Bunun aksine, nebi insan olmalıdır ve nübüvvet insana özgüdür. O halde insan olan her resul tabii olarak nebidir, ama her nebinin resul olması gerekli değildir.[3] Bu nedenle resul ile nebi arasındaki ilişki genel ile özel arasındaki ilişkidir; yani her resul nebidir, ama her nebi resul değildir.[4] Bu yüzden belirtilen noktalar dikkate alındığında, “hatemü’n-nebiyyin” kelimesinden “hatemü’r-rusul” (resullerin sonlandırıcısı) mefhumu da anlaşılmaktadır. Çünkü belirttiğimiz gibi nebi kavramı resulü de içermektedir (resulün resul olması için ilkönce nebi olması gerekir). O halde nübüvvet ne zaman sona ererse, resullük de sona erecek ve ayette belirtilen eleştiriler geçersiz olacak ve de ayet açık delaletiyle yerinde kalacaktır. Bunlara ek olarak, Kur’an öğretilerini herkesten daha çok bilen Ehli Beyt de bu manayı anlamıştır. Müminlerin önderi Ali (a.s), son peygamberin (s.a.a) bedenine gusül aldırırken şöyle buyurmuştur: “Senin (Peygamber) vefatınla bizim bir şeyle ilişkimiz kesildi ve bu senin dışında başka bir şahsın vefatıyla kesilmezdi. Bu şey, nübüvvet ve göğün haberleridir.”[5]



[1] Bkz: Sübhani, Cafer, Mefahimu’l-Kur’an, c. 3, s. 125-126.

[2] Sakafi Tahrani, Muhammed, Tefsir-i Revan-ı Cavid, c. 3, s. 472, Naşir: İntişarat-ı Burhan, Tahran, çap-ı sevvom, 1397, k.

[3] Mirza Hosrovani, Ali Rıza, Tefsir-i Hosrovi, c. 5, s. 412, Naşir: İntişarat-ı İslamiye, Tahran, çap-ı evvel, 1390 k.

[4] Karaşi, Seyid Ali Ekber, Kamus-i Kur’an, c. 7, s. 8, Naşir: Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1371 ş; Tabersi, Fazl b. Hasan, Mecmeu’l-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 7, s. 144, Naşir: İntişarat-ı Nasır Hosrov, Tahran, 1372 ş; Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan, c. 2, s. 140, Tahran, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, çap-ı sevvom, 1379 h.k.

[5] Nehcü’l-Belağa, hutbe. 235.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9490 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Hz. Zehra’nın (s.a) şahsiyeti hangi yönlere sahiptir?
    10849 Masumların Siresi 2010/07/06
    Sadece irdeleme ve derin düşünme aracılığıyla engin boyutlarına ulaşmanın mümkün olduğu Hz. Zehra’nın (a.s) yüce şahsiyetinin yönleri çok geniş ve engindir. O yüce şahsiyetin manevî ve ilahî, ilim ve marifet, siyasal ve toplumsal mücadele yönleri hakkında okumak ve araştırmak bize hedefimize ulaşmada yardımcı olacaktır. Kadınların efendisinin muhtelif ...
  • Âlimler ve müçtehitlerin Savefi Şahları hakkında ki genel görüşleri nedir?
    7289 تاريخ بزرگان 2009/04/08
    Her şeyden önce bilmek gerekir ki âlim ve müçtehitler şöyle bir genel kaideye inanırlar: Dini tebliğ edip yaymak için çaba harcamak lazımdır ve onun temellerinin sağlamlaştırmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamalıdır. Ancak bu ortak hedefe ulaşmak için metot konusunda görüş ayrılığı olabilir.İmam ...
  • “A’lem, fe’l a’lem”in anlamı nedir?
    8345 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ölüm meleği her diri varlığın canını almaktadır mı?
    20487 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Hadislerin genel ifadesinden anlaşılan şu ki ölüm meleği (Azrail) canları alan ilahi araçların başındadır ve her canlı varlığın canını almaktadır.Ancak önemli olan şunu bilmektir ki, bütün canlıların canını alan Allah'tır. Onun uyguladığı sünnet gereği bu iş belli araçlar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu vasıta meleku'l-mevt ...
  • Aerobik egzersizinin hükmü nedir?
    6555 Müzik Eşliğinde Spor Hareketleri 2012/05/15
    Ayetullah el-Uzma Hamanei: Genel olarak günah ortamlarına uygun olan eğlendirici bir müzik olur veya şehveti tahrik eder yahut haram bir işe neden olur veyahut fesada yol açarsa caiz değildir. Ayetullah el-Uzma Sistani: Ritmi eğlence ve oynamaya neden olursa bilerek dinlenmemelidir. Ayetullah el-Uzma Safi ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    7469 بهشت و جهنم 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • İmam Mehdi (a.s)’ın kısa biyografisini sunabilir misiniz?
    3313 امام مهدی عج 2020/01/20
  • Karz-ul hasene ev kredisi hesabına humus gelir mi?
    7618 Tasarruf Humusu 2011/04/13
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarına gönderildi ve şimdiye kadar elimize geçen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Söz konusu meblağın gelirinizden olan miktarına humus gelir, humus yılı başında onun beşte birini vermelisiniz.  Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Humusunu vermemişseniz, geri kalana humus gelir. ...
  • Zengin olan kimselerin sahip oldukları servet kendilerin göstermiş oldukları çabanın karşılığı mıdır yoksa Allah’ın kendilerine vermiş olduğu lütuf müdür?
    11480 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Rızık ve azık veya servet genel anlamda Allah tarafından bağışlanan genel bir lütuftur. Ancak Allah’ın genel anlamda olan bu lütuf ile servet elde etmek için çaba harcamak ve uğraş göstermek arasında her hangi tezat söz konusu değildir. Ama Allah u Teâlâ’nın, iman eden kulları ilişkin has ...

En Çok Okunanlar