Gelişmiş Arama
Ziyaret
12263
Güncellenme Tarihi: 2010/03/07
Soru Özeti
Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
Soru
23 yaşında bir kızım; bir erkekle evlenme kararı almıştık, ama çeşitli nedenlerden dolayı bu karar bozuldu. Bu süre içinde, birbirimizi okşamaya kadar varan ilişkimiz vardı. Şimdide elçilik konusu gündemde, ama babam razı olmuyor. Öte yandan ayrıda kalamıyoruz. Birbirimize çok ihtiyacımız var ve özellikle bana talip olanın. İlişkimizin günah olduğunu bilmemize rağmen birbirimizden kopamıyoruz. Bu durumda ne yapmalıyız?
Kısa Cevap

Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler.

İslam, her iki tarafında ihtiyaçlarının karşılanması için sınırlar tayin etmiştir. Kadınla erkek arasındaki her türlü ilişki bu sınırlar içinde olmalıdır. Bir çok büyük fakihe göre nikahın doğru olmasının şartlarından biri kızın babasının rızasıdır. Ancak baba kızının hayrına olmayacak şekilde biriyle evlenmesine engel olmak isterse burada babanın rızalığı şart olmaz.

 

Her neyse, anne ve baba hep evlatlarının hayrını istediklerinden çevrenizdeki dindar ve iyi niyetli kişilerden yardım alarak bu sorunu halletmeye çalışın.  

Ayrıntılı Cevap

İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısı olup birbirleri için yaratılmışlardır. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor:

‘Ve delillerindendir ki sizin cinsinizden size eşler yaratmıştır, onlarla uzlaşıp geçinesiniz diye ve aranıza da sevgi ve merhamet ihsan etmiştir’[1]

 

Cinsel istek kadınla erkeğin ihtiyaçlarından biridir. Ama iki tarafında iffet ve paklığına zarar gelmemesi için bu ihtiyaç İslam’ın belirlediği sınırlar içinde olmalıdır.

 

İslam kadınla erkeğin ihtiyacını gidermek için evliliğin çerçevesini belirlemiştir. Duygusal konuşmalar, dokunma, okşama vb. ilişkiler geçici ya da daimi evlilikle olmalıdır. Hatta nişanlı kız ve oğlan eğer nikahları kıyılmamışsa, yakın zamanda evlenseler bile cinsel lezzet ve faydalanmaları duygusal konuşmalar ve el ele tutuşmak haddinde dahi olsa bu işlerden sakınmalıdırlar.

 

Bu yüzden siz geçmişte yaptığınız işlerden dolayı tövbe etmelisiniz; zira Allah tövbeleri kabul eden, bağışlayıcıdır -cehaletten ve bilgisizlikten dolayı bu işleri yaptığınız için- eğer gerçekten tövbe ederseniz inşallah günahlarınız bağışlanır. Birbirinizi seviyorsanız her şeyden önce nikah akdini okumalı sonra ilişki kurmalısınız.

 

Babanız bu evliliğe razı değilse şunu bilin ki anne-babalar her zaman evlatlarının iyilik ve hayrını isterler. Onlarda çocuklarının geleceğine ışık tutacak olan değerli tecrübeler vardır. Babanızın karşı gelmesinin nedenlerini öğrenmeye çalışın ve onun tecrübelerinden en üst seviyede faydalanın. Eğer sizin ikna edici bir deliliniz varsa onu bununla ikna ederek razı etmeye çalışın. Babanızın bu evliliğe razı olmaz ve geçerli delili de yoksa, sizin delilinizi de kabul etmiyorsa etrafınızdaki akraba, alim, eş-dosttan onu ikna etmeleri için yardım alın.[2]       



[1] - Rum/21

[2] - Nikah akdinin doğru olabilmesi için babanın izninin şart olup olmadığı konusu için bkz: Bakire kızla geçici evlilik, 610. soru

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar